Kronik Prostatit Forum

Sonuna nokta koyun hocam
Yazinizi yayinlayin lutfen hocam.

Forum sürekli atıyor hovam uzun yazıları genelde kopyalıyoruz atmadan. Tekrar giris yapıp atıyoruz. Yada yazıyı yazdınız dısarı attı giris yapın bos ekran gelir geriye basin giris ekranı gelir tekrar geri tusuna basin yazi cikacak yayınlayin

Benim hikayem 2016 yilinda korunmasiz bir iliski iile basladi.ayni zamanlarda fitness da yapiyordum.  Uretrit ile basladi prostatite donustu
Penis ici yanma boyle basladi ancak bir agir antrenman sonrasinda penise giren agrilar da eklendi. Bunum fitnesa mi yoksa prostatite mi bagli oldugu nu ayiramadik. Bel fitigi oldugu anlasildi fizik tedavi aldim bel agrilari gecti ama genital bolgedeki sikayetler devam ediyordu.antibiyotikler kar etmeyince bir algoloji uzmanina gittim bana 3 tesla mr cekti. Sonucta pelvik venlerde varisleşme yani genişleme ile karakterize pelvik konjesyon sendromu çikti. Bu damarlar periprostatik sinir pleksusuna basi yapip şikayetlere sebep oluyor diye düşundük.Ve ben basar sarikayaya gittim girişimsel radyolog...
2 kez pelvik ven  embolizasyonu yaptik.  Bu tedavilerden sonra hic bir sey değişmedi. Bende ayni algologa tekrar gittim .bana pudental sinir bloğu  hipogastik sinir blogu ganglion impar bloğu yani yapilabilecek butun bloklar yapildi ancak yine duzelmedi. Bunun uzerine sakral pil taktirmaya karar verdik . Islem oncesinde bir kablo takiliyor belin ortasina. Onu taktirdim .ancak bir arkadasim beni baska bir algologa yonlendirdi. O da bana bu pile gerek olmadigini beni ilaçla onun tabiri ile çiçek gibi yapacagini soyledi. O  zamanki semptomlar değismisti.testislerde ve peniste karincalanma 
Şekline ďönďu .yani ñöropatik ağri.. neyse ben kabloyu çikarttim. Lyrica  coñtramal ve laroxyl kullanmaya başladim. Bunlar o korkunç karincalanmayi azaltti ve yasanabilir hale getirdi.
Sonra 1.5 yil sonunda kendiliginden geçti. Bende ilaçlari biraktim .şimdi çok iyiyim.ben bu iyileşmeyi en başta yaptirdiğim pelvik ven embolizasyonlarina bağliyorum. Çunku Başar bey semptomlardaki iyilesme tedaviden hemen sonra olmaz bazen 2 yila kadar uzuyor demişti.
Başar bey  en son abd de idi onla  bu konuyu konustuk acaba prostatit-pelvik agri sendromunun nedeni pelvik venlerdeki genisleme mi diye.. hatta ben pelvik doppler istiyordum hastalardan ama radyologlar pek ilgilenmedi öyle kaldi...
Yani kısacasi pelvik mr eger noropatik sikayetler varsa yapilmasi gereken bir uygulama..

Urolog5 yazdı:Benim hikayem 2016 yilinda korunmasiz bir iliski iile basladi.ayni zamanlarda fitness da yapiyordum.  Uretrit ile basladi prostatite donustu
Penis ici yanma boyle basladi ancak bir agir antrenman sonrasinda penise giren agrilar da eklendi. Bunum fitnesa mi yoksa prostatite mi bagli oldugu nu ayiramadik. Bel fitigi oldugu anlasildi fizik tedavi aldim bel agrilari gecti ama genital bolgedeki sikayetler devam ediyordu.antibiyotikler kar etmeyince bir algoloji uzmanina gittim bana 3 tesla mr cekti. Sonucta pelvik venlerde varisleşme yani genişleme ile karakterize pelvik konjesyon sendromu çikti. Bu damarlar periprostatik sinir pleksusuna basi yapip şikayetlere sebep oluyor diye düşundük.Ve ben basar sarikayaya gittim girişimsel radyolog...
2 kez pelvik ven  embolizasyonu yaptik.  Bu tedavilerden sonra hic bir sey değişmedi. Bende ayni algologa tekrar gittim .bana pudental sinir bloğu  hipogastik sinir blogu ganglion impar bloğu yani yapilabilecek butun bloklar yapildi ancak yine duzelmedi. Bunun uzerine sakral pil taktirmaya karar verdik . Islem oncesinde bir kablo takiliyor belin ortasina. Onu taktirdim .ancak bir arkadasim beni baska bir algologa yonlendirdi. O da bana bu pile gerek olmadigini beni ilaçla onun tabiri ile çiçek gibi yapacagini soyledi. O  zamanki semptomlar değismisti.testislerde ve peniste karincalanma 
Şekline ďönďu .yani ñöropatik ağri.. neyse ben kabloyu çikarttim. Lyrica  coñtramal ve laroxyl kullanmaya başladim. Bunlar o korkunç karincalanmayi azaltti ve yasanabilir hale getirdi.
Sonra 1.5 yil sonunda kendiliginden geçti. Bende ilaçlari biraktim .şimdi çok iyiyim.ben bu iyileşmeyi en başta yaptirdiğim pelvik ven embolizasyonlarina bağliyorum. Çunku Başar bey semptomlardaki iyilesme tedaviden hemen sonra olmaz bazen 2 yila kadar uzuyor demişti.
Başar bey  en son abd de idi onla  bu konuyu konustuk acaba prostatit-pelvik agri sendromunun nedeni pelvik venlerdeki genisleme mi diye.. hatta ben pelvik doppler istiyordum hastalardan ama radyologlar pek ilgilenmedi öyle kaldi...
Yani kısacasi pelvik mr eger noropatik sikayetler varsa yapilmasi gereken bir uygulama..

Gecmis olsun hocam. Sizin gibi bir hocanın bile uretrit prostatite cevirmesine sasirdim. Ben iliskinin 8. günü kasintıyla basladı. Altta batma vardi. Hemen doktora gittim idrar temiz diye ilac vermediler. Baska yere gittim gene temiz kültür üreme yok. Semptomun 7. günü zorla dezefin falan yazdırdım ama olan oldu. Akintım falan olmadı benim. Gelcem hocam size. Bir planlama yaparız bana

Cüneyt Sevinc te prostatit gecirdiğini söyledi bana asistanı Ali de gecirmis. Onların hic bir dediğine inanmıyorum ben de neyse...

Teşekkur ederim her zaman beklerim

Urolog5 yazdı:Teşekkur ederim her zaman beklerim

Hocam videosunda Cüneyt hoca sizi övüyor belki arkadasınızdır ama biz asıl onları sevmiyoruz 17 arkadas gitti sadece 1 kisi olumlu etki gördü. Videoları nedeniyle cok ciddi popülasyona ulastı. Prostatit olan illa bi gidiyor.

Şu 3 kişi isi bitsin bende gelecegim size iyilesirsem söz veriyorum. Bende harika ekipmanlar var. Çok büyük markalara reklam filmi cektim. Ek iş olarak sosyal medya yöneticiliği seo calısması yapıyorum. Sizi kısa sürede zirveye cıkarıriz

odysiea87 yazdı:

Urolog5 yazdı:Teşekkur ederim her zaman beklerim

Hocam videosunda Cüneyt hoca sizi övüyor belki arkadasınızdır ama biz asıl onları sevmiyoruz 17 arkadas gitti sadece 1 kisi olumlu etki gördü. Videoları nedeniyle cok ciddi popülasyona ulastı. Prostatit olan illa bi gidiyor.

Şu 3 kişi isi bitsin bende gelecegim size iyilesirsem söz veriyorum. Bende harika ekipmanlar var. Çok büyük markalara reklam filmi cektim. Ek iş olarak sosyal medya yöneticiliği seo calısması yapıyorum. Sizi kısa sürede zirveye cıkarıriz

Çok sağolun eksik olmayin Cuneyt hocayla telefonda 1 kez konuştum. Ama karakteri bence düzgün bir insan. Arkadaş olmak isterim onunla.Beni övdüğü videodan haberim yok linkini atabilirseniz bakabilirim
Dediginiz videolar gibi tanitimlar konusunda ciddi eksiklerimiz oldugunu ďuşünuyorum Bu konularda gercekten iyi bir dokunuşa ihtiyacimiz var. Nezaketiniz için ayrica teşekkur ederim Düşunmeniz yeter.

Hocam gerek benim soruma gerek arkadaşların sorularına verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ederim böyle bir platformu kuran kadir abiye de tekrar teşşekürümü sunuyorum bu tarz bir dayanışma olursa hepimiz tedavi için birlik olursak bir hoca ile çok yol katedebiliceğimizi düşünüyorum inşallah hayırlısı olur hakkımızda

Fatih34 yazdı:Hocam gerek benim soruma gerek arkadaşların sorularına verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ederim böyle bir platformu kuran kadir abiye de tekrar teşşekürümü sunuyorum bu tarz bir dayanışma olursa hepimiz tedavi için birlik olursak bir hoca ile çok yol katedebiliceğimizi düşünüyorum inşallah hayırlısı olur hakkımızda

Çok teşekkur ederim Bana her zaman soru sorabilirsiniz.ozelden ya da buradan

Hocam anlattığınız hikayeye göre korunmasız ilişki ile başlamasına rağmen hiç antibiyotik batağına sokmamışsınız kendinizi. Bunu yaptırdığınız testlerin temiz gelmesinden dolayı yaptınız? Forumun bir çoğu bakteri ve antibiyotik peşinde koşuyor bırakmıyor. Bırakın ayı yıl olarak durmadan antibiyotik kullananlar var. Bunu ne kadar mantıklı buluyorsunuz?

Hoca kafama takildi 3 tesla mr cekmeden pelvik konjesyon tespit edilemiyor degilmi.

prostagod yazdı:Hoca kafama takildi 3 tesla mr cekmeden pelvik konjesyon tespit edilemiyor degilmi.

Onun için 3 tesla mr gerekmiyor. Filmi okuyan radyoloji dr i daha önemli

mahlas3435 yazdı:Hocam anlattığınız hikayeye göre korunmasız ilişki ile başlamasına rağmen hiç antibiyotik batağına sokmamışsınız kendinizi. Bunu yaptırdığınız testlerin temiz gelmesinden dolayı yaptınız? Forumun bir çoğu bakteri ve antibiyotik peşinde koşuyor bırakmıyor. Bırakın ayı yıl olarak durmadan antibiyotik kullananlar var. Bunu ne kadar mantıklı buluyorsunuz?

Ben o zamanlar kultur testi yaptirmistim. Ureme olmamisti. Yine de tipik sikayetlerimden dolayi tavanic tetradox ve azitro icimistim. Ama duzelmemisti sikayetler. Antibiyotik kullanimini hastaligin basinda yaptigimiz zaman kurtulma olasiligi yuksek oluyor. Diger turlu faydasi olmayabiliyor.

Kronik prostatit daha doğru bir adlandırma ile ürolojik kronik pelvik ağrı sendromu gerek Amerikan üroloji derneği gerek Avrupa üroloji derneği gibi saygın kurumlar tarafından çeşitli değişken semptomların eşlik ettiği psiko - nörö - musküler bir sendrom olarak tanımlanmaktadır.

Farkında olmanızı umduğum bir bilgi olarak İntraprostatik enjeksiyon uygulayan doktorlar özellikle italyadakiler Dr. Guercini ve Dr. Sandra itibarlı üroloji çevrelerinde şarlatan olarak bilinirler. Bakteriyel gömülü enfeksiyon teorisi ile hipokondriyak düzeyde takıntılı ( ucpps in prostatın bir bakteriyel enfeksiyonu olduğu sansırı içinde olan) savunmasız hastaları dünyanın her yerinden kliniklerine çekerler. Batıda bu kliniklere gidip zarar görmüş bir çok hasta raporlanmıştır. İntraprostatik enjeksiyonların tedavi etkinliği hususunda güçlü bir konsensüs var olmaktan çok uzaktır. Ve bir sürü riskler ile birlikte gelir.

Etiyolojisi çok bilinmeyenli denklem olan bu hastalıkta bakteriyel gömülü enfeksiyon teorisinin defalarca kez titiz yayınlar ile çürük bir etiyoloji olduğu açığa çıkmıştır.

Prostatit konusunda dünya çapında otorite olan Curtis Nickel gibi bir adam bile bakterilerin peşinde tam 30 yılını harcadı microgendx isimli karanlık şirketten milyonlarca dolar destek alarak ucpps in bir bakteriyel enfeksiyon hastalığı olduğunu bulmaya uğraştılar. Sonuç ; hiç birşey bulamadılar.

Sizin hikayeniz bile ucpps in ne kadar güçlü bir psikosomatik birleşenlere sahip olduğunu bir kez daha doğruluyor. Pişmanlık dolu bir cinsel ilişki, sonrasında oluşan enfeksiyon ve yahut enfeksiyona yakalanma tedirginliği ve lyrica gibi ajanlar ile rahatlama, tipik bir ucpps..

Artık bu sendroma farklı bir bakış açısı ile bakmanın zamanı sizce de gelmedi mi?

Ama oral antibiyotik tedavisi ilk kez karsilasmis hastalarda işe yariyor. Antibiyotik tedavisi eger lokosit varsa ilk uygulanacak tedavidir. Zaten prostatit vakalarinin yarisi bir cinsel iliskiden sonra basliyor. Yani bakteriyel etiyoloji kesinlikle var. Bunu tartışmiyorum bile. Eger oral antibiyotikler işe yariyorsa prostata gecışi cok fazla olan intraprostatik injeksiyonla da sonuç alinir. Kaldi ki benim tedavimle iyilesen hastalari nereye koyacağiz. ? Bu tedavinin iyilesme sagladigi benim iyilestirdiğim hastalar ile ortada zaten. Sadece antibiyotik yok bizim kokteylin içinde .deksametazon da var Bu bile tedavi edici bir etken tek başina

Antibiyotik ler objektif enfeksiyon yokluğunda bile güçlü anti-inflamatuar ve immünomodülatör etkilere sahiptir ki bu etkiler geçicidir.Bu bilgi 2000 li yılların başında keşfedilmiştir. Bir çok hastaya bu şekilde yardım ediyormuş gibi görünür. Ucpps de Lökosit ler enfeksiyon olmadan da ortaya çıkabilir... Ve çoğu zamanda çıkar..

Bakteriyel enfeksiyon ucpps'in başlangıç katalizörüdür. Enfeksiyon antibiyotik ler ile başarı ile tedavi edilse bile ucpps devam eder. 3 aydan uzun süren kronik ağrı nerede ise yüzde yüz ucpps göstergesidir. Ayrıca gerçek bir kronik bakteriyel prostatit gerçekten nadirdir. Tüm vakaların yüzde 5 i kadar ve uzun remisyon dönemleri ve semptomatik atak dönemleri ile ucpps den tanı olarak ayrılır

Bu yayını dikkatle okumaya davet ediyorum

Kaynak ; Kronik bakteriyel prostatiti düşündüren pelvik ağrısı olan 656 erkekle yapılan çalışmalarda nadiren kronik bakteriyel prostatit bulduk. Gerçekten nadir görülen bir hastalıktır . - Dr. Weidner (Tıp Profesörü, Üroloji Bölümü, Giessen Üniversitesi, Giessen, Almanya)

Vakalarin yuzde 90 i zaten nonbakteriyeldir. Bakteriyel prostatit zaten azdir. Ben kronik prostatit ile ilgili şöyle düşünüyorum. Bir kere heterojen bir hastalik tek bir ñedeni yok o kesin. Vakalarin nir kisminda bakteriler ile prostattta bir odem olusuyor. Bu prostatttaki değilsiklikler vucutta sistemik bir otoimmun sureci baslatiyor veya prostatit cevresindeki (ben venlerden supheleniyorum) yapilari şişiriyor. Onlar da prostatik sinir pleksusuna basi yaparak agri sikayetini olusturuyor. Yani sonra prostattaki odem veya infeksiyon antibiyotiklerle duzelse bile prostat etrafindaki degisiklikler duzelmedigi icin sikayetler geçmiyor. Pelvik kaslardq tonus artisi ve pelvik kaslarin çalisma duzenini bozuyor. Bir hastam daha dun idrar ile dişkinin ayni andq geldigini soyledi. Meselabu garip şikayet pelvik kaslarla ilgili.

Ven anomalileri hususunda hiç bir tedavi ile rahatlamayan dirençli vakalarda özellikle varikosel gibi hastalıklarda eşlik ediyorsa pelvik ağrının sebebi May thurner sendromu olabilir. Bu olasılık çoğu zaman nerede ise her zaman eğer karşınızda doktor house gibi bir doktor yoksa atlanır.

Büyük çoğunluk ucpps hastasında pelvik hipertonite ve spastize yüzde 90 dolaylarındadır. Fizik tedavinin etkinliği yüz güldürücüdür. Bunun dışında hastalığın psikosomatik yönü de çok önemlidir. Mapp araştırma ağında ucpps hastalarının beyinlerinde yapılan ağrı duyarlılığı görüntülemelerinde anormal nöroplastisite saptanmıştır. Hastalığın otoimmunite modeli bence zayıftır. Çünkü on binlerce erkek ucpps den iyileşmiş tir. Hiçbir oto immun hastalık öylece iyileşmez.

Hocam peki benim prostat sivisinda ureyen staph aereusu bir turlu bitirememem? Oral antilerden hic fayda saglamayip sadece amikasin ignelerden fayda saglamam. Ya da sadece spor, kardiyodan fayda saglamam? Ben hem antiden fayda gordugumu hatirlarim hem de spor, kardiyodan. Spora basladigim zaman kesin kas kaynakli diye dusunuyorum aldigim rahatlamalardan. Amikasin igne kullandigimda kesin bakteriyel diyorum aldigim rahatlamalardan oturu. Ama hep bir nuks hep bir agri donusu oluyor. Tam anlamiyla ben iyilestim bir daha da gelmedi deyenlere hic inanmiyorum belki de kalici tedaviyi bulamadigim icin. Ne zaman disiplinden cikarsam her sey basa sariyor. Bagisiklik dustugu icin patojenlere firsat mi oluyor cogaliyorlar yoksa artik gercekten psikoloji, stres, kas spazmi, vs vs seyleri mi dusunmek lazim. Her iksinden de fayda gorup birakinca her seyin basa dondugu hastalari nereye koyacagiz? Benim en buyuk dusmanim staph aereusu ne olursa olsun bitirememek ve lanet nuks isi. Rahatlasam da uruyor agrili olsam da uruyor. Koloni sayisi azaliyor ama 10 yilda ne kadar test yaptiysam az ya da cok hep staf aereus uremesi aldim. Fakat hastalik bel soguklugu sonrasi basladi. Staph aereus ne alaka dedirtiyor 10 yildir. Ureyecekse gonorrea uremeli diye disunuyorum bakteriyel olsaydim. Surekli bakteriyel miyim degil miyim yanilgisi icerisindeyim.

Bence wolfpack tahlil yaptirmayin hiç. Bu takinti haline gelmiş olabilir. Biliyorum çok zor ama deneyin. Tahlilerin size hiçbir faydasi yok.

Sendromu iyileştirmedeki problemin büyük bir kısmı sinirlerin işin içinde olmasıdır. Sinirleri içeren koşulların iyileşmesi herkesin bildiği gibi yavaştır, bu nedenle kişinin aradığı şey, optimal olarak, durumu kademeli olarak iyileştiren ve sinirlerin bir homeostaz(doğal durum) durumuna geri dönerek kendi huzurlu zamanlarını kullanmalarına izin veren bir strateji olmalıdır. Litaratür de ki kanıta dayalı en etkili yöntem , semptomların öncüsü olan pelvik tabanı ve merkezi duyarlılığı mümkün olan her şekilde (zihin kontrolü, psikosomatik manipülasyon, anestezi) yatıştırmak, gevşetmek ve böylece sinirlere, homeostaz duruma yavaş yavaş dönmeleri için izin vermektir. Doğal duruma dönüş , öngörülemeyen kısımdır ve kaygı döngüsü içinde sendroma ne kadar uzun süre takıntılı olarak sahip olursanız, anormal (yani aşırı kazılmış) nöral yollar o kadar sabit hale gelir. İyileşme patika üzerinde yürüne yürüne topraklaşmış çimlerin yeniden büyümesine izin verme analojisine gibidir, kaygı ve ağrı döngüsünü kırarak iyileşmek..

Urolog5 yazdı:Bence wolfpack tahlil yaptirmayin hiç. Bu takinti haline gelmiş olabilir. Biliyorum çok zor ama deneyin. Tahlilerin size hiçbir faydasi yok.

Hocam lokosit sayımı yapıyor musunuz?

demir777 yazdı:Sendromu iyileştirmedeki problemin büyük bir kısmı sinirlerin işin içinde olmasıdır. Sinirleri içeren koşulların iyileşmesi herkesin bildiği gibi yavaştır, bu nedenle kişinin aradığı şey, optimal olarak, durumu kademeli olarak iyileştiren ve sinirlerin bir homeostaz(doğal durum) durumuna geri dönerek kendi huzurlu zamanlarını kullanmalarına izin veren bir strateji olmalıdır. Litaratür de ki kanıta dayalı en etkili yöntem , semptomların öncüsü olan pelvik tabanı ve merkezi duyarlılığı mümkün olan her şekilde (zihin kontrolü, psikosomatik manipülasyon, anestezi) yatıştırmak, gevşetmek ve böylece sinirlere, homeostaz duruma yavaş yavaş dönmeleri için izin vermektir. Doğal duruma dönüş , öngörülemeyen kısımdır ve kaygı döngüsü içinde sendroma ne kadar uzun süre takıntılı olarak sahip olursanız, anormal (yani aşırı kazılmış) nöral yollar o kadar sabit hale gelir. İyileşme patika üzerinde yürüne yürüne topraklaşmış çimlerin yeniden büyümesine izin verme analojisine gibidir, kaygı ve ağrı döngüsünü kırarak iyileşmek..

Açıkçası 6 aylık rahatsızlık dönemimden sonra (bu dönemin en az 5 ayı antibiyotik kullanmışımdır.) sizin gibi düşünmeye başladım artık. Pcr sonuçlarım temiz geliyor ama kültürde enterococcus faecalis ürüyor sürekli. Zaten buna hiç anlam veremiyorum. İdrar ve prostat sıvısından yapılan pcr’da rastlanmayıp sürekli kültürde üremesine. Son yapılan pcr’da bakteri bulunamadı ama candida bulundu. Uzun süreli antibiyotik kullanmamdan dolayı yüksek ihtimalle. Candida diyetine başladım + mikostatin kullanıyorum ama hiçbir değişiklik yok.

Doğa yürüyüşü, veya eğlenceli bir aktivite esnasında ağrılarım azalıyor (Yürüyüşle özellikle). Oturursam, forumda fazla vakit geçirirsem ağrılarım, yanmalarım artıyor. Hep böyleydi, hala da böyle.

https://www.ucpps.men/viewtopic.php?t=9339
https://www.ucpps.men/viewtopic.php?t=8376

Son zamanlarda da ucpps forumunu okuyorum ve her okuduğum şeyde fizyoterapiye daha fazla yaklaşıyorum. İkinci linkteki yapılan deneyde sağlıklı insanda bile bakteri tespit edilmesi çok düşündürücü. İlk linkte sürekli kullandığımız antibiyotiklerin antiinflamatuar etkilerinden bahsediliyor. Bu kadar antibiyotiği boşuna içip kendimi candida yaptıysam çok üzüleceğim gerçekten.