İyileşenler hastalığın başında tedavi olanlar mı?

[bel_soğukluğu]

Kafamda hep bu soru.. Foruma baktığım zaman iyileşenler hep ilk üç ay içinde tedavi olup bu tedaviye olumlu cevap verenler. Birkaç kişi dışında hep hikayeler böyle. Haliyle iyileşemeyecek miyim diye düşünüyorum. Geç mi kaldım. Ayrıca bu süreyi aşarak iyileştim diyenlere baktığımda hep nüks yaşamışlar. Ama ilk 3 ay içinde iyileşenler yani doğru tedaviyle iyi olanlar hiç nüks yaşadım yazmamış bir daha da girmemiş.
Kafamda yaptığım çıkarım şu. Hepimiz cinsel yolla bulaşan bakteriler yüzünden hasta oluyoruz. Zamanında tedavi olanlar prostat zarar görmediği için iyileşiyor ve fırsatçı patojenler üremeye fırsat bulamadan eski haline geliyor.
Tedavi olmayan grup ise organ zarar aldığı ve zamanla flora bakterileri de üremeye başladığı için iyileşemiyor. Bakteri gitse bile organ iyileşemiyor.
Bu benim çıkarımım tabiki. Kesinlikle hiçbir bilimselliği yok.
Tek merak ettiğim biz de eski halimize gelebilecek miyiz tamamen?

[yenicezseni]

Kafamda hep bu soru.. Foruma baktığım zaman iyileşenler hep ilk üç ay içinde tedavi olup bu tedaviye olumlu cevap verenler. Birkaç kişi dışında hep hikayeler böyle. Haliyle iyileşemeyecek miyim diye düşünüyorum. Geç mi kaldım. Ayrıca bu süreyi aşarak iyileştim diyenlere baktığımda hep nüks yaşamışlar. Ama ilk 3 ay içinde iyileşenler yani doğru tedaviyle iyi olanlar hiç nüks yaşadım yazmamış bir daha da girmemiş.
Kafamda yaptığım çıkarım şu. Hepimiz cinsel yolla bulaşan bakteriler yüzünden hasta oluyoruz. Zamanında tedavi olanlar prostat zarar görmediği için iyileşiyor ve fırsatçı patojenler üremeye fırsat bulamadan eski haline geliyor.
Tedavi olmayan grup ise organ zarar aldığı ve zamanla flora bakterileri de üremeye başladığı için iyileşemiyor. Bakteri gitse bile organ iyileşemiyor.
Bu benim çıkarımım tabiki. Kesinlikle hiçbir bilimselliği yok.
Tek merak ettiğim biz de eski halimize gelebilecek miyiz tamamen?

Kanka ben hicbir cinsel hastalik yasamadan 1 ay sinra penisimde agri hissettim mesela herkes cinsel yolla kapmiyo bu hastaligi

Bak hayat kadiniyla oldum ama koeunmaliydi hepsi ve hicbir bel soguklugu vb yasamadan kaptim


Digeri de ben uzun yillar cekip de kurtulan gordum

[Falconn58]

Kafamda hep bu soru.. Foruma baktığım zaman iyileşenler hep ilk üç ay içinde tedavi olup bu tedaviye olumlu cevap verenler. Birkaç kişi dışında hep hikayeler böyle. Haliyle iyileşemeyecek miyim diye düşünüyorum. Geç mi kaldım. Ayrıca bu süreyi aşarak iyileştim diyenlere baktığımda hep nüks yaşamışlar. Ama ilk 3 ay içinde iyileşenler yani doğru tedaviyle iyi olanlar hiç nüks yaşadım yazmamış bir daha da girmemiş.
Kafamda yaptığım çıkarım şu. Hepimiz cinsel yolla bulaşan bakteriler yüzünden hasta oluyoruz. Zamanında tedavi olanlar prostat zarar görmediği için iyileşiyor ve fırsatçı patojenler üremeye fırsat bulamadan eski haline geliyor.
Tedavi olmayan grup ise organ zarar aldığı ve zamanla flora bakterileri de üremeye başladığı için iyileşemiyor. Bakteri gitse bile organ iyileşemiyor.
Bu benim çıkarımım tabiki. Kesinlikle hiçbir bilimselliği yok.
Tek merak ettiğim biz de eski halimize gelebilecek miyiz tamamen?

Kanka ben hicbir cinsel hastalik yasamadan 1 ay sinra penisimde agri hissettim mesela herkes cinsel yolla kapmiyo bu hastaligi

Bak hayat kadiniyla oldum ama koeunmaliydi hepsi ve hicbir bel soguklugu vb yasamadan kaptim


Digeri de ben uzun yillar cekip de kurtulan gordum

Aynen knka moralimizi yüksek tutmamız lazım ben mesela benim hastalık anüste başladı ben ne bileyim prostatit olabilecegimi anüs kaşiniyordu yanma vardı acile gittim doktor procto verdi genel cerrahlara gittim biseyin yok dedi sonra bir genwl cerrah prostata basınca prostatit olabilirsin dedi beni ürolojiye yönlendirdi benim seruven başladi bu hastalık bana erkek müdahale etme şansida vermedi

[yenicezseni]

Ya bide hicbir tedavi olmayip 8 9 ay cekip bir anda iyilesen de cok

[red]

hastalığın başı kavramı ucu açık bir kavramdır.
mesela kişi uzun yıllar aslında prostatında lökosit ve enfeksiyon bulgusu vardır ancak ağır semptomlar göstermez.
hatta semptom bile göstermez. hissizlik var der, geç boşalıyorum der, boşalamıyorum der.
ağır semptomlar yaşaması stresli bir dönemde, bir süre boşalmadığında, soğuğa maruz kaldığında vücut bulur.
yani kişi lökosit yüksek de olsa uzun yıllar düzenli boşaldığı için ve prostatın kendini drene etmesinde sorun yaşamadığı için semptomsuz şekilde hayatını sürdürebilir.
ancak prostatit hastalığının yapısı gereği kişide depresif bir duygu durum oluşturduğu için kişi kendisinin iyileşemeyeceğine dair her zaman bir kanıt bulur.
hatta bunu bakterinin türüne kadar indirger. "bende şu bakteri var ölmüyor" der. "siz erken müdahale etmişsiniz" der, "kimse iyileşmiyor, yalan söylüyorlar hep" diyenler de çıkar zaman zaman. örnekleri mevcut.
eğer iyileşmek istiyorsanız; 1. şart buna inanmaktır. iyileşeceğine inanmayan kişi iyileşemez.

[yenicezseni]

hastalığın başı kavramı ucu açık bir kavramdır.
mesela kişi uzun yıllar aslında prostatında lökosit ve enfeksiyon bulgusu vardır ancak ağır semptomlar göstermez.
hatta semptom bile göstermez. hissizlik var der, geç boşalıyorum der, boşalamıyorum der.
ağır semptomlar yaşaması stresli bir dönemde, bir süre boşalmadığında, soğuğa maruz kaldığında vücut bulur.
yani kişi lökosit yüksek de olsa uzun yıllar düzenli boşaldığı için ve prostatın kendini drene etmesinde sorun yaşamadığı için semptomsuz şekilde hayatını sürdürebilir.
ancak prostatit hastalığının yapısı gereği kişide depresif bir duygu durum oluşturduğu için kişi kendisinin iyileşemeyeceğine dair her zaman bir kanıt bulur.
hatta bunu bakterinin türüne kadar indirger. "bende şu bakteri var ölmüyor" der. "siz erken müdahale etmişsiniz" der, "kimse iyileşmiyor, yalan söylüyorlar hep" diyenler de çıkar zaman zaman. örnekleri mevcut.
eğer iyileşmek istiyorsanız; 1. şart buna inanmaktır. iyileşeceğine inanmayan kişi iyileşemez.

Hocam sağ olun sizin oykunuz nasil acaba biraz bahseder misiniz ?

[bel_soğukluğu]

Kafamda hep bu soru.. Foruma baktığım zaman iyileşenler hep ilk üç ay içinde tedavi olup bu tedaviye olumlu cevap verenler. Birkaç kişi dışında hep hikayeler böyle. Haliyle iyileşemeyecek miyim diye düşünüyorum. Geç mi kaldım. Ayrıca bu süreyi aşarak iyileştim diyenlere baktığımda hep nüks yaşamışlar. Ama ilk 3 ay içinde iyileşenler yani doğru tedaviyle iyi olanlar hiç nüks yaşadım yazmamış bir daha da girmemiş.
Kafamda yaptığım çıkarım şu. Hepimiz cinsel yolla bulaşan bakteriler yüzünden hasta oluyoruz. Zamanında tedavi olanlar prostat zarar görmediği için iyileşiyor ve fırsatçı patojenler üremeye fırsat bulamadan eski haline geliyor.
Tedavi olmayan grup ise organ zarar aldığı ve zamanla flora bakterileri de üremeye başladığı için iyileşemiyor. Bakteri gitse bile organ iyileşemiyor.
Bu benim çıkarımım tabiki. Kesinlikle hiçbir bilimselliği yok.
Tek merak ettiğim biz de eski halimize gelebilecek miyiz tamamen?

Kanka ben hicbir cinsel hastalik yasamadan 1 ay sinra penisimde agri hissettim mesela herkes cinsel yolla kapmiyo bu hastaligi

Bak hayat kadiniyla oldum ama koeunmaliydi hepsi ve hicbir bel soguklugu vb yasamadan kaptim


Digeri de ben uzun yillar cekip de kurtulan gordum

Korunmalı olması hastalık kapmadığın anlamına gelmiyor. Prezervatifi takıp çıkarma esnasında bu hastalığı kapanları okuduk buralarda.

[bel_soğukluğu]

hastalığın başı kavramı ucu açık bir kavramdır.
mesela kişi uzun yıllar aslında prostatında lökosit ve enfeksiyon bulgusu vardır ancak ağır semptomlar göstermez.
hatta semptom bile göstermez. hissizlik var der, geç boşalıyorum der, boşalamıyorum der.
ağır semptomlar yaşaması stresli bir dönemde, bir süre boşalmadığında, soğuğa maruz kaldığında vücut bulur.
yani kişi lökosit yüksek de olsa uzun yıllar düzenli boşaldığı için ve prostatın kendini drene etmesinde sorun yaşamadığı için semptomsuz şekilde hayatını sürdürebilir.
ancak prostatit hastalığının yapısı gereği kişide depresif bir duygu durum oluşturduğu için kişi kendisinin iyileşemeyeceğine dair her zaman bir kanıt bulur.
hatta bunu bakterinin türüne kadar indirger. "bende şu bakteri var ölmüyor" der. "siz erken müdahale etmişsiniz" der, "kimse iyileşmiyor, yalan söylüyorlar hep" diyenler de çıkar zaman zaman. örnekleri mevcut.
eğer iyileşmek istiyorsanız; 1. şart buna inanmaktır. iyileşeceğine inanmayan kişi iyileşemez.

Dostum açıkcası buna inanmak istiyorum. Ama hep pişmanlığım var. Çünkü o lanet ilişkiden 3-4 gün sonra belirtiler başladı hem de şiddetliydi. Sonra rastgele 3-4 kutu anti kullandıktan sonra doktor zaman bırak dedi ben de umursamadım. Çok şiddetlendiği oldu ama takviye gıdalarla iyileşir dedim hastalığın adını bile bilmiyordum. 4,5 ay sonra bir doktora daha gittim ve tanı aldım. Gene 1 ay rastgele antibiyotik sonrası. 7. Ay buradaki popüler doktora gittim 2 ay boyunca onda da rastgele antiler sonrası 2 ay testler ve dinlenmeyle geçirdim. Bu arada testlerde kullandığım tüm antibiyotiklerde dirençliydi. 10. Ay duyarlı antibiyotiklere başladım. Kısacası yanlış yapılacak her şeyi yaptım. Yani hep o keşkeler… Aşamıyorum. Ciddiye almam gerekirdi. Araştırabilirdim. Hep idrar yolu enfeksiyonu dedim. Google a belirtilerimi bile yazsam öğrenecekken doktora bile gitmedim. Üstelik maddi durumum da müsait. Ama şimdi dünyaları da harcasam iyileşemiyorum tamamen. Bu süreçten sonra da tekrar keşkeler başlıyor. Acaba zamanında müdahale etsem iyileşir miydim? Bu düşünce 1 saniye rahat bırakmıyor beni ve delirtecek neredeyse..

[red]

hastalığın başı kavramı ucu açık bir kavramdır.
mesela kişi uzun yıllar aslında prostatında lökosit ve enfeksiyon bulgusu vardır ancak ağır semptomlar göstermez.
hatta semptom bile göstermez. hissizlik var der, geç boşalıyorum der, boşalamıyorum der.
ağır semptomlar yaşaması stresli bir dönemde, bir süre boşalmadığında, soğuğa maruz kaldığında vücut bulur.
yani kişi lökosit yüksek de olsa uzun yıllar düzenli boşaldığı için ve prostatın kendini drene etmesinde sorun yaşamadığı için semptomsuz şekilde hayatını sürdürebilir.
ancak prostatit hastalığının yapısı gereği kişide depresif bir duygu durum oluşturduğu için kişi kendisinin iyileşemeyeceğine dair her zaman bir kanıt bulur.
hatta bunu bakterinin türüne kadar indirger. "bende şu bakteri var ölmüyor" der. "siz erken müdahale etmişsiniz" der, "kimse iyileşmiyor, yalan söylüyorlar hep" diyenler de çıkar zaman zaman. örnekleri mevcut.
eğer iyileşmek istiyorsanız; 1. şart buna inanmaktır. iyileşeceğine inanmayan kişi iyileşemez.

Hocam sağ olun sizin oykunuz nasil acaba biraz bahseder misiniz ?

profilime girip "kullanıcının mesajlarını ara" kısmından geçmişe giderseniz öyküme detaylıca ulaşabilirsiniz.
rica ederim.

[bel_soğukluğu]

hastalığın başı kavramı ucu açık bir kavramdır.
mesela kişi uzun yıllar aslında prostatında lökosit ve enfeksiyon bulgusu vardır ancak ağır semptomlar göstermez.
hatta semptom bile göstermez. hissizlik var der, geç boşalıyorum der, boşalamıyorum der.
ağır semptomlar yaşaması stresli bir dönemde, bir süre boşalmadığında, soğuğa maruz kaldığında vücut bulur.
yani kişi lökosit yüksek de olsa uzun yıllar düzenli boşaldığı için ve prostatın kendini drene etmesinde sorun yaşamadığı için semptomsuz şekilde hayatını sürdürebilir.
ancak prostatit hastalığının yapısı gereği kişide depresif bir duygu durum oluşturduğu için kişi kendisinin iyileşemeyeceğine dair her zaman bir kanıt bulur.
hatta bunu bakterinin türüne kadar indirger. "bende şu bakteri var ölmüyor" der. "siz erken müdahale etmişsiniz" der, "kimse iyileşmiyor, yalan söylüyorlar hep" diyenler de çıkar zaman zaman. örnekleri mevcut.
eğer iyileşmek istiyorsanız; 1. şart buna inanmaktır. iyileşeceğine inanmayan kişi iyileşemez.

Bu arada amacım kesinlikle depresiflik yaymak değil. Cidden iyileştim diyen birini okuduğumda sayfasına girip sonuna kadar okuyorum ve dua ediyorum umarım nüks yaşamamıştır diye. Umarım artık girmiyordur diyorum.. Sadece pişmanlık işte.. Belki de yazdıklarım tamamen saçmalık. Dediğim gibi bilimsellik yok. Bu hastalığın adı kronik prostatitken belki de akut dönemi yok. Bilmiyorum. Ama bilmek isterdim.

[red]

hastalığın başı kavramı ucu açık bir kavramdır.
mesela kişi uzun yıllar aslında prostatında lökosit ve enfeksiyon bulgusu vardır ancak ağır semptomlar göstermez.
hatta semptom bile göstermez. hissizlik var der, geç boşalıyorum der, boşalamıyorum der.
ağır semptomlar yaşaması stresli bir dönemde, bir süre boşalmadığında, soğuğa maruz kaldığında vücut bulur.
yani kişi lökosit yüksek de olsa uzun yıllar düzenli boşaldığı için ve prostatın kendini drene etmesinde sorun yaşamadığı için semptomsuz şekilde hayatını sürdürebilir.
ancak prostatit hastalığının yapısı gereği kişide depresif bir duygu durum oluşturduğu için kişi kendisinin iyileşemeyeceğine dair her zaman bir kanıt bulur.
hatta bunu bakterinin türüne kadar indirger. "bende şu bakteri var ölmüyor" der. "siz erken müdahale etmişsiniz" der, "kimse iyileşmiyor, yalan söylüyorlar hep" diyenler de çıkar zaman zaman. örnekleri mevcut.
eğer iyileşmek istiyorsanız; 1. şart buna inanmaktır. iyileşeceğine inanmayan kişi iyileşemez.

Bu arada amacım kesinlikle depresiflik yaymak değil. Cidden iyileştim diyen birini okuduğumda sayfasına girip sonuna kadar okuyorum ve dua ediyorum umarım nüks yaşamamıştır diye. Umarım artık girmiyordur diyorum.. Sadece pişmanlık işte.. Belki de yazdıklarım tamamen saçmalık. Dediğim gibi bilimsellik yok. Bu hastalığın adı kronik prostatitken belki de akut dönemi yok. Bilmiyorum. Ama bilmek isterdim.

acı çekerken objektif bir bakış açısı yakalamak kolay değil, yaşadıklarınızı biliyorum.
naçizane şu kadarını söyleyeyim, 2 yıl prostatit açısından ortalama iyileşme süresidir.
bu süre şanslı bir hastaysanız 1,5 yıla düşebilir, şanssızsanız 4 seneye çıkabilir.
her şeyi denemek çorbayı, tatlıyı, böreği aynı anda karıştırıp yemek gibi bir şey.
eğer cinsel yolla bulaşan bir bakteriniz yoksa ve prostat salgısında lökosit 1-2 düzeyindeyse yaşam tarzını değiştirmek ve kurallara uymak tedavidir.
cinsel yolla bulaşan bakteri varsa bunları yok etmek, lökosit yüksekse bunu düşürmek tedavidir.
hiçbir tedavi sizi 3 ayda iyileştirmez. iyileşenlerin yazılarını bir klasör yapıp orada jpg dosyası olarak tutabilir, zor zamanlarda dönüp bakabilirsiniz.
olumsuz yazıları ne bilgisayarınızda ne de zihninizde tutmamanız da naçizane tavsiyemdir.

[bel_soğukluğu]

hastalığın başı kavramı ucu açık bir kavramdır.
mesela kişi uzun yıllar aslında prostatında lökosit ve enfeksiyon bulgusu vardır ancak ağır semptomlar göstermez.
hatta semptom bile göstermez. hissizlik var der, geç boşalıyorum der, boşalamıyorum der.
ağır semptomlar yaşaması stresli bir dönemde, bir süre boşalmadığında, soğuğa maruz kaldığında vücut bulur.
yani kişi lökosit yüksek de olsa uzun yıllar düzenli boşaldığı için ve prostatın kendini drene etmesinde sorun yaşamadığı için semptomsuz şekilde hayatını sürdürebilir.
ancak prostatit hastalığının yapısı gereği kişide depresif bir duygu durum oluşturduğu için kişi kendisinin iyileşemeyeceğine dair her zaman bir kanıt bulur.
hatta bunu bakterinin türüne kadar indirger. "bende şu bakteri var ölmüyor" der. "siz erken müdahale etmişsiniz" der, "kimse iyileşmiyor, yalan söylüyorlar hep" diyenler de çıkar zaman zaman. örnekleri mevcut.
eğer iyileşmek istiyorsanız; 1. şart buna inanmaktır. iyileşeceğine inanmayan kişi iyileşemez.

Bu arada amacım kesinlikle depresiflik yaymak değil. Cidden iyileştim diyen birini okuduğumda sayfasına girip sonuna kadar okuyorum ve dua ediyorum umarım nüks yaşamamıştır diye. Umarım artık girmiyordur diyorum.. Sadece pişmanlık işte.. Belki de yazdıklarım tamamen saçmalık. Dediğim gibi bilimsellik yok. Bu hastalığın adı kronik prostatitken belki de akut dönemi yok. Bilmiyorum. Ama bilmek isterdim.

acı çekerken objektif bir bakış açısı yakalamak kolay değil, yaşadıklarınızı biliyorum.
naçizane şu kadarını söyleyeyim, 2 yıl prostatit açısından ortalama iyileşme süresidir.
bu süre şanslı bir hastaysanız 1,5 yıla düşebilir, şanssızsanız 4 seneye çıkabilir.
her şeyi denemek çorbayı, tatlıyı, böreği aynı anda karıştırıp yemek gibi bir şey.
eğer cinsel yolla bulaşan bir bakteriniz yoksa ve prostat salgısında lökosit 1-2 düzeyindeyse yaşam tarzını değiştirmek ve kurallara uymak tedavidir.
cinsel yolla bulaşan bakteri varsa bunları yok etmek, lökosit yüksekse bunu düşürmek tedavidir.
hiçbir tedavi sizi 3 ayda iyileştirmez. iyileşenlerin yazılarını bir klasör yapıp orada jpg dosyası olarak tutabilir, zor zamanlarda dönüp bakabilirsiniz.
olumsuz yazıları ne bilgisayarınızda ne de zihninizde tutmamanız da naçizane tavsiyemdir.

Açıkcası senin hikayeni bile sanırım 20-30 defa okumuşumdur. Benimde lökositim başlangıçta 15-20ydi. Benimle aynı ve iyileşmiş diyordum. Ama işler iyi gitmedi işte. Sebep o, bu, şu olabilir. Sadece birkaç hafta kafam boşken anı yaşamak istiyorum. Yaptığım etkinliğin bir önemi yok. Koltukta boş boş otursam bile kafamın boş olmasına ihtiyacım var. Artık çok yoruldum. Çok mücadele ettim. Tükendiğimi hissediyorum. Umarım bir gün herkes iyileşir buradaki ve bu da bizim içimizce acı bir tecrübe olarak kalır. Umarım güncele döner ve hayat enerjimizi geri kazanabiliriz.

[Yamtar]

hastalığın başı kavramı ucu açık bir kavramdır.
mesela kişi uzun yıllar aslında prostatında lökosit ve enfeksiyon bulgusu vardır ancak ağır semptomlar göstermez.
hatta semptom bile göstermez. hissizlik var der, geç boşalıyorum der, boşalamıyorum der.
ağır semptomlar yaşaması stresli bir dönemde, bir süre boşalmadığında, soğuğa maruz kaldığında vücut bulur.
yani kişi lökosit yüksek de olsa uzun yıllar düzenli boşaldığı için ve prostatın kendini drene etmesinde sorun yaşamadığı için semptomsuz şekilde hayatını sürdürebilir.
ancak prostatit hastalığının yapısı gereği kişide depresif bir duygu durum oluşturduğu için kişi kendisinin iyileşemeyeceğine dair her zaman bir kanıt bulur.
hatta bunu bakterinin türüne kadar indirger. "bende şu bakteri var ölmüyor" der. "siz erken müdahale etmişsiniz" der, "kimse iyileşmiyor, yalan söylüyorlar hep" diyenler de çıkar zaman zaman. örnekleri mevcut.
eğer iyileşmek istiyorsanız; 1. şart buna inanmaktır. iyileşeceğine inanmayan kişi iyileşemez.

Bu arada amacım kesinlikle depresiflik yaymak değil. Cidden iyileştim diyen birini okuduğumda sayfasına girip sonuna kadar okuyorum ve dua ediyorum umarım nüks yaşamamıştır diye. Umarım artık girmiyordur diyorum.. Sadece pişmanlık işte.. Belki de yazdıklarım tamamen saçmalık. Dediğim gibi bilimsellik yok. Bu hastalığın adı kronik prostatitken belki de akut dönemi yok. Bilmiyorum. Ama bilmek isterdim.

acı çekerken objektif bir bakış açısı yakalamak kolay değil, yaşadıklarınızı biliyorum.
naçizane şu kadarını söyleyeyim, 2 yıl prostatit açısından ortalama iyileşme süresidir.
bu süre şanslı bir hastaysanız 1,5 yıla düşebilir, şanssızsanız 4 seneye çıkabilir.
her şeyi denemek çorbayı, tatlıyı, böreği aynı anda karıştırıp yemek gibi bir şey.
eğer cinsel yolla bulaşan bir bakteriniz yoksa ve prostat salgısında lökosit 1-2 düzeyindeyse yaşam tarzını değiştirmek ve kurallara uymak tedavidir.
cinsel yolla bulaşan bakteri varsa bunları yok etmek, lökosit yüksekse bunu düşürmek tedavidir.
hiçbir tedavi sizi 3 ayda iyileştirmez. iyileşenlerin yazılarını bir klasör yapıp orada jpg dosyası olarak tutabilir, zor zamanlarda dönüp bakabilirsiniz.
olumsuz yazıları ne bilgisayarınızda ne de zihninizde tutmamanız da naçizane tavsiyemdir.

Bu süreler hangi veriye dayanıyor? Benim 4 sene oldu ve henüz iyileşemedim. Sizin şanslı, şanssız sınıflamanıza göre çok şanssız sınıfına mı giriyorum? Lütfen bilimsel geçerliliği olmayan şeyler yazmayın.

[red]

İstatistik bir bilim değildir, yarı bilimdir. Her zaman istisnalar vardır. Bir olayın gerçekleşme ihtimali milyonda 1 bile olsa gerçekleşebilir. Hapşırırken ölen insanlar var.
Eğer 4 yılda iyileşemediyseniz yerinizde olsam kendime sorardım ‘neyi yanlış yapıyorum’ diye. Bunda mutlaka payınız vardır.

[Yamtar]

İstatistik bir bilim değildir, yarı bilimdir. Her zaman istisnalar vardır. Bir olayın gerçekleşme ihtimali milyonda 1 bile olsa gerçekleşebilir. Hapşırırken ölen insanlar var.
Eğer 4 yılda iyileşemediyseniz yerinizde olsam kendime sorardım ‘neyi yanlış yapıyorum’ diye. Bunda mutlaka payınız vardır.

Arkadaşım sen güya moral veriyorsun burada arkadaşlara öyle mi? 4 yıldan fazla süredir iyileşmeyen bir sürü insan var bu forumda. Bilmiyorum farkında mısın ama o kişilerin de moralini bozuyorsun. E benim sürem dolmuş o zaman,şimdiye kadar iyileşemediysem daha da iyileşmem deyip köşeye mi çekilmem gerekiyor sizin tezinize göre? Ha merak ediyorsan hastalığın daha en başında burada adı geçen tüm doktorlara muayene olmuş, burada adı anılan tüm tetkikleri de yaptırmış durumdayım. Ve okuduğum hiçbir makalede bu hastalığın iyileşme süresi şu kadar diye bir bilgiye rastlamadım. Lütfen bilimsel dayanağı olmayan genellemeler yapmayın.

[red]

Kelin ilacı olsa kendi başına sürer.
Neyse, önceki mesajlarımda değindiğim konuları tekrarlamak istemem. İyileşenlerin yolundan giderseniz iyileşirsiniz.

[bel_soğukluğu]

İstatistik bir bilim değildir, yarı bilimdir. Her zaman istisnalar vardır. Bir olayın gerçekleşme ihtimali milyonda 1 bile olsa gerçekleşebilir. Hapşırırken ölen insanlar var.
Eğer 4 yılda iyileşemediyseniz yerinizde olsam kendime sorardım ‘neyi yanlış yapıyorum’ diye. Bunda mutlaka payınız vardır.

Arkadaşım sen güya moral veriyorsun burada arkadaşlara öyle mi? 4 yıldan fazla süredir iyileşmeyen bir sürü insan var bu forumda. Bilmiyorum farkında mısın ama o kişilerin de moralini bozuyorsun. E benim sürem dolmuş o zaman,şimdiye kadar iyileşemediysem daha da iyileşmem deyip köşeye mi çekilmem gerekiyor sizin tezinize göre? Ha merak ediyorsan hastalığın daha en başında burada adı geçen tüm doktorlara muayene olmuş, burada adı anılan tüm tetkikleri de yaptırmış durumdayım. Ve okuduğum hiçbir makalede bu hastalığın iyileşme süresi şu kadar diye bir bilgiye rastlamadım. Lütfen bilimsel dayanağı olmayan genellemeler yapmayın.

Hastalığın en başında derken ne kadar başında başladınız? Ve ne gibi tedaviler aldınız ?

[Yamtar]

Uzun bir süreç hepsini anlatıp bu hastalık geçmiyor diye yeni hasta arkadaşlarda moral bozukluğu yaratmak istemiyorum.Hastalığın başından kastım şu. İlk herkes gibi gittiğim ürolojide yazılan ilaçlardan fayda görmeyince gittiğim ikinci doktor burada ismi sıkça zikredilen doktorlardan birisi oldu. Takriben hastalığın 10.gününde gitmişimdir diyelim. Bu hastalıkta iyileşenler var. Sadece şunu söyliyim ampirik tedavi, bitkisel tedavi, swap kültür, masaj prostat sıvısı kültür PCR, çeşitli bitkisel tedaviler, fizik tedavi vs olması gereken her şeyi yapmaya çalışıyorum.

[yenicezseni]

Uzun bir süreç hepsini anlatıp bu hastalık geçmiyor diye yeni hasta arkadaşlarda moral bozukluğu yaratmak istemiyorum.Hastalığın başından kastım şu. İlk herkes gibi gittiğim ürolojide yazılan ilaçlardan fayda görmeyince gittiğim ikinci doktor burada ismi sıkça zikredilen doktorlardan birisi oldu. Takriben hastalığın 10.gününde gitmişimdir diyelim. Bu hastalıkta iyileşenler var. Sadece şunu söyliyim ampirik tedavi, bitkisel tedavi, swap kültür, masaj prostat sıvısı kültür PCR, çeşitli bitkisel tedaviler, fizik tedavi vs olması gereken her şeyi yapmaya çalışıyorum.

Yaş kaç abi

[Yamtar]

39

[yenicezseni]

39

Peki abi yaptigin iste agir kaldirmak vb var mi ?

[Yamtar]

Yaptığım işte ağır kaldırmak yok. Şüpheli ilişkim de yok. Sadece bir gece rüyalanma sonucu boşalacakken kendimi tutmam sonucu olduğunu düşünüyorum. Başka bir sebep yok çünkü. Ve şikayetlerimin bir çoğu geçti arkadaşlar. Ereksiyon, idrar sorunları vs neredeyse yok diyebilirim. Tek şikayetim kaldı peniste ağrı, geri çekilme, batma hard flaccid belirtileri.

[Yamtar]

Ayrıca prostatit semptomları başlamadan önce bağırsak problemlerim vardı. Sonrasında prostatit semptomları baş gösterdi.

[red]

Yaptığım işte ağır kaldırmak yok. Şüpheli ilişkim de yok. Sadece bir gece rüyalanma sonucu boşalacakken kendimi tutmam sonucu olduğunu düşünüyorum. Başka bir sebep yok çünkü. Ve şikayetlerimin bir çoğu geçti arkadaşlar. Ereksiyon, idrar sorunları vs neredeyse yok diyebilirim. Tek şikayetim kaldı peniste ağrı, geri çekilme, batma hard flaccid belirtileri.

şikayetlerinizin çoğu geçti madem ne diye burada "iyileşemedim" diye ortalığı velveleye veriyorsunuz?

[Yamtar]

Yaptığım işte ağır kaldırmak yok. Şüpheli ilişkim de yok. Sadece bir gece rüyalanma sonucu boşalacakken kendimi tutmam sonucu olduğunu düşünüyorum. Başka bir sebep yok çünkü. Ve şikayetlerimin bir çoğu geçti arkadaşlar. Ereksiyon, idrar sorunları vs neredeyse yok diyebilirim. Tek şikayetim kaldı peniste ağrı, geri çekilme, batma hard flaccid belirtileri.

şikayetlerinizin çoğu geçti madem ne diye burada "iyileşemedim" diye ortalığı velveleye veriyorsunuz?

Ortalığı velveleye vermiyorum. Senin karın ağrın nedir? Belki beni en çok rahatsız eden semptom bahsettiğim semptomdur. Ve o geçmeden kendimi iyileşmiş saymıyorum? Müsaden var mı buna? Evet iyileşemedim. Sosyal hayatımı mahfeden bence bu hastalığın en kötü semptomu ile mücadele ediyorum.Şuanda gereksiz yere sataşıyorsun. Konunun muhatabı değilsin çünkü