Yrd Doçent Muhsin Balaban

Prostat iltihabının belirtileri, tanısı, yapılan çalışmalar, yazılan tezler vs.
PRUVA35
Mesajlar: 90
Kayıt: 13.04.2019 - 20:42
Şehir: IZMIR
Hastalık Başlangıç Yılı: 2002

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen PRUVA35 »

eserben yazdı:
Uzunyol2 yazdı:İdrar sorunum ortadan kalktı, ağrılar bitti. Ödem için ilaç ve takyeye devam
Ödem için hangi ilaç ve takviye kullanıyorsunuz ?
Bu soruyu ben de merak ediyorum hocamiz bilgili su an ulasamasakta odem icin kullandiginiz ilaclari merak ediyoruz
eserben
Mesajlar: 212
Kayıt: 17.12.2018 - 12:03
Şehir: İstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen eserben »

PRUVA35 yazdı:
eserben yazdı:
Uzunyol2 yazdı:İdrar sorunum ortadan kalktı, ağrılar bitti. Ödem için ilaç ve takyeye devam
Ödem için hangi ilaç ve takviye kullanıyorsunuz ?
Bu soruyu ben de merak ediyorum hocamiz bilgili su an ulasamasakta odem icin kullandiginiz ilaclari merak ediyoruz
Herkes birşeyler söylüyor biliyoruz ama özellikle iyileşenlerin kullandıklarını merak ediyorum
huysuzdahi
Mesajlar: 177
Kayıt: 01.04.2018 - 19:09
Şehir: Bursa
Hastalık Başlangıç Yılı: 2014
Yaş: 45

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen huysuzdahi »

Merhaba geçmiş olsun herkese Muhsin hoca doppler ile prostat ultrasonu yapıyor mu yani kireçlenme kalsifikasyon vs varsa görebiliyor mu
Uzunyol2
Mesajlar: 182
Kayıt: 02.03.2019 - 15:30
Şehir: İstanbul

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen Uzunyol2 »

eserben yazdı:
Uzunyol2 yazdı:İdrar sorunum ortadan kalktı, ağrılar bitti. Ödem için ilaç ve takyeye devam
Ödem için hangi ilaç ve takviye kullanıyorsunuz ?
Bromralin ALA ve quercetin bir de takviye ligone
Uzunyol2
Mesajlar: 182
Kayıt: 02.03.2019 - 15:30
Şehir: İstanbul

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen Uzunyol2 »

huysuzdahi yazdı:Merhaba geçmiş olsun herkese Muhsin hoca doppler ile prostat ultrasonu yapıyor mu yani kireçlenme kalsifikasyon vs varsa görebiliyor mu
Hastane tam teşekküllü yapar doppleri

Ultrason odasında her gittiğinde bakıyor
Uzunyol2
Mesajlar: 182
Kayıt: 02.03.2019 - 15:30
Şehir: İstanbul

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen Uzunyol2 »

PRUVA35 yazdı:
eserben yazdı:
Uzunyol2 yazdı:İdrar sorunum ortadan kalktı, ağrılar bitti. Ödem için ilaç ve takyeye devam
Ödem için hangi ilaç ve takviye kullanıyorsunuz ?
Bu soruyu ben de merak ediyorum hocamiz bilgili su an ulasamasakta odem icin kullandiginiz ilaclari merak ediyoruz[/quot

Yanıt verdim gerekirse non streoid bir ilaç
Bronealin quercetin ala ve takviye ligone
eserben
Mesajlar: 212
Kayıt: 17.12.2018 - 12:03
Şehir: İstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen eserben »

Uzunyol2 yazdı:
eserben yazdı:
Uzunyol2 yazdı:İdrar sorunum ortadan kalktı, ağrılar bitti. Ödem için ilaç ve takyeye devam
Ödem için hangi ilaç ve takviye kullanıyorsunuz ?
Bromralin ALA ve quercetin bir de takviye ligone
Bu takviyeleri veren muhsin hoca mı yoksa siz kendiniz mi aldınız?
prostamood
Mesajlar: 101
Kayıt: 08.12.2018 - 01:22
Şehir: Manisa
Hastalık Başlangıç Yılı: 2018

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen prostamood »

Se38 yazdı:
kadir yazdı:
cucu3636 yazdı:1 aydır muhsin hocaya gidiyorum. Gerçekten güzel bir ilerleme kat ediyorduk. Geçen cumartesi günü mastrbasyon yaptıktan sonra ağrılarım ve idrar olayım tavan yaptı. Bugün de kontrole gittim. Lokosit stabil yine 1-2 lerde prostatın sıcak dedi. İğne verdi 3 tane. Bu tarz bir durum yaşayan var mı?
Evt kardesim masturbasyon prostatit hastasina iyi gelmez... inflamasyonu ve dolayisi ile lokositi arttirir.
Kadir abi siz lokositi sifirladiktan ne kadar sonra sifir hale geldiniz ? Bu asamada farkli semptomlar cikiyormuydu ?
Kadi abi aynı soruyu ben de merak ediyorum. Lökosit en son 1 buçuk ay önce 1-2 seviyesindeydi benim. Şikayetlerimin büyük bir çoğunluğu geçti veya azaldı cinsel isteksizlik ve ereksiyon dışında. Bu süreç ne kadar daha sürer abi yaklaşık?
Uzunyol2
Mesajlar: 182
Kayıt: 02.03.2019 - 15:30
Şehir: İstanbul

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen Uzunyol2 »

eserben yazdı:
Uzunyol2 yazdı:
eserben yazdı: Ödem için hangi ilaç ve takviye kullanıyorsunuz ?
Bromralin ALA ve quercetin bir de takviye ligone
Bu takviyeleri veren muhsin hoca mı yoksa siz kendiniz mi aldınız?
Hoca verdi ALA yı ben aldım.
Birde çinko magnezyum verdi onu da içiyorum
D vitamini damla verdi onu da içiyorum
Diyet verdi karbonhidrat kesti
Mekanizmayı düzeltelim artık diyoe böbrekleri çok yormadan
Bol su içmemi önerdi
kadir
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 10382
Kayıt: 19.04.2015 - 23:04
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2004
Yaş: 64

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen kadir »

prostamood yazdı:
Se38 yazdı:
kadir yazdı: Evt kardesim masturbasyon prostatit hastasina iyi gelmez... inflamasyonu ve dolayisi ile lokositi arttirir.
Kadir abi siz lokositi sifirladiktan ne kadar sonra sifir hale geldiniz ? Bu asamada farkli semptomlar cikiyormuydu ?
Kadi abi aynı soruyu ben de merak ediyorum. Lökosit en son 1 buçuk ay önce 1-2 seviyesindeydi benim. Şikayetlerimin büyük bir çoğunluğu geçti veya azaldı cinsel isteksizlik ve ereksiyon dışında. Bu süreç ne kadar daha sürer abi yaklaşık?
Lokosit en az bir yil stabil kalmali. O surecten sonra zaten tamamen stabil durum tamamen oturuyor.
kadir
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 10382
Kayıt: 19.04.2015 - 23:04
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2004
Yaş: 64

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen kadir »

cucu3636 yazdı:
kadir yazdı:
prostamood yazdı:
Kadi abi aynı soruyu ben de merak ediyorum. Lökosit en son 1 buçuk ay önce 1-2 seviyesindeydi benim. Şikayetlerimin büyük bir çoğunluğu geçti veya azaldı cinsel isteksizlik ve ereksiyon dışında. Bu süreç ne kadar daha sürer abi yaklaşık?
Lokosit en az bir yil stabil kalmali. O surecten sonra zaten tamamen stabil durum tamamen oturuyor.
Abi merhaba. Benim 1 yılı geçti stabil oluşu. Ama hala problemler devam ediyor. Muhsin hoca ile bakıyoruz. Ultrasonda ödem görüyor. Bunu masaj ile dağıtacağız diyor. Bazen iğne ve oral tablet veriyor. Senin yorumun nedir?
Evet masajla ödem drene edilebilir. Ustelik abse denilen iltihap birikintileri masajla disarı atilir. Antibiotik birlikteligi ile guzel sonuclar alinabilir. Katıliyorum.Acini kanallari temizlenir.
eserben
Mesajlar: 212
Kayıt: 17.12.2018 - 12:03
Şehir: İstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen eserben »

kadir yazdı:
cucu3636 yazdı:
kadir yazdı: Lokosit en az bir yil stabil kalmali. O surecten sonra zaten tamamen stabil durum tamamen oturuyor.
Abi merhaba. Benim 1 yılı geçti stabil oluşu. Ama hala problemler devam ediyor. Muhsin hoca ile bakıyoruz. Ultrasonda ödem görüyor. Bunu masaj ile dağıtacağız diyor. Bazen iğne ve oral tablet veriyor. Senin yorumun nedir?
Evet masajla ödem drene edilebilir. Ustelik abse denilen iltihap birikintileri masajla disarı atilir. Antibiotik birlikteligi ile guzel sonuclar alinabilir. Katıliyorum.Acini kanallari temizlenir.
Merhaba kadir abi, şimdi ben şöyle düşünüyorum lökosit sabit ve sadece ödem mevcut ödemli bölgedeki damarlar geçiş noktaları bloke olduğu için oraları masajla açacağız ve ilacı antibiyotiği o kanallara gönderip ödemli bölgeyi yok edeceğiz. Amacımız bu gözüyle bakıyorum doğru mudur ?
efervesan
Mesajlar: 806
Kayıt: 02.03.2016 - 20:55
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2014

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen efervesan »

eserben yazdı:
kadir yazdı:
cucu3636 yazdı:
Abi merhaba. Benim 1 yılı geçti stabil oluşu. Ama hala problemler devam ediyor. Muhsin hoca ile bakıyoruz. Ultrasonda ödem görüyor. Bunu masaj ile dağıtacağız diyor. Bazen iğne ve oral tablet veriyor. Senin yorumun nedir?
Evet masajla ödem drene edilebilir. Ustelik abse denilen iltihap birikintileri masajla disarı atilir. Antibiotik birlikteligi ile guzel sonuclar alinabilir. Katıliyorum.Acini kanallari temizlenir.
Merhaba kadir abi, şimdi ben şöyle düşünüyorum lökosit sabit ve sadece ödem mevcut ödemli bölgedeki damarlar geçiş noktaları bloke olduğu için oraları masajla açacağız ve ilacı antibiyotiği o kanallara gönderip ödemli bölgeyi yok edeceğiz. Amacımız bu gözüyle bakıyorum doğru mudur ?
Bildiğin askeri strateji yapıyoruz şurda
eserben
Mesajlar: 212
Kayıt: 17.12.2018 - 12:03
Şehir: İstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen eserben »

efervesan yazdı:
eserben yazdı:
kadir yazdı: Evet masajla ödem drene edilebilir. Ustelik abse denilen iltihap birikintileri masajla disarı atilir. Antibiotik birlikteligi ile guzel sonuclar alinabilir. Katıliyorum.Acini kanallari temizlenir.
Merhaba kadir abi, şimdi ben şöyle düşünüyorum lökosit sabit ve sadece ödem mevcut ödemli bölgedeki damarlar geçiş noktaları bloke olduğu için oraları masajla açacağız ve ilacı antibiyotiği o kanallara gönderip ödemli bölgeyi yok edeceğiz. Amacımız bu gözüyle bakıyorum doğru mudur ?
Bildiğin askeri strateji yapıyoruz şurda
Abi öyle ya da böyle strateji işi zaten :)
eserben
Mesajlar: 212
Kayıt: 17.12.2018 - 12:03
Şehir: İstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen eserben »

Forumda bulunan çok eski bir yazıyı buldum arkadaşlar paylaşıyorum.

scott
Re: Georgiadis Urology - Chronic Prostatitis
05.05.2015 - 14:35

Doktora sorulan sorular ve cevapları nacizane, çok da profosyonel olmayan ingiizcem ile çevirmeye çalıştım. Umarım faydalı olur.

"Size göre erkeklerde kronik prostatit geçirme yüzdesi nedir?
+ Bu hastalığa yakalananlar için son araştırmalar %70'ten fazla olabileceğini gösteriyor.

-(Hastalardaki)Kronik prostat problemini çözmeye yönelik kaç senedir uğraşıyorsunuz?
+ Kariyerimin başlangıcına paralel olarak, bu hastalıktan etkilenen erkek populasyonunun, özellikle de genç populasyonun fazla oldugunu farketmemle birlikte yaklaşık olarak 25 senedir bu uzmanlık alanındayım.

-Kronik prostatın sebepleri nelerdir?
+Bir dizi mikrorganizmanın sebep olduğu ( E.coli, proteus, staphylocossus,enterococcus bakterileri )genel idrar yolu enfeksiyonları olduğunu söyleyebiliriz. Daha nadir olarak chlamydia, mycoplasmae ve uroplasmae sebep olmaktadır.Fakat burada ana etken, vucuda gizlice yerleşen bu organizmaların prostat parankimasında bir dizi zincirleme reaksiyona sebep olup komplike bir hal haline getirmesidir. Buna örnek olarak bölgedeki sinirlerin sıkışması sonucunda kan damarlarının büzülmesine bağlı olarak prostat kanalı tıkanması gösterilebilir. Bunun sonucunda prostat dokusunda fibroz meydana gelir ve bu semptomların başlangıcına sebebiyet verdiği gibi bahsedilen semptomlar enfeksiyon bulaştıktan 3 ile 5 yıl sonrasında da ortaya çıkabilir. Bu noktada çoğu antibiyotik sorunun kaynak noktasına etki edememektedir ve bu hastalığın tedavisinde karşılaştığımız temel sorun budur.

-Kronik prostatitten şikayetçi hastalarda genel tespit edilen semptomlar nelerdir?
+Enfeksiyon vücuda girdikten sonra ciddi semptomlar hemen ortaya çıkmayabiliyor, bu 3 ila 5 yıl sonrasında da olabiliyor. Bu sürece kadar olan zamanda hafif semptomlar görülebiliyor ve bu semptomlar bize bazı teşhisleri koymakta fayda sağlayabiliyor.Örneğin peniste yanma, hassasiyet ve iğnelenme, karın boşluğunda ağrı hissetme , testislerde basınç ve ağrı hissetme gibi. Ayrıca yorgunluk, uyluk kemiğinde ağrılar gibi şikayetler de vardır. Fakat bu semptomlar hasta tarafından çok nadiren farkedien ve ciddi doktor bir ziyaretine sebep olmadığnı düşündüren semptomlardır. Doktor ziyareti yapıldığı takdirde de, bu çoğunlukla bir ürolog olmamaktadır. Semptomlar ileride ciddi hale geldiğinde başlaması ile birlikte çoğunlukla kalıcı hale gelebilmektedir. Örneğin şiddeti azalan sabah ereksiyonları, gitgide etkisini artıran erektil disfonksiyon ve nadir olarak seks sırasında yeterli ereksiyon sağlayamama gibi. Çok olmamakla birlikte, hastalar genellikle bunların psikolojik olabileceğini düşünseler de , bu fiziksel bir sorun olup bu gibi çoğu semptomlardan prosat sorumlu tutulmaktadır.Hastalarımda gördüğüm ve bir üroloğa gitmelerini gerektirecek kadar ciddi olan bir sorun ise , boşalma sırasında veya boşalmadan bir süre sonra yanma hissi görülmesidir. İnflamasyon, bu şikayetlerin yerini almaya başladığında , periurethral gland denilen organ da etkilenip elastikiyetini kaybetmesi sonucuda sertleşmeye başlamaktadır. Bu da mesaneye baskı yaptığından, buna bağlı olarak sıklıkla tuvalete gitme ihtiyacı çoklukla görüldüğü kadar, mesaneyi tam boşaltamama hissi de görülmektedir ( Sanki mesanede hala birşeyler kalmış gibi ) Veya bazen de çok acil tuvalete gitme isteği gibi. Diğer bir deyişle, normal koşullarda 30 dakika ile bir saat arası tutulabilen idrarın, kronik prostatit hastaları tarafından ertelenememesi diyebiliriz. Bu durum hatta idrar kaçırmaya bile yol açabilir. Bunların dışında, somut bir semptom olan , hastanın kısırlık problemleri ile karşılaşması da, kronk prostatitin spermleri etkilediğinden dolayı genelleme yapmamakla birlikte ana bir etken diyebiliriz.Kariyerimde neredeyse sıfır sperm sayısı ve düşük hareketlilik gibi bir çok olguyla karşılaştım.

-Kronik prostatitin basit antibiyotik tedavisi neden genellikle başarısız olmaktadır?
+Bu durumun açığa kavuşturulması ve doktorlar ve hastalar tarafından farkedilmesi gerekiyor. Patojenik mikroorganizma hasta vucuduna girdikten sonra 2,3 veya 5 sene içinde bile herhangi bir semptom yeterli bir delil olamıyor. Asıl semptomlar, hastanın medikal yardım arayışında olmasını sağlayacak olanlardır. Bu süre boyunca, prostat kanalı tıkandığından bir dizi inflamasyon çoktan vücütta yer edinmiş oluyor. Bu da prostat dokusunun oksijen yetersizliği, fibroz ve sklerozdan etkilendiği anlamına gelmektedir. Bunun sonucunda da, ağız veya damar yoluyla alınan antibiyotikler, enfekte olan dokuya zayıf bir penetrasyon sağlamaktadır.

-Antibiyotik kokteylleri ile yapılan intraprostatik enjeksiyonlar hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
+Bu antibiyotikler ağız ve damar yolu ile verilenler ile aynı.İntraprostatik enjeksiyon gerçekte ne ifade ediyor? Yani transrektal ultrasound izleme yardımı ile belirli bölgelere bu kokteylin enjekte edilmesi.Bu antibiyotik kokteylleri enjekte edildiği bölgelere kesinlikle daha geniş konsentrasyon sunmaktadır fakat komşu olduğu bölgeler ise değişmemektedir. Daha önce söylediğim gibi, aynı nedenden dolayı antibyotik difüzyonuna imkan olmayan durumlarda yani fibroz, katı doku, düşük kan akışı ve sinir boğulması diyebiliriz,böylelikle antibiyotiğin komşu dokulara yayılmasının önüne geçmektedir. Gerçekte, 2 veya en geç 3 ay sonunda komşu bölgelerden bakteri yenilenmesi olacağından bu durum eski haline nüksedecek ve antibiyotik enjeksiyonu yapılan nokta tekrar enfekte olacaktır. Bu da intraprostatik enjeksiyonların tamamen başarısız olmasının bir sonucudur.

-Normal olarak yapılan idrar, semen ve prostat sıvısı testleri prostattaki bakteriyi bulmak için neden güvenilir değil?
+Öncelikle, fibroz ve skleroz gibi kronik bozulmalardan etkilenen prostat dokusunda saptanan bakteri, çevre şartlardan izole edilmiş durumdadır.Prostat bu kadar izole edilmişken -prostat bezi veya bir parçası-, bakterinin boşalma sırasında dışarıya çıkmasının hiçbir yolu yoktur. Dolayısı ile farklı zamanlarda yapılan boşalmalarda bile hiçbir labaratuvar bulgu olmayabilir. Semen analizinden labaratuvar bulgusu elde etmek için tek olasılık, bakteri yakın zamanda henüz tıkanmamış olan glandular kanala hucum ettiğinde yani prostat sıvısı ile olan boşalmada elde edilen sıvıdan patojenik mikroorganizma kültürleri saptanabilir. Bununla beraber ,bu yöntem güvenilirdir anlamına da gelmez. En özellikli olan Stamey-Myers testi bile - doktorun hassas prostat masajı yapabilme yeteneğine bağlı olarak- grandular kanalı zorlayabilir ve bakteri dışarıya drene olabilir. Fakat bu testler yine de güvenilir olmayabilir çünkü bakteri hala prostat dokusunda izole edilmiş de olabilir. Kronik prostatı teşhis etmek için tamamen faydasız olan idrar testlerinden bahsetmeye gerek bile yok zaten.

-Kronik prostat teşhisinde ilk olarak uyguladığınız testler nelerdir?
+Kronik prostat hastasının durumu değerlendiğinde, inflamasyon olan organ fakat aynı zamanda inflamasyonun sebep olduğu komplikasyonlar da göz önüne alınıp transabdominal ultrason ile böbrekler ve mesane, testis ultrasonu ile olası komplikasyonlar ve hatta spermleri etkileyen varikoz damar genişlemelerine bakılabilir.Ayrıca günümüzde uygulanan en özellikli test olan ve prostat dokusunu daha yakından incelemeye olanak tanıyan prostat transrectal ultrasound u da kesinlikle unutmamak gerekir. Böylelikle prostatın boyu, büyümesi, doku değişimi ve inflamasyona bağlı olarak prostat dokusunda ne tür komplikasyonlar geliştiği gözlenebilir.Bütün bu tetkikler değerlendirildiğinde ayrıca idrar akış testi de tavsiye ediebilir. Bunlarla birlikte, prostat sıvısından alınan örnekte bakteri varlığından da emin olunmalıdır. Bu noktada , gerekli hassasiyet ve yeterlilikle yapılması gereken prostat masajının önemi çok büyüktür. Bunu takip eden bir spermiyogram testi, kronik prostatitten etkilenen spermin kalitesi ve sayısı hakkında bize bilgi verebilir.

-Birkaç kelimeyle, sizin metodunuzdaki şartlar nedir? Kronik prostatit ile nasıl başa çıkılabilir?
+Daha önceden de belirttiğim gibi, bakteri üretraya girdikten sonra periurethal gland a enfekte olur ve periurethal alanı sertleştirir. Daha sonra da gland ve periurethal gland dışına yayılmaya başlar. Bütün bu dokuya baktığımızda sonuçta olan şey,glandular kanalların tıkanmasıdır. Yani normal fonksiyonlarının azalması,sinirlerin boğulması ve kan akışının çarpıcı bir şekilde düşüp dokunun skleroz ve fibroza öncülük edecek olmasıdır. Benim yaptığım şey, bu sertleşmeyi kırmak ve yumuşatmak, ve bu da parmak basıncı ile prostat dokusunu sıkıştırıp daha sonra yavaşça yumuşatmaya dayalı. Bu doku yumuşatması, o noktadaki sinir boğulmasının rahatlamasına ve kan akışının artmasına yol açıyor. Ve sonuç olarak düzgün oksijenlenmeyi sağlıyor.Böylelikle aynı anda verilen ilaçlar, dokudaki en uzak ve en zor yerlere penetre olabiliyor- bahsedilen prostat dokusunu sıkıştırma masajı olmadan verilen ilaçların penetre olması neredeyse imkansız- Daha sonra ise bağışıklık sistemi bu tedaviye yardım amacı ile devreye girip, o ana kadar olan inflamasyonu tanımak suretiyle dokunun iyileşmesine kademeli olarak olanak tanıyor. Tedavi 3 aşamadan oluşuyor. Birinci ve en önemli kısmı günlük veya buna yakın periyotlarda 35-45 seanstan meydana geliyor. Bizim hedefimiz problemi en az %80 oranında düşürmek. Bunu takip eden aşama aylık seanslar, neticede buradaki hedef prostat dokusundaki bütün bakteriden kurtulmak ve tamamen yumuşatmak. Böylelikle prostat mikrop olmaksızın kendini iyileştirebilir. Üçüncü aşama ise her üç ayda bir yapılan, yeni bir enfeksiyon oluşmasını gözlemek ve önlemek suretiyle prostata normal şartlarda iyileşme için yeterli zamanı tanıyor.


-Seanslar boyunca hastaların hafifleyen şikayetleri nelerdir ve ne şekilde test sonuçlarını iyileştiriyor?
+Gerçekten ilgilendiğim şey, dokuyu yumuşatmak.Sinir boğulmasını gevşetmek ve kan akışının artmasını sağlamak. Bağışıklık sistemine iyileştirmesie yardımcı olmak ve neticede istenen etkiyi getirmek. Ve tabii ki bakterileri yok edecek antibiyotikleri aynı anda uygulamak.Bu bir uygulama ve daha önce belirttiğim gibi bir merkezin etrafındaki çevreyi takip ediyor. Yine söylediğim gibi,birkaç aşamamız var, temel aşama , aylık aşama ve her 3 ayda bir olan aşama. Bu aşamalar boyunca semptomlar azalmaya başlıyor. Daha sonra bazıları birden kayboluyor. İdrar yapma kademeli olarak iyileşiyor. Erektil fonksiyon da gitgide iyileşiyor ve ağrılar artık gitmeye başlıyor. Fakat burada açıklığa kavuşturulması gereken şey, benim görevim sadece hastanın geçici bir iyi hissetme sağlamasına yönelik değil. Özel bir hedefim var ve bu da tamamı ile prostatitten kurtulmak. Bu şu anlama geliyor, tedavi bir yandan devam ederken , parmak sıkıştırma masajı sonrasında bazı hafif semptomları arttırabilen yeni enfekte olmuş alanlar ile karşılaşabiliyorum. Bu, prostatitin kötüye gittiği anlamına gelmiyor. Basit olarak, prostat mükemmel olarak iyileşene kadar basitçe beklenen birşey bu.Hastalarımızda bu tedavi aşamaları sonrasına %90 a varan iyileşmelere şahit oluyoruz. Hasta genellikle neredeyse bütün semptomlarının yok oldugunu görecek. Bazı ufak semptomlar tabi ki bakteriler tamamı ile yok olana kadar aylar sonucunda yok olacak, çünkü bakteriler oldukça semptomlar devam edecektir. Hastalar zamanla kademeli olarak veya birdenbire semptomlarının bittiğini görecekler ve sonucunda hayal kırıklığı olmayacak. Tedavi sürecinde olası hafif yoğunluklu semptomları da görebilirler, ayrıca bilmeleri gerekir ki aylık aşamaların sonunda çarpıcı gelişmeler gözlemleyecekler. Benim hedefim tamamen problemi ortadan kaldırmak ve problem ortadan kalkmadan ben kesinlikle durmayacağım. Bu hedefi, olguların %90 dan fazlasında başarırım. Başarı oranlarım neredeyse %94-95 e yakın. Kalan % 5 ise şüphesiz ki semptomlarının çarpıcı bir şekilde iyileştiklerini gözlediler fakat neredeyse 20 veya 30 yıllık bir prostat hastalığı ile başa çıkmak, dokunun tam olarak iyileşmesine olanak vermiyor. Fakat bu, yine de sonuçtan memnun olmayacakları anlamına gelmiyor.

-Peki ya klinik testler doktor?
+Klinik testlerle ilgili olarak, her aşama sonunda bağımsız gözlem yapmaktayız. Birinci aşama bittiğinde başka bir transrektal ultrasound yapıyoruz. Bunun yanında urodynamic test, ve tabi ki gerekli ise böbrek, mesane ve testis ultrasoundu. Ama besbelli olan şu ki, prostat parankimasında bağımsız iyileşme oluyor. Prostat boyunu küçültmek ise çetrefilli bir iş. Çoğu hastada boy küçülmesi orjinal prostat hacminin %30 dan da fazlası kadar oluyor, ki cerrahi ile bile zor yapılabilen bir durum. Ve tabi ki bütün aktif olan inflamasyonlar yok oluyor. Yani birinci tedavi aşaması sonrası hedefim aktif inflamasyonları neredeyse tamamı ile ortadan kaldırmak. İkinci aşama öncesi bazı kültür testleri uygulayacağız. Bu testleri 3. ve 4.ay aralarında ve en son da 6.ay sonunda tekrar uygulayacağız. Aynı zamanda semen ve prostat sıvısı kültürleri de uygulayacağız. Yine söylüyorum, hedefim prostt dokusunu tamamı le bakterilerden arındırmak ve tabi ki prostat hacminde değişik olgulara dayanarak %40-50 oranında küçülme başarısı var. Aynı zamanda aktif inflamasyonlar sonucu oluşan hasarı tamamı ile iyileştirme ve 3.aşamada prostit parankim dokusunun iyileştirilmesini elde ediyoruz.

-Neden çoğu erkek farkında olmadan kronik prostatitten muzdarip? Bu tedavi geciktirilirse ne olur?
+Söylediğim gibi , kronik prostatit sinsi bir hastalık.Bazı alışkın olmayan durumlarda bakterinin semptomlarının meydana gelmesi 3-5 yılı bulabiliyor. Erkekler genellikle semptomların illa ki idrar yaparken zorluk veya inflamasyonlu prostat büyümesi şeklinde olacağını düşünüyorlar.
Gerçek olan şu ki, kronik prostat inflamasyonuna bağlı olarak bir dizi daha hafif semptomlar görülüyor.Hastalar ilk seferde bir ürologa görünmüyorlar. Çeşitli doktorlara gidebiliyorlar. Bu doktorlar hastalığı teşhis edemeyebilirler. Tek yaptıkları şey semptomlarını sadece rahatlatacak antibiyotik yazmak, bazı durumlarda 6 ay, bazısında 1 sene , bazısında 2 sene boyunca. Kişisel olarak, semptomların 5 sene sonra tekrar nüksettiğini gördüğüm bir vaka oldu. Diğer bir deyişle inflamasyon yayılıyor. Ve çoğu semptom daha çok oluşmaya başlıyor ve kalıcı hale geliyor. Ve bunun sonucunda hasta mecburen bir ürologa görünüyor. Sorunlar genel olarak erektil disfonksiyon, kısırlık problemleri ve idrar yapmaya bağlı problemler. Son aşamada kronik inflamasyona bağlı olarak prostat büyüyor. Prostatın büyümesi normal durumda 60 yaş üzeri erkeklerde 10 ila 15 seneyi bulabiliyor.Bağışıklık sistemi gitgide azaldığı için ne yazık ki iltihaplı hücreler bir dizi kanser hücre genlerini tetikliyor. Ve büyüme sonucunda bir tümör oluşuyor. Bütün bunlar demek oluyor ki, kronik inflamasyon, prostat büyümesine ve ciddi komplikasyonlara yol açıyor. 60-65 yaşlarında bile kanser riski oluşuyor. Ayrıca kronik prostat hastalığında, iltihaptan muzdarip olan karsiyongenez hücrelerinin, normalde iltihap olmayan prostata göre 6 ila 9 kat daha fazla hızlı büyüdüğü biliniyor.

-Sizin kullandığınız metodun iyi huylu prostat büyümesine iyi geldiği söylenebilir mi? Diğer bir deyişle bu yöntem, iyi huylu prostat büyümesi sonucunda olası kanser hücrelerinin gelişme riskini azaltıyor mu?
+Dediğim gibi yöntemim, prostattaki bakteriden kurtulmayı denediğimiz radikal bir yöntem. Yani prostat parankimindeki iltihaplanmayı ve ileride daha da zarar görmesini azaltmayı deniyoruz bu da demek oluyor ki aynı zamanda iyi huylu prostat büyüme olasılığını da azaltıyoruz.Bununla birlikte,hastalarda yürüttüğüm vakalarda genellikle 50 yaş üzeri erkeklerde bu olay ciddi derecede prostat büyümesi ile bağlantılı ( prostatic yperplasia ).Bu hastalar iltihaptan etkilendikleri gibi, iltihap aynı zamanda prostat büyümesini de ivmelendiriyor. Benim yaptığım , prostatı bakterilerden büyük oranda veya tamamen kurtararak prostat hacminde farkedilebiir biz azalma sağlamak. İltihap yüzünden büyümeye fırsat sağlayacak herhangi bir şans bırakmıyorum. Şu gerçeği de dikkate alırsak, kronik prostat iltihabından kaynaklanan karsinogenez olasılığı normalden 6 kat daha fazladır ve genellikle bağışıklık sisteminin azaldığı 60-65 yaşlarından itibaren başlar. Yani siz prostat iltihabı olduğunu biliyorsanız, bu yüzden oluşacak hastalığın gelişmesini de kesin olarak azaltabilirsiniz. Bu tip prostatlarda, biyopsilerin kanserojen gelişmeyi tam olarak saptayamadığı durumlarda hastalardaki yüksek PSA seviyelerinden tedavi için fikir sağlayabiliriz. Kronik iltihap ve prostat hyperplasia başarılı bir şekilde tedavi edildikten sonra gördüğüm şey, PSA seviyelerinin farkedilir ölçülerde düşmesiydi. Dikkate alınacak ölçüde düşük olan bu değer, hastaların artık yüksek risk grubunda olmadığını gösteriyor ve kanser gelişme riski de ortadan kalkıyor.

-Kronik prostatiti tedavi etme yönteminizin neden dünya çapında tek olduğunu düşünüyorsunuz?
+Tedavi yöntemim bilinen bir amaç üzerine dayandırılıyor.İltihabın prostata yaptığı etkiyi gitgide geri döndürmek ve prostat dokusunun hastalık olmadan önceki normal sağlıklı dokusunda olduğu şekilde iyileştirmek.Bu daha önce bahsettiğim tedavi aşamaları ile sağlanıyor. Birinci temel tedavi, aylık tedavi ve 3 aylık ayrı tedavi. Hedefim, prostattaki bakterilerden tamamı ile kurtulmayı sağlamak ve prostat hacmini mümkün olduğunca azaltmak. Aynı zamanda idrar akımında optimum sonuçları sağlamak, çünkü çoğu hasta bu durumdan şikayetçi.Sonuç olarak baktığınızda ütopik görünen ve cerrahi olmayan tedavi yöntemleri için beni ziyaret ettiklerinde hastanın memnun olarak ayrılmasını sağlayacak şekilde başarı yakalamak. Bu da şu anlama geliyor, hastalarım herhangi bir cerrahi müdahaleye maruz kalmaktan kurtuluyorlar. Tedavi sonrasındaki mükemmel sonuçlara baktığımızda kesinikle söyleyebilirim ki, dünyada şu anda bu gibi başarılı sonuçları almamızı sağlayan tek yöntem.Bununla birlikte, tedavi sonrasındaki sonuçlar hakkında hastalarımın tavsiyeleri internet üzerinde bulunabilir.Veya bilakis önceden yaşadıkları semptomlar ve tedavi sonrası tecrübeleri de sözlerimin geçerliliğini doğruluyor.Şunu da eklemeliyim ki, internet üzerinde veya başka bir yerde diğer doktorların yazmış olduğu tedavilerde hiç benim yöntemime benzer bir şey ile karşılaşmadım. Ek olarak , bugünlerde bir iş seyahati için Çin'e gittim ve Çin Üniversitesi'nde ülkenin seçkin üroloji profesörleri tarafından karşılandım. Metodlarımızı konuşup fikir alışverişi yaptıktan sonra ben tedavi sonuçlarımı sunduğumda prostatiti yok eden tek yöntem olan bu metodu onayladılar. Üniversite bünyesinde bana çok miktarda hastanın yer aldığı bir hastanede, üstelik dünyada resmi olabilecek bir ortamdı bu, işbirliği de teklif edildi. Bütün bu birikimlerden yola çıkıldığında, yöntemimin dünyada tek olduğu görülüyor.

-Özet olarak, gençlere ve aynı zamanda her yaştan hasta olanlara ne tavsiye edersiniz?
+Gençler derken öncelikle şunu açıklığa kavuşturmalıyız, bu tip hastalıkların gelişmesinde çok güvenli değiller.Bu hastalık birçok genç yaştaki insanı etkiliyor ve kronik prostat olma oranı da çok yüksek. Neticede, herhangi bir belirtiye karşı tetikte olmaları lazım. İnternette bununla ilgili bir çok döküman var. Alışkanlıklarını ve hayat tarzını değiştiren farklı birşeyler olduğunu farkettikleri zaman bir an önce tedavi için uzman bir üroloğa görünmelidirler. Hastalar veya yaşlılar dikkate alındığında, tedavide cesaretlendirilmeleri gerektiğine inanıyorum. Daha önceden olmayan semptomları görüyorlarsa problemin çözümünü bir an evvel araştırmaları gerekiyor ve inanıyorum ki bulacaklar. En azından bütün kalbimle denediğim bir şey, daha ötesinde ise sonuçlara bakıldığında doğru yolda olduğuma inanıyorum.
PRUVA35
Mesajlar: 90
Kayıt: 13.04.2019 - 20:42
Şehir: IZMIR
Hastalık Başlangıç Yılı: 2002

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen PRUVA35 »

Hocam simdi şöyle bir sey de diyebiliriz lokositi sifirladik ancak surekli masaja devam edersek sıkışan bakterilerin ortaya cikmasina yardimci olabiliriz o zaman sık masajdan sonra mutlaka lokosit olcumu yapilmali ve tedavi tekrarlanmali veya iyilesen biri ki tamamen bakterilerden arinmis saymiyoruz su ortamda bu organ bence cok zor bakterisiz hale gelebilir sikayet azalabilir bu surecte masaj yapmasi mantikli midir bence degil iyilismeyi belli bir oranda yakalayinca organla fazla ugrasmamali bence kendi dusuncem mantık yürüttüm sadece herkese gecmis olsun
eserben
Mesajlar: 212
Kayıt: 17.12.2018 - 12:03
Şehir: İstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen eserben »

PRUVA35 yazdı:Hocam simdi şöyle bir sey de diyebiliriz lokositi sifirladik ancak surekli masaja devam edersek sıkışan bakterilerin ortaya cikmasina yardimci olabiliriz o zaman sık masajdan sonra mutlaka lokosit olcumu yapilmali ve tedavi tekrarlanmali veya iyilesen biri ki tamamen bakterilerden arinmis saymiyoruz su ortamda bu organ bence cok zor bakterisiz hale gelebilir sikayet azalabilir bu surecte masaj yapmasi mantikli midir bence degil iyilismeyi belli bir oranda yakalayinca organla fazla ugrasmamali bence kendi dusuncem mantık yürüttüm sadece herkese gecmis olsun
Ama bence tıkalı kanalı ilaç antibiyotik açamazken kendiliğinden açılmasını beklemek ne kadar doğru ya da açılacak mı ? Bence bu işin çözüm yolu düzenli masaj+iğne+antibiyotik+takviye. Biz ayda bir 1 dk masaj yaptırıyoruz sıvı gelince doktor hemen bırakıyor. Bence daha sık yapılmalı hafta 1 ya da 2 defa.
PRUVA35
Mesajlar: 90
Kayıt: 13.04.2019 - 20:42
Şehir: IZMIR
Hastalık Başlangıç Yılı: 2002

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen PRUVA35 »

Kendiliginden acilmasini beklemekten ziyade tarif ettiginiz sekilde tedaviye zaten katiliyorum tedavi sonrasi iyilesmeyi belli bir oranda yakaladiktan sonra masaj yaptirmak iyilesen veya kapanan yerdeki bakterileri aciga çıkarabilir zaten ayda bir yapilan az bir siviyla bakilan seyin masajla alakasi oldugunu bile dusunmuyorum masaj uzun sureli ve bol sivi getirerek yapilmali ki tam anlamiyla organ kanlansin yukarida bahsettiginiz yunanli doktor setler halinde yapiyormus ve bildiginiz eziyormus organi mantikli tabi sonuc alinacak yontemlerden biri Muhsin beyin surekli yaptigi masajda mutlaka faydali olacaktir
Msln
Mesajlar: 354
Kayıt: 26.10.2015 - 00:07
Şehir: Istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2015

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen Msln »

Mrshadow yazdı:
ifsayok yazdı:Arkadaslar Muhsin Hoca'nin masajini ancak boyle ozetleyebiliyorum. Ciddi yazamadigim icin kusura bakmayin ama durum gercekten bu:

G**une guvenmeyen gitmesin.
Simdi oyle soyleyip insanlari korkutma:)) sihirli parmak yenilecek :) peki sonunda siviyi cikartabiliyor mu onemli olan bu. Bir de 2-3 gun bosalmadan gidin
çok agrılı masaj yapıyor sanki tırnağıyla bastırıyor. bana 1.5 dk yaptı fakat sıvı cıkmadı. 1 hafta önce zafer bey yapmıştı neredeyse kaynayan pınar gibiydi. Zafer bey masajla sıvı alma işin üstadı. Muhsin hoca direseğini sedyeye koy, bacaklarını kırma diyor farklı bir duruş. zafer bey eğilip yapıyor her ikisinde duruşlar farklı.
Msln
Mesajlar: 354
Kayıt: 26.10.2015 - 00:07
Şehir: Istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2015

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen Msln »

cucu3636 yazdı:
asosyal yazdı:
Uzunyol2 yazdı:
Geç dalganı
Gerçek diyorum dalga değil
Abi bende almayı düşünüyorum da, işte yanlış yapsak zararı olur mu acaba?
makatın yırtılır anal fissür olursun
Msln
Mesajlar: 354
Kayıt: 26.10.2015 - 00:07
Şehir: Istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2015

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen Msln »

Muhsin hoca işini severek yapıyor. Mücadeleci. Okuyor, öğreniyor. Farklı bir bakış açısı var. Umarım fayda görebiliriz.
Uzunyol2
Mesajlar: 182
Kayıt: 02.03.2019 - 15:30
Şehir: İstanbul

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen Uzunyol2 »

Evet öyle
ifsayok
Mesajlar: 203
Kayıt: 19.06.2018 - 11:09
Şehir: Istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017
Yaş: 42

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen ifsayok »

Msln yazdı:
Mrshadow yazdı:
ifsayok yazdı:Arkadaslar Muhsin Hoca'nin masajini ancak boyle ozetleyebiliyorum. Ciddi yazamadigim icin kusura bakmayin ama durum gercekten bu:

G**une guvenmeyen gitmesin.
Simdi oyle soyleyip insanlari korkutma:)) sihirli parmak yenilecek :) peki sonunda siviyi cikartabiliyor mu onemli olan bu. Bir de 2-3 gun bosalmadan gidin
çok agrılı masaj yapıyor sanki tırnağıyla bastırıyor. bana 1.5 dk yaptı fakat sıvı cıkmadı. 1 hafta önce zafer bey yapmıştı neredeyse kaynayan pınar gibiydi. Zafer bey masajla sıvı alma işin üstadı. Muhsin hoca direseğini sedyeye koy, bacaklarını kırma diyor farklı bir duruş. zafer bey eğilip yapıyor her ikisinde duruşlar farklı.
Bosuna yazmadik yukaridakini. G*tune guvenmeyen gitmesin dedik. Muhsin hoca hazirliksiz adami aglatir aglatir. Hele bi de agir abi, delikanli tribinde biriyse bunalima sokar :)
kadir
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 10382
Kayıt: 19.04.2015 - 23:04
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2004
Yaş: 64

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen kadir »

eserben yazdı:
kadir yazdı:
cucu3636 yazdı:
Abi merhaba. Benim 1 yılı geçti stabil oluşu. Ama hala problemler devam ediyor. Muhsin hoca ile bakıyoruz. Ultrasonda ödem görüyor. Bunu masaj ile dağıtacağız diyor. Bazen iğne ve oral tablet veriyor. Senin yorumun nedir?
Evet masajla ödem drene edilebilir. Ustelik abse denilen iltihap birikintileri masajla disarı atilir. Antibiotik birlikteligi ile guzel sonuclar alinabilir. Katıliyorum.Acini kanallari temizlenir.
Merhaba kadir abi, şimdi ben şöyle düşünüyorum lökosit sabit ve sadece ödem mevcut ödemli bölgedeki damarlar geçiş noktaları bloke olduğu için oraları masajla açacağız ve ilacı antibiyotiği o kanallara gönderip ödemli bölgeyi yok edeceğiz. Amacımız bu gözüyle bakıyorum doğru mudur ?
Evet masaj eşliğinde, antibiyotik emilimi ve penetrasyonunun olusmasi bir gercek. Ayrica islevselligi bitmis asini kanallarinin acilmasi durumu inanilmaz faydali.
Msln
Mesajlar: 354
Kayıt: 26.10.2015 - 00:07
Şehir: Istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2015

Re: Yrd Doçent Muhsin Balaban

Mesaj gönderen Msln »

ifsayok yazdı:
Msln yazdı:
Mrshadow yazdı:
Simdi oyle soyleyip insanlari korkutma:)) sihirli parmak yenilecek :) peki sonunda siviyi cikartabiliyor mu onemli olan bu. Bir de 2-3 gun bosalmadan gidin
çok agrılı masaj yapıyor sanki tırnağıyla bastırıyor. bana 1.5 dk yaptı fakat sıvı cıkmadı. 1 hafta önce zafer bey yapmıştı neredeyse kaynayan pınar gibiydi. Zafer bey masajla sıvı alma işin üstadı. Muhsin hoca direseğini sedyeye koy, bacaklarını kırma diyor farklı bir duruş. zafer bey eğilip yapıyor her ikisinde duruşlar farklı.
Bosuna yazmadik yukaridakini. G*tune guvenmeyen gitmesin dedik. Muhsin hoca hazirliksiz adami aglatir aglatir. Hele bi de agir abi, delikanli tribinde biriyse bunalima sokar :)
Muhsin hoca sende iyi etki birakmis. Kemiklerin salinmis:) bayilan kim onu merak ediyorum
Cevapla