Şifa Orucu

Çin ve Rusya'daki klinik çalışmaları, diğer yöntemler.
White
Mesajlar: 65
Kayıt: 04.06.2015 - 02:37
Şehir: İSTANBUL
Hastalık Başlangıç Yılı: 2011

Şifa Orucu

Mesaj gönderen White »

Arkadaşlar birçok yerde bahsi geçen Sağlık için vucüttaki toksinlerden arınmak için uygulanan, belli aralıklarla bir kaç günlük (3-5-7) Şifa orucu (Açlık orucu, Su orucu diye de geçer) hakkında ne düşünüyorsunuz? Bunun bize faydası olur mu acaba?
Yazmadan önce googleden Şifa orucu diye araştırabilir yeterli bilgi edinebilirsiniz.
White
Mesajlar: 65
Kayıt: 04.06.2015 - 02:37
Şehir: İSTANBUL
Hastalık Başlangıç Yılı: 2011

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen White »

GERÇEK TIP

Açlık Tedavisi, Oruçla Tedavi
Nefislerinizi aç bırakınız ki kalpleriniz Allah'ı (O'nun cemâlini) müşahede edebilsin!"
Hz. İsa (a.s.)
"Açlık Allah'ın hazinelerindendir. Allah dilediği ve sevdiği kimselere verir"
Abu Süleyman Darani
Allahü Teala ilk orucu Adem Aleyhisselam'a, sonra sırasıyla diğer peygemberlere, onlar da ümmetlerine bildirdi. Musa Aleyhisselam ve İlyas Aleyhisselam 40 gün, İsa Aleyhisselam 60 gün hiçbir şey yemeden oruç tutardı. Abdülkadir Geylani hazretleri 40 günde bir iftar ederdi. Bunlar efsane değil, tesbit edilen, kitaplarda anlatılan gerçeklerdir. Davud Aleyhisselam ömür boyu bir gün yer, bir gün oruç tutardı. Bu oruca "Savm-ı Davud" denir. Savm-ı Davud, oruçların en ağırı, Peygamberimiz (s.a.v.)'in de en sevdiği oruçtur. Peygamber Efendimizin "Zemzemden başka yiyeceğim olmadığı halde Kabe'yle örtüsü arasında kırk gün kırk gece kaldım", buyurduğunu Ebu Zer (r.a.) Buhari ve Müslim'in sahihlerinde rivayet ediyor.
İnsana günde 250-500 gr. yemek yeterlidir. Bundan fazlası, vücutta ka­lıntı oluşturur ve hastalık yapar. Vücut hastalığa karşı devamlı direnç gösteremez. Çünkü sürekli yemeklerle uğraşmak, fazlalıkları ve toksinleri atmak, atılamayanları depolamak çok zor bir iştir. Oruç bu konuda en iyi yardımcıdır. İnsan oruç tutarken, yani aç kaldığında, vücut hazım işinden azad olur ve kendi kendini temizlemeye yönelir. Kalıntıları ve toksinleri, karaciğer ve bağırsaklardan dışkı ile,- akciğerlerden öksürük ve nefesle,- beyinden hapşırma, gözyaşı, kulak akıntısı ve geniz akıntısı ile,- böbreklerde idrar ile, kandan ter ile dışarı atmaya başlar. Bu ağır işin gerçekleşmesi esnasında çok enerji harcanır. Vücut bu enerjiyi bulabilmek için önce glikojen ve yağ depolarını kullanır. Neticede, açlığın ilk 3-4 gününde insan her gün 1-1,5 kg. verir.
3-4 gün sonra, temizlenen kan, damarların duvarlarında oluşan kolesterol, toksin ve kireç tabakasını eriterek, vücuttan çıkartmaya başlar. Bu gün­lerde insanın ağzı, nefesi ve teri ağır kokar,- tükürüğü çoğalır, koyu ve yapışkan olur. İdrar koyulaşır, rengi değişik, kokusu ağır olur,- ayrıca kum ve taşlar da dökülebilir. Titreme, tansiyon düşmesi veya yükselmesi gözlenebilir. Mide bulantısı, kusma, kaşıntı olabilir,- aft, uçuk, sivilce, hatta çıban ve yaralar çıkabilir. Ancak ibadetini yapan insanların orucu çok rahat geçer. Onlarda sadece hafif titreme olabilir veya nabız sayısı düşebilir.
Açlığın beşinci-yedinci günü ağızdan ve deriden şiddetli aseton kokusu gelmeye başlar. Bu koku vücudun iç beslenmeye geçtiğini bildirir ve o gün herkese ağır gelebilir. Çünkü açlığın tesiri o gün hücrelere iner ve fonksiyonu değişime uğramış hücreleri temizlemeye başlar. Temizlenmesi mümkün olmayan hücreleri tek-tek parçalayarak kendine gıda yapar, yani hastalıkları kökten yok etmeye başlar. Kireçleri ve depolanmış fazlalıkları eriterek kısmen kullanır, kısmen dışarı atar. 5.-7. günden sonra kahverengi, çok kokulu büyük abdest gelebilir. Kadınlarda koyu kırmızı, kahverengi veya yeşile dönük, içinde parçalar olan kokulu adet kanaması olabilir. Bu normaldir, hatta iyidir. Bu günlerde oruçlu kişinin tükürüğü, iltihaplı yaraları iyileştirir,- virüs veya mantar enfeksiyonu bulunan kulaktaki mantarı kurutur, virüsü yok eder,- yeni oluşmuş kataraktı eritir,- akrebi bile öldürür.
Bu süreçte kilo kaybı azalır, günde 500-700 grama iner.
Yedinci günden itibaren kilo kaybı günde 300-360 grama, 21 gün sonra ise 120-150 grama iner. Kilolu olanlar daha çok kilo verebilirler. Eğer açlık zamanında su içilmezse, vücut su bulmak için daha çok hasta hücre kullanır ve hastalıklar daha kısa zamanda biter. Ancak canı su isteyenlerin içmesi gerekir. Su içme isteği, vücudun toksinleri eritmek için suya ihtiyacı olduğunu gösterir.
Hastalık biterse, yani vücut bütün hasta ve Allah'ı zikirden vazgeçen hücreleri yiyip bitirirse, oruçlu insanın iştahı hemen açılır. İştah açılmazsa oruca devam edilir.
Açlıkta niyet çok önemlidir. Açlığa niyet edildiği zaman vücut kendini bu niyete göre programlar. Açlığın her günü için belli miktarlarda fazlalığı atmayı ve harcamayı planlar. Vücudun programını bozmamak için niyeti bozmamak gerekir.
Açlıktan korkmak için sebep yoktur, açlıktan hiçbir zarar gelmez. Çünkü, Allahü Teala'yı zikreden hücreye kabirde kurt-böcek dokunamadığı gibi, açlık da vücuttaki zikreden hücrelere dokunmaz. Açlıkta beden de aç kalmaz, çünkü her bir hücrenin her zaman 40 günlük zahiresi, rızkı vardır. Bununla birlikte vücut, yıllarca toplanan olan fazlalıkları gıdaya dönüştürerek kullanabilir. Bunu idrak edebilen, açlığı rahat yapar.
Alimler: "Sıhhat için aç kalmak oruç sayılmaz", derler. Bunun için niyet ederken sırf Allah'ın rızası için sağlık kazanmak gözönünde bulundurularak niyet edilmesi doğru olur. Hayızlı ve nifaslı kadınlar da, oruç niyeti ile değil, sağlık niyeti ile açlık yapmalıdırlar.
Sağlıklı olabilmek için on günden fazla açlığa gerek yoktur.
1 Günlük açlık
Sünnet oruçları her pazartesi ve perşembe günü tutulur. Bu, şüphesiz, oruç için en hayırlı günlerdir, fakat haftanın herhangi bir gününde de oruç tutulabilir. 1 günlük, 36 saatlik açlık orucu bu şekilde yapılır:
Pazar akşamı saat 19:00'dan itibaren hiçbir şey yenmez. Uykudan önce sinameki ya da magnezyum kalsine gibi bir bağırsak boşaltıcı içilir. Pazartesi sahurda bir şey yemeden büyük abdestin gelmesi için 1 bardak su içilir ve oruca başlanır. Kabızlık sorunu olanlar lavman da yapabilir. Kabızlık sorunu yoksa 1 günlük ve 3 günlük oruçta lavman yapmaya veya sinameki içmeye gerek yoktur. İftarda bir şey yemeden, 1 -3 yudum su ile oruç açılır. Fakat su içmek isteyenler istediği kadar içebilirler. Salı sabahı saat 07:00'de meyve suyu içilir veya meyve yenir ve bu şekilde 36 saatlik oruç tamamla­nır. O gün, gün boyu yalnızca meyve suyu içilir, meyve veya salata yenir, akşama yakın yemek yenebilir. Oruç tatlı veya yemekle açılmaz. Oruç tat­lı ile açılırsa, pankreasa tehlikeli bir biçimde yüklenilmiş olabilir. Yemek ile açılırsa bağırsağın burkulmasına yol açabilir.
1 günlük oruca devam etmek isteyenler, haftanın hep aynı gününü seçmeli, mesela her pazartesi ara vermeden devam etmelidirler. Çünkü vücut haftanın aynı günü tutulan oruca kolay alışır, oruç günü geldiğinde iştah kendiliğinden kesilir ve oruç rahat geçer. Farklı günlerde olursa, vücut şaşırır, iştah kesilmez ve oruç da kolay geçmez. Çocuk ve gençler oruca çok kolay alışır ve kısa zamanda tüm hastalıklardan arınır. Haftada 1 gün oruç tutanlar ve yemek düzenini bozmayanlar hastalık yüzü görmezler. Hastalıklardan ömür boyu korunabilmek için akıllı insan, haftada 1 gün oruç tutmayı ihmal etmez.
Yaşlıların gençler kadar kolay sağlığına kavuşması mümkün değildir. Onlar bütün temizlemeleri yaptıktan sonra 1 günlük oruca devam etmelidirler.
3 Günlük açlık
Açlığın ilk günü, aynı 1 günlük açlıkta olduğu gibi, sahurda su içilir, sonra iftar ve sahurda bir şey yemeden 3 gün arka arkaya oruç tutulur. Has­talığı ağır olanların, 3 günlük orucu 7 gün arayla 7-14 defa yapmaları gere­kir. 3 günlük orucun kanser dahil bütün hastalıklara büyük faydası vardır. Oruçların sonunda önce meyve suyu, sonra meyve, daha sonra salata yenir, yalnızca akşam sebze yemeği yenebilir.
10 Günlük açlık
Tümör, ağır kemik hastalıkları, ruhsal hastalıklar,- epilepsi ve MS gibi nörolojik hastalıklar, kalp-damar hastalıkları ve bütün ağır hastalıkların 10 gün aç kalmadan iyileşmesi zordur. Çünkü yukarıda anlatıldığı gibi açlık sadece 5.-7. günden sonra hücrelere iner ve değişmiş hücreleri iyileştirme­ye veya yok etmeye başlar.
Oruca başlamadan önceki akşam öğütülmüş sinameki veya magnezyum kalsini alınır ve sahurda 1 -2 bardak su içilir. Ya da akşam birşey içilmez, sa­hurda magnezyum sülfat içilir. Bağırsaklar boşaltılamazsa lavman yapılır çünkü oruç esnasında bağırsaklar temiz olmalıdır.
İlk 3 gün iftarda 1-3 yudum, çok istenirse, istenildiği kadar su içilebilir. 3 gün sonra iftar ve sahurda istenildiği kadar su içilebilir. İçilen suyun kali­tesi çok önemlidir ("Su" bölümüne bakınız.)
Günde 1-2 defa soğuğa yakın ılık su ile gusül abdesti alınır. Ne abdest, ne de içmek için sıcak su kullanılmamalıdır, çünkü açlıkta mide bezleri çalışmaz ve enzim üretmez. İçilen veya gusülde kullanılan sıcak su mide bezlerini çalıştırabilir ve mide bezleri mide suyu üretmeye başlayabilir. O zaman insan orucu açmaya mecbur kalır.
Açlıkta organlarda değişik ağrılar, ateş, titreme, kusma, ishal olabilir, hepsi normaldir ve iyidir. Şeker ve tansiyon düşebilir. Bu, vücudun, kendi durumuna göre ihtiyacı olanı ayarlamasıdır, ona karışılmaz. Bunlardan herhangi biri veya birkaçı ile karşılaşıldığı zaman su lavmanı yapılır. Lavman ile atılanlar çok miktarda ise açlık boyunca iki günde bir lavman yapmaya devam edilir.
Bazen kusma bir kaç gün (3-4 gün) uzayabilir. Bu durumda nane, kereviz yaprağı, limon kabuğu, kediotu, ayva veya sirke koklamak, durmazsa, yeni öğütülmüş veya dövülmüş karabiberi koklamak, yine de durmazsa su içmek, gusül abdesti almak ve lavman yapmak gerekir. Kusma yine de durmazsa, elma çiğneyerek suyu emilir kalıntıları yutmadan atılır, ya da greyfurt veya limon emerek oruç bozulabilir. Bu şekilde bozulan orucun arkasından da meyve suyu içmeye devam edilir. Oruçtan asla zarar gelmediğine inanıp, kusmaya sabredebilen ve oruca devam edebilen insan büyük has­talıklardan kurtulabilir. Çünkü kusma, beyinde derin değişimler olduğuna, vücuttan ağır zehirlerin atıldığına veya karaciğer ve dalağın ağır hastalığına işarettir. Tabi ki 10 günlük orucu, konuyu bilen bir doktor kontrolünde yapmak daha kolaydır. Ancak orucun mahiyetini anlamayan doktorlardan uzak durmak gerekir.
10 günlük açlık bittikten sonraki on gün, açlıktan daha önemlidir.
Bu günlerde vücut, kaybedilen hasta hücrelerin yerini doldurmak için, sağlıklı hücreleri çoğaltarak, organları yeniden inşa etmeye başlar. Yani tamamlanan orucun neticesi direkt olarak bu on gün süresince yenen yemeklere bağlıdır. Tüketilen gıda meyve, taze çiğ sebze, rafine olmamış zeytinyağı, doğal bal olmalı,- suya dikkat edilmelidir! ("Su" bölümüne bakınız.)
10 Günlük açlık bittikten sonraki
1. gün:
Sabah suyla yarıyarıya karıştırılmış taze sıkılmış, elma suyu, greyfurt suyu veya limon suyu ile oruç açılır. Sıkılacak meyvelerin mutlaka çürüksüz, beresiz olması gerekir. Akşama kadar tahminen 1-1,5 litre meyve suyu içi­lir. 10 gün oruçtan sonra hiç iştah yoksa, o zaman oruca devam etmek en doğru seçenek olur. Ancak oruca devam etme gücünü kendinde bulamayanlar, kendilerini zorlamadan, iştahları gelene kadar, meyve suyu içmeye devam ederler.
2. gün:
Sabahtan öğleye kadar 3/4'ü meyve suyu + 1/4'ü su karışımı içilir. Öğleden akşama kadar her 3 saatte bir istenilen meyve başka bir meyveyle karıştırılmadan yenebilir.
3. gün:
Sabah meyve suyu, sonra meyve, sonra salata, sonra, akşama yakın yağsız ve tuzsuz, az su ile kısık ateşte pişirilmiş sebze yemeği veya sebze çorbası yenebilir. Bu ilk 3 günde kahverengi, siyah veya yeşilimsi renkli büyük abdest gelebilir. Gelmezse, 3. veya 4. gün sabah lavman yapılır.
4. gün:
Aynen 3. gün olduğu gibi, sadece akşam kabak, kereviz, pırasa, kara lahana, pazı gibi herhangi bir sebze yemeği ile 30 gr. ekmek veya aynı miktarda haşlanmış pirinç yenebilir. Yemeğe 1 çorba kaşığı sızma zeytinyağı, ince kesilmiş dere otu, maydanoz, taze soğan ve sarımsak eklenebilir.
5. gün: Sabah bal şurubu içilebilir. Bal doğal ve 30 gr.'dan fazla olmamalıdır. Acıkınca meyve, karpuz veya kavun, 3 saat sonra da taze salata yenir. Akşama yakın zeytinyağı, sarımsak ve soğanla, kavrulmadan yapılmış sebze yemeği 50-60 gr. ekmekle yenebilir. Yanında yoğurt da olabilir.
6. gün: 5. gün olduğu gibi aynı yemekler (sebze yemeği, haşlanmış pirinç, yoğurt ve salata) yenebilir. Aynı gün içinde ekmek ve pirinç yenmez, ya pirinç ya da ekmek yenir.
7-8. gün: 6. günde olduğu gibi beslenilir. Ek olarak zeytinyağlı taze fasulye yemeği yenebilir.
9. gün: Ek olarak balık yenebilir.
10. gün: Et yenebilir.
Uyarı: Oruçtan sonraki 10 gün boyunca sadece yukarıda yazılanlar yenmelidir. Peynir, süt, tuz, şeker, kahve, siyah çay, hazır yiyecekler ve içecekler kesinlikle kullanılmamalıdır. Bir gr. tuz dahi vücuttaki su-tuz dengesini derhal bozarak bedeni şişirir. Birinci yemek hazmedilmeden ikinci bir yemek yemek tehlikelidir. Hazmın bozulmasına, bağırsaklarda gaz oluşmasına ve bağırsak burkulmasına sebep olabilir.
10 günlük açlıkta kusma olursa durdurmak için:
v Kafur koklanır ve mide bölgesine sürülürse, kusmayı durdurur.
Karın bölgesi ve kürek kemikleri arasına kupa kapatmak, salıncakta sallanmak kusmayı durdurur.
İnatçı kusmayı durdurmak için:
Kekik ve nane demlenir, nar suyu eklenerek içilirse kusmayı durdurur. Veya
Kaynatılmış ve demlenmiş karanfil suyunu yudum-yudum içmek, veya limon suyu içmek, veya yutmadan ayva çiğnemek kusmayı durdurur.
On günlük orucu gençler hemen yapabilir. 40 yaş üzerindeki acil hastalar ve çok ihtiyacı olanlar önce 10 gün sadece greyfurt, havuç ve elma suyu içtikten ve karaciğeri temizledikten sonra oruca başlayabilirler.
Oruçların sağlık için hiçbir zararı veya tehlikesi yoktur. Tersine, faydası çok büyüktür. Sadece doğru yapmak, kaidelerini bozmamak gereklidir. 10 günlük oruç herkese nasip olmaz.
Bir defa açlık zevkini tadan, tokluktan rahatsız olur ve hep açlığı arar. Birkaç 10 günlük oruçtan sonra insan kendini çok sağlıklı hisseder. Beslenme kanunlarını gözeten, haftada 36 saat veya ayda 3 gün, hicrî ayın 13, 14, 15.'i günleri aç kalan insanın vücudu sağlıklı olur. Ancak beden-ruh sağlığının dengesi yalnızca beş vakit namaz ile sağlanabilir. İsa aleyhisselam "Beni temizle" ricasında bulunan birisine, "Seni temizleyebilirim, ama sen evini (vücudunu) temiz tutmazsan, eski sahipleri (hastalıklar, günahlar) bu sefer arkadaşlarını da toplayarak, geri dönerler", cevabını vermiştir
Açlık, beyinde yerleşen zararlı programları siler, düşünce, anlayış ve ezberleme kuvvetini, konsantrasyon yeteneğini, görme, işitme, tat alma du­yularını geliştirir ve güçlendirir. İnsanın gördüğü rüyalar daha güzel, renkli ve canlı olur. Bu noktaya gelen insan için ilim öğrenme ve Kur'an-ı Kerim'i ezberleme zamanı gelmiştir. Zira, "Kur'anı Kerim'de şifa aramayan, şifa bulamaz". Kur'an-ı Kerim'in ve farz ibadetlerin koruması dışında kalan insan, bir tuzaktan kurtulur kurtulmaz diğer bir tuzağa düşer. Onun içindir ki, tedavilerin en mükemmeli Kur'an ve açlık ile tedavidir. Çünkü Kur'an'da ve açlıkta beşer kanunları değil, ilahi kanunlar devreye girer. Tedaviyi ise bu kanunlara tam uyan vücudun koruma mekanizması gerçekleştirir. Çok yemek, katkı maddeli yiyecekler tüketmek ve sentetik ilaç kullanmak sebebiyle vücutta toplanıp biriken maddeler açlıkla süpürülüp temizlenir. Kuran ayetleriyle de hücrelerin zikri düzeltilir. ("Hastalıkların başlaması ve seyri" bölümüne bakınız.)
Elbette uzun ve ağır hastalıklar sonucu tahribata uğrayan organların ta­mamen eski hallerine dönmesi mümkün olmayacaktır. Ancak bu organların sağlam kalan kısımları büyük oranda iyileşebilir. Bu iyileşen kısımlar, sağlıklı organın yapması gereken işlevleri bir derece kompanse edecektir. Mesela, sağlıklı bir kimse 3-5 kişilik yemeği tek başına bir oturuşta tüketirse, vücut zarar görmekle beraber, bununla bir şekilde baş edebilir. Ancak ağır hastalık sonucu organları zarar görmüş birisi için böyle bir deneme ağır so­nuçlar doğurabilir.

Bu durumda olanların hayatı boyunca yapması gerekenler:
Düzenli olarak meyve suyu, sülük ve hacamat ile kanı temizlemek. Su ve yiyecek kalitesine sürekli dikkat etmek.
Gıdaların her zaman taze, doğal ve ağırlıklı olarak sebze, meyve, bal, taze kuru yemiş gibi çiğ olanını tercih etmek. Miktar olarak az yeme­li ki, organlar yediği bu miktarı hazımda ve dağıtımda zorlanmasın. Mide ve bağırsaklarda gaz yapan, mizaca uygun olmayan yiyeceklerden kaçınmak. Taze mayalı ekmek, bayatlamış ve bozulmuş meyveden, özellikle tatlı elma, muz, kavun ve armudun bozulmuşu) aynı şekilde sakınmak.
Ağır fiziksel işlerden, ağır kimyasallarla çalışmaktan, kimyasal madde kullanmaktan kaçınmak.
Doğru beslenme alışkanlığı edinerek, kuralların dışına çıkmamak ve ru­tin olarak bağırsakların işlevini kontrol etmek.
Her yıl, burada anlatılan tedaviyi uygulamak ve her ay 3 gün veya haf­tada bir gün açlık yapmak. Yani hem sağlıklı insanın hem hastanın yapması gereken aynı şeydir.
umudunmavisi
Mesajlar: 321
Kayıt: 28.09.2016 - 21:46
Şehir: adana
Hastalık Başlangıç Yılı: 2015

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen umudunmavisi »

Bunun yerinde dengeli beslenmek daha makul,aclik vucudu savunmasiz birakir..ayrica bu konuyu bu rahatsziligi cekip ramazanda oruc tutan insanlara sor.ak lazim bi fark olmusmu diye..
efervesan
Mesajlar: 806
Kayıt: 02.03.2016 - 20:55
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2014

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen efervesan »

umudunmavisi yazdı:Bunun yerinde dengeli beslenmek daha makul,aclik vucudu savunmasiz birakir..ayrica bu konuyu bu rahatsziligi cekip ramazanda oruc tutan insanlara sor.ak lazim bi fark olmusmu diye..
Ramazan da oruç tutuyorum ama sahurda yemek yenir normal bi şekilde iftar da öyle burdaki sistem bence sağlıklı bir vücudun kendisini temizlemeye yönelik olur
White
Mesajlar: 65
Kayıt: 04.06.2015 - 02:37
Şehir: İSTANBUL
Hastalık Başlangıç Yılı: 2011

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen White »

Arkadaşlar bu bahsedilen açlık orucunun ramazandaki oruçla hiçbir ilgisi yok. Bu tedavi amaçlı. Bunda en az 36 saat hic bir sey yemeyeceksin ana su icebilirsin. İyice hazırlanınca 10 güne çıkaracaksın. 10 gün tabiki zor olucak. Bundaki amaç vucudumuz gerekli besin karşılayamayinca kendi içinde kendi besinini üretecek. Ve buna da ilk önce vucüttaki ölü hücreleri, tümörleri, kistleri, zararlı bakterileri yiyerek başlayacak.
Tümgü n okudum araştırdım bunu anladım. Bu yöntemle bağışıklık sistemimiz komple yenileniyormus. Bunun üzerine araştırma yapan ve uzun açlığın kök hücremizi yenilediğini açıklayan japon doktor bu araştırmasıyla 2016 Nobel Sağlık ödülünü almıştır. Ben sadece bilgiyi paylaşıyorum. Açlıkta şifa olduğunu belirten birçok Hadis-i Şerif de vardır. Araştırabilirsiniz.
Gerçi burda yazdığım her şey yukarda da yazıyordur.
efervesan
Mesajlar: 806
Kayıt: 02.03.2016 - 20:55
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2014

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen efervesan »

Abi on gün hiç besin almadan günlük işleri naısl yapıcaz ben bi kere yemek yemeyi unuttum da akşama doğru gözümün önünü kararmaya başlamıştı :)))))
Murat1977
Mesajlar: 13
Kayıt: 17.12.2017 - 12:39
Şehir: İstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen Murat1977 »

Bir yazıdan alıntı ;
Obezitenin tüm dünya için ciddi bir tehdit oluşturduğu hipertansiyon, kardiyovasküler sistem hastalıkları ve dia- betes mellitusla bağlantılı olduğu hipertansiyon ve diabetes mellitusta ise sempatik sinir siteminin uyarıldığı porostat kapsülü ve mesane boynunda yer alan alfa adrenerjik akti- vitenin artmasının kronik prostatit semptomların artmasına neden olabileceği ileri sürülmektedir . Yine obezitenin kendisi inflamatuar bir süreç olup aynı inflamasyonun prostatta da kendini gösterdiği belirtilmektedir.

Hastalıkta semptomların yiyeceklerle ilişkili olabileceği %47.4 oranında alkol, acılı yemekler, çay ve kahve tüketimi ile ilişkili olduğu belirtilmektedir .

Özellikle kilosu olması gerektiğinden fazla olanların kilo vermelerinin ve düzenli beslenmenin mevcut durumu pozitif yönde etkileyebileceğini düşünüyorum .
White
Mesajlar: 65
Kayıt: 04.06.2015 - 02:37
Şehir: İSTANBUL
Hastalık Başlangıç Yılı: 2011

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen White »

Bu konuda İslam Hekimesi Aidin Salih Hanimefendinin görüşlerini inceleyebilirsiniz.
mehmettt
Mesajlar: 6
Kayıt: 09.01.2018 - 13:34
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2016

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen mehmettt »

Benzer bir şeyi 1 hafta evvel bizzat uyguladım ama hızlı kilo vermek için... Yani bu "şifa orucundan" ilk defa haberim oluyor. Ben 3-4 gün boyunca çok çok az şeyler yedim, mesela bir gün boyunca sadece haşlanmış yarım kase brokoli yedim, vs.. Ama halsizlik, baş dönmesi, uyku gelmesi, vs. fazlaca oldu.. Ama şöyle ilginç bir şey yaşadım. Ben "üretra darlığı" teşhisi konulmuş bir hastayım, herseferinde idrarımı yaparken acı çekiyorum, ama bu hiçbir şey yemediğim süre zarfında gerçekten acılarım ciddi oranda azaldı.. Şimdi tekrar protein, vs. yiyorum, yemeği arttırdım biraz ve yine ağrılı idrar yapıyorum..
efervesan
Mesajlar: 806
Kayıt: 02.03.2016 - 20:55
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2014

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen efervesan »

mehmettt yazdı:Benzer bir şeyi 1 hafta evvel bizzat uyguladım ama hızlı kilo vermek için... Yani bu "şifa orucundan" ilk defa haberim oluyor. Ben 3-4 gün boyunca çok çok az şeyler yedim, mesela bir gün boyunca sadece haşlanmış yarım kase brokoli yedim, vs.. Ama halsizlik, baş dönmesi, uyku gelmesi, vs. fazlaca oldu.. Ama şöyle ilginç bir şey yaşadım. Ben "üretra darlığı" teşhisi konulmuş bir hastayım, herseferinde idrarımı yaparken acı çekiyorum, ama bu hiçbir şey yemediğim süre zarfında gerçekten acılarım ciddi oranda azaldı.. Şimdi tekrar protein, vs. yiyorum, yemeği arttırdım biraz ve yine ağrılı idrar yapıyorum..
Onun sebebi yediğin katı gıdaları dışkılarken çıkış aşamasında prostata değip rahatsız etmesi daha çok
snider
Mesajlar: 76
Kayıt: 03.08.2017 - 16:07
Şehir: istanbul

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen snider »

White yazdı:Arkadaşlar bu bahsedilen açlık orucunun ramazandaki oruçla hiçbir ilgisi yok. Bu tedavi amaçlı. Bunda en az 36 saat hic bir sey yemeyeceksin ana su icebilirsin. İyice hazırlanınca 10 güne çıkaracaksın. 10 gün tabiki zor olucak. Bundaki amaç vucudumuz gerekli besin karşılayamayinca kendi içinde kendi besinini üretecek. Ve buna da ilk önce vucüttaki ölü hücreleri, tümörleri, kistleri, zararlı bakterileri yiyerek başlayacak.
Tümgü n okudum araştırdım bunu anladım. Bu yöntemle bağışıklık sistemimiz komple yenileniyormus. Bunun üzerine araştırma yapan ve uzun açlığın kök hücremizi yenilediğini açıklayan japon doktor bu araştırmasıyla 2016 Nobel Sağlık ödülünü almıştır. Ben sadece bilgiyi paylaşıyorum. Açlıkta şifa olduğunu belirten birçok Hadis-i Şerif de vardır. Araştırabilirsiniz.
Gerçi burda yazdığım her şey yukarda da yazıyordur.
deneyip sonuçlarını paylaşmalısın. ben açlığın bağışıklığı düşüreceğine inanmıyorum, aksine binlerce insan sağlık yararları adına aralıklı açlık diyeti uyguluyor. ben de her gün kahvaltıyı atlayarak 16saat bir açlık veriyorum, iyileşmemde de faydası olmuştur.
selmet
Mesajlar: 89
Kayıt: 25.06.2015 - 17:32
Şehir: adana
Hastalık Başlangıç Yılı: 2009
Yaş: 47

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen selmet »

Islam hekimesi!!?? Allahim ne gunlere kaldik...
runuvar
Mesajlar: 21
Kayıt: 05.06.2017 - 09:14
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen runuvar »

Beyler ben üç günlük su orucu yaptım halsizlik karın ağrısı uykusuzluk yaptı 3 günde dört kilo verdim prostat ağrılarımda bi değişiklik olmadı. Ama üç günün sonunda kendimi çok hafiflemiş ve zinde hissettim. Deneyebilirsiniz ama kafaniza göre yapmayın arpa suyu yeşillik suyu gibi diyetler vardı tamamen ac kalmadım yani bilinçsiz yapmayın kendinize zarar verirsiniz
White
Mesajlar: 65
Kayıt: 04.06.2015 - 02:37
Şehir: İSTANBUL
Hastalık Başlangıç Yılı: 2011

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen White »

runuvar yazdı:Beyler ben üç günlük su orucu yaptım halsizlik karın ağrısı uykusuzluk yaptı 3 günde dört kilo verdim prostat ağrılarımda bi değişiklik olmadı. Ama üç günün sonunda kendimi çok hafiflemiş ve zinde hissettim. Deneyebilirsiniz ama kafaniza göre yapmayın arpa suyu yeşillik suyu gibi diyetler vardı tamamen ac kalmadım yani bilinçsiz yapmayın kendinize zarar verirsiniz
3 günde tabiki bir şey yapamaz. Bu işin özünde vücudumuz 5. Günden sonra artık vücuttaki tüm enerjiyi tükettikten sonra kendini beslemek için öncelikle hastalıkli dokular/hücrelerden başlayarak kendini yemeye başlıyor. En idealı 7 gündür. 10 günlük yapan çok insan var. Facebookta bunların onlarca grubu var. Birde Bir kaç kez tekrarlanmasi gerekir. Ama en başta dedigim gibi bu iş kesinlikle ama kesinlikle rasgele yapılmaz! Bunun Hocası vardır, kitabi vardır, oruçtan öncesi vardır, sonrası vardır şifaya niyet edilmesi vardır. Hadis-i Şerif te ne diyor? "Oruç tut sıhhat bul". Ben çok zayıfım hiç fazla kalorim yok keşke olsa hemen başlardım. Kimseye yapın edin de demiyorum sadece bilgi paylaşıyorum.
runuvar
Mesajlar: 21
Kayıt: 05.06.2017 - 09:14
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen runuvar »

Aidin Salih in Yitik şifanın izinde diye bir kitap var orda anlatiyor
runuvar
Mesajlar: 21
Kayıt: 05.06.2017 - 09:14
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen runuvar »

http://dogalsaglikdernegi.com bunlar anlar bu işten ben herşeyi denedim bunuda denemek istiyorum diyen arkadaşlar danissinlar
Kc34
Mesajlar: 1917
Kayıt: 23.10.2016 - 14:19
Şehir: İstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2016
Yaş: 39

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen Kc34 »

Orucu falan bilmem ama spor yapin bu hastalik hareketsiz hayati sever
efervesan
Mesajlar: 806
Kayıt: 02.03.2016 - 20:55
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2014

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen efervesan »

Kc34 yazdı:Orucu falan bilmem ama spor yapin bu hastalik hareketsiz hayati sever
Bak buna katılıyorum vücudun kendini yenilemesi lazım
White
Mesajlar: 65
Kayıt: 04.06.2015 - 02:37
Şehir: İSTANBUL
Hastalık Başlangıç Yılı: 2011

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen White »

Kc34 yazdı:Orucu falan bilmem ama spor yapin bu hastalik hareketsiz hayati sever
Bu forumdaki herkes en azından bu kadarını biliyordur zaten. Yani hareketli olunca septomları daha az hissedecegini. Ancak spor yapmakla sadece geçici olarak rahatlarsın biz kalıcı kesin tedaviyi ariyoruz.
efervesan
Mesajlar: 806
Kayıt: 02.03.2016 - 20:55
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2014

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen efervesan »

White yazdı:
Kc34 yazdı:Orucu falan bilmem ama spor yapin bu hastalik hareketsiz hayati sever
Bu forumdaki herkes en azından bu kadarını biliyordur zaten. Yani hareketli olunca septomları daha az hissedecegini. Ancak spor yapmakla sadece geçici olarak rahatlarsın biz kalıcı kesin tedaviyi ariyoruz.
Şaka gibi ama bunun kesin tedavisi antibiyotik abi işte artık sporla ek tavkiye ile bağışıklığı diri tutup vucüdğn kendini onarmasını şağlayacaz
White
Mesajlar: 65
Kayıt: 04.06.2015 - 02:37
Şehir: İSTANBUL
Hastalık Başlangıç Yılı: 2011

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen White »

efervesan yazdı:
White yazdı:
Kc34 yazdı:Orucu falan bilmem ama spor yapin bu hastalik hareketsiz hayati sever
Bu forumdaki herkes en azından bu kadarını biliyordur zaten. Yani hareketli olunca septomları daha az hissedecegini. Ancak spor yapmakla sadece geçici olarak rahatlarsın biz kalıcı kesin tedaviyi ariyoruz.
Şaka gibi ama bunun kesin tedavisi antibiyotik abi işte artık sporla ek tavkiye ile bağışıklığı diri tutup vucüdğn kendini onarmasını şağlayacaz
Tabiki antibiyotik. Ama bu hastalığa ilk yakalandığında gec kalmadan iyi bir doktora gidersen. Doktor da hertürlü tahlili kontrolu yapıp en doğru antibiyotiki yazarsa sen de bunu 3 ay yada doktor ne kadar yazdıysa kullanırsan ve bu süre içinde de beslenmene tamamen dikkat edersen ve de üşütmezsen kendini sıcak tutarsan belki de tamamen iyileşirsin/iyileşirdin. Ama bunu kim yapabilmiş ki bugüne kadar? Hangi hasta hangi doktor?

Ben ilk hissetigimde günde 15 kez idrara çıktığımda Dahiliyeye gitmiştim. Üroloji hiç aklima gelmemişti. Dahikiyideki bayan doktor benden çok daha salak biri çıktığından bir idrar tahlili yaptı ve temiz çıktı ve bana senin sorununu bilmiyorum şekerinde yok yapabilecegkm birşey de yok deyip reçete yazmadan gönderdi. Yahu hadi ben akıl edemedim sen koskoca doktorsun göndersene ben ürolojiye? Aklıma geldikçe sövüyorum yeminle.

2. Doktora aylar sonra askerde gittim. Bana sana hiç ilaç yazmaya gerek yok prostatitsin evlenince geçer demişti. Yinede ilac yazdi ama kullanasim gelmedi. Onu da Allaha havsle ediyorum.
mehmettt
Mesajlar: 6
Kayıt: 09.01.2018 - 13:34
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2016

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen mehmettt »

White yazdı: prostatitsin evlenince geçer demişti.
Evlenince nasıl geçecekmiş, ben orasını anlamadım :?:
uykusuz
Mesajlar: 1
Kayıt: 02.08.2019 - 14:01
Şehir: Ankara
Hastalık Başlangıç Yılı: 2014

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen uykusuz »

Arkadaşlar, ben bu orucun üç günlük olanını yaptım, ancak düzenli bir şekilde değil, sıkça ara vererek. 10 günlük orucu da birkez tamamladım ve sıkıntılarım neredeyse tamamen ortadan kalkmıştı. Bu açlıklar düzenli olarak yapıldığında fayda veriyor, zira vücut aç kalınca hasta, enfeksiyon kapmış sorunlu hücre ve dokuları parçalayarak kendine besin oluşturuyor. Oruçlarım sırasında prostat bölgemde muazzam bir çalışmanın olduğunu hep hissettim. Ben bu orucun düzenli olarak 10 günlük versiyonunu yapmayı planlıyorum, çalışırken yapabiliyorsunuz inanın, ilk iki gün zor geçiyor ancak sonra rutine bağlıyorsunuz. Tamamen psikolojinizi hazırlamanızla ilgili bir hadise. Eğer düzenli olarak yapıldığında fayda görürsem size yazacağım.
akoray
Mesajlar: 368
Kayıt: 31.01.2018 - 20:48
Şehir: antalya
Hastalık Başlangıç Yılı: 2016
Yaş: 46

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen akoray »

Bende iş yoğunluğu nedeniyle 1 güne yakın aç kalmış tim. Libido da artış oldu . Sanırım o bölgedeki bilmem neresine kodumun bakterileri beslenemeyip telef oldu.
akoray
Mesajlar: 368
Kayıt: 31.01.2018 - 20:48
Şehir: antalya
Hastalık Başlangıç Yılı: 2016
Yaş: 46

Re: Şifa Orucu

Mesaj gönderen akoray »

Denemekte fayda var uykusuz kardeşim
Cevapla