Bu doktora giden var mı?? Dr Oktay ÖZMAN

Prostat iltihabının belirtileri, tanısı, yapılan çalışmalar, yazılan tezler vs.
Cevapla
Sabir
Mesajlar: 494
Kayıt: 17.09.2015 - 11:17
Şehir: Ordu
Hastalık Başlangıç Yılı: 2015

Bu doktora giden var mı?? Dr Oktay ÖZMAN

Mesaj gönderen Sabir »

Normalde doktorlar tedavi ile ilgili yazmaya gelince çok güzel yazarlar ama iş tedaviye gelince aynı ilgiyi göremeyiz. Lakin bu doktor işin psikolojik boyutuna değinmiş.. Giden ya da tanıyan var mı ?? Yazıyı paylaşıyorum.



Daha önceki yazılarda iyi huylu prostat büyümesi ve prostat kanserinden bahsetmiştik. En az bu iki hastalık kadar sık olan üçüncü bir prostat hastalığından bahsedeceğiz; kronik prostatit, kronik prostat iltihabı.
Belki daha önceden duymamış olabilirsiniz fakat bu dertten muzdarip hastalar kronik prostatiti çok iyi bilir. Onlar çevrelerini hatta gittikleri doktorları bile hasta olduklarına inandıramayan, her gittikleri kapıdan bir sürü tetkik isteği ile çıkan ve nihayetinde kocaman bir dosya tetkikle dolaşan kayıp hastalar. Kazara bir doktorun koyduğu kronik prostatit tanısı hastaların üzerine yapışır. Sağlık sisteminin hızlı çarklarında, günde yüzlerce hastanın bakıldığı polikliniklerde, bir çoğu depresyonda olan bu hastaları kimse dinlemez.

Kronik prostatit diğer prostat hastalıklarına göre daha erken yaşlarda görülür. Hatta bazı genç hastalar bu duruma “Hocam bu yaşta prostat mı olur? diye tepki verir. Hastalık prostat bezinde sürekli iltihab olmasıyla karakterizedir. İltihabın çoğunlukla nedeni prostata yerleşmiş mikroplarken birçok hastada da yapılan tahlillerde mikrop saptanamaz. Şikayetlere mikrobun kendinden çok neden olduğu iltihap yol açar.

İltihap ne sebeple, vücudun neresinde olursa olsun benzer bazı sonuçlar doğurur. Damarların genişlemesine bağlı olarak dokunun kanlanması artar ve ödem gelişir. Prostat bezinde bu durum tıpkı iyi huylu prostat büyümesinde olduğu gibi idrar kanalının tıkanmasına ve idrar yaparken zorlanmaya neden olur. Prostat bezindeki yaygın iltihap kasıkta, testis torbasında, peniste, kuyruk sokumunda, makatta ağrılara neden olur. Ağrılar bazen bele ve eklemlere bile yayılacak kadar artar. İltihabın diğer bir sonucu olan sıcaklık artışı parmakla prostat muayenesi ile tespit edilebilir.

Ağrı, hastaları sosyal ve psikolojik açıdan etkileyen ve hayat kalitelerini düşüren en önemli problemdir. Hastalar poliklinik vizitleri esnasında daha önceden yapılmış tetkiklerin içinde kaybolan doktorun dikkatini şikayetlerine çekmek için çaba sarfederler. Duygusal açıdan oldukça yıpranmış olan kronik prostatit hastaları birçok “tahlil hekimi”nin kapısından senin birşeyin yok denerek yollanır.

Kronik prostat iltihabı tedavisinin en önemli kısmı hastanın bilgilendirilmesidir. Böylece hasta kapı kapı çare aramaktan vazgeçirilmelidir. Nispeten uzun bir sürece yayılan tedavi karşılıklı güven ilişkisi içinde tek bir doktorun kontrolünde tamamlanmalıdır. Kronik prostatit hastaları ilk olarak kanser olmadıklarını bu durumun kansere dönüşmeyeceğini bilmeli ve kansere dair kaygılarından arındırılmalıdır. Kaygı durumu çok yüksek hastaların tedavilerine antidepresan ilaçlar eklenebilir ya da işleri daha karışık hale getirmeyecek hastalara psikiyatri muayenesi önerilebilir. Özetle kronik prostatit öldürmeyen fakat süründüren bir hastalıktır.

Esas tedavi idrarda üreyen mikroba uygun antibiyotiğin en az 4-6 hafta süreyle kullanılmasıdır. Bu hastalar çok defa kısa süreli ve çeşitli antibiyotikler kullandığı için antibiyotik direnci göz önüne alınmalıdır. Antibiyotik duyarlılığı testleri yapılmadan verilecek tedaviler etkili olmayabilir. Hastalık bazen tedavi olduktan sonra yeniden alevlenebilir.

En sık kullanılan diğer ilaçlar ağrı kesicilerdir. Nonsteroid antienflamatuarlar dediğimiz bu ilaç grubu esasında iltihabı tedavi ederek ağrıyı giderir. Fakat özellikle böbrekler ve mide üzerinde ciddi yan etkileri olabilen uzun süreli ağrı kesici kullanımından kaçınılmalıdır. Sıcak su banyosu gibi fizik tedavi yöntemleri de önerilebilir.

İşeme problemleri için iyi huylu prostat büyümesinde kullanılan alfa blokerler burda da kullanılabilir. Bu ilaçlar aynı zamanda prostatı gevşeterek antibiyotiklerin daha iyi nüfuz etmesini sağlar.

Kronik prostatit hastaları hem hastalığın psikolojik etkileri hem de iltihabın doğrudan etkisi ile cinsel sağlık sorunları yaşarlar. Ayrıca iltihabın eşlerine bulaşmasından korkarak ilişkiye girmekten çekinebilirler. Kronik prostatit her ne kadar daha önceden cinsel yolla bulaşmış bir enfeksiyonun kalıntısı olabilse de cinsel yolla bulaşan bir hastalık değildir.

Bütün tedavilerin etkisiz kaldığı durumda son çare olarak prostatın çıkarılması düşünülebilir. Fakat ameliyatın, genel sağlıkla ilgili taşıdığı riskler yanında idrar kaçırma ve sertleşme kaybı gibi komplikasyonları da hastaya iyi anlatılmalıdır. Ameliyat her ne kadar hastalığı ortadan kaldırsa da siz bu kez başka şikayetlerle hasta olmaya devam edebilirsiniz.

Kestane kadar bir organın bir ırka neler yapabildiğini birkaç yazı ile özetlemeye çalıştım. Çıkardığı sorunlar yanında yaptığı işin adı bile anılmayan prostat aslında sadece yardımı bir organdır. Meniyi esas oluşturan organ ise prostat bezinin arkasında iki yanda yerleşmiş iki meni kesesidir. Belki de adını ilk defa duyduğunuz meni kesesi hastalıkları ise prostat bezi yanında yok denecek kadar azdır. Genetik bilimcileri de bunu farkedip gen haritalarındaki farklılıklardan prostat hastalıklarının sırlarını çözmeye çalışıyor. Ne diyelim; onlara kolay gelsin sizlere geçmiş olsun.
Sanma ki dert sadece sende var. Sende ki derdi nimet sayanlar var.
Raul7
Mesajlar: 638
Kayıt: 11.11.2016 - 21:36
Şehir: Ankara
Hastalık Başlangıç Yılı: 2015

Re: Bu doktora giden var mı?? Dr Oktay ÖZMAN

Mesaj gönderen Raul7 »

Bu hastalık adamın psikilojisini çökertiyor bence en önemli sıkıntısı bu arkadaşlar tamam belki idrarırız problemli, cinselliginiz sıkıntılı, agrı yanma bir yana ama bence ciddi psikoloji sorununa yol açıyor ben en son dayanamadım gittim psikolojik tedavi alıyorum suan cok daha iyiyim en azından kafama takmıyorum
Kc34
Mesajlar: 1917
Kayıt: 23.10.2016 - 14:19
Şehir: İstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2016
Yaş: 39

Re: Bu doktora giden var mı?? Dr Oktay ÖZMAN

Mesaj gönderen Kc34 »

Sabir yazdı:Normalde doktorlar tedavi ile ilgili yazmaya gelince çok güzel yazarlar ama iş tedaviye gelince aynı ilgiyi göremeyiz. Lakin bu doktor işin psikolojik boyutuna değinmiş.. Giden ya da tanıyan var mı ?? Yazıyı paylaşıyorum.



Daha önceki yazılarda iyi huylu prostat büyümesi ve prostat kanserinden bahsetmiştik. En az bu iki hastalık kadar sık olan üçüncü bir prostat hastalığından bahsedeceğiz; kronik prostatit, kronik prostat iltihabı.
Belki daha önceden duymamış olabilirsiniz fakat bu dertten muzdarip hastalar kronik prostatiti çok iyi bilir. Onlar çevrelerini hatta gittikleri doktorları bile hasta olduklarına inandıramayan, her gittikleri kapıdan bir sürü tetkik isteği ile çıkan ve nihayetinde kocaman bir dosya tetkikle dolaşan kayıp hastalar. Kazara bir doktorun koyduğu kronik prostatit tanısı hastaların üzerine yapışır. Sağlık sisteminin hızlı çarklarında, günde yüzlerce hastanın bakıldığı polikliniklerde, bir çoğu depresyonda olan bu hastaları kimse dinlemez.

Kronik prostatit diğer prostat hastalıklarına göre daha erken yaşlarda görülür. Hatta bazı genç hastalar bu duruma “Hocam bu yaşta prostat mı olur? diye tepki verir. Hastalık prostat bezinde sürekli iltihab olmasıyla karakterizedir. İltihabın çoğunlukla nedeni prostata yerleşmiş mikroplarken birçok hastada da yapılan tahlillerde mikrop saptanamaz. Şikayetlere mikrobun kendinden çok neden olduğu iltihap yol açar.

İltihap ne sebeple, vücudun neresinde olursa olsun benzer bazı sonuçlar doğurur. Damarların genişlemesine bağlı olarak dokunun kanlanması artar ve ödem gelişir. Prostat bezinde bu durum tıpkı iyi huylu prostat büyümesinde olduğu gibi idrar kanalının tıkanmasına ve idrar yaparken zorlanmaya neden olur. Prostat bezindeki yaygın iltihap kasıkta, testis torbasında, peniste, kuyruk sokumunda, makatta ağrılara neden olur. Ağrılar bazen bele ve eklemlere bile yayılacak kadar artar. İltihabın diğer bir sonucu olan sıcaklık artışı parmakla prostat muayenesi ile tespit edilebilir.

Ağrı, hastaları sosyal ve psikolojik açıdan etkileyen ve hayat kalitelerini düşüren en önemli problemdir. Hastalar poliklinik vizitleri esnasında daha önceden yapılmış tetkiklerin içinde kaybolan doktorun dikkatini şikayetlerine çekmek için çaba sarfederler. Duygusal açıdan oldukça yıpranmış olan kronik prostatit hastaları birçok “tahlil hekimi”nin kapısından senin birşeyin yok denerek yollanır.

Kronik prostat iltihabı tedavisinin en önemli kısmı hastanın bilgilendirilmesidir. Böylece hasta kapı kapı çare aramaktan vazgeçirilmelidir. Nispeten uzun bir sürece yayılan tedavi karşılıklı güven ilişkisi içinde tek bir doktorun kontrolünde tamamlanmalıdır. Kronik prostatit hastaları ilk olarak kanser olmadıklarını bu durumun kansere dönüşmeyeceğini bilmeli ve kansere dair kaygılarından arındırılmalıdır. Kaygı durumu çok yüksek hastaların tedavilerine antidepresan ilaçlar eklenebilir ya da işleri daha karışık hale getirmeyecek hastalara psikiyatri muayenesi önerilebilir. Özetle kronik prostatit öldürmeyen fakat süründüren bir hastalıktır.

Esas tedavi idrarda üreyen mikroba uygun antibiyotiğin en az 4-6 hafta süreyle kullanılmasıdır. Bu hastalar çok defa kısa süreli ve çeşitli antibiyotikler kullandığı için antibiyotik direnci göz önüne alınmalıdır. Antibiyotik duyarlılığı testleri yapılmadan verilecek tedaviler etkili olmayabilir. Hastalık bazen tedavi olduktan sonra yeniden alevlenebilir.

En sık kullanılan diğer ilaçlar ağrı kesicilerdir. Nonsteroid antienflamatuarlar dediğimiz bu ilaç grubu esasında iltihabı tedavi ederek ağrıyı giderir. Fakat özellikle böbrekler ve mide üzerinde ciddi yan etkileri olabilen uzun süreli ağrı kesici kullanımından kaçınılmalıdır. Sıcak su banyosu gibi fizik tedavi yöntemleri de önerilebilir.

İşeme problemleri için iyi huylu prostat büyümesinde kullanılan alfa blokerler burda da kullanılabilir. Bu ilaçlar aynı zamanda prostatı gevşeterek antibiyotiklerin daha iyi nüfuz etmesini sağlar.

Kronik prostatit hastaları hem hastalığın psikolojik etkileri hem de iltihabın doğrudan etkisi ile cinsel sağlık sorunları yaşarlar. Ayrıca iltihabın eşlerine bulaşmasından korkarak ilişkiye girmekten çekinebilirler. Kronik prostatit her ne kadar daha önceden cinsel yolla bulaşmış bir enfeksiyonun kalıntısı olabilse de cinsel yolla bulaşan bir hastalık değildir.

Bütün tedavilerin etkisiz kaldığı durumda son çare olarak prostatın çıkarılması düşünülebilir. Fakat ameliyatın, genel sağlıkla ilgili taşıdığı riskler yanında idrar kaçırma ve sertleşme kaybı gibi komplikasyonları da hastaya iyi anlatılmalıdır. Ameliyat her ne kadar hastalığı ortadan kaldırsa da siz bu kez başka şikayetlerle hasta olmaya devam edebilirsiniz.

Kestane kadar bir organın bir ırka neler yapabildiğini birkaç yazı ile özetlemeye çalıştım. Çıkardığı sorunlar yanında yaptığı işin adı bile anılmayan prostat aslında sadece yardımı bir organdır. Meniyi esas oluşturan organ ise prostat bezinin arkasında iki yanda yerleşmiş iki meni kesesidir. Belki de adını ilk defa duyduğunuz meni kesesi hastalıkları ise prostat bezi yanında yok denecek kadar azdır. Genetik bilimcileri de bunu farkedip gen haritalarındaki farklılıklardan prostat hastalıklarının sırlarını çözmeye çalışıyor. Ne diyelim; onlara kolay gelsin sizlere geçmiş olsun.
Abi sen bunlarin boyle yazdiklarina bakma gitsen ya deli muamelesi yaparlar yada iki kutu cipro verip yollarlar :lol:
Freeky
Mesajlar: 55
Kayıt: 09.08.2016 - 14:37
Şehir: Düzce
Hastalık Başlangıç Yılı: 2016
Yaş: 27

Re: Bu doktora giden var mı?? Dr Oktay ÖZMAN

Mesaj gönderen Freeky »

İdrarda ureyen mikrop falan demis. Yav kimin idrarında mikrop uruyor
Keşke daha adaletli bir sistem olsaydı..
Cevapla