Karın şişliği için öneriler
Karın şişliği için öneriler
Bir süredir kabızlık karın şişliği ve gaz var bir türlü geçmedi. Pelvik tabana baskı yapıyor karın şişliği, bunu çözmek için bi lif içeren bi takviye var mı veya ne yapabilirim yardımcı olursanız cok minnettar olurum
-
- Mesaj Panosu Yöneticisi
- Mesajlar: 10337
- Kayıt: 19.04.2015 - 23:04
- Şehir: istanbul
- Hastalık Başlangıç Yılı: 2004
- Yaş: 64
Re: Karın şişliği için öneriler
SIMFLAT tablet drunuza recete ettirmenizi öneririm.NoLemers yazdı:Bir süredir kabızlık karın şişliği ve gaz var bir türlü geçmedi. Pelvik tabana baskı yapıyor karın şişliği, bunu çözmek için bi lif içeren bi takviye var mı veya ne yapabilirim yardımcı olursanız cok minnettar olurum
Re: Karın şişliği için öneriler
Walla hic bir işe yaramiyor. Baska takviyeler tavsiye edebilirmisin abikadir yazdı:SIMFLAT tablet drunuza recete ettirmenizi öneririm.NoLemers yazdı:Bir süredir kabızlık karın şişliği ve gaz var bir türlü geçmedi. Pelvik tabana baskı yapıyor karın şişliği, bunu çözmek için bi lif içeren bi takviye var mı veya ne yapabilirim yardımcı olursanız cok minnettar olurum
-
- Mesaj Panosu Yöneticisi
- Mesajlar: 10337
- Kayıt: 19.04.2015 - 23:04
- Şehir: istanbul
- Hastalık Başlangıç Yılı: 2004
- Yaş: 64
Re: Karın şişliği için öneriler
Kardesim bunu biraz uzun süre kullanmaniz gerekir ayrica karın şişliği ve gaz olayı için probiyotik takviye kullanmaniz gerekir. Bagirsak floraniz bozuk olabilir.09cglr09 yazdı:Walla hic bir işe yaramiyor. Baska takviyeler tavsiye edebilirmisin abikadir yazdı:SIMFLAT tablet drunuza recete ettirmenizi öneririm.NoLemers yazdı:Bir süredir kabızlık karın şişliği ve gaz var bir türlü geçmedi. Pelvik tabana baskı yapıyor karın şişliği, bunu çözmek için bi lif içeren bi takviye var mı veya ne yapabilirim yardımcı olursanız cok minnettar olurum
-
- Mesajlar: 500
- Kayıt: 03.02.2022 - 12:59
- Şehir: istanbul
- Hastalık Başlangıç Yılı: 2021
- Yaş: 44
Re: Karın şişliği için öneriler
Kadir abi uzun süre bağırsak sorunu yaşamış biri olarak ve bu kişilerle muhattap olmuş ve iyileşmiş biri olarak..kadir yazdı:Kardesim bunu biraz uzun süre kullanmaniz gerekir ayrica karın şişliği ve gaz olayı için probiyotik takviye kullanmaniz gerekir. Bagirsak floraniz bozuk olabilir.09cglr09 yazdı:Walla hic bir işe yaramiyor. Baska takviyeler tavsiye edebilirmisin abikadir yazdı: SIMFLAT tablet drunuza recete ettirmenizi öneririm.
Probiyotik önerilerinizle alakalı şu hatırlamayı yapmam gerekiyor..
her probiyotik herkeze yaramaz ve olan durumu daha kötü ve iyileşmesi cok daha uzun bir sürece sokabilir nacizene fikrim ve deneyimim,
bilginize...
-
- Mesajlar: 500
- Kayıt: 03.02.2022 - 12:59
- Şehir: istanbul
- Hastalık Başlangıç Yılı: 2021
- Yaş: 44
Re: Karın şişliği için öneriler
denemediyseniz keto dieti size iyi gelebilir deneyin isterseniz..09cglr09 yazdı:Walla hic bir işe yaramiyor. Baska takviyeler tavsiye edebilirmisin abikadir yazdı:SIMFLAT tablet drunuza recete ettirmenizi öneririm.NoLemers yazdı:Bir süredir kabızlık karın şişliği ve gaz var bir türlü geçmedi. Pelvik tabana baskı yapıyor karın şişliği, bunu çözmek için bi lif içeren bi takviye var mı veya ne yapabilirim yardımcı olursanız cok minnettar olurum
-
- Mesaj Panosu Yöneticisi
- Mesajlar: 10337
- Kayıt: 19.04.2015 - 23:04
- Şehir: istanbul
- Hastalık Başlangıç Yılı: 2004
- Yaş: 64
Re: Karın şişliği için öneriler
Evet secooo kardesim, her antibiyotik her hastaya yaramadıgı gibi her probiyotikte her hastaya yaramaz.secooo yazdı:Kadir abi uzun süre bağırsak sorunu yaşamış biri olarak ve bu kişilerle muhattap olmuş ve iyileşmiş biri olarak..kadir yazdı:Kardesim bunu biraz uzun süre kullanmaniz gerekir ayrica karın şişliği ve gaz olayı için probiyotik takviye kullanmaniz gerekir. Bagirsak floraniz bozuk olabilir.09cglr09 yazdı: Walla hic bir işe yaramiyor. Baska takviyeler tavsiye edebilirmisin abi
Probiyotik önerilerinizle alakalı şu hatırlamayı yapmam gerekiyor..
her probiyotik herkeze yaramaz ve olan durumu daha kötü ve iyileşmesi cok daha uzun bir sürece sokabilir nacizene fikrim ve deneyimim,
bilginize...
Sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı olan ve bu sayede bağışıklığı olumlu yönde etkileyen mikoorganizmalara probiyotik adı veriliyor. Probiyotikler bağırsağın doğal florasının hastalığa neden olan her türlü patojen yani düşman organizmaya karşı bir bariyer oluşturmasına yardımcı oluyor. Birçok çeşidi bulunan probiyotikler her sindirim problemine iyi gelmiyor. Seçilen probiyotiğin, şikayete uygunluk, savaşçı mikroorganizmaya sahip ve sayıca yeterli olması, bağırsakta sindirilebilmesi gibi özellikleri bulundurması gerekiyor. Probiyotik secimindede biraz dikkatli olunmasi gerekir. Bende yıllarca bu bagirsak semptomlarını yaşadım fakat fayda gördüğüm en önemli probiyotik besin doğal yogurt oldu.Bagirsakları toparladi bunun yaninda natures bounty achidophilus adlı probiyotik suplement oldu. Herkese fayda etmeyebilir evet farklı sebepleri olan bagırsak problemleri olanlar olabilir. Fakat bagirsak florası bozuklugunda probiyotik ve prebiyotik beslenme kesin sonuçlar veriyor. Genellikle prostatite ve antibiyotik kullanimina bagli bagirsak flora bozuklugu olabiliyor. Bagirsakla ilgili flora bozuklugu dısindaki patogenezler icin probiyotik fayda etmeyebilir tabiki.
Paylasimin icin tsk ederim.
Re: Karın şişliği için öneriler
Merhaba Kadir bey. Bu forumda bir arkadaş candida mantarından bahsetmiş. Candidayı azaltmak prostatite faydalı mıkadir yazdı:Evet secooo kardesim, her antibiyotik her hastaya yaramadıgı gibi her probiyotikte her hastaya yaramaz.secooo yazdı:Kadir abi uzun süre bağırsak sorunu yaşamış biri olarak ve bu kişilerle muhattap olmuş ve iyileşmiş biri olarak..kadir yazdı: Kardesim bunu biraz uzun süre kullanmaniz gerekir ayrica karın şişliği ve gaz olayı için probiyotik takviye kullanmaniz gerekir. Bagirsak floraniz bozuk olabilir.
Probiyotik önerilerinizle alakalı şu hatırlamayı yapmam gerekiyor..
her probiyotik herkeze yaramaz ve olan durumu daha kötü ve iyileşmesi cok daha uzun bir sürece sokabilir nacizene fikrim ve deneyimim,
bilginize...
Sindirim sistemini düzenlemeye yardımcı olan ve bu sayede bağışıklığı olumlu yönde etkileyen mikoorganizmalara probiyotik adı veriliyor. Probiyotikler bağırsağın doğal florasının hastalığa neden olan her türlü patojen yani düşman organizmaya karşı bir bariyer oluşturmasına yardımcı oluyor. Birçok çeşidi bulunan probiyotikler her sindirim problemine iyi gelmiyor. Seçilen probiyotiğin, şikayete uygunluk, savaşçı mikroorganizmaya sahip ve sayıca yeterli olması, bağırsakta sindirilebilmesi gibi özellikleri bulundurması gerekiyor. Probiyotik secimindede biraz dikkatli olunmasi gerekir. Bende yıllarca bu bagirsak semptomlarını yaşadım fakat fayda gördüğüm en önemli probiyotik besin doğal yogurt oldu.Bagirsakları toparladi bunun yaninda natures bounty achidophilus adlı probiyotik suplement oldu. Herkese fayda etmeyebilir evet farklı sebepleri olan bagırsak problemleri olanlar olabilir. Fakat bagirsak florası bozuklugunda probiyotik ve prebiyotik beslenme kesin sonuçlar veriyor. Genellikle prostatite ve antibiyotik kullanimina bagli bagirsak flora bozuklugu olabiliyor. Bagirsakla ilgili flora bozuklugu dısindaki patogenezler icin probiyotik fayda etmeyebilir tabiki.
Paylasimin icin tsk ederim.
-
- Mesaj Panosu Yöneticisi
- Mesajlar: 10337
- Kayıt: 19.04.2015 - 23:04
- Şehir: istanbul
- Hastalık Başlangıç Yılı: 2004
- Yaş: 64
Re: Kandidal prostatit tedavisi.
Merhaba kardesim sana şu klinik çalismayla cevap vermiş olayım ve bazı vakalarada açıklık getirmiş olalım.
Üroloji Olgu Raporları
Candida enfeksiyonuna bağlı gelişen kronik prostatit: 20 yıl sonra tanı alan bir olgu ve güncel literatürün gözden geçirilmesi
Bu olguda, kandida enfeksiyonuna bağlı kronik prostatiti olan ve tedavilerden fayda görmeyen ve uzun süredir tanı konulamayan immünkompetan bir hastayı güncel literatür eşliğinde sunacağız.
Hastamız 51 yaşındaydı ve 20 yıldır alt üriner sistem semptomları vardı. Kliniğimize sık idrara çıkma, perine ve suprapubik ağrı, zayıf idrar akımı ve idrarda beyaz partikül şikayetleri ile başvurdu. Hastanın IPSS 20'si; NIH-CPSI'ye göre ağrı skoru 15, üriner semptom skoru 8, yaşam kalitesi indeksi 9'dur. Eşlik eden hastalık ve operasyon öyküsü yoktu. Rektal muayene benign idi ve pelvik taban spazmı tespit edildi. Biyokimyasal analizde üre 21.4 mg/dl, kreatinin 1 mg/dl ve tPSA 1.12 ng/ml. İdrar analizinde 7 eritrosit ve 2 lökosit saptandı ve nitrit negatifti. Prostat masajı öncesi ve sonrası alınan idrar kültürleri sterildi. İdrar yolu ultrasonunda üst idrar yolu ve mesane normal görünüyordu ve prostat hacmi 33 cc idi. Üroflowmetri analizinde, Qmax 14 ml/s, hacim 539 cc, ve ortalama akış hızı 8 ml/s. Hastaya endoskopi yapıldı. Ön üretra normaldi ve prostat hafif hiperplastikti; mesanede yoğun beyaz parçacıklar içeren bulanık idrar vardı; ve mesanede kitle yoktu. Sitoloji, tek tip mesane epitel hücrelerini ortaya çıkardı. Smear slaytlarında zeminde sporlu yapılar görüldü. Candida glabrata olarak kabul edildiler (bkz.1). Hastaya flukonazol 400 mg/gün ve doksazosin 4 mg/gün tedavisi başlandı. 1. ayın sonunda idrardaki beyaz partiküller belirgin olarak azaldı, hastanın IPSS skoru 12; NIH-CPSI'ye göre ağrı skoru 6, üriner semptom skoru 2 ve yaşam kalitesi indeksi 3'tü ve semptomlar belirgin bir şekilde geriledi. İdrar analizinde 48 eritrosit ve 9 lökosit tespit edildi. İdrar kültürü negatifti. Üroflovmetri analizinde Qmax 16 ml/s, hacim 370 cc ve ortalama akış hızı 12 ml/s ve doksazosin durduruldu. İkinci ayın sonunda idrardaki beyaz partiküller tamamen kayboldu. Flukonazol 400 mg/gün toplam 8 hafta uygulandı ve ardından kesildi. Hasta 6 ay takip edildi ve nüks görülmedi.
İdrar sitolojisinin mikroskobik bulguları.
Tartışma
Ulusal Sağlık Enstitüsü prostatiti dört ana gruba ayırmıştır: akut bakteriyel prostatit, kronik bakteriyel prostatit (CBP), kronik prostatit/kronik pelvik ağrı sendromu (CP/CPPS) ve asemptomatik inflamatuar prostatit. 1 Bu sınıflamaya göre kronik prostatit prevalansı %1.8 ile %8.2 arasında değişmektedir. SP, üç aydan uzun süren pelvik ağrı ve üriner semptomlar ve enfeksiyon kaynağının varlığı ile karakterize olmasına rağmen. Hastamızda Modifiye Meares-Stamey testi (2-cam testi) kullandık ve üriner sistem enfeksiyonunun bakteri kaynaklı olmadığını gördük. Bu grupta ürologlar tanı koymakta ve tıbbi tedavi vermekte zorlanırlar. 2Hastamız daha önce 20 yıldır pelvik ağrı, alt üriner sistem semptomları ve idrarda beyaz partiküller nedeniyle üroloji polikliniğine çok sayıda başvuru yapmıştı. Benign prostat hiperplazisi ve KBP ile takip ve tedavi edildi. Bu dönemde kandida enfeksiyonuna bağlı SP tanısının konulamaması sendromun üroloji pratiğinde daha iyi anlaşılması gerektiğini göstermektedir.
Kronik prostatitli hastalarda geleneksel tedaviler klinik uygulamada başarısız olduğundan, son zamanlarda yeni yaklaşımlar giderek artmıştır. 6 noktalı klinik fenotip sınıflandırma sistemi [UPOINT] üroloji pratiğinde yerini almaya başlamıştır.
Buna dikkat ederek yaklaşımımızı şekillendirdik. Ayrıca sistoskopi ve sitoloji gibi yöntemler kullandık.
Fungal prostatit özellikle yaşlılarda, hastanede yatanlarda, kateterli hastalarda ve bağışıklığı baskılanmış hastalarda görülür. 4 Son yirmi yılda, albicans dışı Candida türlerinin sıklığı istikrarlı bir şekilde artmıştır. Bu grupta mantar enfeksiyonunun neden olduğu SP'ye rastlanabileceği düşünülmekle birlikte bizim hastamız da nadir görülen gruptaydı. İdrar kültüründe üremesi zor olan C. glabrata'yı hif oluşumunun mikroskobik olarak gözlemlenmemesi ve sitolojide sporlu yapıların görülmesi ile tespit ettik. Literatürde bu konudaki yayın sayısı yetersiz olup, özellikle medikal tedaviden fayda görmeyen SP'li hastalarda mikotik faktörler göz önünde bulundurulmalıdır.
Kronik prostatit tedavisi çoğunlukla zordur. Nikel et al. 100 hasta üzerinde bir araştırma yapmış ve bunların sadece üçte birinin tedaviden fayda gördüğünü bildirmiştir. 5 Kronik prostatit tedavisinde ilk basamak olarak florokinolon tedavisi 4-6 hafta kullanılsa da semptomları yeni başlayan hastaların ancak yarısında etkilidir. İkinci aşamada antiinflamatuar ajanlar ve alfa blokerler kullanılır; ancak çoğunlukla daha önce alfa bloker kullanmamış hastalar bu tedaviden fayda görmektedir. Üçüncü aşamada 5 alfa redüktaz inhibitörü, glikozaminoglikanlar kullanılır ve daha dirençli hastalarda cerrahi önerilir. Bazı çalışmalarda multimodal tedaviler önerilmiştir. Candida glabrata türleri semptomatik idrar yolu enfeksiyonuna neden olduklarında sistematik olarak amfoterisin B veya flukonazol ile tedavi edilir. 4 Hastamız flukonazol 400 mg/gün ve doksazosin 4 mg/gün tedavisine başladı. 1. ayın sonunda idrardaki beyaz partiküller önemli ölçüde azaldı ve alt üriner sistem semptomları geriledi. Tedavi bitiminden 6 ay sonra hastamızın iyileştiğini belirledik.
Çözüm
Olgumuz özellikle medikal tedaviye yanıt vermeyen hastalarda fungal etkenlerin düşünülmesi gerektiğini göstermiştir. Literatürde bu konuda çok az yayın bulunmaktadır. Nadiren görülen C. glabrata'nın neden olduğu KP tanısının yıllar içinde konulamamış olması ve bu nedenle hastanın yeterli tedavi alamamış olmasının bir vaka çalışması olarak literatüre katkı sağlaması açısından değerli olduğunu düşünüyoruz.
Üroloji Olgu Raporları
Candida enfeksiyonuna bağlı gelişen kronik prostatit: 20 yıl sonra tanı alan bir olgu ve güncel literatürün gözden geçirilmesi
Bu olguda, kandida enfeksiyonuna bağlı kronik prostatiti olan ve tedavilerden fayda görmeyen ve uzun süredir tanı konulamayan immünkompetan bir hastayı güncel literatür eşliğinde sunacağız.
Hastamız 51 yaşındaydı ve 20 yıldır alt üriner sistem semptomları vardı. Kliniğimize sık idrara çıkma, perine ve suprapubik ağrı, zayıf idrar akımı ve idrarda beyaz partikül şikayetleri ile başvurdu. Hastanın IPSS 20'si; NIH-CPSI'ye göre ağrı skoru 15, üriner semptom skoru 8, yaşam kalitesi indeksi 9'dur. Eşlik eden hastalık ve operasyon öyküsü yoktu. Rektal muayene benign idi ve pelvik taban spazmı tespit edildi. Biyokimyasal analizde üre 21.4 mg/dl, kreatinin 1 mg/dl ve tPSA 1.12 ng/ml. İdrar analizinde 7 eritrosit ve 2 lökosit saptandı ve nitrit negatifti. Prostat masajı öncesi ve sonrası alınan idrar kültürleri sterildi. İdrar yolu ultrasonunda üst idrar yolu ve mesane normal görünüyordu ve prostat hacmi 33 cc idi. Üroflowmetri analizinde, Qmax 14 ml/s, hacim 539 cc, ve ortalama akış hızı 8 ml/s. Hastaya endoskopi yapıldı. Ön üretra normaldi ve prostat hafif hiperplastikti; mesanede yoğun beyaz parçacıklar içeren bulanık idrar vardı; ve mesanede kitle yoktu. Sitoloji, tek tip mesane epitel hücrelerini ortaya çıkardı. Smear slaytlarında zeminde sporlu yapılar görüldü. Candida glabrata olarak kabul edildiler (bkz.1). Hastaya flukonazol 400 mg/gün ve doksazosin 4 mg/gün tedavisi başlandı. 1. ayın sonunda idrardaki beyaz partiküller belirgin olarak azaldı, hastanın IPSS skoru 12; NIH-CPSI'ye göre ağrı skoru 6, üriner semptom skoru 2 ve yaşam kalitesi indeksi 3'tü ve semptomlar belirgin bir şekilde geriledi. İdrar analizinde 48 eritrosit ve 9 lökosit tespit edildi. İdrar kültürü negatifti. Üroflovmetri analizinde Qmax 16 ml/s, hacim 370 cc ve ortalama akış hızı 12 ml/s ve doksazosin durduruldu. İkinci ayın sonunda idrardaki beyaz partiküller tamamen kayboldu. Flukonazol 400 mg/gün toplam 8 hafta uygulandı ve ardından kesildi. Hasta 6 ay takip edildi ve nüks görülmedi.
İdrar sitolojisinin mikroskobik bulguları.
Tartışma
Ulusal Sağlık Enstitüsü prostatiti dört ana gruba ayırmıştır: akut bakteriyel prostatit, kronik bakteriyel prostatit (CBP), kronik prostatit/kronik pelvik ağrı sendromu (CP/CPPS) ve asemptomatik inflamatuar prostatit. 1 Bu sınıflamaya göre kronik prostatit prevalansı %1.8 ile %8.2 arasında değişmektedir. SP, üç aydan uzun süren pelvik ağrı ve üriner semptomlar ve enfeksiyon kaynağının varlığı ile karakterize olmasına rağmen. Hastamızda Modifiye Meares-Stamey testi (2-cam testi) kullandık ve üriner sistem enfeksiyonunun bakteri kaynaklı olmadığını gördük. Bu grupta ürologlar tanı koymakta ve tıbbi tedavi vermekte zorlanırlar. 2Hastamız daha önce 20 yıldır pelvik ağrı, alt üriner sistem semptomları ve idrarda beyaz partiküller nedeniyle üroloji polikliniğine çok sayıda başvuru yapmıştı. Benign prostat hiperplazisi ve KBP ile takip ve tedavi edildi. Bu dönemde kandida enfeksiyonuna bağlı SP tanısının konulamaması sendromun üroloji pratiğinde daha iyi anlaşılması gerektiğini göstermektedir.
Kronik prostatitli hastalarda geleneksel tedaviler klinik uygulamada başarısız olduğundan, son zamanlarda yeni yaklaşımlar giderek artmıştır. 6 noktalı klinik fenotip sınıflandırma sistemi [UPOINT] üroloji pratiğinde yerini almaya başlamıştır.
Buna dikkat ederek yaklaşımımızı şekillendirdik. Ayrıca sistoskopi ve sitoloji gibi yöntemler kullandık.
Fungal prostatit özellikle yaşlılarda, hastanede yatanlarda, kateterli hastalarda ve bağışıklığı baskılanmış hastalarda görülür. 4 Son yirmi yılda, albicans dışı Candida türlerinin sıklığı istikrarlı bir şekilde artmıştır. Bu grupta mantar enfeksiyonunun neden olduğu SP'ye rastlanabileceği düşünülmekle birlikte bizim hastamız da nadir görülen gruptaydı. İdrar kültüründe üremesi zor olan C. glabrata'yı hif oluşumunun mikroskobik olarak gözlemlenmemesi ve sitolojide sporlu yapıların görülmesi ile tespit ettik. Literatürde bu konudaki yayın sayısı yetersiz olup, özellikle medikal tedaviden fayda görmeyen SP'li hastalarda mikotik faktörler göz önünde bulundurulmalıdır.
Kronik prostatit tedavisi çoğunlukla zordur. Nikel et al. 100 hasta üzerinde bir araştırma yapmış ve bunların sadece üçte birinin tedaviden fayda gördüğünü bildirmiştir. 5 Kronik prostatit tedavisinde ilk basamak olarak florokinolon tedavisi 4-6 hafta kullanılsa da semptomları yeni başlayan hastaların ancak yarısında etkilidir. İkinci aşamada antiinflamatuar ajanlar ve alfa blokerler kullanılır; ancak çoğunlukla daha önce alfa bloker kullanmamış hastalar bu tedaviden fayda görmektedir. Üçüncü aşamada 5 alfa redüktaz inhibitörü, glikozaminoglikanlar kullanılır ve daha dirençli hastalarda cerrahi önerilir. Bazı çalışmalarda multimodal tedaviler önerilmiştir. Candida glabrata türleri semptomatik idrar yolu enfeksiyonuna neden olduklarında sistematik olarak amfoterisin B veya flukonazol ile tedavi edilir. 4 Hastamız flukonazol 400 mg/gün ve doksazosin 4 mg/gün tedavisine başladı. 1. ayın sonunda idrardaki beyaz partiküller önemli ölçüde azaldı ve alt üriner sistem semptomları geriledi. Tedavi bitiminden 6 ay sonra hastamızın iyileştiğini belirledik.
Çözüm
Olgumuz özellikle medikal tedaviye yanıt vermeyen hastalarda fungal etkenlerin düşünülmesi gerektiğini göstermiştir. Literatürde bu konuda çok az yayın bulunmaktadır. Nadiren görülen C. glabrata'nın neden olduğu KP tanısının yıllar içinde konulamamış olması ve bu nedenle hastanın yeterli tedavi alamamış olmasının bir vaka çalışması olarak literatüre katkı sağlaması açısından değerli olduğunu düşünüyoruz.
Re: Karın şişliği için öneriler
Aşırı gaz, şişkinlik, kabızlık varsa bağırsakta bir sorun olabileceği aklıma geliyor bende yaşadım ara ara yaşıyorum yediğine dikkat et şekerli veya glikozlu gıdalar kullandığımda genelde şişkinlik gaz aşırı oluyor. Sana önereceğim. Midene dokunmazsa eğerNoLemers yazdı:Bir süredir kabızlık karın şişliği ve gaz var bir türlü geçmedi. Pelvik tabana baskı yapıyor karın şişliği, bunu çözmek için bi lif içeren bi takviye var mı veya ne yapabilirim yardımcı olursanız cok minnettar olurum
Sabah akşam doğal fermantasyon elma sirkesi kullan inşallah aşırı şişkinlik ve gazına faydası olacaktır. Akşamları aşırı yiyecek yeme, yatmadan önce abur cubur yeme, yemeklerden hemen sonra yemek yeme, yemeğe başlamadan bir müdeet önce su iç, yemeklerden hemen sonra aşırı su kullanma. Kardeşim selamlar.
Belki çok yoruldun, belki çok bunaldın ama bak Rabbin ne buyuruyor;
"Rabbinin rızâsına ermek için sabret."
-Müdessir/7.ayet
"Rabbinin rızâsına ermek için sabret."
-Müdessir/7.ayet