Komplex bir çözüm önerisi

[Noproblem]

1. Alkali su
2. Aynısafa-Isırgan- Civanperçemi karışım çayı
3. Yakıotu Çayı

1. Öncelikle içtiğimiz suyun alkali olması lazım ki vucudumuzda enfeksiyon ve değişik patajonler üremesin. Bunun için eczaneden aldığımız sodium bikarbonatı kullanacağız. Her sabah bir bardağın içine bir kahve kaşığı sodium bikarbonatı atıp kaynar suyla haşladıktan köpürttükten sonra bu suyu iki litrelik bir pet şişeye döküyoruz. Üstünü damacana su ile tamamlayıp gün boyu sadece bu sudan içiyoruz.
Alkali su hakkında daha geniş bilgi için bakınız: facebook Kemal Milar

2. Üriner sistemi çalıştırmak, mukoza sistemini onarmak ve prostatı yumşatıp kanlanmasını sağlamak için 300 gram aynısafa, 100 gram ısırgan, 100 gram Civanperçemini aktardan alıp öğüttürüp karıştırıyoruz. Her sabah iki yemek kaşığı bitki karışımını bir sürahide sıcak suyla çay demler gibi haşlayıp 10 dakika demleyip süzüyoruz. Sonra bu çayı iki litrelik bir termosa döküp gün boyunca yudumlayarak içiyoruz.

3. Sabah ve akşam bir kahve kaşığı yakıotunu çay gibi üstü kapalı olarak demleyipnbirer bardak içiyoruz. Bu karışım 12 saat arayla içilecek. Mesela sabah kahvaltısını sabah yedide yaptıysanız, bu çay sabah 6.5 ta içilecek. Akşam da yine aynı saatte.

Bu uygulamada önemli olan disiplindir. İkincisi kullandığınız bitkilerin taze olması. Yaşını bulabiliyorsanız yaşını-tazesini, yoksa aktardan bu senenin mahsulünü kullanacaksınız. Bu kurallara uyulursa iyileşme gerçekten hızlı olacaktır. Daha sonra yapılması gerekenleri yazacağım.

Arkadaşlar, yapılması gerekeni gayet net yazdım. Bir hafta kullanmayan soru sormasın.

Şimdiden geçmiş olsun.

[ABittersweetLi]

selam,öncelikle şikayetleriniz ile ilgili bir şeyler yazmanız gerekiyor.bu yazdıklarınızı ne kadar uyguladınız? hangi şikayetlerinize iyi geldi gibi mesela.ne kadar süredir hastasınız ve bu hastalık nasıl başladı gibi sorularda var.

[Bismuth76]

1. Alkali su
2. Aynısafa-Isırgan- Civanperçemi karışım çayı
3. Yakıotu Çayı

1. Öncelikle içtiğimiz suyun alkali olması lazım ki vucudumuzda enfeksiyon ve değişik patajonler üremesin. Bunun için eczaneden aldığımız sodium bikarbonatı kullanacağız. Her sabah bir bardağın içine bir kahve kaşığı sodium bikarbonatı atıp kaynar suyla haşladıktan köpürttükten sonra bu suyu iki litrelik bir pet şişeye döküyoruz. Üstünü damacana su ile tamamlayıp gün boyu sadece bu sudan içiyoruz.
Alkali su hakkında daha geniş bilgi için bakınız: facebook Kemal Milar

2. Üriner sistemi çalıştırmak, mukoza sistemini onarmak ve prostatı yumşatıp kanlanmasını sağlamak için 300 gram aynısafa, 100 gram ısırgan, 100 gram Civanperçemini aktardan alıp öğüttürüp karıştırıyoruz. Her sabah iki yemek kaşığı bitki karışımını bir sürahide sıcak suyla çay demler gibi haşlayıp 10 dakika demleyip süzüyoruz. Sonra bu çayı iki litrelik bir termosa döküp gün boyunca yudumlayarak içiyoruz.

3. Sabah ve akşam bir kahve kaşığı yakıotunu çay gibi üstü kapalı olarak demleyipnbirer bardak içiyoruz. Bu karışım 12 saat arayla içilecek. Mesela sabah kahvaltısını sabah yedide yaptıysanız, bu çay sabah 6.5 ta içilecek. Akşam da yine aynı saatte.

Bu uygulamada önemli olan disiplindir. İkincisi kullandığınız bitkilerin taze olması. Yaşını bulabiliyorsanız yaşını-tazesini, yoksa aktardan bu senenin mahsulünü kullanacaksınız. Bu kurallara uyulursa iyileşme gerçekten hızlı olacaktır. Daha sonra yapılması gerekenleri yazacağım.

Arkadaşlar, yapılması gerekeni gayet net yazdım. Bir hafta kullanmayan soru sormasın.

Şimdiden geçmiş olsun.

Bence alkali su tam bir yalan. Kanın pH degeri belirli bir araliktadır. Vucut pH degeri kan pH'ı alkali olamayacagından alkali tarafta olamaz. Sakın eczaneden sodyum bikarbonatı suya katıp da içmeyin.
Mide asidik olmak zorunda içseniz de midede nötralize olacaktır.
bitkisel olanlara birşey diyemiyorum. Onlarin da dozu önemli. Cok içerseniz zararı olur

[Noproblem]

Arkadaşım bunları yazmadan önce keşke facebookta Kemal Milar'ın sayfasına bir göz atsaydın. Bitkilere gelince yakıotu eğer taze olursa tek içişte bile fayda sağlar. Artı zamanla büyüyen prostatı küçültür. Isırgan özellikle kökü, beta zita siterol içerdiğinden dolayı erkeklik hormonunu artırır. Aynısefa, dünyada bilinen en etkili antifungal bitkilerdendir. Civanperçemi ise kanı temizler, ilikleri alyuvar yapmaya zorlayarak kanın oksijenlenmesini ve çalışmasını sağlar. Bunlar aklıma ilk gelen faydaları daha bir sürü sayamayacağım faydaları var. Sodium bikarbonat düzenli kullanımda karaciğeri adeta yeniliyor, safrayı artırıyor, bağırsakları çalıştırıyor, bağırsak florasını düzenliyor. Kısaca bu kür doğru uygulanırsa forumdaki birçok insana deva olacaktır.

[cenkkr]

İdrar ph değerimizin 7-7.4 olması faydalıymış diye makale okumuştum.Bunun için sebze ağırlıklı beslenme öneriyorlar.İngiliz karbonatlı su içmekte Ph yı yükseltiyormuş.Bir çok hastalığı önlediğine dair bilgiler var.
Kendi test sonucuma baktım ve ph 5 çıkmış(asidik)Acaba bu asidik ortam idrar yollarındaki enfeksiyonu tetikleyip prostatımıza zararmı veriyor.

[Noproblem]

Kesinlikle. Kemal Milar Beyin facebook sayfasında asidik ortamdaki hücre ile ilgili bir video vardı. Orda ne alyuvarlar ne de akyuvarlar görevini yerine getiremiyordu. Sağlık için alkali ortam, onun için de ph değeri yüksek su içmek çok önemli. İçilen doğru su bile vucutta çok şeyi değiştirir.

[ABittersweetLi]

hocam daha önceki mesajıma cevap alamadım.o yüzden tekrardan yazıyorum.

selam,öncelikle şikayetleriniz ile ilgili bir şeyler yazmanız gerekiyor.bu yazdıklarınızı ne kadar uyguladınız? hangi şikayetlerinize iyi geldi gibi mesela.ne kadar süredir hastasınız ve bu hastalık nasıl başladı gibi sorularda var.

ayrıca kemal milaaı itimat etmeyin.karbonattan fayda göremeyip facebook sayfasına yazanların yazılarını siliyor.kanser hastalarına kemoterapi almayın diyor.ölürsünüz diyor.benim iki tanıdığım kemoterapi sayesinde kanseri yendi.bu adama inanmayın.belkide kaç kişinin kemoterapiyi bırakmasını sağlayarak ölümüne neden oldu.eleştiri yorumlarını hemen sildiği için sayfasında hep iyi şeyler görürsünüz.zaten bu adamın tıp bilgisi sıfır.sadece milleti yanlış yönlendirerek daha çok hasta ediyor.

siz anlaşılan bu kişiyi hiç tanımıyorsunuz.ama öğrenmiş oldunuz.

[Kc34]

Yok alkali suymus yok candidaymis gecin bunlari. Hepimizin antibiyotikler yuzunden bagirsak florasi bagisikligi cokmus durumda once bunlara odaklanin. Iyi beslenin antioksidan ozellikli gidalar takviyeler tuketin uykunuzu iyi alin spor yapin stresten uzak durun.

[Kc34]

İngiliz karbonatı zararları

Çocuklarda İngiliz karbonatı kullanımı gelişimi engelleyebilir.

Kemiklerin güçlenmesini önler ve kemik erimesi meydana gelir.

Mide bulantılarına, mide ekşimesine neden olur.

Ülser veya mide yaralarında sancı meydana gelebilir.

Hızlı bir şekilde kilo kaybına uğratır.

Vücuda değdiğinde yanma, ağrı, soyulma gibi sıkıntılarla karşılaşılır.

Gözle temas da yanma oluşturur.

İngiliz karbonatı kısaca hemen hemen herkese önerilmemektedir. Kesinlikle emekli bebeklerin sürünen bebeklerin ulaşabileceği yerlerden uzak tutulmalı ve saklanmalıdır. Duşa kabin, musluk, fayans, lavabo ve mermerlerde kullanırken dikkat edilmeli ve vücuda teması engellenmelidir. İngiliz karbonatı diğer karbonat gibi diş temizliğinde ve vücut temizliğinde kesinlikle kullanılmamalıdır. İngiliz karbonatı su ile kullanımı sonucu bağırsaklarda yanma, midede yanma gibi olaylarla karşılaşılabilir. Bu yüzden kanama bile meydana gelebilir. İngiliz karbonatı ile cilde masaj yaparak uygulama yapıldıktan bir süre sonra yanma ve yara meydana gelebilir bu yüzden normal karbonat ile cilde uygulama yapılması daha doğru olmaktadır ve zararsız bir şekilde kullanılabilmektedir. İngiliz karbonatı ile ciltte kullanım değil de temizliklerde kullanım yapabilirsiniz böylece hem kendinize hem de cildinize zarar vermemiş olursunuz. Tavsiye edeceğim bir şey ise kesinlikle İngiliz karbonatını kanser, şeker, tansiyon hastaları kullanmamalıdır. Çünkü tansiyon düşüklüğü yaratabilir. Şekeri yükseltebilir, kanser hastalığını tetikleyebilir.

[Galip]

İngiliz karbonatı zararları

Çocuklarda İngiliz karbonatı kullanımı gelişimi engelleyebilir.

Kemiklerin güçlenmesini önler ve kemik erimesi meydana gelir.

Mide bulantılarına, mide ekşimesine neden olur.

Ülser veya mide yaralarında sancı meydana gelebilir.

Hızlı bir şekilde kilo kaybına uğratır.

Vücuda değdiğinde yanma, ağrı, soyulma gibi sıkıntılarla karşılaşılır.

Gözle temas da yanma oluşturur.

İngiliz karbonatı kısaca hemen hemen herkese önerilmemektedir. Kesinlikle emekli bebeklerin sürünen bebeklerin ulaşabileceği yerlerden uzak tutulmalı ve saklanmalıdır. Duşa kabin, musluk, fayans, lavabo ve mermerlerde kullanırken dikkat edilmeli ve vücuda teması engellenmelidir. İngiliz karbonatı diğer karbonat gibi diş temizliğinde ve vücut temizliğinde kesinlikle kullanılmamalıdır. İngiliz karbonatı su ile kullanımı sonucu bağırsaklarda yanma, midede yanma gibi olaylarla karşılaşılabilir. Bu yüzden kanama bile meydana gelebilir. İngiliz karbonatı ile cilde masaj yaparak uygulama yapıldıktan bir süre sonra yanma ve yara meydana gelebilir bu yüzden normal karbonat ile cilde uygulama yapılması daha doğru olmaktadır ve zararsız bir şekilde kullanılabilmektedir. İngiliz karbonatı ile ciltte kullanım değil de temizliklerde kullanım yapabilirsiniz böylece hem kendinize hem de cildinize zarar vermemiş olursunuz. Tavsiye edeceğim bir şey ise kesinlikle İngiliz karbonatını kanser, şeker, tansiyon hastaları kullanmamalıdır. Çünkü tansiyon düşüklüğü yaratabilir. Şekeri yükseltebilir, kanser hastalığını tetikleyebilir.

Merhaba Kc34, bu bilgilerin kaynagını merak ettım varmı bir link yada makale

[Noproblem]

1. Alkali su
2. Aynısafa-Isırgan- Civanperçemi karışım çayı
3. Yakıotu Çayı

1. Öncelikle içtiğimiz suyun alkali olması lazım ki vucudumuzda enfeksiyon ve değişik patajonler üremesin. Bunun için eczaneden aldığımız sodium bikarbonatı kullanacağız. Her sabah bir bardağın içine bir kahve kaşığı sodium bikarbonatı atıp kaynar suyla haşladıktan köpürttükten sonra bu suyu iki litrelik bir pet şişeye döküyoruz. Üstünü damacana su ile tamamlayıp gün boyu sadece bu sudan içiyoruz.
Alkali su hakkında daha geniş bilgi için bakınız: facebook Kemal Milar

2. Üriner sistemi çalıştırmak, mukoza sistemini onarmak ve prostatı yumşatıp kanlanmasını sağlamak için 300 gram aynısafa, 100 gram ısırgan, 100 gram Civanperçemini aktardan alıp öğüttürüp karıştırıyoruz. Her sabah iki yemek kaşığı bitki karışımını bir sürahide sıcak suyla çay demler gibi haşlayıp 10 dakika demleyip süzüyoruz. Sonra bu çayı iki litrelik bir termosa döküp gün boyunca yudumlayarak içiyoruz.

3. Sabah ve akşam bir kahve kaşığı yakıotunu çay gibi üstü kapalı olarak demleyipnbirer bardak içiyoruz. Bu karışım 12 saat arayla içilecek. Mesela sabah kahvaltısını sabah yedide yaptıysanız, bu çay sabah 6.5 ta içilecek. Akşam da yine aynı saatte.

Bu uygulamada önemli olan disiplindir. İkincisi kullandığınız bitkilerin taze olması. Yaşını bulabiliyorsanız yaşını-tazesini, yoksa aktardan bu senenin mahsulünü kullanacaksınız. Bu kurallara uyulursa iyileşme gerçekten hızlı olacaktır. Daha sonra yapılması gerekenleri yazacağım.

Arkadaşlar, yapılması gerekeni gayet net yazdım. Bir hafta kullanmayan soru sormasın.

Şimdiden geçmiş olsun.

Bence alkali su tam bir yalan. Kanın pH degeri belirli bir araliktadır. Vucut pH degeri kan pH'ı alkali olamayacagından alkali tarafta olamaz. Sakın eczaneden sodyum bikarbonatı suya katıp da içmeyin.
Mide asidik olmak zorunda içseniz de midede nötralize olacaktır.
bitkisel olanlara birşey diyemiyorum. Onlarin da dozu önemli. Cok içerseniz zararı olur

Sevgili Bismuth76 2010 yılında Doğuda görev yaparken kronik tonsilit olmuştum. Boğazımda sürekli bir gıcık hali ve içtiğim kutularca antibiyotikten sonra işin ucu deposilinmiydi dekosilinmiydi neydi, bir çeşit penisilin türevi iğneye kadar dayandı. İğneyi afiyetle yedikten sonra rahatsızlığım geçti mi dersiniz, tabi ki hayır. Forumlarda araştırırken karbonata rastladım. Yaklaşık 3 yıldır ne zaman grip olsam, üşütsem, boğazım ya da karnım ağrısa hemen yapar içerim. Problemlerim kısa sürede son bulur. Karbonatın yanında gerek aktardan gerekse doğadan kendi topladığım bitkilerin çaylarını da zaman zaman kullanırım. Mesela en son nerdeyse gözümden yaş getirecek derecede makat ağrılarından bu çaylar ve sodium bikarbonat sayesinde kurtuldum.
Sadece bu değil, bir arkadaşımın sedef hastası kızı ingiliz karbonatı tavsiyemle bayağı rahatladı. El ve kollarındaki lekeler geçmek üzereymiş.
Kısaca söylemek istediğim, ben bunu yaşayarak öğrendim. Kulaktan dolma ya da netten değil. Tavsiyemdir, kullan. Antibiyotiklerin vucuda verdiği zararı ortadan kaldırıyor adeta. Bendeki tek yan etkisi yüzde alın bölgesinde hafif kuruma ve avuç içlerimde çok ince deri soyulması olmuştu. Bunlarda içmeyi çok abartırsam oluyor. Kullanmak ya da kullanmamak size kalmış. Kullanmak isteyecek arkadaşlara tavsiyem aynısafa, ısırgan, civanperçemi çay karışımı ve yakıotu ile birlikte denesinler. Sadece prostata değil birçok kronik hastalığa nasıl çare olduğunu görecekler.

[Noproblem]

Sevgili Kc34, ben bu forumda bırak içmeyi rahatlamak için sodium bikarbonatı lavman olarak önereni bile okudum.
Rabbim kimseye dert vermesin. Hastalığı çeken bilir. İnsan başı sıkışınca çektiği ızdırapla ne yapacağını şaşırıyor.
Bundan birkaç ay önce bir baba kemik kanseri olan oğlunu vurmuştu. Çektiği ağrılara dayanamayıp kendisinden vurmasını istedi diye.
Ben Kemal Milar'ı şahsen tanımam. Ama facebooktaki sayfasını ara ara takip ederim. Karbonatla ilgili paylaşımlarda olumsuz yorumlar da var. Bir şey herkese iyi gelecek diye bir kural yok. Örneğin burda bir antibiyotik bazı arkadaşlara yararken bazılarında etkisiz kalabiliyor ya da kötü etkiler doğurabiliyor. Bu antibiyotiğin aktif kendisinden kaynaklanabilece gibi kişiden ha da yanlış kullanımdan da kaynaklı olabiliyor. Sodium bikarbonatta böyle. Bazılarına yararken bazılarını rahatsız edebilir. Özellikle tansiyon hastalarını. Onlar da tek seferde değil içtikleri suya katıp günboyuna yayabilirler.
Ha, daha olmadı hemen bırakırlar.
Bir diğer konu sodium bikarbonat zaten asidoza karşı tıp literatüründe olan bir madde. Nette yapılacak küçük bir araştırma sizi bu konu ile birçok tıbbi makaleye götürecektir.

[ABittersweetLi]

Sevgili Kc34, ben bu forumda bırak içmeyi rahatlamak için sodium bikarbonatı lavman olarak önereni bile okudum.
Rabbim kimseye dert vermesin. Hastalığı çeken bilir. İnsan başı sıkışınca çektiği ızdırapla ne yapacağını şaşırıyor.
Bundan birkaç ay önce bir baba kemik kanseri olan oğlunu vurmuştu. Çektiği ağrılara dayanamayıp kendisinden vurmasını istedi diye.
Ben Kemal Milar'ı şahsen tanımam. Ama facebooktaki sayfasını ara ara takip ederim. Karbonatla ilgili paylaşımlarda olumsuz yorumlar da var. Bir şey herkese iyi gelecek diye bir kural yok. Örneğin burda bir antibiyotik bazı arkadaşlara yararken bazılarında etkisiz kalabiliyor ya da kötü etkiler doğurabiliyor. Bu antibiyotiğin aktif kendisinden kaynaklanabilece gibi kişiden ha da yanlış kullanımdan da kaynaklı olabiliyor. Sodium bikarbonatta böyle. Bazılarına yararken bazılarını rahatsız edebilir. Özellikle tansiyon hastalarını. Onlar da tek seferde değil içtikleri suya katıp günboyuna yayabilirler.
Ha, daha olmadı hemen bırakırlar.
Bir diğer konu sodium bikarbonat zaten asidoza karşı tıp literatüründe olan bir madde. Nette yapılacak küçük bir araştırma sizi bu konu ile birçok tıbbi makaleye götürecektir.

kardeş aynı soruları kaç defa soracağız?

öncelikle şikayetleriniz ile ilgili bir şeyler yazmanız gerekiyor.bu yazdıklarınızı ne kadar uyguladınız? hangi şikayetlerinize iyi geldi gibi mesela.ne kadar süredir hastasınız ve bu hastalık nasıl başladı gibi sorularda var.

ayrıca kemal milara itimat etmeyin.karbonattan fayda göremeyip facebook sayfasına yazanların yazılarını siliyor.kanser hastalarına kemoterapi almayın diyor.ölürsünüz diyor.benim iki tanıdığım kemoterapi sayesinde kanseri yendi.bu adama inanmayın.belkide kaç kişinin kemoterapiyi bırakmasını sağlayarak ölümüne neden oldu.eleştiri yorumlarını hemen sildiği için sayfasında hep iyi şeyler görürsünüz.zaten bu adamın tıp bilgisi sıfır.sadece milleti yanlış yönlendirerek daha çok hasta ediyor.

siz anlaşılan bu kişiyi hiç tanımıyorsunuz.ama öğrenmiş oldunuz.

[Kc34]

Abitter bu forumda tecrube sahibi kisilerden biridir yazdiklarini ciddiye alin derim..

[Noproblem]

Abitter bu forumda tecrube sahibi kisilerden biridir yazdiklarini ciddiye alin derim..

Elbette ki ciddiye alırım. Şahsi tecrübenin fiyatı pahabiçilmezdir. Bu kemoterapinin bir tıp doktorunun ağzından realitesi. https://m.facebook.com/nardogal/posts/534732886590526

[ABittersweetLi]

Abitter bu forumda tecrube sahibi kisilerden biridir yazdiklarini ciddiye alin derim..

Elbette ki ciddiye alırım. Şahsi tecrübenin fiyatı pahabiçilmezdir. Bu kemoterapinin bir tıp doktorunun ağzından realitesi. https://m.facebook.com/nardogal/posts/534732886590526

yahu arkadaş senin ıq seviyende ciddi bir düşüklük var sanırım ben adama ne soruyorum.adam ne yazıyor.kemoterapiye gelince de tüm dünyada uygulanan ve bir çok hayat kurtaran bir tedavi şeklinin tabiki herkese fayda sağlaması beklenmiyor.burada doktorların tecrübesi ve bu tedaviyi uygulayış şeklide önemli.aynı kronik prostatitteki gibi.

bak tekrar bilale anlatır gibi soruyorum.sen bu karbonat ve bitkileri ne kadar ve ne şekilde kullandın.şikayetlerin nelerdi.hangi şikayetine ne şekilde faydası oldu.bu hastalık ne zaman ve ne şekilde başladı.eğer anlamadı isen yanından bir ilk okul çocuğu varsa ona sorabilirsin.o kesin anlamıştır.sana da anlatır.

[ABittersweetLi]

ayrıca paylaştığın linkteki adam onkoloji uzmanı filan değil.bildiğin bitkiselci.buradaki çoğu kişinin bilgisi daha çoktur.

[Kc34]

Ilaclarin hepsi vucuda zararlidir. Ama bizim hastaligin ilk ayagi antibiyotikse kanserinde kemoterapidir. Duruma gore de radyoterapi tedavisi uygulanir. Artik yeni kemoterapik ilaclar sayesinde kanser eskisi gibi hemen olduren hastalik olmaktan cikti. Cok insan var kurtulan. Eskiden insanlar tuberkulozdan olurmus simdi olen var mi yok insanlar 6 ay ile 1 sene arasi antibiyotik kullanarak eski sagliklarina kavusuyor. Antibiyotigin zarari var mi var ama ölmekten iyidir. Hic kimse dusunmuyor yediginin ictiginin icindeki hormonlari bocek ilaclarini antibiyotikleri ihracatta takilan gidalari bize kakaliyolar birazda bu tarafi dusunelim biz hergun zehirleniyoruz..

[Bismuth76]

Sevgili Kc34, ben bu forumda bırak içmeyi rahatlamak için sodium bikarbonatı lavman olarak önereni bile okudum.
Rabbim kimseye dert vermesin. Hastalığı çeken bilir. İnsan başı sıkışınca çektiği ızdırapla ne yapacağını şaşırıyor.
Bundan birkaç ay önce bir baba kemik kanseri olan oğlunu vurmuştu. Çektiği ağrılara dayanamayıp kendisinden vurmasını istedi diye.
Ben Kemal Milar'ı şahsen tanımam. Ama facebooktaki sayfasını ara ara takip ederim. Karbonatla ilgili paylaşımlarda olumsuz yorumlar da var. Bir şey herkese iyi gelecek diye bir kural yok. Örneğin burda bir antibiyotik bazı arkadaşlara yararken bazılarında etkisiz kalabiliyor ya da kötü etkiler doğurabiliyor. Bu antibiyotiğin aktif kendisinden kaynaklanabilece gibi kişiden ha da yanlış kullanımdan da kaynaklı olabiliyor. Sodium bikarbonatta böyle. Bazılarına yararken bazılarını rahatsız edebilir. Özellikle tansiyon hastalarını. Onlar da tek seferde değil içtikleri suya katıp günboyuna yayabilirler.
Ha, daha olmadı hemen bırakırlar.
Bir diğer konu sodium bikarbonat zaten asidoza karşı tıp literatüründe olan bir madde. Nette yapılacak küçük bir araştırma sizi bu konu ile birçok tıbbi makaleye götürecektir.

Sevgili arkadaşım, Sodyum bikarbonatın gargara yapilmasında fayda olabilir. Mikroorganizmalar daha çok alkali ortamda ölüyor. Ben sinuzit icin de tuzlu su ile fayda gordum.
Ancak s.bikarbonat içerek vucudu alkali yapamazsiniz. Tansiyonu yukseltir. Faydasi olmaz zararı olur. Alkal8 su yalanina inanmayin.
http://dryavuzyorukoglu.blogspot.com.tr ... i.html?m=1