Antibiyotik kullanımı sonucunda semptomlar hemen gerilermi?

[kadir]

Kronik prostatit hastalarinda uygun antibiyotik tedavisine başlandığında, semptomların gerileme durumu hakkında bilgi verme ihtiyacı hissettim.
1-Lokosit:Prostat sıvısı lokosit sayısı hemen düşmeye başlar.
2-İşeme: Sorun varsa rahatlama hissedilir
3-Agri:Bazi ağrılar kaybolur bazı ağrılar devam edebilir.
4-Yanma: Hemen gecmeyebilir, doku hasarı olduğu için yanma devam edebilir.Bu semptom için uzun bir süre uygun antibiyotik kullanılırsa bu şikayette ortadan kalkıyor.

[berkay]

Hocam eklemek lazım;
Her kronik prostatit hastasına antibiyotik işe yaramıyor. Onlar için uygun antibiyotik diye bir şey yok. Dolayısıyla bu yazdıklarınız sizler gibi antibiyotiğin işe yaradığı şanslı küçük bir kesim için geçerli.
Geriye kalan büyük kesim için bu şikayetler kısmen ortadan kalksa da, tedavi bittikten sonra semptomlar tekrar geri dönüyor.

[ABittersweetLi]

Antibiyotikten fayda görmeyenler bitkisel tedavileri deneyebilirler. Yada üretra darlığı gibi nedenlere yönelebilirler.

[son]

Arkadaşlar benim sperm kültüründe ne lökosit neden bakteri çıktı prostatit olsam kültürde üç beş tanede olsa lökosit çıkmazmıydı ama penis ucunda ve testislerin alt yani torbanın bitiminde makatla testis arası kısımda yanma ve sızlama devam ediyor buna ne diyeceksiniz şimdi ben prostatit değilmiyim değilsem bu yanma sızlama neden geçmedi

[kadir]

Arkadaşlar benim sperm kültüründe ne lökosit neden bakteri çıktı prostatit olsam kültürde üç beş tanede olsa lökosit çıkmazmıydı ama penis ucunda ve testislerin alt yani torbanın bitiminde makatla testis arası kısımda yanma ve sızlama devam ediyor buna ne diyeceksiniz şimdi ben prostatit değilmiyim değilsem bu yanma sızlama neden geçmedi

Son mrb,
Sperm kültüründe lokosit çıkmayabilir,çıksa bile prostatit yada mesane iltihabı şüphesi devam eder.Prostat sıvısı lokositi bulgu sayılır prostatit için.

[kadir]

Hocam eklemek lazım;
Her kronik prostatit hastasına antibiyotik işe yaramıyor. Onlar için uygun antibiyotik diye bir şey yok. Dolayısıyla bu yazdıklarınız sizler gibi antibiyotiğin işe yaradığı şanslı küçük bir kesim için geçerli.
Geriye kalan büyük kesim için bu şikayetler kısmen ortadan kalksa da, tedavi bittikten sonra semptomlar tekrar geri dönüyor.

Berkay mrb,
Kesin Kronik prostatit tanısı konulmuşsa ve hikayesinde bir bulaşı söz konusu ise.Bakteri çeşitli sebeplerden dolayı açığa çıkmıyor ise yapılacak tek şey baskılamak amaçlı antibiyotik kullanmaktır. Antibiyotik kullanılmaz ise ne olur? Bölünerek çoğalan bakteriler,zamanla testislere,epididime,hatta böbreklere yayılabilir. Burada en önemli sey olasi bakteri yada bakterilerin tesbit edilmesi.Benim görüşüme göre bulaş mevzusu varsa birkaç çeşit bakteri olma olasılığı var.Ve tek tip antibiotik yetersiz kalıyor.

[berkay]

Hocam yanlış bilmiyorsam baskılama işini vücut kendi yapıyor zaten. Yani savunma hücreleri bir mikroorganizmayı yok edemiyor ise onu çevreliyor, bir nevi onu kuşatarak baskılıyor. Mesela tüberkülozda da bu var, iyileşen bir kısım tüberküloz hastasının akciğerlerinde granülom denen yapılar vardır, bunların içinde tüberküloz basilleri yaşamaya devam eder; sadece baskılanmışlardır. Ama immun sistem düştüğü anda baskılama ortadan kalktığı için tekrar aktif hastalık ortaya çıkar.

Demek istediğim şey şu: akut prostatit atağında zaten antibiyotik şart. Kronik prostatit hastalarında da ilk denemede antibiyotik tedavisi şart, çünkü düşük yüzde de olsa iyileşme ihtimali var. Prostatit hastalarına geniş spektrumlu yani gram(-) veya gram(+) bir çok bakteriye aynı anda etki eden antibiyotikler veriliyor. Zaten bir prostatit hastası en azından iki defa farklı zamanlarda en az bir ay süren antibiyotik bombardımanına tutulmuştur. Eğer tam olarak iyileşmediyse yapacak bir şey yoktur. Çünkü antibiyotiğin o saatten sonra hem prostatın içine nüfus etmesi hem de ilgili kistik yapının içine girmesi gerecek ki bu imkansıza yakın. O yüzden intraprostatik enjeksiyon bu bariyerleri geçme şansı yarattığı için teorik olarak çok mantıklı geliyor ve bu yüzden bir çok doktor bu işe soyunmaya başladı.

Kronik prostatit hastalarında enfeksiyonun etraftaki organlara yayılımı çok nadir olsa gerek. Çünkü 5-10 yılı aşkın çok hasta gördük bu sitede, sürekli antibiyotikle baskıladıklarını söylemediler. Bana ilk teşhis koyan doktor da boşuna antibiyotik kullanma geçmez demişti, benim ısrarlarım sonucu yazmıştı. Ama size de hak veriyorum, bu hastalık herkeste farklı çalışıyor, sizde antibiyotik tedavisi ve periyodik baskılama işlemleri mükemmele yakın işe yarıyor.

[Erhan1976]

Hocam yanlış bilmiyorsam baskılama işini vücut kendi yapıyor zaten. Yani savunma hücreleri bir mikroorganizmayı yok edemiyor ise onu çevreliyor, bir nevi onu kuşatarak baskılıyor. Mesela tüberkülozda da bu var, iyileşen bir kısım tüberküloz hastasının akciğerlerinde granülom denen yapılar vardır, bunların içinde tüberküloz basilleri yaşamaya devam eder; sadece baskılanmışlardır. Ama immun sistem düştüğü anda baskılama ortadan kalktığı için tekrar aktif hastalık ortaya çıkar.

Demek istediğim şey şu: akut prostatit atağında zaten antibiyotik şart. Kronik prostatit hastalarında da ilk denemede antibiyotik tedavisi şart, çünkü düşük yüzde de olsa iyileşme ihtimali var. Prostatit hastalarına geniş spektrumlu yani gram(-) veya gram(+) bir çok bakteriye aynı anda etki eden antibiyotikler veriliyor. Zaten bir prostatit hastası en azından iki defa farklı zamanlarda en az bir ay süren antibiyotik bombardımanına tutulmuştur. Eğer tam olarak iyileşmediyse yapacak bir şey yoktur. Çünkü antibiyotiğin o saatten sonra hem prostatın içine nüfus etmesi hem de ilgili kistik yapının içine girmesi gerecek ki bu imkansıza yakın. O yüzden intraprostatik enjeksiyon bu bariyerleri geçme şansı yarattığı için teorik olarak çok mantıklı geliyor ve bu yüzden bir çok doktor bu işe soyunmaya başladı.

Kronik prostatit hastalarında enfeksiyonun etraftaki organlara yayılımı çok nadir olsa gerek. Çünkü 5-10 yılı aşkın çok hasta gördük bu sitede, sürekli antibiyotikle baskıladıklarını söylemediler. Bana ilk teşhis koyan doktor da boşuna antibiyotik kullanma geçmez demişti, benim ısrarlarım sonucu yazmıştı. Ama size de hak veriyorum, bu hastalık herkeste farklı çalışıyor, sizde antibiyotik tedavisi ve periyodik baskılama işlemleri mükemmele yakın işe yarıyor.

Merhaba.

Ben bu hastalığa 2005'te yakalandığımda önemli bir hastanenin başhekimi olan üroloğa gittim, "prostatit olmuşsun ama antibiyotikle geçmez" dedi. Sıcak su banyoları tavsiye etti, acı yeme, içki içme vs. klasik tavsiyeler. Sonra başka bir özel hastanede önemli bir doktora gittim, O prostatit olup olmadığını bile çözemedi. ben de kaderimiz buymuş diyerek 9-10 sene hiçbişey kullanmadım. Hastalık hep aynı seyrinde devam etti. Daha sonra bu siteyi bulduğumda durumun farklı olduğunu anladım. Zamanında müdahale edebilseymişim işin kurtarırı olduğunu düşünüyorum. Şimdi prostatit teşhisi net bi şekilde prostat masajı sonrası lökosit kontrolü ile konuldu ancak aradan geçen seneler ve kronikleşen prostatit işimizi çok zorlaştırıyor. Uzun seneler antibiyotik kullanmadan beklemek en azından vücudu yormadı ama bu sefer de iyileşmemiş oldum. Tabi bu iş çözülmedikçe başka sorunlara da davetiye çıkarıyor olabilir, kısırlık gibi. Gidilen doktorun felsefesi, yaşam görüşü hastaların hayatlarını da kökünden etkiliyor maalesef.

[berkay]

Merhaba.

Ben bu hastalığa 2005'te yakalandığımda önemli bir hastanenin başhekimi olan üroloğa gittim, "prostatit olmuşsun ama antibiyotikle geçmez" dedi. Sıcak su banyoları tavsiye etti, acı yeme, içki içme vs. klasik tavsiyeler. Sonra başka bir özel hastanede önemli bir doktora gittim, O prostatit olup olmadığını bile çözemedi. ben de kaderimiz buymuş diyerek 9-10 sene hiçbişey kullanmadım. Hastalık hep aynı seyrinde devam etti. Daha sonra bu siteyi bulduğumda durumun farklı olduğunu anladım. Zamanında müdahale edebilseymişim işin kurtarırı olduğunu düşünüyorum. Şimdi prostatit teşhisi net bi şekilde prostat masajı sonrası lökosit kontrolü ile konuldu ancak aradan geçen seneler ve kronikleşen prostatit işimizi çok zorlaştırıyor. Uzun seneler antibiyotik kullanmadan beklemek en azından vücudu yormadı ama bu sefer de iyileşmemiş oldum. Tabi bu iş çözülmedikçe başka sorunlara da davetiye çıkarıyor olabilir, kısırlık gibi. Gidilen doktorun felsefesi, yaşam görüşü hastaların hayatlarını da kökünden etkiliyor maalesef.

Benim de ilk prostatit teşhisim 2005 yılındaydı. O gün deseler bana yıl 2016 olacak ama sen hala prostatit konuşuyo olacaksın vallahi inanmazdım. Kaderimiz oldu bu lanet hastalık. Uzun zamandır prostat iltihaplı diye enjeksiyon falan da yaramaz tahminimce bizde. Ulan olumlu bi taraf bulayım ordan bakayım diyorum yok abi beceremiyorum. Naapçaz Erhan ya...

[freeman]

Antibiyotikten fayda görmeyenler bitkisel tedavileri deneyebilirler. Yada üretra darlığı gibi nedenlere yönelebilirler.

üretra darliginda, prostatit gibi ağrı ,yanma gibi şikayetler varsa bu düşünülebilir, daha çok idrarla ilgili sıkıntilarda uretra darligi şüphe uyandirabilir.

[kadir]

Hocam eklemek lazım;
Her kronik prostatit hastasına antibiyotik işe yaramıyor. Onlar için uygun antibiyotik diye bir şey yok. Dolayısıyla bu yazdıklarınız sizler gibi antibiyotiğin işe yaradığı şanslı küçük bir kesim için geçerli.
Geriye kalan büyük kesim için bu şikayetler kısmen ortadan kalksa da, tedavi bittikten sonra semptomlar tekrar geri dönüyor.

Berkay mrb kardeşim,
Sen de uzun yıllardır bu hastalığı çektin ve hala çekiyorsun. Sen nasıl bir antibiyotik kürü tedavisi uyguladın bilmiyorum ama muhakkak bir yerde bana göre bir eksiklik yaşadığını tahmin ediyorum.Bu zamana kadar iyileşmen gerekiyordu demekki sistematik bir tedavi yöntemine girilmemiş sanırım.Bana tedavi hikayeni baştan sona anlatırsan sana cevap verebilirim.Dr lar sizin hastalığınız takip etmez siz kendi dr unuz olacaksınız. Ben şansa iyileşmedim.Dr beni kovacak duruma gelmişti ben ustune gidiyordum.Verem (tüberküloz hastalığına uzun yıllar önce yakalanan rahmetli oluyordu.Caresi yoktu kanserden beterdi..cok olumcul bir hastalikti.Ama şu anda basit bir nezle gibi tedavi edilebiliyor.Alman bakteriolog Koach in çubuk şeklindeki bakterilerin kadavra parçaları içinde oynastigini son anda farketmesiyle bu hastaligin çaresi bulunmus,geliştirilen streptomisin adlı antibiyotikle tarihe karışmıştı. Bende bu hastalığı yıllar önce 22 yaşında yaşamış biri olarak streptomisin iğnesi ile yenmiştim.Prostatit çok zor bir hastalık..Malum organın içine yeteri kadar işlemeyen antb ler,organ içindeki tespit edilemeyen miks mikro organizmalar..antibiyotiğin iyilestiremedigini immun sistemin yok edebileceğini hiç zannetmiyorum.Cunku immun sistem hastalıklar,stres vs.sebeplerle sıklıkla çöküş yaşayabiliyor. O an zaten uyuyan bakteriler aktivasyona geçiyor. KPAS için birşey diyemem..KPAS hastalığının bir çok sebebi var yaşanan adale travmaları,açığa çıkmayan kalsit içi bakteriler,genel üretra darlığı, bunlar KPAS sebebi olabilir.Ama yine söylüyorum hikayede bir bulaşi soz konuysa dogru antibiyotik tedavisinden başka bir çare yok bana göre.

[berkay]

Hocam herkes gibi tavanic, cipro gibi antibiyotikler kullandım ben de. Uzun süreli olacak şekilde. Ama intramusküler ya da serum tedavisi görmedim. Ama işe yaramadı bende. İyileşemedim bir türlü. O yüzden bundan sonra artık ilk seçeneğim intraprostatik enjeksiyon olacak. Biliyorum işe yaramama ihtimali yüksek ama bence kür şansı seruma göre daha yüksek. Zaten serum tedavisi verecek doktor başlı başına bir iş.

İki yerde yanlış anlaşıldım sanırım:
1) immün sistem bakteriyi yok eder demedim. Tüberküloz örneğine dönecek olursam; onun şuan 4'lü tedavisi var mesela rifampisin, izoniasid, streptomisin vb gibi. Kişi bunları içince yüksek oranda iyileşiyor, bateriyi öldüren de bu antibiyotikler oluyor zaten. Bakteriler ölürse ne ala. Ölmezse vücut kalan bakterilerin etrafını sarıyor makrojajlar, T lenfositler ile. Ve belki de ölene kadar bu şekilde kişi asemptomatik yaşıyor. Çoğumuzda prostatta durum bu şekilde bence. Adı belki granülom değil ama böyle bir hapsolma durumu var. Ve antibiyotik bu duvarlardan da geçmek zorunda.

2) Bu hastalığın tedavisi antibiyotiktir ve kullanılmalı. Fakat tedavi her zaman sağlanmıyor ve bu yüzden de tıp literatürüne kronik prostatit diye geçmiş bu hastalık. Kişi oral haplarla iyileşmediyse intramusküler, serum ne varsa denemeli. Ama aynı yöntemi işe yaramadığı takdirde sürekli tekrarlamamalı. Ben intraprostatik enjeksiyonu denicem mesela yılmadan. işe yaramazsa ne yapıcam bilmiyorum. Seruma geçerim bu sefer

[berkay]

Çok alakasız olacak ama;

Bülent Ersoy'un cinsiyet değiştirmesi ters bir şey ilk bakışta; fakat olaya sadece prostat açısından bakarsak adam on numara karar vermiş prostatı da aldırdıysa. Uğraşılır mı bu organla amk

[kadir]

Hocam herkes gibi tavanic, cipro gibi antibiyotikler kullandım ben de. Uzun süreli olacak şekilde. Ama intramusküler ya da serum tedavisi görmedim. Ama işe yaramadı bende. İyileşemedim bir türlü. O yüzden bundan sonra artık ilk seçeneğim intraprostatik enjeksiyon olacak. Biliyorum işe yaramama ihtimali yüksek ama bence kür şansı seruma göre daha yüksek. Zaten serum tedavisi verecek doktor başlı başına bir iş.

İki yerde yanlış anlaşıldım sanırım:
1) immün sistem bakteriyi yok eder demedim. Tüberküloz örneğine dönecek olursam; onun şuan 4'lü tedavisi var mesela rifampisin, izoniasid, streptomisin vb gibi. Kişi bunları içince yüksek oranda iyileşiyor, bateriyi öldüren de bu antibiyotikler oluyor zaten. Bakteriler ölürse ne ala. Ölmezse vücut kalan bakterilerin etrafını sarıyor makrojajlar, T lenfositler ile. Ve belki de ölene kadar bu şekilde kişi asemptomatik yaşıyor. Çoğumuzda prostatta durum bu şekilde bence. Adı belki granülom değil ama böyle bir hapsolma durumu var. Ve antibiyotik bu duvarlardan da geçmek zorunda.

2) Bu hastalığın tedavisi antibiyotiktir ve kullanılmalı. Fakat tedavi her zaman sağlanmıyor ve bu yüzden de tıp literatürüne kronik prostatit diye geçmiş bu hastalık. Kişi oral haplarla iyileşmediyse intramusküler, serum ne varsa denemeli. Ama aynı yöntemi işe yaramadığı takdirde sürekli tekrarlamamalı. Ben intraprostatik enjeksiyonu denicem mesela yılmadan. işe yaramazsa ne yapıcam bilmiyorum. Seruma geçerim bu sefer

Berkay kardeşim,
Cipro,tavanic gibi oral tabletlerin leblebi cekirdek gibi oldugunu,hiç etkilemedigini hatta organizmalara direnç kazandırdığını 2yil önceki yazılarımda okuyabilirsin.Hiç IM iğne olmamışsın iğnenin çok daha etkili olduğunu, bakteriyi bir anda darmadağın ettiğini yazdım. Ardindan da oral tablet e bir muddet devam edileceginide yazdım. Sen intra prostatik iğneyi ol bakalım..Bir dene.Yanliz ıstanbuldakı enjeksiyoncuyu deneme.Ben 3 defa oldum çok kötü olmuştum. Sonra kendi yöntemime döndüm. Konyadakini bir dene ama Kenan la bir konuş..o olmuştu sanırım 3defa.Bu gün görüştüm iyiyim diyor sadece üsuttugum de biraz yanma oluyor diyor.

[berkay]

Cipro,tavanic gibi oral tabletlerin leblebi cekirdek gibi oldugunu,hiç etkilemedigini hatta organizmalara direnç kazandırdığını 2yil önceki yazılarımda okuyabilirsin.Hiç IM iğne olmamışsın iğnenin çok daha etkili olduğunu, bakteriyi bir anda darmadağın ettiğini yazdım. Ardindan da oral tablet e bir muddet devam edileceginide yazdım. Sen intra prostatik iğneyi ol bakalım..Bir dene.Yanliz ıstanbuldakı enjeksiyoncuyu deneme.Ben 3 defa oldum çok kötü olmuştum. Sonra kendi yöntemime döndüm. Konyadakini bir dene ama Kenan la bir konuş..o olmuştu sanırım 3defa.Bu gün görüştüm iyiyim diyor sadece üsuttugum de biraz yanma oluyor diyor.

Hocam yazın sonuna doğru izmire taşınıcam yüksek ihtimal. Benim de aklımda Konya'da enjeksiyon var ama acaba izmir'de mi olsam diyorum enjeksiyonu. Git gel çok zor olacak Konya işi. Neyse İzmir'e bi taşınayım da önce, konya'ya gidicem gerekirse bir şekilde.

[Mugla4848]

Bende bakteri cok defa cikti antibiyotik sonrasi 0 laniyor sonra tekrarliyo yanma devam ediyor yani doktorda diyor ali hatayda yazmis mikrop onemli degil ilk 1 ayda hemen mikrop bulunup tedavi ediceksin anca ozaman kesin gecer artik enfeksiyon oldunmu mikrop var yok o onemli degilmis yani mikrop bulunsada gecmiyor kroniklesince mikrop bulunamadj diye uzulenlere diyimde

[son]

Bel soğukluğu şikayetiyle ilk gittiğim üroloğa yüzünden çekiyorum bu hastalığı ilk elde yapılacak işi en son yapıyorlar adam gibi en başında yapsana idrar kültürü yada tahlilini hemen 100 mgk tetradox u yapıştırıp gönderiyorlar

[Erhan1976]

Benim de ilk prostatit teşhisim 2005 yılındaydı. O gün deseler bana yıl 2016 olacak ama sen hala prostatit konuşuyo olacaksın vallahi inanmazdım. Kaderimiz oldu bu lanet hastalık. Uzun zamandır prostat iltihaplı diye enjeksiyon falan da yaramaz tahminimce bizde. Ulan olumlu bi taraf bulayım ordan bakayım diyorum yok abi beceremiyorum. Naapçaz Erhan ya...

Merhaba Berkay.

Geçmiş olsun. Hayat zaten zor, bu hastalıkla daha zor. Tıpta o kadar gelişme oluyor ama kesin bir çözüm hala yok. Bir de acayip para yutuyor bu hastalık, tam bir zengin hastalığı. Valla hiç para sorunu olmasa acaba bu hastalıkla hayat nasıl olurdu, yani parayı bastırınca iş çözülüyor mu, zor. Çok zengin olanlar da çekiyor mu acaba, hiç duymadım zengin prostatitli. Ünlü birileri var mı ki bu hastalıkla yaşayan? Ölümcül olmadıktan sonra gündeme gelmiyor.

Valla sıkı bir antibiyotik tedavisi ya da intraprostatik enjeksiyondan başka çıkar yol gözükmüyor bizim için bana göre. Özellikle enjeksiyonu düşünüyorum ama kafamda deli sorular. Bir tarafta kötü olanlar var, birisi devamlı kanlı idrar yapıyorum hiç durmuyor falan demişti. Diğer tarafta iyileştiğini söyleyenler var, Zafer Hoca'ya sorduğun zaman enjeksiyon deli saçması diyor, akıl karı değil diyor, ama bir yandan da bu hastalık kısır vb. olumsuzluklara yol açar diyor. Şimdi antibiyotik tedavisiyle lökositi düşürsek, şansımız varsa sıfırlasak şu andaki durumdan iyi olur muyuz, bilemiyorum. Lökositin sıfırlanması hastalığın geçtiğini de göstermiyor. Şeytan diyor bu kadar masraf yapacağına git şu Konya'ya enjeksiyon ol, bizde şans yoktur daha beter oluruz. Önce iç kulaktaki problemi halledeyim de buna da bakıcaz.

[Mugla4848]

Erhan arkadasim lokastik ve mikrobu sifirlanmasina ragmen malesef gecmedi bende suanda bakteri ve lokostik yok ama yanmalar devam