Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Prostat iltihabının belirtileri, tanısı, yapılan çalışmalar, yazılan tezler vs.
Cevapla
gokhan57
Mesajlar: 416
Kayıt: 29.01.2022 - 16:09
Şehir: İstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2021

Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen gokhan57 »

Düşünce arttıkça semptom hissediyorum. İş esnasında en ufak şikayetim yok. :)
gokhan57
Mesajlar: 416
Kayıt: 29.01.2022 - 16:09
Şehir: İstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2021

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen gokhan57 »

Evet bit sorunum var belli ki ama bu sorunu ben eşeliyorum ve arttırıyorum havasına tamamen girdim
secooo
Mesajlar: 500
Kayıt: 03.02.2022 - 12:59
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2021
Yaş: 44

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen secooo »

kesinlikle öyle..
gokhan57
Mesajlar: 416
Kayıt: 29.01.2022 - 16:09
Şehir: İstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2021

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen gokhan57 »

30 dk önce stresliykn oldu sakinleştim kafayı takmayıp suan bişey yok
prostagod
Mesajlar: 199
Kayıt: 24.07.2016 - 23:37
Şehir: ankara
Hastalık Başlangıç Yılı: 2016

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen prostagod »

Bunu diye dr un sikinde taşagında en ufak bir sızı olsun görelim bakalim dünyayi ayaga kaldırmiyorlarmi.
Yok ebenin ali sami pisikolojikmiş.
Turgutkavlak
Mesajlar: 68
Kayıt: 21.08.2020 - 19:18
Şehir: İstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017
Yaş: 40

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen Turgutkavlak »

prostagod yazdı:Bunu diye dr un sikinde taşagında en ufak bir sızı olsun görelim bakalim dünyayi ayaga kaldırmiyorlarmi.
Yok ebenin ali sami pisikolojikmiş.

O psikolojik diyen doktorların yüzünden binlerece tl psikatriye para verdim... gittiğim 15 doktordan 13 ü psilolojik dedi. Sanki biz keyfimizden çatallı, ağrılı, yanmalı işiyoruz kasıklarımza psikolojik sebeplerden ağrılar giriyor. Böyle yaparak insanların tedavilerini geciktiriyorlar sonra insanlar yıllarca çözüm aramak zorunda kalıyor.
Tosun4228
Mesajlar: 267
Kayıt: 26.04.2021 - 04:09
Şehir: Balıkesir
Hastalık Başlangıç Yılı: 2019

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen Tosun4228 »

İllaki psikolojik etkiler de var ama yüzde 80 i enfeksiyon türü şeyler herşeyi halledip geriye yüzde 20 psikolojik kalıyor
gokhan57
Mesajlar: 416
Kayıt: 29.01.2022 - 16:09
Şehir: İstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2021

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen gokhan57 »

Valla haklısınız arkadaşlar hissettiklerimiz net. Ben hiçbir sorun yok anlamında yazmadım.
hakan5781
Mesajlar: 30
Kayıt: 17.01.2022 - 17:16
Şehir: ankara
Hastalık Başlangıç Yılı: 2021

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen hakan5781 »

Bir ay önce 16 çıkan lokosit antibiyotikle 2 ye düştü dün tekrar tahlilde 26 çıktı idrar yaparken sanki lav çıkartıyorum tüm bunları bozuk psikoloji mi yapıyor şimdi
prostagod
Mesajlar: 199
Kayıt: 24.07.2016 - 23:37
Şehir: ankara
Hastalık Başlangıç Yılı: 2016

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen prostagod »

2 tez
1.tez
Prostata yerlesen bir henüz tanımlayamadiğimiz bir virus veya bakteri orayı tahrip ediyor

2. Biz prostatit olan hastalar tıpkı romatizma veya akdeniz atesi ya da çölyak sendromlari gibi vücudumuz prostatdaki bir enzimi duşman sanip ona saldiriyor bu da lokosit artimina neden oluyor.
Bu tez bana mantıkli geliyor
Ve bu konuda mRNA aşisindan çok umutluyum bu sistem sorunlu enzime yönelik bir savunma aşisi( ki kanser asisini üretiyorlar artik ) çalişması.belki ilerde çözüm olabilir o da uzun yıllar sonra çünkü bu aşinin uzun vadedeki etkilerini bilmiyorlar koca dünyayi aşılayip kobay olarak kullandılar olsun vücudum insanligin yararina kullanilacaksa hic gocunmam.
secooo
Mesajlar: 500
Kayıt: 03.02.2022 - 12:59
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2021
Yaş: 44

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen secooo »

prostagod yazdı:2 tez
1.tez
Prostata yerlesen bir henüz tanımlayamadiğimiz bir virus veya bakteri orayı tahrip ediyor

2. Biz prostatit olan hastalar tıpkı romatizma veya akdeniz atesi ya da çölyak sendromlari gibi vücudumuz prostatdaki bir enzimi duşman sanip ona saldiriyor bu da lokosit artimina neden oluyor.
Bu tez bana mantıkli geliyor
Ve bu konuda mRNA aşisindan çok umutluyum bu sistem sorunlu enzime yönelik bir savunma aşisi( ki kanser asisini üretiyorlar artik ) çalişması.belki ilerde çözüm olabilir o da uzun yıllar sonra çünkü bu aşinin uzun vadedeki etkilerini bilmiyorlar koca dünyayi aşılayip kobay olarak kullandılar olsun vücudum insanligin yararina kullanilacaksa hic gocunmam.
2 tezde mantıklı..

Benim 10yıldır süpheli ilişkim yok..eğer bakteriyse nereden kapmış olabilirim yada daha önce kaptığım bir bakteri bağışıklık düşüncemi ortaya çıktı?
bir doktor aşırı spor yaptığım için asidide yükselmiş ve dokuya zarar vermiş olabilir dedi bu arada uyku bozukluklarım ve psikolojik sorunlarımda vardı..
tmm bağışıklık düştü bisey oldu.
AMA
5 Senedir de çok rhaatsız etmeyen ani idrar hissi oluyordu ama nadir sonra yukarıda anlattığım dönemde olaylar patlak verdi..
özet olarak bu pencereden bakınca bağışıklığım yüksek olursa ve asidide ortadan kaldırılırsa ve psikolojimde düzelirse,
nasıl aniden şüpheli bir ilişki vs olmadan ortaya çıktıysa ,,aynı şekilde yok olması gerekir..,
fikriniz??
secooo
Mesajlar: 500
Kayıt: 03.02.2022 - 12:59
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2021
Yaş: 44

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen secooo »

prostagod yazdı:2 tez
1.tez
Prostata yerlesen bir henüz tanımlayamadiğimiz bir virus veya bakteri orayı tahrip ediyor

2. Biz prostatit olan hastalar tıpkı romatizma veya akdeniz atesi ya da çölyak sendromlari gibi vücudumuz prostatdaki bir enzimi duşman sanip ona saldiriyor bu da lokosit artimina neden oluyor.
Bu tez bana mantıkli geliyor
Ve bu konuda mRNA aşisindan çok umutluyum bu sistem sorunlu enzime yönelik bir savunma aşisi( ki kanser asisini üretiyorlar artik ) çalişması.belki ilerde çözüm olabilir o da uzun yıllar sonra çünkü bu aşinin uzun vadedeki etkilerini bilmiyorlar koca dünyayi aşılayip kobay olarak kullandılar olsun vücudum insanligin yararina kullanilacaksa hic gocunmam.
eğer bakteri değilse otoiimmune ise ki bence bu daha yüksek ihtimal ..Çünkü daha önceden vücüdün kendi kendine sebebsiz tırnak içinde neler yaptığını gördüm (dispepsi tecrubemde)ve sinirsel psikolojik olduguna kanaat ettiğimde kurtuldum buda böyle olabilir..
prostat kendi kendine sebebsiz şişer mi,ve idrar debisi düşer mi?
bence olabilir..
dispepsi geçirdiğimde fiziksel 0 bulgu varken ..midem 2ye katlanıyordu..kanser fln olmadığıma 3 endoskopide inandım ve atlattım..
atlatırken bütün duygusal problemlerimide düzelttim .eşimle aramı düzelttim ortağımla aramı düzelttim vs vs ..
gokhan57
Mesajlar: 416
Kayıt: 29.01.2022 - 16:09
Şehir: İstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2021

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen gokhan57 »

Secoo kardeşim ben otoummine olduğuna emünim.bağışıklığım arttı kendime geldm.5 ay ilaç kullanmadım 5 aydır hastayım 1.ay şikayetlerim patladı azaldı %10 a indim. Son 1 aydır stresliyim %20 ye geri çıktım işeme olarak sorun anlamında.
secooo
Mesajlar: 500
Kayıt: 03.02.2022 - 12:59
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2021
Yaş: 44

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen secooo »

gokhan57 yazdı:Secoo kardeşim ben otoummine olduğuna emünim.bağışıklığım arttı kendime geldm.5 ay ilaç kullanmadım 5 aydır hastayım 1.ay şikayetlerim patladı azaldı %10 a indim. Son 1 aydır stresliyim %20 ye geri çıktım işeme olarak sorun anlamında.
bende senin gibi düşünüyorum lakin

bende anti kullanımı sonrası şikayetim azdı bunada bi anlam veremiyorum neden bakteri yoksa artma oldu?

3 hafta oldu tedavi biteli şuan uykuma dikkat ediyorum anti depresan aldım ve kandan ozon alıyorum..

bazı günler şikayetim yok denecek kadar az bazı günler azıyor..azdığı zaman anksiyete ile birlikte azıyor..

ozonsa fayda veren anti kullandığımdan daha çok etki ediyor..
bu durumda 10 seansı tamamladıktan sonra 2 haftada bir devam edecem.Antiden iyidir en azından zararı yok cok faydası var...
rektal ozonuda deneyecem bu arada bir süre sonra
prostagod
Mesajlar: 199
Kayıt: 24.07.2016 - 23:37
Şehir: ankara
Hastalık Başlangıç Yılı: 2016

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen prostagod »

Yüksek doz Vitamin C ile tedavi edilen Hastalıklar :
Vitamin C biyolojik olarak bir çok hücreyi etkilediği için şu hastalıklarda tamamlayıcı tedavi amaçlı
olarak kullanılmaktadır.
Kanser, Artrit , Lyme hastalığı, Bakteriyel enfeksiyonlarda, Viral enfeksiyonlarda (Grip, Hepatit, HIV gibi.), Yaralanma sonrası ağrılarda, Vücutta enerji yokluğunda ve yorgunluk durumunda, İştah artırır,
Kronik prostatit (Sık sık tekrar eden prostat iltihabı), Kronik İdrar Yolu Enfeksiyonunda (Sık tekrar eden idrar yolu iltihabı), Metabolik Sendrom (Metabolik sendronun yol açtığı hastalıklar Şeker Hastalığı, kalp
krizi,obezite, inmedir)
kmlpr2
Mesajlar: 293
Kayıt: 21.10.2020 - 09:32
Şehir: gaziantep
Hastalık Başlangıç Yılı: 2019

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen kmlpr2 »

Ağrınız sizsiniz sık idarınız varken başka bir iş ile uğraşmak o an zaman diliminde hissetmeyebilirsiniz. Çünkü beynimiz yoğun olan şeye odaklanmış durumda. İlgilendigimiz şey bitince yalnız kaldigimizda vücut kendinizi chek eder. Beyne sorar .Varmiydı bir sorun? Beyinde evet prostatit var diyip semptoplari getirmeye başlar. Psikiolojik denilen kısmı bu.

Bu hastalık , prostatın , bakterili veya bakterisiz travmaya uğraması. Travma yıllarca sürecek. Önemli olan bu travma sonucu vücudumuzda hissetiklerimizi en aza indirmek , yaşam kalitemizi en stabil duruma getirmek.

Antibiyotik ile , takviye ile , ağrı kesiciler , ve unutturucu antidepresanlar la.

Hani dedim ya vücut kendini chek eder ? Beyne sorar Varmiydı sorun diye? Antidepresan bu cehk etmede beyne hatitlamadin unutturur. Beyin yok sorun dediğinde bizim o günümüz iyi geçiyor. Antidepresan nin bu özelliği vardır.
secooo
Mesajlar: 500
Kayıt: 03.02.2022 - 12:59
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2021
Yaş: 44

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen secooo »

kmlpr2 yazdı:Ağrınız sizsiniz sık idarınız varken başka bir iş ile uğraşmak o an zaman diliminde hissetmeyebilirsiniz. Çünkü beynimiz yoğun olan şeye odaklanmış durumda. İlgilendigimiz şey bitince yalnız kaldigimizda vücut kendinizi chek eder. Beyne sorar .Varmiydı bir sorun? Beyinde evet prostatit var diyip semptoplari getirmeye başlar. Psikiolojik denilen kısmı bu.

Bu hastalık , prostatın , bakterili veya bakterisiz travmaya uğraması. Travma yıllarca sürecek. Önemli olan bu travma sonucu vücudumuzda hissetiklerimizi en aza indirmek , yaşam kalitemizi en stabil duruma getirmek.

Antibiyotik ile , takviye ile , ağrı kesiciler , ve unutturucu antidepresanlar la.

Hani dedim ya vücut kendini chek eder ? Beyne sorar Varmiydı sorun diye? Antidepresan bu cehk etmede beyne hatitlamadin unutturur. Beyin yok sorun dediğinde bizim o günümüz iyi geçiyor. Antidepresan nin bu özelliği vardır.
Hayır,

dediğinin tam aksi

Vücüdün çalışma sistemine zihnen karışırsan sistemde sinyal bozukluğu olur.
Normal bir insan gün içinde iç organlarına yoğunlaşmaz biryerimde bisey var mı diye sorgulamaz..
Sizin organik bir rahatsızlığınız varsa siz kendinizi dinlemesenide vucut çeşitli şekillerdeki şikayetlerle sinyal verir.
Ama kendinizi dinlerseniz yanlış sinyal alırsınız..
Apandistiniz tutuğunda yoğunsunuz diye ağrınız geçmez ..
gerçek olmayan bir rahatsızlık kendinizi dinlediğinizden dolayı bir bozukluk varsa,
bir işe odaklandığınız zaman o sinyal kesilir çünkü aslında biseyiniz yoktur yada çok az bir rahatsızlığı siz çok fazla arttıyorsunuzdur..

bir olayın bir hastalığın organik olup olmadıgını anlamadaki en önemli husus gece rahat uyuyormsnz sorusunun cevabı ve dikkat dağıldığında düzeliyormsnz?

dikkat dağıldıgında düzeliyor ama kendinizle kaldığınızda artıyorsa ya %90 psikolojiktir.
anti depresan aldıgınızda bu sorgulama tutulmasından kurtuldugunuz için kendi kendinize oluşturdugunuz semptomlar azalır veya yok olur..


2 sene boyunca midem dispepsi ve ibs problemleri geçirdim...aralıksız sadece uyurken ve sabah uyandığım ilk 60 saniye hariç..
durmadan asla bitmeden kimi zaman artarak kimi zaman azalarak,
ilk defa bunun gerçek olmadıgını bana düşündüren şey rahat uyumam ama diğer zamanlarda hep çok kötü olmamdı..
ama kesin kararı başıma gelen olayla aldım..
bir gün acele işim varken yürüyordum hava rüzgarlıydı,Gözüme çöp kaçtı işimde acil ya stress girdim,
dükkana geri geldim ve gözümdeki çöpü çıkarmaya çalıştım.yaklaşık 20 dakikada o çöpü çıkaramadım ve birden o sırada 20 dakikadır hiç bir sıkıntım olmadığını fark ettiğim an şikayetlerim geri başladı..
sonraki zamanda bu idrak edişle bu sıkıntılardan zaman içinde kurtuldum ve 3 senedir tekrarlamadı..
bazen ibs'si olan arkadaslar arar onlarla konuşurken sadece ibs semptomu hissederim ama üzerinde durmadığım ve gerçek olmadığını bildiğim için teli kapattığımda geçer..
vücütta trilyonlarca sinir vardır..eğer vücüdün işleyişine karışırsanız devamlı bir yerinizde bisey hissedersiniz..
kendini dinlememek akışına bırakma en iyisidir..bu konudada anti dep yardım eder.

simdi ben neden anti dep aldım?

ne kadarının psikolojik olduğunu anlamak için...aynın sorunlar bu olaydada var işin var semptom az uyku güzel ama gece bir kere uyandırıyor..
demekki senin dediğin gibi bir tramva var ama psikolojik olarak olayı arttırdığımız bir gerçek..
prostagod
Mesajlar: 199
Kayıt: 24.07.2016 - 23:37
Şehir: ankara
Hastalık Başlangıç Yılı: 2016

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen prostagod »

İşte şimdi burada
Düşük doz naltorekson
Hakkinda bilgi girilirse kafalar hepten karışır
prostagod
Mesajlar: 199
Kayıt: 24.07.2016 - 23:37
Şehir: ankara
Hastalık Başlangıç Yılı: 2016

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen prostagod »

TEDAVİLER
Menü
DÜŞÜK DOZ NALTREKSON TEDAVİSİ

Düşük Doz Naltrekson, bir dizi kanserin, merkezi sinir sistemi bozukluklarının, otoimmün hastalıkların ve çeşitli başka sorunların tedavi edilmesine yardımcı olan bir ilaçtır.

Naltrekson başlangıçta ilaç ve alkol bağımlığını tedavi etmek için kullanılmıştır. Amerikan ilaç dairesi FDA 50mg gibi yüksek doz tedavilerini onaylamıştır. Biz burada Naltreksonun 1,5 mg ile 4,5 mg arasında daha düşük dozlarından bahsedeceğiz.

Düşük Doz Naltrekson son yılların en önemli tedavi yöntemi olabilir. Kişinin kendi bağışıklık sisteminin doğal savunmasını harekete geçirerek yeni, güvenli ve ucuz bir tıbbi tedavi yöntemi sunar.

Naltrekson, vücudunuzdaki etkisini opioid(uyuşturucu) büyüme faktörünü ve opioid büyüme faktörü reseptör yolunu bloke ederek gösterir. Bu da vücudunuzun bağışıklık sistemini ve doğal savunmasını artırmaya yardımcı olur.

Bu yolu geçici olarak bloke eder. Böylelikle daha fazla betaendorfin ve metenkefalin (vücudunuzun doğal uyuşturucuları) üreterek yerine koymaya çalışır. Birçok vücut dokusunda, vücudun bağışıklık sisteminin her hücresi de dahil olmak üzere bu endorfinler ve enkefalinler için reseptörleri vardır.

Düşük doz Naltreson verilen hastalara (kanser ve otoimmün hastalıklar(Lupus gibi), immün yetmezlik gibi) endorfinler tetiklenir. HIV / AIDS , hastalarında endorfin eksikliği olduğu görülmüştür. Doğal olarak endorfin ve enkefalin eksikliklerini düzelttiğinizde, bağışıklık sistemini güçlenecek ve hastalıklara karşı vücudun mücadele etme yeteneği daha da artacaktır. Ayrıca endorfinler nörotransmitterlerin (serotonin, dopamin,oksitosin), yapımını da artırır.

Yapılan çalışmalarda ağrıyı, yorgunluğu, stresi, duygu durum bozukluğunu, genel iyilik halini, eklem ağrısı ve şişliklerini düzelttiği görülmüştür.

Naltrekson bağışıklık sistemindeki beyaz kan hücrelerinde bulunan bir reseptör olan Toll-benzeri reseptör 4'ün (TLR4) etkisini bloke ederek enflamasyonu (yangıyı) iyileştirir. Bu hareket aynı zamanda ağrı hassasiyetini azaltmaya yardımcı olur. Merkezi sinir sisteminde bulunan mikroglialarıda bloke etmektedir. Mikroglianın fazla çalışması, yorgunluk, ateş, inflamasyon ve ağrı gibi şikayetlerin artmasına neden olur.

Naltroksen mesane kanseri, meme kanseri , karsinoid tümörler, kolorektal (kalın barsak- makat ) kanser , glioblastoma (beyin tümörü), karaciğer kanseri, akciğer kanseri (küçük hücreli olmayan), lösemi , lenfoma, melanom , miyeloma, nöroblastoma, yumurtalık kanseri, pankreatik kanser,prostat kanseri,renal hücreli karsinom,tiroid ve rahim kanserleri gibi kanserleri tedavi ettiği bilinmektedir.

Naltroksen ile tedavi edilen ve az zamanı kalan terminal(son) dönemdeki bazı hastalar hala hayatta ve yıllar sonra iyi durumdalar.

Farelerde yapılan bu çalışmada Naltroksen kemoterapi ve radyoterapi ile birleştirilebileceği bulunmuştur; Naltroksen , tümör hücre zarları üzerindeki opiat reseptörlerinin sayısını ve yoğunluğunu arttırır , bu da onları endorfinlerin büyüme-inhibe edici etkilerine karşı daha duyarlı hale getirir . Ayrıca sitotoksik T hücrelerinin, doğal öldürücü hücrelerin ve her iki aktivitesinin miktarını artırır . Bütün bu faktörler kanser hücrelerinin ölmesine neden olur.


Dr. Bernard Bihari'nin yönettiği yaklaşık 450 kanser hastasına sahip bir çalışmada, hastaların yaklaşık dörtte biri tümör boyutunda en az % 75'lik bir düşüşe sahiptir ve hastaların yaklaşık % 60'ı hastalık ilerleme görülmemiştir.

Yumurtalık kanseri üzerine yapılan bir çalışmada Naltroksen DNA sentezini, kan damarı gelişimi ve hücre replikasyonu(iki DNA'nın birleşmesi) azaldığı bulundu.

Naltroksen kanser ilaçları ile kombinasyon halinde anti-kanser eylemini artırdı görüldü. (Kemoterapi ilacı, cisplatin ile kombine edilmiş Naltroksen tedavisinde , cisplatinin neden olduğu toksiteyi azaltmıştır.)


Naltroksenin HIV / AIDS tedavisinde etkinliği nasıldır.

Dr. Bihari yüzlerce AIDS hastasını Naltroksen ile tedavi ettikten ve AIDS terapilerini 7 yıldan fazla bir süre boyunca kabul ettikten sonra, hastaların% 85'inin kendi sistemlerinde virüs düzeylerini tespit edemediği görülmüştür. Bu, çoğu AİDS tedavisine kıyasla ve hiçbir yan etkisi olmayan çok daha yüksek bir başarı oranıdır.
Birçok HIV / AIDS hastası sadece Naltroksen kullanarak yıllarca şikayetsiz yaşamışlardır.

HIV / AIDS'li hastalarda, kan beta-endorfin düşük seviyede bulunur. Naltroksen opioid reseptörlerini bloke ederek bu noktayı düzeltebilmektedir. Daha sonra tekrar açılmasına izin vermektedir.

Naltroksen, HIV / AIDS'i yardımcı T hücrelerinin bozulmasını durdurabilmesi nedeniyle başarılı bir şekilde tedavi eder .

HIV ilaçlarının neden olduğu anormal yağ birikimi, genellikle Naltroksen ile önemli ölçüde iyileşir.


Naltreksonun Crohn hastalığında etkinliği:
Chron hastalığı gastrointestinal ve tam vücut etkileri olan bir tür otoimmün inflamatuar bağırsak hastalığıdır.

Crohn hastalığında Naltrekson kullanımı konusunda çok sayıda küçük ölçekli çalışma yayınlanmıştır. Genel olarak, sonuçlar umut verici ve hiçbir güvenlik endişesi bildirilmemiştir.

2007'deki ilk çalışma, standart tedaviye ek olarak, 4.5mg Naltrekson verilen 17 crohn hastası değerlendirdi.

Yaşam kalitesi anketlerine göre,% 89'unun tedaviye olumlu yanıt verdiği,% 67'sinde de hastalık remisyonu olduğu bulunmuştur. Sadece 7 hasta uyku bozukluğu tariflemiştir. Hastalar bunu tolere edebilmişlerdir.

Yan etki:

Bugüne kadar yapılmış olan klinik çalışmalarda, çoğu hastada herhangi bir yan etki görülmemekte birlikte, birkaç hastada bazı bulgularda görülmüştür. Bu bulgular birkaç gün içinde azalmaya başlar. Bu yan etki bulguları uykuya dalma güçlük, canlı rüyalar, mide bulantısı, gaz, şişkinlik, mide ağrısı, açlık hissi ve kasılmaları içerir.
kmlpr2
Mesajlar: 293
Kayıt: 21.10.2020 - 09:32
Şehir: gaziantep
Hastalık Başlangıç Yılı: 2019

Re: Bu işin %80'i sanırım psikokojik

Mesaj gönderen kmlpr2 »

secooo yazdı:
kmlpr2 yazdı:Ağrınız sizsiniz sık idarınız varken başka bir iş ile uğraşmak o an zaman diliminde hissetmeyebilirsiniz. Çünkü beynimiz yoğun olan şeye odaklanmış durumda. İlgilendigimiz şey bitince yalnız kaldigimizda vücut kendinizi chek eder. Beyne sorar .Varmiydı bir sorun? Beyinde evet prostatit var diyip semptoplari getirmeye başlar. Psikiolojik denilen kısmı bu.

Bu hastalık , prostatın , bakterili veya bakterisiz travmaya uğraması. Travma yıllarca sürecek. Önemli olan bu travma sonucu vücudumuzda hissetiklerimizi en aza indirmek , yaşam kalitemizi en stabil duruma getirmek.

Antibiyotik ile , takviye ile , ağrı kesiciler , ve unutturucu antidepresanlar la.

Hani dedim ya vücut kendini chek eder ? Beyne sorar Varmiydı sorun diye? Antidepresan bu cehk etmede beyne hatitlamadin unutturur. Beyin yok sorun dediğinde bizim o günümüz iyi geçiyor. Antidepresan nin bu özelliği vardır.
Hayır,

dediğinin tam aksi

Vücüdün çalışma sistemine zihnen karışırsan sistemde sinyal bozukluğu olur.
Normal bir insan gün içinde iç organlarına yoğunlaşmaz biryerimde bisey var mı diye sorgulamaz..
Sizin organik bir rahatsızlığınız varsa siz kendinizi dinlemesenide vucut çeşitli şekillerdeki şikayetlerle sinyal verir.
Ama kendinizi dinlerseniz yanlış sinyal alırsınız..
Apandistiniz tutuğunda yoğunsunuz diye ağrınız geçmez ..
gerçek olmayan bir rahatsızlık kendinizi dinlediğinizden dolayı bir bozukluk varsa,
bir işe odaklandığınız zaman o sinyal kesilir çünkü aslında biseyiniz yoktur yada çok az bir rahatsızlığı siz çok fazla arttıyorsunuzdur..

bir olayın bir hastalığın organik olup olmadıgını anlamadaki en önemli husus gece rahat uyuyormsnz sorusunun cevabı ve dikkat dağıldığında düzeliyormsnz?

dikkat dağıldıgında düzeliyor ama kendinizle kaldığınızda artıyorsa ya %90 psikolojiktir.
anti depresan aldıgınızda bu sorgulama tutulmasından kurtuldugunuz için kendi kendinize oluşturdugunuz semptomlar azalır veya yok olur..


2 sene boyunca midem dispepsi ve ibs problemleri geçirdim...aralıksız sadece uyurken ve sabah uyandığım ilk 60 saniye hariç..
durmadan asla bitmeden kimi zaman artarak kimi zaman azalarak,
ilk defa bunun gerçek olmadıgını bana düşündüren şey rahat uyumam ama diğer zamanlarda hep çok kötü olmamdı..
ama kesin kararı başıma gelen olayla aldım..
bir gün acele işim varken yürüyordum hava rüzgarlıydı,Gözüme çöp kaçtı işimde acil ya stress girdim,
dükkana geri geldim ve gözümdeki çöpü çıkarmaya çalıştım.yaklaşık 20 dakikada o çöpü çıkaramadım ve birden o sırada 20 dakikadır hiç bir sıkıntım olmadığını fark ettiğim an şikayetlerim geri başladı..
sonraki zamanda bu idrak edişle bu sıkıntılardan zaman içinde kurtuldum ve 3 senedir tekrarlamadı..
bazen ibs'si olan arkadaslar arar onlarla konuşurken sadece ibs semptomu hissederim ama üzerinde durmadığım ve gerçek olmadığını bildiğim için teli kapattığımda geçer..
vücütta trilyonlarca sinir vardır..eğer vücüdün işleyişine karışırsanız devamlı bir yerinizde bisey hissedersiniz..
kendini dinlememek akışına bırakma en iyisidir..bu konudada anti dep yardım eder.

simdi ben neden anti dep aldım?

ne kadarının psikolojik olduğunu anlamak için...aynın sorunlar bu olaydada var işin var semptom az uyku güzel ama gece bir kere uyandırıyor..
demekki senin dediğin gibi bir tramva var ama psikolojik olarak olayı arttırdığımız bir gerçek..

Benim dediğim değil , Nöroloji anabilim dalı bir hocamız ile görüştüğüm bir sohbet arasında geçen bir konuşmadan kesit sundum. Psikolojik dediğimiz kısım bu.

Bak kardeşim 1985 li yıllarda sadece hipnoz ile guatir ameliyatı yapan , ve bu esnada vücuttan ne kan gelen , nede hastanın acı duyduğu ameilyatlar var ve bu Türkiye'de olmuş , sohbetimiz ve prostatit konusuda burdan açıldı.

Bundan başka bir insan sadece düşünme ile her gün yoğunlaşarak mesela kalbinin durup dururken agridigini düşünürse, yahu sol kolumda agriyo diyerek. Sirtimda da ağrı var diye düşünerek beyne sinyal gönderen semptom oluşturuyor.

Hastalığım süresince , Nöroloji , beyincerrahi sinir hastalıkları doktorların ilk sorduğum sorudur.

Hocam insan düşünerek semptom oluşturur mu? Crvap evet oldu.

Apandisit , mide kanaması gibi hastalıklardan bahsetmiyoruz burda. Prostattan bahsediyorum. Prostatın beyin ile olan ilişkisini bahsediyorum.

Çünkü düşünerek , kan popmalattigin , ereksiyon ettiğin tek organ penis. Bu organa bağlı uzuvlarda aynı şekilde etkilenir.Bu yüzden yukarda bahsettiğim konuda o kadar önemli.
Cevapla