bel_soğukluğu yazdı: ↑30.04.2024 - 22:55
BruceLee yazdı: ↑30.04.2024 - 22:54
bel_soğukluğu yazdı: ↑30.04.2024 - 22:42
Usta sen bakteriyel süreci nasıl bitirdin antibiyotiksiz?
Cinsel hikayem yok. Yediklerim içtiklerime dikkat ederek. Gıda takviyeleri. Un ürünlerini terk ederek ve azaltarak. Hareket yürüyüş, pelvik taban egzersizleri
Anladım.
Dostum. Kadir abinin birkaç mesajını notlarıma kaydetmiştim. Belki Bazı arkadaşlara hatırlatma olur:
*****Sekerden hamur isinden, fitness suplementlerinden uzak durun bunlarda genellikle şeker ve E kodlu katkilar var. ( Karbonhidrat v.s),.idrara sıkışık iken agırlik kaldirmayin, tempolu yuruyüs yapın, yatay bisiklette pedal cevirin pelvik bölge calişsin..(Dikey degil).Uykunuzu iyi alın ( sekiz saat) bol yesillik ve tahıla yonelik bir diyet uygulayin. ( Özellikle mercimek, kuru ve taze fasulye). Probiyotik takviye kullanin bagirsak sagligi icin... evde yapimi yogurdun icine probiyotik ürün karıstirip tuketin hergün.
Evet kadersiz33 kardesim, süt ve süt ürünleri dahil tüm hayvansal gıdalar asidiktir.. ayrıca fastfood, paket gıdalar, hazir meyve suları bunların hepsi vücutta asit üretir ve inflamasyonu ve dolayısi ile yanmayı arttirir. Sizlere tavsiyem 2 litre suya bir yemek kaşığı karbonat atıp bunu gün boyu icmek ve vucudu alkali hale getirmektir.
Kola, bira olmaz bu bir, ikincisi prostat sivisi lokosit ve kultur tahlili yaptirmani tavsiye ederim. Sonuclar negatif ciktigi taktirde, doku hasarina yonelik tedaviye yönlenmeni öneririm. Iltihap giderici nsaii ilaclar, antioksidan ve vitamin takviyeleri ile tedaviye devam edersen sorun kalacagini zannetmiyorum. Fakat asitli, acılı gıdalar, paketlenmis gidalar, hamurişi ve tatlilardan uzak durun.
Iyi akşamlar, doku hasarı yani diger bir adiyla inflamasyon, yangı, şislik, ödem.. eger enfeksiyon bulguları negatifse bunun icin ayri bir tedavi uygulamak lazim.. iltihap giderici antienflamatuar ilaclar, antioksidanlar, mineraller, vitaminler ve bagısiklik güclendiriciler ile bu sorunlu iltihapli dokuyu iyilestirme yoluna gitmek gerekir.
İdrar hissi, idrar oldugundan degil, prostattaki inflamasyonu idrar hissi olarak algilamanizdan kaynaklaniyor. ( Prostatit tanısı konulduysa tabiki).
Haftada 1 en ideali.
İdrar kültürunden prostatit tanısi konulmaz yanlız... prostat sekresyonu lokosit seviyesine bakmak gerekir..
Kalsifikasyonları azaltmak için nac 600 kullanimi tavsiye edilir.
Şikayetleriniz klasik kronik prostatit semptomlarını andıriyor. Yapılan tahlil ve tedavinizde eksikler oldugu kanisindayım. Forumda mükerrer olarak zikrettigimiz bazı yöntemler var tekrar etmiş olalım. Sayfalar cok gerilerde kaldığı için insanlara aramak zor gelebiliyor.
Öncelikle kesin tanı icin rektal tuşe ile prostat sıvısını alan ve bu sıvıyı cam lam uzerine damlatıp mikroskop altinda inceleyip lokosit miktarıni saymayı bilen bir dr bulmanız lazım.
Ayrıca prostat sıvısi, idrar ve meniden kültür ve antibiogram yapılmasi gerekir. Bu tahliller olası bir enfeksiyonun nerede lokalize olduğunu ve bu patogenezin bakteriyel yada nonbakteriyel tipmi oldugunu anlamak adına gerekli. Gerekirse en son bu orneklerden cıkan sonucları çek etmek amaçlı pcr yapılabilir.Yapılan antibiyoterapi sonunda lokositin normal seviyeye gelmesi ile semptomlarınız hemen düzelmeyebilir. Belki 10 gün sonra belki 1 ay sonra lokosit miktarı artabilir. Bu durumu stabilde tutmakta fayda var. “ Lokosit sifirlandi sen artik iyilestin” demekle olmuyor bunun takibi cok onemli. Ayrica kullanilacak olan antibiyotigin duyarli olmasi kesinlikle sarttır. Duyarsız antibiyotik kullanımi bakterilerin direncli olmasina yol açar. Cinsel sorunlar ve agriların olması, prostat enfeksiyonunun yada gecirilmis bir enfeksiyondan kalan inflamasyonun sebep olduğu gerek psikosomatik gerek nörofizyolojik etkileri var bunlara bağlı.
KP/KPAS patogenezinde bulgular pozitif yada negatif olsun ciddi olarak takip edilmeli ihmal edilmemeli...multidisipliner bir yaklaşımla multimodal bir tedavi uygulanmalı. Bu detaylar forumda tüm ayrintiları ile mevcuttur.
Geçmiş olsun.
İyi akşamlar Bruce Lee kardesim,
Erkek aksesuar gland enfeksiyonları (EAGE), prostat
glandının, seminal veziküllerin, duktus deferens ve epi-
didimlerin ortak ve çoğul bir sendrom şeklindeki enfla-
masyon tablosudur. Genellikle EAGE’na, üretra üzerinden
prostat glandına, seminal veziküllere, duktus deferense,
epididimlere ve hatta testislere yayılan enfektif ajanlar
neden olmaktadır. Hematojen enfeksiyonlar nadiren gö-
rülmektedir. Bununla birlikte, EAGE ile prostatit, vezikal
glandulit ve epididimit ayrımı ise son derece güçtür (1–3).
Erkek aksesuar gland enfeksiyonu: Dünya Sağlık Örgü-
tü tanı kriterine göre üç faktör olarak sınıflandırılır (3–5);
A: Üriner enfeksiyon, epididimit ve/veya cinsel yolla
bulaşan hastalık hikayesi öyküsü. Fiziki bulgular; kalın veya
yumuşak epididim, yumuşak vaz deferens ve/veya anor-
mal rektal muayene.
B: Anormal prostat sıvısı salgılanması ve/veya prostat
masajı sonrası anormal idrar.
C: Ejakulat bulguları; Lökosit>1 milyon ml-1, kültürde
anlamlı patojen bakteri üremesi, anormal görünüm, artmış
viskozite, artmış pH ve/veya seminal plazmanın anormal
biyokimyası.
Rowe ve arkadaşlarına göre, anormal sperm paramet-
releri varlığında, EAGE tanısı (5);
i) en az bir A faktörüne ilave bir B faktörü,
ii) bir A faktörüne ilave bir C faktörü,
iii) bir B faktörüne ilave C faktörü veya
iv) iki C faktörü varlığı ile konur.
Yaygın hastalıklar olmaları, genellikle kronik seyret-
meleri, nadiren seminal yolda tıkanıklığa neden olmaları,
intrakanaliküler yayılım ile üreme sistemi aksesuar gland-
larının bir ya da daha fazlasını tutabilmeleri, tek veya çift
taraflı olabilmeleri gibi bazı ortak özelliklere sahiptirler.
Skrotal ve transrektal prostatoveziküler ultrason inceleme-
leri yardımıyla EAGE’ları, komplike ve komplike olmayan
şeklinde iki gruba ayrılabilirler. Komplike olmayan formda
sadece prostat etkilenirken komplike formda prostat ile
birlikte seminal vezikül veya her üç gland (prostat, seminal
vezikül, epididim) birlikte etkilenmektedir.
Bir kere 8 saat uyumak şart, ayakları usütmeyin, kışin termal iclik ve yün corap giyin, paket gidalardan , acılı, asitli ve konsantre aromatik iceceklerden kesinlikle uzak durun. Özellikle narenciye ürünleride yanmayı ve agriyı arttirir.
Not: Bu yazdiklarım uretral sıvı orneklerinde lokosit, bakteri gibi enfeksiyon bulgusu olanları kapsar.
Bu bulguları olmayan hastaların sadece yaşam tarzına dikkat etmelerini, vitamin ve takviyeler kullanmalarini sicak su oturmaları yapmaları ve hergun enaz yarimsaat tempolu yurüyüş yapmalarını gerekirse egzersiz ve fizyoterapi seanslari yapmaları/yaptirmalarini öneririm.
Alfabloker/ Antienflamatuar ilaçları gerekirse drunuz recete edebilir
Sağol abi. Kalsifikasyon için önerilerin neler abi?
Tavsiyem, bromelain ve nac600 birlikte kullanman ve bol su içmen..
Alfalipoikasit 600mg, bromelain500, emilim icin bu ikisi beraber alinacak , b12 vitamini,e vitamini, omega3 ve arı poleni..polen hersabah kahvaltidan 2 saat önce 2 tatli kasigi agizda eritilerek tüketilecek. Bunlari drunuza recete ettirin.
Ağrıya sebep olan etken inflamasyondur. Bu olguyada
İnflamatuar ağrı denir.(inflammatory pain ) Doku hasarı ile ilişkili inflamatuar yanıt nedeniyle artan hassasiyet olarak tanımlanır. İnflamatuar veya immün yanıt sırasında ortaya çıkan zararlı uyaranların algılanması ve bunlara karşı afektif yanıt ile karakterizedir.
Enflamatuar ağrı belirtileri
İnflamatuar Ağrı, beş klasik semptomla karakterizedir: kızarıklık (rubor), ısı (kalor), şişlik (tümör), ağrı veya aşırı duyarlılık (dolor) ve fonksiyon kaybı (fonksiyon lasea).
İnflamatuar ağrıya ne sebep olur?
Bir yaralanmadan yada enfeksiyondan sonra iltihaplanma ve onarım süreçleri gerçekleşir. Bu süreçler, periferik duyarlılaşma olarak bilinen aşırı uyarılabilir bir duruma yol açabilir. Nosiseptif terminallerden salınan inflamatuar mediatörler vasküler geçirgenliği artırarak lokal ödem ve prostaglandinler, bradikinin, büyüme faktörleri ve sitokinler gibi hasarın yan ürünlerinin kaçmasına neden olur. Bu maddeler nosiseptörleri hassaslaştırabilir ve uyarabilir, bu da düşük ateşleme eşiklerine ve ektopik deşarjlara neden olur. Çoğu hastada bu durum iyileşme meydana geldikçe ve inflamasyon azaldıkça düzelir. Bununla birlikte, bu analjezik ajanlar, aktivasyon eşiğini düşürür ve travma alanını çevreleyen birincil duyu nöronlarının özelliklerini değiştirerek, bitişik alanlarda bir ağrı hissine neden olabilir.
Bu kürün inflamasyonada iyilestirici etkisi oldugundan dolayi neticede agriyada iyi gelebilir, denemekte fayda var.
Burada önemli olan öncelikle enfeksiyonel biobelirteçlerin negative olmasıdır.
Sulandirma, ve iltihap giderici olarak icin bromelain kullanmani öneririm. (Kadir Bey)
Prostatitte prostat sivısi lokositi yüksek iken normal seviyeye gelmesi enfeksiyonun bittigi yada azaldigi anlamina gelir. Fakat dokudaki inflamasyon bir anda bitmiyor bu sureci takip edip stabilde tutmak gerekir. Enfeksiyonel biobelirteçler eradike edildikten sonra, inflamasyon durumunuda eradike etmek gerekir. Mikropsuz inflamasyon süreci devam edebilir. İnflamatuar süreç esnasında semptomlar devam edebilir. Zira pelvik bölge ve üriner sistemi koordine kaslar ve sinirleri olumsuz yönde etkiler.
İnflamatuar tedavi için aşagidaki vitamin ve takviyeleri kullanmanizi öneririm dr tavsiyesi ile.
Alfalipoikasit - Günde 1 adet (Tok)
bromelain - Günde 3adet (Tok)
b12 vitamini - Günde 1 adet (sabah Aç)
e vitamini - Günde 1 adet (Tok)
omega3 - Günde 1 adet (Tok)
Arı poleni - Sabah 2 tatlı kaşığı (Aç) agizda cigneyip eritilerek tüketilecek.
Menide katı parçaların görülmesi prostattaki asini kanallarinin tıkalı olması ile alakali bir durum. Kanallarda uzun süre tıkalı kalan prostat sekresyonu katılaşıyor ve bu şekilde parcalı olarak cıkiyor.
Prostat sıvısı alınmasınin sebebi prostat icindeki iltihabın tespit edilmesi icindir. Meni kesesi ayrı bir yerde prostat ayrı bir yerdedir. Dolayisı ile sıvılarin geldigi odaklar farklıdir. Bize iltihapli yerdeki sıvı lazım tahlil icin. Ayrica buna ragmen yine biz diyoruz ki 3 uretral sıvıdan prostat sivısı, meni ve idrardan lokosit,kültur ve pcr yapilmalı.
Orası reddit kardesim, burasi Kronik Prostatit Forum..ayrica külturde üreme olduğu takdirde antibiogram imkani var...pcrde bu imkan yok... yani cikan patojene etken antibiyotik belirlenemiyor. Olasi antibiyotikleri tek tek denemen lazim. Sana bir örnek vereyim kendimden; bende mikoplazma cikmisti bir ara...yapilan antibiogramda tetradoksa ve Aveloksa dirençli cıkan bu patojen Tarivid'e duyarliydi. Anlatabildimmi kardesim?
Kadir abi iyi geceler. Kalsifikasyon kireçlenme hangi yöntemle tespit ediliyor
Ultrason ve MR ile belli oluyor fakat Multiparametrik Emar ile daha detaylı net görüntüleme imkani var. İyi geceler kardeşim.
Serkan kardeşim, kalsifikasyon daha önce geçirilmiş ve kapanmiş kireç baglamiş iyileşen skar dokulardir. Prostatit geciren herkeste az veya çok bunlardan bulunur. Dogal olusumlardir. Nac ve magnezyumun kalsifikasyonları yok ettigine dair makaleler var ama bu bilimsel olarak kanitlanmiş degil.
Moralini bozma kalsifikasyonlar zararsızdır. Sen prostat sıvısinda lokositin uzun süre stabil olmasini sagla ve vitamin+takviyelerini kullanmaya bak.Yapacagin sey budur. Tahlillerin negatif olmalı. Iyilesme süreci bundan sonra başlar ve uzun suren bir süreçtir. Neden iyilesmiyorum diye acele etme bu bir süreç. İyileşme olacaktir bu sartlari sagladiktan sonra.
Maksimum idrar akış hızı 15ml/sn. Ortalama akış hızı 10ml/sn olmalıdır BruceLee kardeşim.
Kadir abi, prostat içi pH kaç abi?teşekkür ederim şimdiden
Prostat sekresyonu hafif alkalidir, ph'ı 7.31 cıvarıdır @BruceLee kardesim.
Abi iyi akşamlar. Sorun prostatta mı pelvik taban kaslarda mı bunu kendimiz ayırt etme veya tahminde bulunma şansımız var mıdır?
İyi akşamlar BruceLee kardesim... eğer geçirilmiş bir KP öykünüz varsa ve semptomlarıniz tüm tahlillerinizin negatif çıktığı halde devam ediyorsa, bu durum prostatınızdaki kronik inflamasyon ile alakalıdır...sonuçta bu inflamasyon, endotel hücrelere zarar vererek sinir ve kaslarada nöral hasar veriyor.
Dolayısı ile pelvik taban kası disfonksiyonu oluşabiliyor, bu çok normal bir olgudur. Bununla ilgili belgeli bir kaç klinik çalışma paylaşmıştım forumda.
Abi iyi akşamlar dilerim. Sana 2 sorum var. Pelvik taban kasında sıkıntı oluşmuş her erkeğin iye hikayesi mutlaka var mıdır? İkinci sorum bu sitede bu hastalıkta sıkıntı yaşayanların tahminince yüzde kaçı sorun pelvik taban kasındadır?
Arz ederim
İyi akşamlar BruceLee kardeşim,
Pelvik taban kasında sıkıntı oluşmuş her erkekte iye hikayesi olmayabilir...travmatik sebeplerde buna sebep olabilir.
Fakat KBP patogenezinde pelvik taban kası disfonksiyonu prevelans olarak %30 gibi görülebilir.
KBP oluşan enfeksiyon/ inflamasyon, endotel hücrelere zarar vererek sinir ve kaslarada nöral hasar veriyor.
Dolayısı ile pelvik taban kası disfonksiyonu oluşabiliyor, bu çok normal bir olgudur. Bununla ilgili belgeli bir kaç klinik çalışma paylaşmıştım forumda.
Eğer geçirilimiş prostat enfeksiyonu sonucunda suregelen bir kronik inflamasyon varsa prognozda pelvik taban disfonksiyonu görülebilir.
Ödemli/inflamasyonlu prostat herşeyden etkileniyor maalesef ya içtiginiz bir nescafeden yada farkli bir uyaricıdan fazla oturmaktan bile etkileniyor olabilir alex kardesim.
Prostatitli bir hasta pelvik bölgeyi caliştirmasi lazim, kaslarin sinirlerin, damarlarin kanlanması yeni damarlarin oluşmasi ve
ayrıca prostatin kanlanmasi ve dolayisi ile kan sirkülasyonu ile inflamasyonun yok edilmesi adına.
Kronik prostatit, penis dokusunu etkiler ve bu da ED'ye yol açar. Bu ilişkideki iki ana mekanizma şunları içerebilir:
• Enflamasyon sırasında salınan enflamatuvar ajanlar.
• Enflamasyonun periprostatik genital sinirlere yayılmasına bağlı nöral hasar
Biraz da bu mekanizmalara odaklanalım;
Kronik prostatit, korpus kavernozum düz kasının endotelyal fonksiyonunu bozan sistemik bir inflamatuar yanıtı indükler. Enflamatuar süreç sırasında, her ikisi de enflamasyonun yan ürünleri olan sitokinler (enflamatuar hücreler) ve diğer hücresel adezyon molekülleri, endotelde lezyonlar oluşturur.
Sonuç olarak, damar duvarında endotelyal inflamasyon gelişir. Enflamasyon, damar duvarının işlev bozukluğuna neden olur. Bu olduğunda, damar duvarı daha az elastik hale gelir ve gevşeme yeteneği azalır. Penis damar sisteminde aterosklerotik lezyonlar oluşabilir ve erektil fonksiyonu bozabilir . Unutmayın, güçlü ve sert ereksiyonlar uygun kan akışı gerektirir. Penisin tıkanması için kanın penis odalarını doldurması gerekir. Bozulmuş kan akışı erektil problemlere yol açar.
İkinci mekanizma, sempatik ve parasempatik sinir sinyallerini taşıyan peri-prostatik sinir pleksusundan gelen kavernöz sinirleri içerir. Bu özel sinirler, ereksiyona ve detümesansa (hacim azalması) neden olan vasküler değişikliklerden sorumludur. Kronik prostatitteki iltihaplanma süreci, genital sinirleri çevreleyenler de dahil olmak üzere tüm prostat dokularına yayılır.
Enflamasyon, sinirleri aşamalı olarak boğan ödemlere neden olabilir. Ayrıca, inflamasyon , sinirin seyri boyunca sinyali değiştirebilir ve kalıcı kavernozal doku stimülasyonunda aşağı regülasyon üretebilir. Azalan nöral sinyaller, kan akışında, oksijende ve antioksidan ajanlarda kronik bir azalmaya neden olur.
Sonuç olarak, oksidatif stres gelişir ve erektil işlevi bozar. Bu, kavernozal dokunun gevşemesinin bozulması nedeniyle olur. Azalan esneklik kan akışını hızlandırır ve bu nedenle ereksiyon olmanızı zorlaştırır.*****