%90 Düzeldim, BİR VEFA YAZISI! Lütfen Okuyun ..
Gönderilme zamanı: 19.02.2021 - 23:27
Merhaba arkadaşlar, öncelikle şu ana kadar ki forum tarihinin en uzun yazısı olabilir. Fakat sıkılmadan okuyacak arkadaşlar için oldukça yararlı olacağına inanıyorum. Başlamadan önce bu sitenin kurucularına, burada paylaşım yapan herkese sonsuz teşekkürü bir borç bilirim.
Şikayetlerim, yaklaşık 3.5 ay önce başladı. işerken idrarda yanma hissi, testislerde penis ucundan ta ki makata kadar giden bölgede yoğun bir hassasiyet ve işerken keskin bir arı şeklinde idi. Ardından mesanedeki yoğun ağrılar, sürekli idrar hissi, art arda tuvalet çok sık çıkma buna eşlik etti. Sonrasında ise gün içerisinde ne kadar su içersem içeyim, hiç fark etmeden idrarımın rengi bu yaşıma kadar hiç olmadığı ölçüde sap sarı bir hal aldı ve ne yaparsam yapayım asla açılmadı.
Bir haftanın sonunda yoğun acılara dayanamayarak soluğu özel bir hastane de aldım. Şirket yüzünden özel sağlık poliçem var. Özel hastanelerdeki doktorların daha ilgili olduklarını düşünerek ve zaman kaybetmeden muayenemi başarıyla gerçekleştirdim. Öncelikle idrar ve kan testleri yapıldı. Hiç bir şey bulunamadı. Ardından tekrar tetkikler istendi ve yine bir şey görülmedi. Doktora mastürbasyon sonrası, göbek deliği altı olan, mesanemin çok ciddi oranda ağrıdığından da bahsetmem ile birlikte, doktor bey hastalığımın kronik prostatit teşhisini koydu. Bana ilk söylediği şey sakin olmalısın, bu hastalık sürekli tekrar eden ve hayatının sonuna kadar dikkatli olmaz isem sürekli karşıma çıkacağıydı ve tedavinin %90 dan fazlasının psikoloji, moral ve stresle alakalı olduğu yönündeydi. Bir hastalık düşünün psikolojiyle geçebiliyor, ilaca dahi gerek duyulmuyor. Bana inan bana güven, kronik prostatit hastaları doktor doktor gezerler, türkiye deki tüm profesörleri dolaşırlar. Uzun yıllar tedavilerine çözüm olacak hiç bir şey çıkmaz. Sonunda pes edip kabul ederler ve ağrıları ile yaşamayı öğrenirler. Bunun sonucunda da zaman içerisinde hastalıkların semptomları ve ağrıları kaybolarak geçer dedi.
Açıkçası söylediği şeylerin yazımın ileri ki aşamalarında gerçek olmadığını ve gerçekten böyle bir hastalığın olduğunu, çeşitli tedavi yollarının bulunduğunu ve doktorlara gözümüz kapalı ne yazık ki güvenmememiz gerektiğini anlayacaksınız arkadaşlar. Amacım herkese yardımcı olabilmek. Çünkü bu forum bana tahmin ettiğimden çok daha fazla yardımcı oldu
Doktorum her şeye rağmen alanında uzman birisi, pek çok kanser özel cerrahi alanında inanılmaz operasyonlar yapmış ve kısmen ilgili birisi. Fakat üroloji bölümünde sağlığı tehdit edici pek çok hastalık mevcut ve ne yazık ki arkadaşlarım bu hastalık yeterince ciddiye alınmadığından bu konuda yapılan çalışmalar, gerekli bilgiye sahip doktor bulabilmek gerçekten de ciddi manada zor olduğunu söylemekten hiç memnun değilim.
Her şeyin uzun uzun anlatıyorum ki, pek çok arkadaşın aylarca forumda sabahlara kadar sayısız bilgi yığınının içinde kaybolmasını istemiyorum. Ben çoğu gece sabah ezanına kadar forumda kalıp okurken yazıları uyuya kaldığımı bilirim. Her neyse sonrasında doktorum bana cefaks adında bir geniş spektrumlu antibiyotik yazdı. Bu ilaç pek çok bakteri türünü kapsadığı için prostatit tedavisinde etkili olabileceğini söyledi. iİlk hafta antibiyotik bitti ve bende hiç bir değişim olmadı. Aksine ağrılarım daha da artmıştı. Tekrar doktorun yolunu tuttum ve bana 5 Haftalık daha cefaks 500 mg antibiyotikten yazdı ve dedi ki. Prostat çok kanlı bir organ değil, eğer gerçekten bakteriyel kronik prostatite yakalanmış isen 3. haftadan sonra antibiyotikler prostat duvarını geçebiliyorlar ve ondan sonra etkilerini gösterebiliyorlar. İşin ilginç kısmı antibiyotigin 19. gününde idrarımın rengi ilk defa açılmaya semptomlarda çok çok azda olsa azalma gözlemledim. Bir umut düzeleceğini her şeyin eskiye döneceğini düşündüm ki, daha her şey halbu ki yeni başlıyormuş.
Bu süre zarfında, querçetinler, saw palmettolar, özel karışımlar karabaş otu,brokoli kürü, melissa çayı, propolisler d,z çinko,e vitaminler, yakı otu çayı, soğuk sıkım çörek otu yağı, isveç şurupları, kabak çekirdeği özleri kendisi. İnanın daha o kadar çok şeyi aldım ki bunlar sadece yarısı desem abartıyor olmam herhalde ve bunların sabah akşam öğlen kullandım. Hastalıkla top yekün bir mücadele içine girmiştim. Fakat üzülerek söylüyorum ki arkadaşlar, bu yapılan yukarıda ki yazan şeylerin hepsinide yazsanız bunlar kronik bakteriyel prostatitin tedavisi olmadığının farkında vardım. Var olan bakterinin ilerlemesini, oluşan ödemin artmamasını ya da ağrıları azaltmaya yaradığını çok rahat bir şekilde söyleyebilirim. Şahsi fikrim kullanın hepsini değil ama aralarında iyi gelen şeyler olduğuna muhakkak eminim. Çok yükleme yaparak diğer organlara zarar vermemek lazım tabiki de.
Sonrasında bu 6 haftalık maradonun en sonunda bir şeylerin ters gittiğine ve doktorumun bana çözüm olmayacağının farkına vardım. Verdiği antibiyotik işe yarıyordu fakar %50-60lık bir düzelme vardı ve antibiyotik bitince napacağımı hastalığın bakterimidir, virüsmüdür her ne ise tekrardan daha çok güclenerek geleceğinden korktuğum için, hayatımı daha önce 2 kere kurtaran şuan yaşamımı belkide onlara borclu oldugum bir enfeksiyon uzmanından randevu almak için araştırmalar yapmaya başladım. Daha önce aile dostumuz olan bir enfeksiyon uzmanı vardi. Zatüre ve benzer bir hastalıgı 4-5 doktor sayısız tetkik tespit edememesine ve bir ton farklı antibiyotik kullanmama rağmen başarısız olmasına karşılık istediği testlerle beni tekrardan hayata döndürmüştü. Fakat kendisi artık emekli olmuştu. Yaşı oldukça ilerlemiş bu işte iyi olan bir doktor bulmam gerektiğine karar verdim. Doktor ismi vermiyorum, hiç bir şekilde reklam yapmak değil amacım. Şans eseri özel sağlık sigortamın olduğu hastanelerden birinde bu doktora ulaştım. Çok aşırı ilgili ve sempatik birisiydi. Bütün her şeyi tek tek anlattım. Akabinde antibiyotigin iyi geldiğinden fakat tam olarak etki edemediğinden bahsettim. Dedi ki ürolojideki doktor beyin vermiş olduğu antibiyotik çok ciddi geniş spektrumlu bir antibiyotik fakat tamamen çözemez çünkü prostat duvarı ve kanlanmadan bahsetti. Vücut içerisinde 3 organın antibiyotiklere karşı çok ciddi etkilenmediğini söyledi. Bunlar göz, beyin ve prostatmış arkadaşlar.
İlacı aldı inceledi, bayağı bir araştırma yaptı düşündü ve bana AVELOX ilacını verdi. Dedi ki içeriğindeki madde 2 madde sana vermiş olduğu cefaks 500mg içerisindekilerle aynı ve çok daha güçlü bir oranda. Çok ağır bir antibiyotik ve prostat duvarına özel olarak nüfuz ederek hastalığın bir kaç hafta içinde geçmesini sağlama ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyledi. Açıkçası umudum kalmamıştı, inancımda kalmamıştı. Hatta gram inanmadım ve dedim boşuna kullanacağız bu ilacıda. Deli gibi probiyotik takviyeler yapiyorum bu sırada.
İlacı kullanmaya başladığımın 3. gününde inanılmaz yan etkiler yaptı, halüsinasyon, bütün sinirlerde inanılmaz bir hassasiyet, sanki spor yapmıssın gibi yogun agrılar ve kafadaki uyusukluk. Uzun yıllardır sayısız ilaç kullanan ve pek çok hastalığa sahip biriyim, Yaşım 30 olmasına rağmen fakat hiç böyle yan etkileri olan birşeyle karşı karşıya kalmamıştım. Her neyse sonra ki 4. günün sabahında inanılmaz bir acıyla uyandım. Tüm boşaltım sistemim akıl almaz derecede yandı ve evin içerisinde fiziksel olarak bağırdım. Yerimde duramadım sürekli hareket halindeydim. Bildiğiniz bıçakla sizi kesiyorlar gibi düşünün. Sonraki bir kaç saat içinde ağrılar idrarın rengi semptomlarda akıl almaz bir değişiklik yaşandı ve her şey yavaş yavaş azalmaya başladı.
ilacım bitti ve doktor hanım 2 kutu daha ilaç yazdı. Avelox zatüre, verem ve covid-19 gibi çok ağır enfeksiyonların tedavisinde kullanılan bir ilaçmış. Tüm semptomlarım daha doğrusu bateriyle ilgili olan semptomlarım 1 hafta da kaybolmasına rağmen, ilacı 2 hafta daha devam etmem de karar kıldı. Akabinde meşhur zafer hocadan bir randevu aldım ve prostat masajı yaptırarak lökosit ölçümü gerçekleştirdim. Lökosit sayım 2-3 çıktı. Tüm mevcut durumdan bahsettim. Dedi ki başta yazılan cefaks 500 ü hiç bir ürolog yazmaz. Çok şanslısın ki tedavinin semptomlarını geçirmiş ve akabinde doğru antibiyotik tespitini enfeksiyon hastalıklarıyla başarmışsın. Şimdi yapman gereken 2 hafta daha kullan doktor hanımın dediği gibi oldu. Artık işerken yanma, ağrı makat penis ucu ve idrarımdaki koyu sap sarı renk tamamen kayboldu fakat, halbu ki daha yolun çok başında olduğumu yeni yeni anlıyordum.
Daha önce şüpheli pek çok ilişkim oldu ve bu yüzden detaylı ne var ne yok cinsel hastalıkları enfeksiyonları baz alan pek çok test yaptırmak için doktor hanımdan istedim. Testlerin sonuçları şükürler olsun ki negatif geldi. Fakat belli başlı ağrılar halen devam etmekteydi. Mastürbasyon sonrası göbek deliği altı, yani mesanede inanılmaz ağrılar. Büyük tuvaleti 1 gün dahi yapmasam yine ciddi ağrılar aynı bölgede. Ara sıra penis makat testislerde ufak çaplı ağrılar. BAKTERİ gitti fakat hala ağrılar farklı şekilde seyir ediyordu. Ben yine yerimde durmadım ve başka başka doktorlara muayene olmaya başladım, hepsine tüm hikayelerimi tek tek anlattım. Çoğu psikolojik dedi, çoğu cevap dahi vermeye tenezzül etmedi. Çoğu tuhaf ilaçlar semptomlar koydu ve gönderdi. Sonunda bir doktor sorunumu buldu. Ben normal hayatta çok sık tuvalete çıkan biriyim. Çok sık tuvalete çıkmanın sebebi (idrardan bahsediyorum) stres, mesane kasları, bol kafeinli ve acı içecek yiyecek tüketimi ve soğukmuş. Zamanla o bölgede ki kaslara ciddi zararlar veriyormuş ve mesane florasını bozuyormuş.
Bu hastalığa yakalanma hikayemi anlatınca olayların farkına vardı. 10 aydır pandemiden dolayı evden calısıyorum ve cok yogun bir sekilde spor yapıyorum. Sinir tedavisi ile ilgili bir ilaç kullandım ve beni bir kaç hafta hayatımda ilk defa belki de kabız yaptı. Akabinde squat hareketini tekrarlarken inanılmaz bir acıyla bir sabah uyandım. Mesanenizde idrar varsa ve squat harekerini yapiyorsanuz, kegel kaslarınıza zarar vererek prostata idrar kacirabilme ihtimaliniz cok yüksekmiş ve bundan dolayı hem kronik bakteriyel prostatit, hemde non bakteriyel prostatit olduğumu, bu semptomların aşırı aktif mesane sendromunu var olan hastalığımı daha çok tetikleyerek mesanemdeki acının bundan dolayı arttıgından bahsetti.
Tedavi betmiga denen bir ilaç ve cinsel perhiz ile birlikte, prostat ve göbek altındaki bölgeye sıcak su koyma, kegel kaslarındaki ağrıyı hafifletmek için ters kegel egzersizleri ve gün içinde aktif bir yaşamla o bölgedeki kasların kanlanmasını sağlayarak stresden uzak durmaktı. Asla kabız olmamak, bu süreçte de tabiki takviye gidaları hiç bırakmadım. İlacı 6 ay kullanmamı ve %80 tamamen tedavi olacağımı söyledi. Fakat yogun stres bol kafein ve diger seyleri kullanırsam cok sık tuvalete gidecegimi hatta non bakteriyel denen prostatit hastalıgının tekrar nüks edebileceğini söyledi.
Ayrıca kronik bakteriyel prostatit için verilen antibiyotikler daha iyi nüfuz etsin diye karabaş otunu bilmeden kullanmışım. Kanı sulandırdığı için daha fazla etki etti ve belki de semptomların azalmasını onun sayesinde kavuştum. Şuan için %80-90 bir iyileşme mevcut. 3.5 aydır acı, baharatlı asitli kafeinli, agirlik sporu ve daha çok daha fazlasını 1 kere bile yapmadım. Hastalığın ilk haftasında hepsini yaptım ve acıdan yerimde duramadım. Bir ömür bunlarsız kolay olmayacak belki ama sağlık için gerçekten gerekli bir şey arkadaşlar. Bu hastalığın adını dahi duyduğumda midem bulaniyor artık.
Ters kegel egzersizleri, betmiga ve cinsel perhiz gerçekten de çok iyi geliyor. Ayrıca hiç bir zaman cinsel ereksiyon problemi isteksizlik vs olmadı. Şuan kasık ağrılarım bile ciddi oranda azaldı. En son konustugum doktorum, ürolojide tek bir hastalık olmaz genelde bu organlar iç içeler. Hepsi birbirini tektikler ve birini tedavi etmeden diğeri düzelmez dedi. O yüzden bir sürü doktor dolaşman çok normal dedi. Çok yazdım ve yoruldum arkadaşlar. Tektek yanlış yazdığım yazıları şuan düzeltmekle uğraşamayacağım. Ama vaktim olunca muhakkak düzeltirim.
Son olarak lökosit genel olarak bakterimi değil mi bunu buluyor. Bakterinin türünü bulmak işin zor kısmı. Maddiyat ve ciddi sabır lazım. Şahsi fikrim geniş spektrmlu bir antibiyotik size yol gösterecektir. Non bakteriyel pelvik agrı sendromu içinse, Kronikleşince bu dediğim şeyleri çok uzun süre yapmanız gerekiyormuş. Allahtan o kadar ilerlemedi. Fakat ben 2. aydan sonra inanılmaz umutsuzdum ve bir gece ağladığımı bile bilirim. ASLA UMUDUNUZU KAYBETMEYİN. Derdide şifayı da veren allah. Deneyin çabalayın ve sürekli araştırın. Hepinize çok geçmiş olsun. Umarım bana yardımcı olduğu gibi bu yazımda pek çok insana ulaşır ve yardımcı olur, Allaha emanet olun
Şikayetlerim, yaklaşık 3.5 ay önce başladı. işerken idrarda yanma hissi, testislerde penis ucundan ta ki makata kadar giden bölgede yoğun bir hassasiyet ve işerken keskin bir arı şeklinde idi. Ardından mesanedeki yoğun ağrılar, sürekli idrar hissi, art arda tuvalet çok sık çıkma buna eşlik etti. Sonrasında ise gün içerisinde ne kadar su içersem içeyim, hiç fark etmeden idrarımın rengi bu yaşıma kadar hiç olmadığı ölçüde sap sarı bir hal aldı ve ne yaparsam yapayım asla açılmadı.
Bir haftanın sonunda yoğun acılara dayanamayarak soluğu özel bir hastane de aldım. Şirket yüzünden özel sağlık poliçem var. Özel hastanelerdeki doktorların daha ilgili olduklarını düşünerek ve zaman kaybetmeden muayenemi başarıyla gerçekleştirdim. Öncelikle idrar ve kan testleri yapıldı. Hiç bir şey bulunamadı. Ardından tekrar tetkikler istendi ve yine bir şey görülmedi. Doktora mastürbasyon sonrası, göbek deliği altı olan, mesanemin çok ciddi oranda ağrıdığından da bahsetmem ile birlikte, doktor bey hastalığımın kronik prostatit teşhisini koydu. Bana ilk söylediği şey sakin olmalısın, bu hastalık sürekli tekrar eden ve hayatının sonuna kadar dikkatli olmaz isem sürekli karşıma çıkacağıydı ve tedavinin %90 dan fazlasının psikoloji, moral ve stresle alakalı olduğu yönündeydi. Bir hastalık düşünün psikolojiyle geçebiliyor, ilaca dahi gerek duyulmuyor. Bana inan bana güven, kronik prostatit hastaları doktor doktor gezerler, türkiye deki tüm profesörleri dolaşırlar. Uzun yıllar tedavilerine çözüm olacak hiç bir şey çıkmaz. Sonunda pes edip kabul ederler ve ağrıları ile yaşamayı öğrenirler. Bunun sonucunda da zaman içerisinde hastalıkların semptomları ve ağrıları kaybolarak geçer dedi.
Açıkçası söylediği şeylerin yazımın ileri ki aşamalarında gerçek olmadığını ve gerçekten böyle bir hastalığın olduğunu, çeşitli tedavi yollarının bulunduğunu ve doktorlara gözümüz kapalı ne yazık ki güvenmememiz gerektiğini anlayacaksınız arkadaşlar. Amacım herkese yardımcı olabilmek. Çünkü bu forum bana tahmin ettiğimden çok daha fazla yardımcı oldu
Doktorum her şeye rağmen alanında uzman birisi, pek çok kanser özel cerrahi alanında inanılmaz operasyonlar yapmış ve kısmen ilgili birisi. Fakat üroloji bölümünde sağlığı tehdit edici pek çok hastalık mevcut ve ne yazık ki arkadaşlarım bu hastalık yeterince ciddiye alınmadığından bu konuda yapılan çalışmalar, gerekli bilgiye sahip doktor bulabilmek gerçekten de ciddi manada zor olduğunu söylemekten hiç memnun değilim.
Her şeyin uzun uzun anlatıyorum ki, pek çok arkadaşın aylarca forumda sabahlara kadar sayısız bilgi yığınının içinde kaybolmasını istemiyorum. Ben çoğu gece sabah ezanına kadar forumda kalıp okurken yazıları uyuya kaldığımı bilirim. Her neyse sonrasında doktorum bana cefaks adında bir geniş spektrumlu antibiyotik yazdı. Bu ilaç pek çok bakteri türünü kapsadığı için prostatit tedavisinde etkili olabileceğini söyledi. iİlk hafta antibiyotik bitti ve bende hiç bir değişim olmadı. Aksine ağrılarım daha da artmıştı. Tekrar doktorun yolunu tuttum ve bana 5 Haftalık daha cefaks 500 mg antibiyotikten yazdı ve dedi ki. Prostat çok kanlı bir organ değil, eğer gerçekten bakteriyel kronik prostatite yakalanmış isen 3. haftadan sonra antibiyotikler prostat duvarını geçebiliyorlar ve ondan sonra etkilerini gösterebiliyorlar. İşin ilginç kısmı antibiyotigin 19. gününde idrarımın rengi ilk defa açılmaya semptomlarda çok çok azda olsa azalma gözlemledim. Bir umut düzeleceğini her şeyin eskiye döneceğini düşündüm ki, daha her şey halbu ki yeni başlıyormuş.
Bu süre zarfında, querçetinler, saw palmettolar, özel karışımlar karabaş otu,brokoli kürü, melissa çayı, propolisler d,z çinko,e vitaminler, yakı otu çayı, soğuk sıkım çörek otu yağı, isveç şurupları, kabak çekirdeği özleri kendisi. İnanın daha o kadar çok şeyi aldım ki bunlar sadece yarısı desem abartıyor olmam herhalde ve bunların sabah akşam öğlen kullandım. Hastalıkla top yekün bir mücadele içine girmiştim. Fakat üzülerek söylüyorum ki arkadaşlar, bu yapılan yukarıda ki yazan şeylerin hepsinide yazsanız bunlar kronik bakteriyel prostatitin tedavisi olmadığının farkında vardım. Var olan bakterinin ilerlemesini, oluşan ödemin artmamasını ya da ağrıları azaltmaya yaradığını çok rahat bir şekilde söyleyebilirim. Şahsi fikrim kullanın hepsini değil ama aralarında iyi gelen şeyler olduğuna muhakkak eminim. Çok yükleme yaparak diğer organlara zarar vermemek lazım tabiki de.
Sonrasında bu 6 haftalık maradonun en sonunda bir şeylerin ters gittiğine ve doktorumun bana çözüm olmayacağının farkına vardım. Verdiği antibiyotik işe yarıyordu fakar %50-60lık bir düzelme vardı ve antibiyotik bitince napacağımı hastalığın bakterimidir, virüsmüdür her ne ise tekrardan daha çok güclenerek geleceğinden korktuğum için, hayatımı daha önce 2 kere kurtaran şuan yaşamımı belkide onlara borclu oldugum bir enfeksiyon uzmanından randevu almak için araştırmalar yapmaya başladım. Daha önce aile dostumuz olan bir enfeksiyon uzmanı vardi. Zatüre ve benzer bir hastalıgı 4-5 doktor sayısız tetkik tespit edememesine ve bir ton farklı antibiyotik kullanmama rağmen başarısız olmasına karşılık istediği testlerle beni tekrardan hayata döndürmüştü. Fakat kendisi artık emekli olmuştu. Yaşı oldukça ilerlemiş bu işte iyi olan bir doktor bulmam gerektiğine karar verdim. Doktor ismi vermiyorum, hiç bir şekilde reklam yapmak değil amacım. Şans eseri özel sağlık sigortamın olduğu hastanelerden birinde bu doktora ulaştım. Çok aşırı ilgili ve sempatik birisiydi. Bütün her şeyi tek tek anlattım. Akabinde antibiyotigin iyi geldiğinden fakat tam olarak etki edemediğinden bahsettim. Dedi ki ürolojideki doktor beyin vermiş olduğu antibiyotik çok ciddi geniş spektrumlu bir antibiyotik fakat tamamen çözemez çünkü prostat duvarı ve kanlanmadan bahsetti. Vücut içerisinde 3 organın antibiyotiklere karşı çok ciddi etkilenmediğini söyledi. Bunlar göz, beyin ve prostatmış arkadaşlar.
İlacı aldı inceledi, bayağı bir araştırma yaptı düşündü ve bana AVELOX ilacını verdi. Dedi ki içeriğindeki madde 2 madde sana vermiş olduğu cefaks 500mg içerisindekilerle aynı ve çok daha güçlü bir oranda. Çok ağır bir antibiyotik ve prostat duvarına özel olarak nüfuz ederek hastalığın bir kaç hafta içinde geçmesini sağlama ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyledi. Açıkçası umudum kalmamıştı, inancımda kalmamıştı. Hatta gram inanmadım ve dedim boşuna kullanacağız bu ilacıda. Deli gibi probiyotik takviyeler yapiyorum bu sırada.
İlacı kullanmaya başladığımın 3. gününde inanılmaz yan etkiler yaptı, halüsinasyon, bütün sinirlerde inanılmaz bir hassasiyet, sanki spor yapmıssın gibi yogun agrılar ve kafadaki uyusukluk. Uzun yıllardır sayısız ilaç kullanan ve pek çok hastalığa sahip biriyim, Yaşım 30 olmasına rağmen fakat hiç böyle yan etkileri olan birşeyle karşı karşıya kalmamıştım. Her neyse sonra ki 4. günün sabahında inanılmaz bir acıyla uyandım. Tüm boşaltım sistemim akıl almaz derecede yandı ve evin içerisinde fiziksel olarak bağırdım. Yerimde duramadım sürekli hareket halindeydim. Bildiğiniz bıçakla sizi kesiyorlar gibi düşünün. Sonraki bir kaç saat içinde ağrılar idrarın rengi semptomlarda akıl almaz bir değişiklik yaşandı ve her şey yavaş yavaş azalmaya başladı.
ilacım bitti ve doktor hanım 2 kutu daha ilaç yazdı. Avelox zatüre, verem ve covid-19 gibi çok ağır enfeksiyonların tedavisinde kullanılan bir ilaçmış. Tüm semptomlarım daha doğrusu bateriyle ilgili olan semptomlarım 1 hafta da kaybolmasına rağmen, ilacı 2 hafta daha devam etmem de karar kıldı. Akabinde meşhur zafer hocadan bir randevu aldım ve prostat masajı yaptırarak lökosit ölçümü gerçekleştirdim. Lökosit sayım 2-3 çıktı. Tüm mevcut durumdan bahsettim. Dedi ki başta yazılan cefaks 500 ü hiç bir ürolog yazmaz. Çok şanslısın ki tedavinin semptomlarını geçirmiş ve akabinde doğru antibiyotik tespitini enfeksiyon hastalıklarıyla başarmışsın. Şimdi yapman gereken 2 hafta daha kullan doktor hanımın dediği gibi oldu. Artık işerken yanma, ağrı makat penis ucu ve idrarımdaki koyu sap sarı renk tamamen kayboldu fakat, halbu ki daha yolun çok başında olduğumu yeni yeni anlıyordum.
Daha önce şüpheli pek çok ilişkim oldu ve bu yüzden detaylı ne var ne yok cinsel hastalıkları enfeksiyonları baz alan pek çok test yaptırmak için doktor hanımdan istedim. Testlerin sonuçları şükürler olsun ki negatif geldi. Fakat belli başlı ağrılar halen devam etmekteydi. Mastürbasyon sonrası göbek deliği altı, yani mesanede inanılmaz ağrılar. Büyük tuvaleti 1 gün dahi yapmasam yine ciddi ağrılar aynı bölgede. Ara sıra penis makat testislerde ufak çaplı ağrılar. BAKTERİ gitti fakat hala ağrılar farklı şekilde seyir ediyordu. Ben yine yerimde durmadım ve başka başka doktorlara muayene olmaya başladım, hepsine tüm hikayelerimi tek tek anlattım. Çoğu psikolojik dedi, çoğu cevap dahi vermeye tenezzül etmedi. Çoğu tuhaf ilaçlar semptomlar koydu ve gönderdi. Sonunda bir doktor sorunumu buldu. Ben normal hayatta çok sık tuvalete çıkan biriyim. Çok sık tuvalete çıkmanın sebebi (idrardan bahsediyorum) stres, mesane kasları, bol kafeinli ve acı içecek yiyecek tüketimi ve soğukmuş. Zamanla o bölgede ki kaslara ciddi zararlar veriyormuş ve mesane florasını bozuyormuş.
Bu hastalığa yakalanma hikayemi anlatınca olayların farkına vardı. 10 aydır pandemiden dolayı evden calısıyorum ve cok yogun bir sekilde spor yapıyorum. Sinir tedavisi ile ilgili bir ilaç kullandım ve beni bir kaç hafta hayatımda ilk defa belki de kabız yaptı. Akabinde squat hareketini tekrarlarken inanılmaz bir acıyla bir sabah uyandım. Mesanenizde idrar varsa ve squat harekerini yapiyorsanuz, kegel kaslarınıza zarar vererek prostata idrar kacirabilme ihtimaliniz cok yüksekmiş ve bundan dolayı hem kronik bakteriyel prostatit, hemde non bakteriyel prostatit olduğumu, bu semptomların aşırı aktif mesane sendromunu var olan hastalığımı daha çok tetikleyerek mesanemdeki acının bundan dolayı arttıgından bahsetti.
Tedavi betmiga denen bir ilaç ve cinsel perhiz ile birlikte, prostat ve göbek altındaki bölgeye sıcak su koyma, kegel kaslarındaki ağrıyı hafifletmek için ters kegel egzersizleri ve gün içinde aktif bir yaşamla o bölgedeki kasların kanlanmasını sağlayarak stresden uzak durmaktı. Asla kabız olmamak, bu süreçte de tabiki takviye gidaları hiç bırakmadım. İlacı 6 ay kullanmamı ve %80 tamamen tedavi olacağımı söyledi. Fakat yogun stres bol kafein ve diger seyleri kullanırsam cok sık tuvalete gidecegimi hatta non bakteriyel denen prostatit hastalıgının tekrar nüks edebileceğini söyledi.
Ayrıca kronik bakteriyel prostatit için verilen antibiyotikler daha iyi nüfuz etsin diye karabaş otunu bilmeden kullanmışım. Kanı sulandırdığı için daha fazla etki etti ve belki de semptomların azalmasını onun sayesinde kavuştum. Şuan için %80-90 bir iyileşme mevcut. 3.5 aydır acı, baharatlı asitli kafeinli, agirlik sporu ve daha çok daha fazlasını 1 kere bile yapmadım. Hastalığın ilk haftasında hepsini yaptım ve acıdan yerimde duramadım. Bir ömür bunlarsız kolay olmayacak belki ama sağlık için gerçekten gerekli bir şey arkadaşlar. Bu hastalığın adını dahi duyduğumda midem bulaniyor artık.
Ters kegel egzersizleri, betmiga ve cinsel perhiz gerçekten de çok iyi geliyor. Ayrıca hiç bir zaman cinsel ereksiyon problemi isteksizlik vs olmadı. Şuan kasık ağrılarım bile ciddi oranda azaldı. En son konustugum doktorum, ürolojide tek bir hastalık olmaz genelde bu organlar iç içeler. Hepsi birbirini tektikler ve birini tedavi etmeden diğeri düzelmez dedi. O yüzden bir sürü doktor dolaşman çok normal dedi. Çok yazdım ve yoruldum arkadaşlar. Tektek yanlış yazdığım yazıları şuan düzeltmekle uğraşamayacağım. Ama vaktim olunca muhakkak düzeltirim.
Son olarak lökosit genel olarak bakterimi değil mi bunu buluyor. Bakterinin türünü bulmak işin zor kısmı. Maddiyat ve ciddi sabır lazım. Şahsi fikrim geniş spektrmlu bir antibiyotik size yol gösterecektir. Non bakteriyel pelvik agrı sendromu içinse, Kronikleşince bu dediğim şeyleri çok uzun süre yapmanız gerekiyormuş. Allahtan o kadar ilerlemedi. Fakat ben 2. aydan sonra inanılmaz umutsuzdum ve bir gece ağladığımı bile bilirim. ASLA UMUDUNUZU KAYBETMEYİN. Derdide şifayı da veren allah. Deneyin çabalayın ve sürekli araştırın. Hepinize çok geçmiş olsun. Umarım bana yardımcı olduğu gibi bu yazımda pek çok insana ulaşır ve yardımcı olur, Allaha emanet olun