Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Hastalığın sebep olduğu belirti ve yakınmalara ait soru ve görüşlerinizi bu başlık altında paylaşabilirsiniz.
emre24
Mesajlar: 5
Kayıt: 22.06.2020 - 22:36
Şehir: Bolu
Hastalık Başlangıç Yılı: 2019

Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen emre24 »

Arkadaşlar merhabalar. Forumu, yazılanları, Kadir Abi'nin değerli paylaşımlarını uzun zamandır takip ediyorum, gerçekten Dünya çapında bilgi paylaşımı yapıldığını ve çok faydalı bilgilerin verildiğine inanıyorum. Kendi sorunumu da biraz da bundan cesaret alarak açıklamak istedim, deneyimli arkadaşların görüşleri benim için çok önemli olacaktır.

40 yaşındayım, bundan 1 sene önce penis ucunda ıslaklık, sanki idrar kaçırıyormuş hissi, libido düşüklüğü ve idrar debisinde azalma başladı. Önceleri idrar yolu enfeksiyonu diye ciddi almadım ancak bu sorunlar önce düzelip sonra tekrarlamaya başlayınca testler yaptırdım. Testlerde kan ve bakteri değerleri normal çıktı, herhangi bir soruna rastlanmadı.

Bir doktor bende non-bacterial kronik prostatit olabileceğini söyledi. Bunu da el ile yaptığı prostat kontrolünde canımın yanmasına istianden kanaat getirdiğini belirtti. Diğer doktorlar ise aksini söylüor.Magnezyum kullan geçer diyorlar.

Şu andaki aşamada halen penis ucu ıslaklığı, idrar kaçırıyormuş hissi, libido düşüklüğü devam etmekte. Gece sık tuvalate çıkmıyorum, kasıklarımda ya da testislerimde ağrı yok ancak idrar debisi düşük, sperm ise tazyikli gelmemekte. Bir tıkanıklık olduğunu düşünüyorum ancak bunun neden kaynaklandığını bulamıyorum. Ayrıca sabit bir bel ağrım var, bel ftığım olduğu için mi yoksa prostatit kaynaklı mı çözemedim.

Cinsellik olarak ise ereksiyon oluyoum ama performans kaygısı yaşadığım için genelde epimedyumlu macun kullanıyorum.Ancak eskiden herhangi bir erotik video ya da resimde yükselen libido yerlerde.

Forumda yazılanardan ders çıkartarak yakı otu çayı, quercetin, magnzeyum, bromelain, karanfil gibi doğal ürünleri kullanıyorum ancak pek bir etkisini görmedim. Şu anda Longidaza isimli bir ilacını deniyorum şu anda ancak penis ucundaki sürekli idrar hissi ve düşük libidio yüzünden sağlıklı ilişki kuramaz hale geldim. Bir doktor pelvik kaslarında bir sorun olabileceğini söyledi ve cinselliğe ara vermem gerektiğini belirtti.

Yukarıdaki tabloya göre deneyimli arkadaşların yorumlarını bekliyorum. Şifa arayan herkese de sağlık diliyorum, birbirimize destek olarak bu zorlu süreci atlatacağımıza inanıyorum.
emre24
Mesajlar: 5
Kayıt: 22.06.2020 - 22:36
Şehir: Bolu
Hastalık Başlangıç Yılı: 2019

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen emre24 »

Teşekkürler. Başka arkadaşlardan da yorumlarını ya da kendi tecrübelerini alabilirsek çok iyi olur.
sekolas
Mesajlar: 279
Kayıt: 27.01.2021 - 00:22
Şehir: muğla
Hastalık Başlangıç Yılı: 2021
Yaş: 23

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen sekolas »

emre24 yazdı:Teşekkürler. Başka arkadaşlardan da yorumlarını ya da kendi tecrübelerini alabilirsek çok iyi olur.
bence her ikisi de önce bakteriyel olarak prostat enfekte oluyor düzgün alınan tedaviyle bu bakteriler ölüyor pek dirençli bir bakteri değilse eğer. Prostatın enfekte olması pelvik kasları da etkiliyor ve pelvik kasları ister istemez prostat enfekte olduğu için kasılıyor. Enflamasyon iyileşşe bile kaslar kasılı kalmaya devam ediyor ve az ama devam eden semptomplar oluştruyor. Bunu şurdan anlayabiliriz ilk başta hastalık çok semptompla geliyor bende 6 7 tane semptom vardı ama tedavi alınca bunlar gitti 1 2 semptom kaldı mesela bunlarda pelvik kaslardaki travmayı halledebilirsek geçebilir diye umut ediyorum tabi bu benim fikrim bilimsel hiç bir dayanağım yok.
emre24
Mesajlar: 5
Kayıt: 22.06.2020 - 22:36
Şehir: Bolu
Hastalık Başlangıç Yılı: 2019

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen emre24 »

Teşekkürler cevabınız için.Bende 6-7 semptom var ama şimdi 1-2 tane kaldı demişsiniz. Hangi semptomlar vardı, şu anda ne kaldı ve hangi ilaçlar yardımcı oldu biraz daha bilgi verir misiniz?
sekolas
Mesajlar: 279
Kayıt: 27.01.2021 - 00:22
Şehir: muğla
Hastalık Başlangıç Yılı: 2021
Yaş: 23

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen sekolas »

emre24 yazdı:Teşekkürler cevabınız için.Bende 6-7 semptom var ama şimdi 1-2 tane kaldı demişsiniz. Hangi semptomlar vardı, şu anda ne kaldı ve hangi ilaçlar yardımcı oldu biraz daha bilgi verir misiniz?
makatta dolgunluk peniste ağrı yanma batma çatal işeme damlama oldu ereksiyon sorunum pek olmadı ama cinsel isteksizlik vardı.Şimdi sadece büyük abdest sonrası yanma oluyor ve damlama oluyor. 6 iesef tarivid bir de ciprasid kullanmıştım 6 aydır da başka anti almadım
emre24
Mesajlar: 5
Kayıt: 22.06.2020 - 22:36
Şehir: Bolu
Hastalık Başlangıç Yılı: 2019

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen emre24 »

Geçmiş olsun, umarım son kalan sorunlarda en kısa sürede geçer gider.
jonrussel
Mesajlar: 37
Kayıt: 22.07.2021 - 14:43
Şehir: ist

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen jonrussel »

idrar sonrası mesanede idrar kalma hissiyatı var mı? ya da idrara başlarken zorluk? idrar debisi düşük mü ve düşükse her zaman mı düşük yoksa arada düzeliyor mu? Bu şikayetlerin yoğun stres sonrası mı çıktı?
Fuckpain
Mesajlar: 1
Kayıt: 26.07.2021 - 21:11
Şehir: samsun

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen Fuckpain »

Prostatite yazdı:
sekolas yazdı:
emre24 yazdı:Teşekkürler. Başka arkadaşlardan da yorumlarını ya da kendi tecrübelerini alabilirsek çok iyi olur.
bence her ikisi de önce bakteriyel olarak prostat enfekte oluyor düzgün alınan tedaviyle bu bakteriler ölüyor pek dirençli bir bakteri değilse eğer. Prostatın enfekte olması pelvik kasları da etkiliyor ve pelvik kasları ister istemez prostat enfekte olduğu için kasılıyor. Enflamasyon iyileşşe bile kaslar kasılı kalmaya devam ediyor ve az ama devam eden semptomplar oluştruyor. Bunu şurdan anlayabiliriz ilk başta hastalık çok semptompla geliyor bende 6 7 tane semptom vardı ama tedavi alınca bunlar gitti 1 2 semptom kaldı mesela bunlarda pelvik kaslardaki travmayı halledebilirsek geçebilir diye umut ediyorum tabi bu benim fikrim bilimsel hiç bir dayanağım yok.
Ağzına saglik
Kardeş coşkun hoca ünlü olunca tanımaz da bizi yazıyosun, sonra ben oyum diyosun kim olduğun belli değil nasıl oluyor bu iş ?
haktan07
Mesajlar: 37
Kayıt: 11.06.2021 - 14:38
Şehir: antalya
Hastalık Başlangıç Yılı: 2019

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen haktan07 »

jonrussel yazdı:idrar sonrası mesanede idrar kalma hissiyatı var mı? ya da idrara başlarken zorluk? idrar debisi düşük mü ve düşükse her zaman mı düşük yoksa arada düzeliyor mu? Bu şikayetlerin yoğun stres sonrası mı çıktı?
Sorduğunuz sorularla ilgili bir cevabınız var galiba bende sorduklarınızdan bende kalan bir kaç şikayet var idrar debisi arada düşüyor arada düzeliyor mesane de idrar kalma hissi büyük tuvaletten sonra arada oluyor ve makatta ve kuyruk sokumunda sertlik bu sertlik ler den dolayı eşlik eden o bölgede ağrı sertlik yoksa ağrıda yok hafta içinde yada gün içinde bunlar farklılık gösteriyor?
jonrussel
Mesajlar: 37
Kayıt: 22.07.2021 - 14:43
Şehir: ist

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen jonrussel »

haktan07 yazdı:
jonrussel yazdı:idrar sonrası mesanede idrar kalma hissiyatı var mı? ya da idrara başlarken zorluk? idrar debisi düşük mü ve düşükse her zaman mı düşük yoksa arada düzeliyor mu? Bu şikayetlerin yoğun stres sonrası mı çıktı?
Sorduğunuz sorularla ilgili bir cevabınız var galiba bende sorduklarınızdan bende kalan bir kaç şikayet var idrar debisi arada düşüyor arada düzeliyor mesane de idrar kalma hissi büyük tuvaletten sonra arada oluyor ve makatta ve kuyruk sokumunda sertlik bu sertlik ler den dolayı eşlik eden o bölgede ağrı sertlik yoksa ağrıda yok hafta içinde yada gün içinde bunlar farklılık gösteriyor?
Yukarda yazdıklarımın hepsi bende vardı. Pelvik kaslarımı gevşetmem gerektiği zaman gevşetemediğimi fark etmiştim. Sonra düzeldi
haktan07
Mesajlar: 37
Kayıt: 11.06.2021 - 14:38
Şehir: antalya
Hastalık Başlangıç Yılı: 2019

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen haktan07 »

jonrussel yazdı:
haktan07 yazdı:
jonrussel yazdı:idrar sonrası mesanede idrar kalma hissiyatı var mı? ya da idrara başlarken zorluk? idrar debisi düşük mü ve düşükse her zaman mı düşük yoksa arada düzeliyor mu? Bu şikayetlerin yoğun stres sonrası mı çıktı?
Sorduğunuz sorularla ilgili bir cevabınız var galiba bende sorduklarınızdan bende kalan bir kaç şikayet var idrar debisi arada düşüyor arada düzeliyor mesane de idrar kalma hissi büyük tuvaletten sonra arada oluyor ve makatta ve kuyruk sokumunda sertlik bu sertlik ler den dolayı eşlik eden o bölgede ağrı sertlik yoksa ağrıda yok hafta içinde yada gün içinde bunlar farklılık gösteriyor?
Yukarda yazdıklarımın hepsi bende vardı. Pelvik kaslarımı gevşetmem gerektiği zaman gevşetemediğimi fark etmiştim. Sonra düzeldi
Kendiliğinden mi düzeldi yada nasıl yaptın mesela ben bir hafta volteren yada diclomec içeyim geçiyor sonra gene geliyor
emre24
Mesajlar: 5
Kayıt: 22.06.2020 - 22:36
Şehir: Bolu
Hastalık Başlangıç Yılı: 2019

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen emre24 »

jonrussel yazdı:idrar sonrası mesanede idrar kalma hissiyatı var mı? ya da idrara başlarken zorluk? idrar debisi düşük mü ve düşükse her zaman mı düşük yoksa arada düzeliyor mu? Bu şikayetlerin yoğun stres sonrası mı çıktı?
İdrar sonrası mesanede idrar kalma hissiatı yok ancak peniş başında idrar var ve sürekli damlıyor gibi hissettiriyor. İdrar debisi her zaman düşük değil, özellikle cinsel birliktelik ve boşalma sonrası ilk idrarın debisi gayet yerinde ancak sonra yine debi düşüyor. Bu semptomlarım 3-4 ayda bir tekrarlayan bir seyir haline geldi.Kronik prostatit olma ihtimalini bundan dolayı düşünüyorum.

Bu şikayetlerim eşimle stresli bir boşanma dönemi yaşadıktan sonra ortaya çıktı daha önce hiç bir şikayetim yoktu. Cinsel birlikteliklerimde de hep dikkat edip kondom kullandım bu yüzden bakteriyel bir durum olma ihtimalini düşük görüyorum ancak Kadir abinin önceki paylaşımlarında yoğun stresten ötürü idrarın tam yapılamayıp prostatı zedeleyebileceğini okumuştum, böyle bir ihtimali de göz önüne alıyorum. Prostat büyüklüğüm ultrasonda normal gözükmekte.
sekolas
Mesajlar: 279
Kayıt: 27.01.2021 - 00:22
Şehir: muğla
Hastalık Başlangıç Yılı: 2021
Yaş: 23

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen sekolas »

emre24 yazdı:
jonrussel yazdı:idrar sonrası mesanede idrar kalma hissiyatı var mı? ya da idrara başlarken zorluk? idrar debisi düşük mü ve düşükse her zaman mı düşük yoksa arada düzeliyor mu? Bu şikayetlerin yoğun stres sonrası mı çıktı?
İdrar sonrası mesanede idrar kalma hissiatı yok ancak peniş başında idrar var ve sürekli damlıyor gibi hissettiriyor. İdrar debisi her zaman düşük değil, özellikle cinsel birliktelik ve boşalma sonrası ilk idrarın debisi gayet yerinde ancak sonra yine debi düşüyor. Bu semptomlarım 3-4 ayda bir tekrarlayan bir seyir haline geldi.Kronik prostatit olma ihtimalini bundan dolayı düşünüyorum.

Bu şikayetlerim eşimle stresli bir boşanma dönemi yaşadıktan sonra ortaya çıktı daha önce hiç bir şikayetim yoktu. Cinsel birlikteliklerimde de hep dikkat edip kondom kullandım bu yüzden bakteriyel bir durum olma ihtimalini düşük görüyorum ancak Kadir abinin önceki paylaşımlarında yoğun stresten ötürü idrarın tam yapılamayıp prostatı zedeleyebileceğini okumuştum, böyle bir ihtimali de göz önüne alıyorum. Prostat büyüklüğüm ultrasonda normal gözükmekte.
siz lökosit olçümü yapan bir üroloğa görünün en iyisi bende bağırsakları bozduktan sonra ortaya çıktı
Furkanal
Mesajlar: 202
Kayıt: 24.02.2020 - 00:48
Şehir: Konya
Hastalık Başlangıç Yılı: 2019

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen Furkanal »

Bu posta cevap atmamın sebebi arkadaşın başta yazdığı ıslaklık hissi. Bu his değil arkadaşlar yani kendimden bahsediyim, yani ıslak çünkü üretrada sıkışan idrar sürekli ucuna geliyor. Çıkabilen de çıkıp duruyor zaten. Bu idrar sonrası damlama değil, sürekli damlama yani bir nevi inkontinans. Ve idrar sonrası belirli süreli damlamalar haricinde sürekli idrar kaçırma/damlamayı yaşayan forumda sanırım çok çok az var. Yani diğer tüm semptomlarım zaten prostat iltihabıyla ilişkili ama bu beni düşündürüyor. Bilinen doktorlarda aynı şekilde aynı şekilde klasik prostatiti anlatıyorsun ancak bu sürekli damlama pek karşılaştığımız bir şey değil demişlerdi. Sizler arasında bunu yaşayan var mı? Yeni bir konu açmak istemediğim için buraya yazıyorum.
kmlpr2
Mesajlar: 293
Kayıt: 21.10.2020 - 09:32
Şehir: gaziantep
Hastalık Başlangıç Yılı: 2019

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen kmlpr2 »

Travma işte , alt taban kas ve sinirler harabiyet içinde ,prostatın bakteriyel olsa dahi vücut bağışıklık sistemi belli bir zaman sonra Tolere ediyor bakteri bir şekil yok oluyor. Ama sinir harabiyeti uzun süre kalıyor. Bak kardeşim bir organ dusunki beynin ile düşünüp penisinin içine kanı pompalayip erkekte olabiliyorsun. Düşünce ile sinirsel bağlantısı olan bir anatomik yapı içinde bizler sınırı ağrıyı sızı yı bakteriden dolayı değil oradaki sinirsel travmadan dolayı hissediyoruz. Bu bakteriler prostata girdikten sonra prostat çok hassas bir organ mikro travmatik bir olay la karşı karşıya geliyor beyne sürekli sinyal gonderiyo , Ağrı sızı sikintilar bu yüzden.
Furkanal
Mesajlar: 202
Kayıt: 24.02.2020 - 00:48
Şehir: Konya
Hastalık Başlangıç Yılı: 2019

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen Furkanal »

Furkanal yazdı:Bu posta cevap atmamın sebebi arkadaşın başta yazdığı ıslaklık hissi. Bu his değil arkadaşlar yani kendimden bahsediyim, yani ıslak çünkü üretrada sıkışan idrar sürekli ucuna geliyor. Çıkabilen de çıkıp duruyor zaten. Bu idrar sonrası damlama değil, sürekli damlama yani bir nevi inkontinans. Ve idrar sonrası belirli süreli damlamalar haricinde sürekli idrar kaçırma/damlamayı yaşayan forumda sanırım çok çok az var. Yani diğer tüm semptomlarım zaten prostat iltihabıyla ilişkili ama bu beni düşündürüyor. Bilinen doktorlarda aynı şekilde aynı şekilde klasik prostatiti anlatıyorsun ancak bu sürekli damlama pek karşılaştığımız bir şey değil demişlerdi. Sizler arasında bunu yaşayan var mı? Yeni bir konu açmak istemediğim için buraya yazıyorum.
Yeni konu açmadan şunun bi üstte kalmasını istiyorum benzerini yaşayan arkadaş varsa bileyim diye.
Furkanal
Mesajlar: 202
Kayıt: 24.02.2020 - 00:48
Şehir: Konya
Hastalık Başlangıç Yılı: 2019

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen Furkanal »

dern yazdı:Ben her birinin bir bütün olduğuna inanıyorum yani prostattada kimyasal/bakteriyel problemler, tıkanıklıklar, kalsifik alanlar, etrafta zarar görmüş sinirler ve bu sebepten dolayı çekilen nörolojik ağrılar, kasların ağrıya tepki vererek kasılması ve genel döngüyü sürdürmesi, psikolojik olarak ağrıyı hissetmeye meilli olmak (psikosomatik ağrılar çoğumuz bu ağrıları yalnızken daha çok hissettiğimiz konusunda hemfikirdir) HER BİRİMİZDE BU SEBEPLERİN DOMİNANTLIĞI KESİNLİKLE FARKLI, kimimizin prostat yönünden sıkıntıları daha dominantken kimizin prostatında aslında hiçbirşey yok. Hint aksanında olsada anlaşılıyor ve bu hastalığı sanırım internette en iyi özetleyen video bu https://www.youtube.com/watch?v=loxhOEnNJ4w sorunumuzun hangi bakımdan daha dominant olduğunu anlamanın tek yolu prostat masajı esnasında prostatınızda ödem olup olmadığını anlamaya çalışmak olmalı eğer prostatta enflamasyon varsa prostata yönelik tedavi eğer yok ise kesinlikle sorunu nörolojik/psikolojik yada kaslarda aramak lazım. bu hastalık bir enfeksiyonla başlasada komplex bir sendrom haline geliyor ve tek tip tedaviyle çıkış yolu pekte mümkün değil hastalığın her potansiyel unsur basamağının tek tek tedavi edilmesi gerekiyor kaslardan sinirlere prostattaki yerleşik kronik enfeksiyonlardan kalsifikasyonlara herşeyin tek tek elimine edilmesi gerekiyor videoyu izlemenizi öneririm.Bu arada redditteki ve yurtdışındaki hastaların %99 u hatta tıp literatürü bile artık bu hastalığı prostatit olarak bile tanımlamıyor enfeksiyon ile başlamış lakin bir ağrı sendromuna evrilmiş kronik pelvik ağrı sendromu olarak tanımlıyorlar enfeksiyon ile başlasa bile sebebi bakteride aramıyorlar .Antibiyotikler konuşulmuyor bile hastaların %99u fizyo terapiden çok fayda gördüğünü söylüyor buradada tam tersi antibiyotik kültürü çok ön planda ikisini birleştirmek çok daha mantıklı duruyor tabi. Bu arada furkanal adlı arkadaş inkontinans pelvik kaslarla alakalı bir durum belki mesane boynuyla ilgili bir sorunda olabilir ama pelvik tabanını güçlendirmeni öneririm idrarı tutan iki unsur var birisi prostat diğeri sfinkter kası prostatındaki herhangi bir sorun inkontinans sağlayamaz tam aksine idrarın çıkışını engeller büyüyüp üretrayı sıkıştırdığı için geriye pelvik kasların kalıyor şüpheli olarak.
Oncelikle cevabiniz icin tesekkur ediyorum. Ben tam 2 yillik hastayim. Iyi kotu bununla bir sekilde yasiyorum artik. Forumda belki de kinolonlardan en agir kalici yan etkiyi gormus insan da olabilirim, cok almasam da risk grubunda olmama neden olan bir eklem romatizmam vardi cunku. Her neyse semptomlarimi saymaya baslayim ancak unutacagin cok olacaktir. Baslica idrar ve cinsel semptomlar. Sik idrar degil; surekli idrar hissi(tuvaletten ciktiktan sonra bile), debide ciddi dusus, damlama, inkontinans. Bunun disinda cinsel olarak da ereksiyon bozuklugu ve ayni isemede oldugu gibi meninin tazyiksizligi ve hacminin dusuk olmasi disinda hicbir ejakulasyonun asla zevk vermemesi, rahatlatmamasi. Bahsedecegim ciddi bir agrim hic olmadi 2 yildir. Bu arada ozellikle alevli zamanlarimda menide gozle rahat gorulebilecek sayida siyah kucuk parcaciklar olur.

Mesane boynumda problem oldugunu zaten dusunuyorum, iseme egrime bakarak da bircok doktor bu yargida bulunmustu. Ama bu iltihabik bir seydi basinda. Yani 2 senedir ne zaman antibiyotik alsam kesinlikle cok kisa surede gozle gorulur asiri ilerleme oluyordu. Tabi antibiyotik devrini kapatali cook uzun sure oldu. Ama bendeki olay bir iltihapla basladi, su anki inkontinansimin sebebi de mesane boynu yuksekligi olabilir. Pelvik kaslar ile ilgili oldugunu da dusunmuyorum. Dusunmuyorum derken basit bir sekilde bunu demiyorum, bircok bilgimin ve semptomumun isiginda bunu soyluyorum. Keske oyle olsa. Ama sizinle hemfikir oldugum konu baslangicindan sonra hastaligin farkli bir boyuta evrilmesi. Tekrar fikir verdiginiz icin tesekkur ediyorum.
purology
Mesajlar: 221
Kayıt: 25.04.2019 - 02:03
Şehir: los angeles
Hastalık Başlangıç Yılı: 2018

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen purology »

Prostatite yazdı:
dern yazdı:Ben her birinin bir bütün olduğuna inanıyorum yani prostattada kimyasal/bakteriyel problemler, tıkanıklıklar, kalsifik alanlar, etrafta zarar görmüş sinirler ve bu sebepten dolayı çekilen nörolojik ağrılar, kasların ağrıya tepki vererek kasılması ve genel döngüyü sürdürmesi, psikolojik olarak ağrıyı hissetmeye meilli olmak (psikosomatik ağrılar çoğumuz bu ağrıları yalnızken daha çok hissettiğimiz konusunda hemfikirdir) HER BİRİMİZDE BU SEBEPLERİN DOMİNANTLIĞI KESİNLİKLE FARKLI, kimimizin prostat yönünden sıkıntıları daha dominantken kimizin prostatında aslında hiçbirşey yok. Hint aksanında olsada anlaşılıyor ve bu hastalığı sanırım internette en iyi özetleyen video bu https://www.youtube.com/watch?v=loxhOEnNJ4w sorunumuzun hangi bakımdan daha dominant olduğunu anlamanın tek yolu prostat masajı esnasında prostatınızda ödem olup olmadığını anlamaya çalışmak olmalı eğer prostatta enflamasyon varsa prostata yönelik tedavi eğer yok ise kesinlikle sorunu nörolojik/psikolojik yada kaslarda aramak lazım. bu hastalık bir enfeksiyonla başlasada komplex bir sendrom haline geliyor ve tek tip tedaviyle çıkış yolu pekte mümkün değil hastalığın her potansiyel unsur basamağının tek tek tedavi edilmesi gerekiyor kaslardan sinirlere prostattaki yerleşik kronik enfeksiyonlardan kalsifikasyonlara herşeyin tek tek elimine edilmesi gerekiyor videoyu izlemenizi öneririm.Bu arada redditteki ve yurtdışındaki hastaların %99 u hatta tıp literatürü bile artık bu hastalığı prostatit olarak bile tanımlamıyor enfeksiyon ile başlamış lakin bir ağrı sendromuna evrilmiş kronik pelvik ağrı sendromu olarak tanımlıyorlar enfeksiyon ile başlasa bile sebebi bakteride aramıyorlar .Antibiyotikler konuşulmuyor bile hastaların %99u fizyo terapiden çok fayda gördüğünü söylüyor buradada tam tersi antibiyotik kültürü çok ön planda ikisini birleştirmek çok daha mantıklı duruyor tabi. Bu arada furkanal adlı arkadaş inkontinans pelvik kaslarla alakalı bir durum belki mesane boynuyla ilgili bir sorunda olabilir ama pelvik tabanını güçlendirmeni öneririm idrarı tutan iki unsur var birisi prostat diğeri sfinkter kası prostatındaki herhangi bir sorun inkontinans sağlayamaz tam aksine idrarın çıkışını engeller büyüyüp üretrayı sıkıştırdığı için geriye pelvik kasların kalıyor şüpheli olarak.
Videonun devami varmış. Harja iki video. Resmen benim kitabın sunumu olmuş. İngilizce bilmeyenler resimlere baksa yeter. Aklin ve bilimin yolu bir.
https://youtu.be/QLWwDZz8eDo
Sizce 5-6 yasindan sonra yataga isemenin pelvik kaslarla alakasi var mi? Yani travma acaba Cok kucukken baslamis okabilir mi? Ben yapiyordum mesela cocukken, aklima geldi…
mehmet2323
Mesajlar: 82
Kayıt: 30.07.2021 - 15:23
Şehir: Elazığ
Hastalık Başlangıç Yılı: 2018
Yaş: 26

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen mehmet2323 »

Pelvik kas olacağını sanmıyorum kendim için de çok düşündüm soğuk da ağrıyip sıcakta ağrımayan birşey kasla alakalı olamaz bence.
therealpatient
Mesajlar: 511
Kayıt: 20.09.2020 - 21:35
Şehir: İstanbul

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen therealpatient »

Şu kas olayı bana inanılmaz saçma geliyor.

Ben sırtımı sakatlamıştım 17 yaşındayken, sırtıma direkt aldığım bir darbe sonucu 2 tane torakal fıtığım olmuştu(iyileştiler bu arada-artık emarlar tertemiz). Bir tane protüzyon bir tane bulging. Sırtımdaki bu problemler başladığı ilk günlerde bile sırt kaslarımın aşırı kasıldığını hissediyordum. Direkt ve direkt olarak hissediyordum, resmen sırtımı kasıp, beni geriye doğru çekiyorlardı. Sırtımdaki kaslar psikolojimden etkileniyordu, depresyona girince ağrılarım çok artmıştı ve her ağrım arttığında sırtımdaki kasların kasılmasını hissediyordum. Sanki aslında sırtımdaki fıtıklar ağrı yapmıyor, kaslarım kendini gererek yapıyordu. Tanı aldıktan sonra 3 ay sonra iyi postür ve bol istirahat sonrası ağrılarım neredeyse tamamen gitti ve artık kaslarımda çok rahattı. Hiç bir şekilde gerginlik hissetmiyordum. Ağrılarım büyük oranda kesildikten sonra, yerden ağır bir şey kaldırsam yada sırtımı zorlasam ağrım geri geliyordu. Ağrı geldiği anda sırtımdaki kasların aniden çok sıkı bir şekilde kasıldığını hissediyordum-ağrı gittiği zamanda net bir şekilde gevşediğini.

Sırtım artık gün içerisinde zorlasam dahi ağrı yapmayacak şekilde iyileştiği zamanda bir ara kısa süreli depresif moda girdim. O zaman ağrılarım hafiften geri geldi ve ne oldu biliyor musunuz, net bir şekilde kasların kasıldığını hissetmeye başladım yine. Yani dediğim gibi benim fıtıklarım sinirlere bile deymiyorlardı arkadaşlar, küçüklerdi ama kaslar kasıldığı gibi ağrıyı çok net hissediyordum. Her neyse, şu anda tamamen iyileştiler zaten depresifte takılsam ağırda kaldırsam ağrı sızı mızı yok, emarda temiz zaten.

Finalde şuraya gelmek istiyorum, kaslar çok ciddi kanlanan ve çok büyük bir iyileşme gücü olan yapılardır. İstediğiniz kadar yırtın-parçalayın, yine iyileşmenin bir yolunu buluyorlar. O sebeple pelvik kaslarda ilginç bir kasılma ve bu durumdan prostatın etkilenip iltihaba girmesi bana çok ama çok mantıksız geliyor. Ancak şunu da kabul ediyorum ki, vücutta yaşanan ağrılar kaslarla bağlantılı olabiliyor. Bazı bel fıtığı hastalarına psikolojik tedavi uygulanarak çok ciddi bir başarı elde edildiğini dinlemiştim(kaslar psikolojiden çok etkilenir). Semptomların asıl nedeninin kaslar olması mantıksız değil. Ancak benim düşüncem bu kasların bir derdi olduğu yönünde, belki enfeksiyondur belki farklı nörolojik bir sorundur. Ancak bu kasların bir derdi var.

Ancak şu da bir gerçek ki, bel soğukluğu gibi basit bir enfeksiyon geçirseniz bile vücutta nörolojik bir hastalık tetiklenebiliyor--darlık. Prostat gibi bir organda uzun süre enfeksiyon bulunması vücutta neleri tetkikler, neleri tetiklemez bilemem. Yine de, yıllar sonra doğru tanı alarak enfeksiyonel tedaviyle tamamen iyileşen arkadaşların sayısı azımsanmayacak kadar fazladır.

Bu tamamen kendi düşüncem-teorimdir. Herhangi bir tıbbi dayanağım yok, doktorda değilim. Bir hasta olarak yaptığım yorumdur.
Dogukan01
Mesajlar: 507
Kayıt: 24.10.2020 - 12:29
Şehir: Adana
Hastalık Başlangıç Yılı: 2019
Yaş: 27

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen Dogukan01 »

purology yazdı:
Prostatite yazdı:
dern yazdı:Ben her birinin bir bütün olduğuna inanıyorum yani prostattada kimyasal/bakteriyel problemler, tıkanıklıklar, kalsifik alanlar, etrafta zarar görmüş sinirler ve bu sebepten dolayı çekilen nörolojik ağrılar, kasların ağrıya tepki vererek kasılması ve genel döngüyü sürdürmesi, psikolojik olarak ağrıyı hissetmeye meilli olmak (psikosomatik ağrılar çoğumuz bu ağrıları yalnızken daha çok hissettiğimiz konusunda hemfikirdir) HER BİRİMİZDE BU SEBEPLERİN DOMİNANTLIĞI KESİNLİKLE FARKLI, kimimizin prostat yönünden sıkıntıları daha dominantken kimizin prostatında aslında hiçbirşey yok. Hint aksanında olsada anlaşılıyor ve bu hastalığı sanırım internette en iyi özetleyen video bu https://www.youtube.com/watch?v=loxhOEnNJ4w sorunumuzun hangi bakımdan daha dominant olduğunu anlamanın tek yolu prostat masajı esnasında prostatınızda ödem olup olmadığını anlamaya çalışmak olmalı eğer prostatta enflamasyon varsa prostata yönelik tedavi eğer yok ise kesinlikle sorunu nörolojik/psikolojik yada kaslarda aramak lazım. bu hastalık bir enfeksiyonla başlasada komplex bir sendrom haline geliyor ve tek tip tedaviyle çıkış yolu pekte mümkün değil hastalığın her potansiyel unsur basamağının tek tek tedavi edilmesi gerekiyor kaslardan sinirlere prostattaki yerleşik kronik enfeksiyonlardan kalsifikasyonlara herşeyin tek tek elimine edilmesi gerekiyor videoyu izlemenizi öneririm.Bu arada redditteki ve yurtdışındaki hastaların %99 u hatta tıp literatürü bile artık bu hastalığı prostatit olarak bile tanımlamıyor enfeksiyon ile başlamış lakin bir ağrı sendromuna evrilmiş kronik pelvik ağrı sendromu olarak tanımlıyorlar enfeksiyon ile başlasa bile sebebi bakteride aramıyorlar .Antibiyotikler konuşulmuyor bile hastaların %99u fizyo terapiden çok fayda gördüğünü söylüyor buradada tam tersi antibiyotik kültürü çok ön planda ikisini birleştirmek çok daha mantıklı duruyor tabi. Bu arada furkanal adlı arkadaş inkontinans pelvik kaslarla alakalı bir durum belki mesane boynuyla ilgili bir sorunda olabilir ama pelvik tabanını güçlendirmeni öneririm idrarı tutan iki unsur var birisi prostat diğeri sfinkter kası prostatındaki herhangi bir sorun inkontinans sağlayamaz tam aksine idrarın çıkışını engeller büyüyüp üretrayı sıkıştırdığı için geriye pelvik kasların kalıyor şüpheli olarak.
Videonun devami varmış. Harja iki video. Resmen benim kitabın sunumu olmuş. İngilizce bilmeyenler resimlere baksa yeter. Aklin ve bilimin yolu bir.
https://youtu.be/QLWwDZz8eDo
Sizce 5-6 yasindan sonra yataga isemenin pelvik kaslarla alakasi var mi? Yani travma acaba Cok kucukken baslamis okabilir mi? Ben yapiyordum mesela cocukken, aklima geldi…
Çocukken yatağa işeme bende de ergenliğe girene kadar vardı. Gece hiç su içmeden yatsam bile bi kalkardım ki yatağı göle çevirmişim. Ergenliğe kadar devam etti bu.
Ordu52
Mesajlar: 119
Kayıt: 04.04.2021 - 15:13
Şehir: İstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2009

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen Ordu52 »

Ben şuma inanıyorum pelvik kaslardaki kasılmalar geçmediği sürece sürekli bir semtom olabileceğini düşünüyorum. Öncelikle bu kaslar düzelmeli.
akrepp
Mesajlar: 124
Kayıt: 01.12.2020 - 10:40
Şehir: Bursa
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen akrepp »

dern yazdı:
therealpatient yazdı:Şu kas olayı bana inanılmaz saçma geliyor.

Ben sırtımı sakatlamıştım 17 yaşındayken, sırtıma direkt aldığım bir darbe sonucu 2 tane torakal fıtığım olmuştu(iyileştiler bu arada-artık emarlar tertemiz). Bir tane protüzyon bir tane bulging. Sırtımdaki bu problemler başladığı ilk günlerde bile sırt kaslarımın aşırı kasıldığını hissediyordum. Direkt ve direkt olarak hissediyordum, resmen sırtımı kasıp, beni geriye doğru çekiyorlardı. Sırtımdaki kaslar psikolojimden etkileniyordu, depresyona girince ağrılarım çok artmıştı ve her ağrım arttığında sırtımdaki kasların kasılmasını hissediyordum. Sanki aslında sırtımdaki fıtıklar ağrı yapmıyor, kaslarım kendini gererek yapıyordu. Tanı aldıktan sonra 3 ay sonra iyi postür ve bol istirahat sonrası ağrılarım neredeyse tamamen gitti ve artık kaslarımda çok rahattı. Hiç bir şekilde gerginlik hissetmiyordum. Ağrılarım büyük oranda kesildikten sonra, yerden ağır bir şey kaldırsam yada sırtımı zorlasam ağrım geri geliyordu. Ağrı geldiği anda sırtımdaki kasların aniden çok sıkı bir şekilde kasıldığını hissediyordum-ağrı gittiği zamanda net bir şekilde gevşediğini.

Sırtım artık gün içerisinde zorlasam dahi ağrı yapmayacak şekilde iyileştiği zamanda bir ara kısa süreli depresif moda girdim. O zaman ağrılarım hafiften geri geldi ve ne oldu biliyor musunuz, net bir şekilde kasların kasıldığını hissetmeye başladım yine. Yani dediğim gibi benim fıtıklarım sinirlere bile deymiyorlardı arkadaşlar, küçüklerdi ama kaslar kasıldığı gibi ağrıyı çok net hissediyordum. Her neyse, şu anda tamamen iyileştiler zaten depresifte takılsam ağırda kaldırsam ağrı sızı mızı yok, emarda temiz zaten.

Finalde şuraya gelmek istiyorum, kaslar çok ciddi kanlanan ve çok büyük bir iyileşme gücü olan yapılardır. İstediğiniz kadar yırtın-parçalayın, yine iyileşmenin bir yolunu buluyorlar. O sebeple pelvik kaslarda ilginç bir kasılma ve bu durumdan prostatın etkilenip iltihaba girmesi bana çok ama çok mantıksız geliyor. Ancak şunu da kabul ediyorum ki, vücutta yaşanan ağrılar kaslarla bağlantılı olabiliyor. Bazı bel fıtığı hastalarına psikolojik tedavi uygulanarak çok ciddi bir başarı elde edildiğini dinlemiştim(kaslar psikolojiden çok etkilenir). Semptomların asıl nedeninin kaslar olması mantıksız değil. Ancak benim düşüncem bu kasların bir derdi olduğu yönünde, belki enfeksiyondur belki farklı nörolojik bir sorundur. Ancak bu kasların bir derdi var.

Ancak şu da bir gerçek ki, bel soğukluğu gibi basit bir enfeksiyon geçirseniz bile vücutta nörolojik bir hastalık tetiklenebiliyor--darlık. Prostat gibi bir organda uzun süre enfeksiyon bulunması vücutta neleri tetkikler, neleri tetiklemez bilemem. Yine de, yıllar sonra doğru tanı alarak enfeksiyonel tedaviyle tamamen iyileşen arkadaşların sayısı azımsanmayacak kadar fazladır.

Bu tamamen kendi düşüncem-teorimdir. Herhangi bir tıbbi dayanağım yok, doktorda değilim. Bir hasta olarak yaptığım yorumdur.
Prostattaki iltihabın başlatıcı sebebi kaslar değil, iltihabı enfeksiyon başlatıyor ve ağrı semptomlarına otomatik kasılarak tepki verilen kaslar disfonksiyona uğruyor, zaten günümüzün modern çağ hastalığı aslında aşırı stres sürekli hareketsiz yaşam gibi unsurlar bu kasların gerilmesi ve kısalması için gereken altyapıyı sağlar vaziyette. Prostattaki doku hasarı, enfeksiyon sonrası kimyasal dengesizlikler, kalsifikasyonlar(potansiyel biofilm yatakları) prostatı aşırı hassas hale getiriyor ve enfeksiyon gitse bile bozulmuş olan kaslar bu hassas organı dahada irrite ederek sonsuz bir iltihap döngüsü yaratıyor, bağışıklık sistemi adeta prostata mast hücresi yollamaya bağımlı bir hale geliyor oradan sürekli uyarı sinyalleri aldığı için, ve bizim bakteriyel prostatit ile başlayan hastalığımız nonbakteriyele evriliyor, teori bu yönde ve gerçekten yabancı forumlarda bu hastalığın adı prostatit bile değil illa ki bakanınız göreniniz vardır zaten UCPPS diye geçiyor (agresif ve sürekli kültürde üreyen ben adeta burdayım çıkmıyorum diyen patojenleri olanlar farklı tabi) ve hastalar fizik tedaviden çokça fayda görüyor coşkun hocanında dediği gibi tetik nokta tedavisi ile iyileşen hastalar cidden var ama yinede bu hastalığın esas unsuru kaslar değil bu hastalık bir döngü ve döngünün her adımı hayati önem taşıyor/ prostat bazlı sorunlar (biofilm enfeksiyonları bunun başlıca nedeni) / kas disfonksiyonları /stres bazlı nörolojik-psikolojik sorunlar her birisinin her bir hastadaki dominantlığı farklı, genetik olarak sıkılan kaslarınız belki prostatı irrite etmeyecek yapıda olabilir bunu kimse bilemez lakin şu bir gerçek; pelvik organlar birbirine resmen yapışık ve pelvik kaslardan oluşan bir kasenin içinde duruyorlar, kasenin bu organları istemsiz yere sıkması zaten hasarlı olan prostatımız için pozitif bir etken değil. Bazı hastalardaki pelvik kaslar sıkışarak prostatta ödem yapmasa bile bazılarında yapıyor, tetik nokta tedavisiyle iyileşen hasta prostatında ödem olduğunu söylemişti mesela 30 kiloluk dambılı ayağında uzun süre tut oradada ödem oluşur demiş fizyoterapisti, vücudun ödem yapma mekanizması inanılmaz karışık . Pelvik kaslardaki problem elimine edilmesi gereken çok çok önemli bir faktör, bir kısmımızda ana etken olabilir bir kısmımızda yan etken olabilir veyahut bir kısmımızda hiçbir rol oynamayabilir bunu ancak o kaslar düzeldikten sonra anlayabiliriz.
Eline sağlık güzel bir yazı olmuş evet burada pelvik kaslar baş etken veya yan etken nasıl çözec3z bu pelvik kas olayını egzersizler tam etki sağlamıyor.
therealpatient
Mesajlar: 511
Kayıt: 20.09.2020 - 21:35
Şehir: İstanbul

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen therealpatient »

dern yazdı:
therealpatient yazdı:Şu kas olayı bana inanılmaz saçma geliyor.

Ben sırtımı sakatlamıştım 17 yaşındayken, sırtıma direkt aldığım bir darbe sonucu 2 tane torakal fıtığım olmuştu(iyileştiler bu arada-artık emarlar tertemiz). Bir tane protüzyon bir tane bulging. Sırtımdaki bu problemler başladığı ilk günlerde bile sırt kaslarımın aşırı kasıldığını hissediyordum. Direkt ve direkt olarak hissediyordum, resmen sırtımı kasıp, beni geriye doğru çekiyorlardı. Sırtımdaki kaslar psikolojimden etkileniyordu, depresyona girince ağrılarım çok artmıştı ve her ağrım arttığında sırtımdaki kasların kasılmasını hissediyordum. Sanki aslında sırtımdaki fıtıklar ağrı yapmıyor, kaslarım kendini gererek yapıyordu. Tanı aldıktan sonra 3 ay sonra iyi postür ve bol istirahat sonrası ağrılarım neredeyse tamamen gitti ve artık kaslarımda çok rahattı. Hiç bir şekilde gerginlik hissetmiyordum. Ağrılarım büyük oranda kesildikten sonra, yerden ağır bir şey kaldırsam yada sırtımı zorlasam ağrım geri geliyordu. Ağrı geldiği anda sırtımdaki kasların aniden çok sıkı bir şekilde kasıldığını hissediyordum-ağrı gittiği zamanda net bir şekilde gevşediğini.

Sırtım artık gün içerisinde zorlasam dahi ağrı yapmayacak şekilde iyileştiği zamanda bir ara kısa süreli depresif moda girdim. O zaman ağrılarım hafiften geri geldi ve ne oldu biliyor musunuz, net bir şekilde kasların kasıldığını hissetmeye başladım yine. Yani dediğim gibi benim fıtıklarım sinirlere bile deymiyorlardı arkadaşlar, küçüklerdi ama kaslar kasıldığı gibi ağrıyı çok net hissediyordum. Her neyse, şu anda tamamen iyileştiler zaten depresifte takılsam ağırda kaldırsam ağrı sızı mızı yok, emarda temiz zaten.

Finalde şuraya gelmek istiyorum, kaslar çok ciddi kanlanan ve çok büyük bir iyileşme gücü olan yapılardır. İstediğiniz kadar yırtın-parçalayın, yine iyileşmenin bir yolunu buluyorlar. O sebeple pelvik kaslarda ilginç bir kasılma ve bu durumdan prostatın etkilenip iltihaba girmesi bana çok ama çok mantıksız geliyor. Ancak şunu da kabul ediyorum ki, vücutta yaşanan ağrılar kaslarla bağlantılı olabiliyor. Bazı bel fıtığı hastalarına psikolojik tedavi uygulanarak çok ciddi bir başarı elde edildiğini dinlemiştim(kaslar psikolojiden çok etkilenir). Semptomların asıl nedeninin kaslar olması mantıksız değil. Ancak benim düşüncem bu kasların bir derdi olduğu yönünde, belki enfeksiyondur belki farklı nörolojik bir sorundur. Ancak bu kasların bir derdi var.

Ancak şu da bir gerçek ki, bel soğukluğu gibi basit bir enfeksiyon geçirseniz bile vücutta nörolojik bir hastalık tetiklenebiliyor--darlık. Prostat gibi bir organda uzun süre enfeksiyon bulunması vücutta neleri tetkikler, neleri tetiklemez bilemem. Yine de, yıllar sonra doğru tanı alarak enfeksiyonel tedaviyle tamamen iyileşen arkadaşların sayısı azımsanmayacak kadar fazladır.

Bu tamamen kendi düşüncem-teorimdir. Herhangi bir tıbbi dayanağım yok, doktorda değilim. Bir hasta olarak yaptığım yorumdur.
Prostattaki iltihabın başlatıcı sebebi kaslar değil, iltihabı enfeksiyon başlatıyor ve ağrı semptomlarına otomatik kasılarak tepki verilen kaslar disfonksiyona uğruyor, zaten günümüzün modern çağ hastalığı aslında aşırı stres sürekli hareketsiz yaşam gibi unsurlar bu kasların gerilmesi ve kısalması için gereken altyapıyı sağlar vaziyette. Prostattaki doku hasarı, enfeksiyon sonrası kimyasal dengesizlikler, kalsifikasyonlar(potansiyel biofilm yatakları) prostatı aşırı hassas hale getiriyor ve enfeksiyon gitse bile bozulmuş olan kaslar bu hassas organı dahada irrite ederek sonsuz bir iltihap döngüsü yaratıyor, bağışıklık sistemi adeta prostata mast hücresi yollamaya bağımlı bir hale geliyor oradan sürekli uyarı sinyalleri aldığı için, ve bizim bakteriyel prostatit ile başlayan hastalığımız nonbakteriyele evriliyor, teori bu yönde ve gerçekten yabancı forumlarda bu hastalığın adı prostatit bile değil illa ki bakanınız göreniniz vardır zaten UCPPS diye geçiyor (agresif ve sürekli kültürde üreyen ben adeta burdayım çıkmıyorum diyen patojenleri olanlar farklı tabi) ve hastalar fizik tedaviden çokça fayda görüyor coşkun hocanında dediği gibi tetik nokta tedavisi ile iyileşen hastalar cidden var ama yinede bu hastalığın esas unsuru kaslar değil bu hastalık bir döngü ve döngünün her adımı hayati önem taşıyor/ prostat bazlı sorunlar (biofilm enfeksiyonları bunun başlıca nedeni) / kas disfonksiyonları /stres bazlı nörolojik-psikolojik sorunlar her birisinin her bir hastadaki dominantlığı farklı, genetik olarak sıkılan kaslarınız belki prostatı irrite etmeyecek yapıda olabilir bunu kimse bilemez lakin şu bir gerçek; pelvik organlar birbirine resmen yapışık ve pelvik kaslardan oluşan bir kasenin içinde duruyorlar, kasenin bu organları istemsiz yere sıkması zaten hasarlı olan prostatımız için pozitif bir etken değil. Bazı hastalardaki pelvik kaslar sıkışarak prostatta ödem yapmasa bile bazılarında yapıyor, tetik nokta tedavisiyle iyileşen hasta prostatında ödem olduğunu söylemişti mesela 30 kiloluk dambılı ayağında uzun süre tut oradada ödem oluşur demiş fizyoterapisti, vücudun ödem yapma mekanizması inanılmaz karışık . Pelvik kaslardaki problem elimine edilmesi gereken çok çok önemli bir faktör, bir kısmımızda ana etken olabilir bir kısmımızda yan etken olabilir veyahut bir kısmımızda hiçbir rol oynamayabilir bunu ancak o kaslar düzeldikten sonra anlayabiliriz.
Demek istediğimi anlatamadım galiba,
10 tane semptomu birden 20 gramlık bir bez yaratamaz. Böyle bir şey çok mantıksız zaten. Şikayetleri yaratan yer her zaman için pelvik kasları olduğuna bende inanıyorum. Ancak olayı kaçırıyorsun, pelvik kasları bir derdi olmadığı zaman kasılmadığı, aksine çok hızlı bir şekilde iyileşip düzeldiği mantığındayım. Sırtımdaki kaslardan örnek vereyim, onlar sürekli kasılıp durdu aylarca, niye hiç takılıp kalmadılar? fizik tedavi falanda görmedim ben, o zamanki yaşım gereği gerek bile görmediler, düzgün postür, iyi dinlenme ve başarılı tedavi. Bu kadar yani.

Kronik bakteriyel prostatit olan adamlar hiç bir zaman kolay kolay iyileşemiyorlar. Çeşit çeşit antiler, 6 ay antibiyotik, 3 ay antibiyotik invazlar serumlar yok. Bak redditte önüne gelene CPPS tagı çakan aptallar bile antibiyotikle kronik bakteriyel prostatitin tamamen iyileştiğini görmedik diyor, kendileri kabul ediyor, itiraf ediyor. Fajla iyileşeni gördük diyor. Yani neymiş, bakteriyel bir durum prostatta olduğunda çok farklı bir enfeksiyona dönüşüyormüş. Kolay çözülmüyormuş. Adam kaç sene kronik bakteriyel prostatitle uğraşıyor, en sonunda faj antibiyotik derken bitiriyor ve tüm şikayetleri geçiyor. O kadar yıldır prostatıyla savaşan kaslar niye takılı kalmamış?

Ya ayrıca şuna da çok gıcık oluyorum, milletten enterokok çıkıyor diyorlar geçmiş, zamanında öldürecektin artık öldürmen anlamsız. Bu ne demek? bir yerden sonra o bakteriyle vücut arkadaş mı oluyor? Benim göğsümde 1.5 yıldır cilt enfeksiyonu var. Hiç bir zaman kendi kendine azalmadı, toparlamadı. Aksine karnımın alt kısmına kadar yayıldı. 8 gün linezolid sonrası ilk defa toparladı bu enfeksiyon. %40 azalmış durumda şu an. Bi 10 gün daha koysam tamamen iyileşir. Ama orası cilt, antibiyotik kolay gidiyor. Korkuyorum biri çıkıp diyecek bakteriyi boşver geçmiş sen karın göğüs kaslarını çalıştır takılı kalmışlar :lol: Sonuç olarakta şuna geliyorum, ciddi bakterilerin sebep olduğu ciddi enfeksiyonlar hiç bir zaman kendi başına geçmiyor, 20 yıl sonrada olsa 50 yıl sonrada olsa pozitif çıkıyorsa öldüreceksin kardeşim. Belkide onu öldürünce tamamen iyileşeceksin.

Ben gerçek CPPS hastanın hikayesini okumuştum. Adama sürekli sürekli çeşit çeşit bir dünya antibiyotik kullandırmışlar. Hiç bir zaman hiç biri işe yaramamış. Sıfır rahatlama. En son bir doktor bunun CPPS olabileceğini düşünerek ona anti-depresan yazmış ve arkadaş o antidepresanla %99 iyileşmiş. Sadece aptal bir antidepresan. Yani ben buradan da şuna çıkıyorum, antibiyotiklerin antiinflamatuar etkisiyle ciddi bir rahatlama görmeniz ve buna enfeksiyon eşlik etmiyor oluşu mantıklı değil.

Enfeksiyon yoksa kaslardaki sorunun nörolojiye bağlı farklı bir durumdan kaynaklanabileceği görüşündeyim. Kaslar gerçekten kafayı yiyecek iyileşmeyecek yapılar değil. Resmen semender misali iyileşiyorlar. Ayrıca duygularıda var, psikolojin kötü olunca küsüyorlar :D
akrepp
Mesajlar: 124
Kayıt: 01.12.2020 - 10:40
Şehir: Bursa
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017

Re: Prosatit mi Pelvik Kas Sıkışması mı?

Mesaj gönderen akrepp »

therealpatient yazdı:
dern yazdı:
therealpatient yazdı:Şu kas olayı bana inanılmaz saçma geliyor.

Ben sırtımı sakatlamıştım 17 yaşındayken, sırtıma direkt aldığım bir darbe sonucu 2 tane torakal fıtığım olmuştu(iyileştiler bu arada-artık emarlar tertemiz). Bir tane protüzyon bir tane bulging. Sırtımdaki bu problemler başladığı ilk günlerde bile sırt kaslarımın aşırı kasıldığını hissediyordum. Direkt ve direkt olarak hissediyordum, resmen sırtımı kasıp, beni geriye doğru çekiyorlardı. Sırtımdaki kaslar psikolojimden etkileniyordu, depresyona girince ağrılarım çok artmıştı ve her ağrım arttığında sırtımdaki kasların kasılmasını hissediyordum. Sanki aslında sırtımdaki fıtıklar ağrı yapmıyor, kaslarım kendini gererek yapıyordu. Tanı aldıktan sonra 3 ay sonra iyi postür ve bol istirahat sonrası ağrılarım neredeyse tamamen gitti ve artık kaslarımda çok rahattı. Hiç bir şekilde gerginlik hissetmiyordum. Ağrılarım büyük oranda kesildikten sonra, yerden ağır bir şey kaldırsam yada sırtımı zorlasam ağrım geri geliyordu. Ağrı geldiği anda sırtımdaki kasların aniden çok sıkı bir şekilde kasıldığını hissediyordum-ağrı gittiği zamanda net bir şekilde gevşediğini.

Sırtım artık gün içerisinde zorlasam dahi ağrı yapmayacak şekilde iyileştiği zamanda bir ara kısa süreli depresif moda girdim. O zaman ağrılarım hafiften geri geldi ve ne oldu biliyor musunuz, net bir şekilde kasların kasıldığını hissetmeye başladım yine. Yani dediğim gibi benim fıtıklarım sinirlere bile deymiyorlardı arkadaşlar, küçüklerdi ama kaslar kasıldığı gibi ağrıyı çok net hissediyordum. Her neyse, şu anda tamamen iyileştiler zaten depresifte takılsam ağırda kaldırsam ağrı sızı mızı yok, emarda temiz zaten.

Finalde şuraya gelmek istiyorum, kaslar çok ciddi kanlanan ve çok büyük bir iyileşme gücü olan yapılardır. İstediğiniz kadar yırtın-parçalayın, yine iyileşmenin bir yolunu buluyorlar. O sebeple pelvik kaslarda ilginç bir kasılma ve bu durumdan prostatın etkilenip iltihaba girmesi bana çok ama çok mantıksız geliyor. Ancak şunu da kabul ediyorum ki, vücutta yaşanan ağrılar kaslarla bağlantılı olabiliyor. Bazı bel fıtığı hastalarına psikolojik tedavi uygulanarak çok ciddi bir başarı elde edildiğini dinlemiştim(kaslar psikolojiden çok etkilenir). Semptomların asıl nedeninin kaslar olması mantıksız değil. Ancak benim düşüncem bu kasların bir derdi olduğu yönünde, belki enfeksiyondur belki farklı nörolojik bir sorundur. Ancak bu kasların bir derdi var.

Ancak şu da bir gerçek ki, bel soğukluğu gibi basit bir enfeksiyon geçirseniz bile vücutta nörolojik bir hastalık tetiklenebiliyor--darlık. Prostat gibi bir organda uzun süre enfeksiyon bulunması vücutta neleri tetkikler, neleri tetiklemez bilemem. Yine de, yıllar sonra doğru tanı alarak enfeksiyonel tedaviyle tamamen iyileşen arkadaşların sayısı azımsanmayacak kadar fazladır.

Bu tamamen kendi düşüncem-teorimdir. Herhangi bir tıbbi dayanağım yok, doktorda değilim. Bir hasta olarak yaptığım yorumdur.
Prostattaki iltihabın başlatıcı sebebi kaslar değil, iltihabı enfeksiyon başlatıyor ve ağrı semptomlarına otomatik kasılarak tepki verilen kaslar disfonksiyona uğruyor, zaten günümüzün modern çağ hastalığı aslında aşırı stres sürekli hareketsiz yaşam gibi unsurlar bu kasların gerilmesi ve kısalması için gereken altyapıyı sağlar vaziyette. Prostattaki doku hasarı, enfeksiyon sonrası kimyasal dengesizlikler, kalsifikasyonlar(potansiyel biofilm yatakları) prostatı aşırı hassas hale getiriyor ve enfeksiyon gitse bile bozulmuş olan kaslar bu hassas organı dahada irrite ederek sonsuz bir iltihap döngüsü yaratıyor, bağışıklık sistemi adeta prostata mast hücresi yollamaya bağımlı bir hale geliyor oradan sürekli uyarı sinyalleri aldığı için, ve bizim bakteriyel prostatit ile başlayan hastalığımız nonbakteriyele evriliyor, teori bu yönde ve gerçekten yabancı forumlarda bu hastalığın adı prostatit bile değil illa ki bakanınız göreniniz vardır zaten UCPPS diye geçiyor (agresif ve sürekli kültürde üreyen ben adeta burdayım çıkmıyorum diyen patojenleri olanlar farklı tabi) ve hastalar fizik tedaviden çokça fayda görüyor coşkun hocanında dediği gibi tetik nokta tedavisi ile iyileşen hastalar cidden var ama yinede bu hastalığın esas unsuru kaslar değil bu hastalık bir döngü ve döngünün her adımı hayati önem taşıyor/ prostat bazlı sorunlar (biofilm enfeksiyonları bunun başlıca nedeni) / kas disfonksiyonları /stres bazlı nörolojik-psikolojik sorunlar her birisinin her bir hastadaki dominantlığı farklı, genetik olarak sıkılan kaslarınız belki prostatı irrite etmeyecek yapıda olabilir bunu kimse bilemez lakin şu bir gerçek; pelvik organlar birbirine resmen yapışık ve pelvik kaslardan oluşan bir kasenin içinde duruyorlar, kasenin bu organları istemsiz yere sıkması zaten hasarlı olan prostatımız için pozitif bir etken değil. Bazı hastalardaki pelvik kaslar sıkışarak prostatta ödem yapmasa bile bazılarında yapıyor, tetik nokta tedavisiyle iyileşen hasta prostatında ödem olduğunu söylemişti mesela 30 kiloluk dambılı ayağında uzun süre tut oradada ödem oluşur demiş fizyoterapisti, vücudun ödem yapma mekanizması inanılmaz karışık . Pelvik kaslardaki problem elimine edilmesi gereken çok çok önemli bir faktör, bir kısmımızda ana etken olabilir bir kısmımızda yan etken olabilir veyahut bir kısmımızda hiçbir rol oynamayabilir bunu ancak o kaslar düzeldikten sonra anlayabiliriz.
Demek istediğimi anlatamadım galiba,
10 tane semptomu birden 20 gramlık bir bez yaratamaz. Böyle bir şey çok mantıksız zaten. Şikayetleri yaratan yer her zaman için pelvik kasları olduğuna bende inanıyorum. Ancak olayı kaçırıyorsun, pelvik kasları bir derdi olmadığı zaman kasılmadığı, aksine çok hızlı bir şekilde iyileşip düzeldiği mantığındayım. Sırtımdaki kaslardan örnek vereyim, onlar sürekli kasılıp durdu aylarca, niye hiç takılıp kalmadılar? fizik tedavi falanda görmedim ben, o zamanki yaşım gereği gerek bile görmediler, düzgün postür, iyi dinlenme ve başarılı tedavi. Bu kadar yani.

Kronik bakteriyel prostatit olan adamlar hiç bir zaman kolay kolay iyileşemiyorlar. Çeşit çeşit antiler, 6 ay antibiyotik, 3 ay antibiyotik invazlar serumlar yok. Bak redditte önüne gelene CPPS tagı çakan aptallar bile antibiyotikle kronik bakteriyel prostatitin tamamen iyileştiğini görmedik diyor, kendileri kabul ediyor, itiraf ediyor. Fajla iyileşeni gördük diyor. Yani neymiş, bakteriyel bir durum prostatta olduğunda çok farklı bir enfeksiyona dönüşüyormüş. Kolay çözülmüyormuş. Adam kaç sene kronik bakteriyel prostatitle uğraşıyor, en sonunda faj antibiyotik derken bitiriyor ve tüm şikayetleri geçiyor. O kadar yıldır prostatıyla savaşan kaslar niye takılı kalmamış?

Ya ayrıca şuna da çok gıcık oluyorum, milletten enterokok çıkıyor diyorlar geçmiş, zamanında öldürecektin artık öldürmen anlamsız. Bu ne demek? bir yerden sonra o bakteriyle vücut arkadaş mı oluyor? Benim göğsümde 1.5 yıldır cilt enfeksiyonu var. Hiç bir zaman kendi kendine azalmadı, toparlamadı. Aksine karnımın alt kısmına kadar yayıldı. 8 gün linezolid sonrası ilk defa toparladı bu enfeksiyon. %40 azalmış durumda şu an. Bi 10 gün daha koysam tamamen iyileşir. Ama orası cilt, antibiyotik kolay gidiyor. Korkuyorum biri çıkıp diyecek bakteriyi boşver geçmiş sen karın göğüs kaslarını çalıştır takılı kalmışlar :lol: Sonuç olarakta şuna geliyorum, ciddi bakterilerin sebep olduğu ciddi enfeksiyonlar hiç bir zaman kendi başına geçmiyor, 20 yıl sonrada olsa 50 yıl sonrada olsa pozitif çıkıyorsa öldüreceksin kardeşim. Belkide onu öldürünce tamamen iyileşeceksin.

Ben gerçek CPPS hastanın hikayesini okumuştum. Adama sürekli sürekli çeşit çeşit bir dünya antibiyotik kullandırmışlar. Hiç bir zaman hiç biri işe yaramamış. Sıfır rahatlama. En son bir doktor bunun CPPS olabileceğini düşünerek ona anti-depresan yazmış ve arkadaş o antidepresanla %99 iyileşmiş. Sadece aptal bir antidepresan. Yani ben buradan da şuna çıkıyorum, antibiyotiklerin antiinflamatuar etkisiyle ciddi bir rahatlama görmeniz ve buna enfeksiyon eşlik etmiyor oluşu mantıklı değil.

Enfeksiyon yoksa kaslardaki sorunun nörolojiye bağlı farklı bir durumdan kaynaklanabileceği görüşündeyim. Kaslar gerçekten kafayı yiyecek iyileşmeyecek yapılar değil. Resmen semender misali iyileşiyorlar. Ayrıca duygularıda var, psikolojin kötü olunca küsüyorlar :D
Kaslar iyileşir prostatta iyileşir içimiz rahat olsun :)
Cevapla