- Ç Ö Z Ü M -

Prostat iltihabının belirtileri, tanısı, yapılan çalışmalar, yazılan tezler vs.
ogz89
Mesajlar: 153
Kayıt: 13.12.2018 - 19:28
Şehir: Adana
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017
Yaş: 34

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen ogz89 »

Imzekken yazdı:
ogz89 yazdı:
cucu3636 yazdı:
Nasıl bir yol izledin peki?
Kardeş enjeksiyon oldum üç seyans hiç bi faydası olmadı aksine daha başka sorun çıktı Kadir abi taktiği uyguladım iki ay üç dört aydır ilaç kullanmıyorum ve rahatım şükürler olsun ama çektik be çok çektik ve bu işin bi sonu var yani öyle yada böyle bitiyor bu hastalık iğne ve oral tablet bu işin sırrı prostat sıvısı kültürü ve çıkan sonuca göre normal iğne tablet kardeş
Zafer hocadamı tedavi gördün abi daha iyi olursun umarım neler kullandın antibiyotik olarak
Beş doktor değiştirdim son olarak Ahmet Tuğanalp e gittim çok şükür onunla iyi bi yol kat ettik ilaç olarak bactrim kılından bi kaç hap daha vardı hatırlamıyorum ve amikozit iğne oldum
Imzekken
Mesajlar: 707
Kayıt: 27.11.2018 - 11:50
Şehir: Ankara
Hastalık Başlangıç Yılı: 2018

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen Imzekken »

ogz89 yazdı:
Imzekken yazdı:
ogz89 yazdı: Kardeş enjeksiyon oldum üç seyans hiç bi faydası olmadı aksine daha başka sorun çıktı Kadir abi taktiği uyguladım iki ay üç dört aydır ilaç kullanmıyorum ve rahatım şükürler olsun ama çektik be çok çektik ve bu işin bi sonu var yani öyle yada böyle bitiyor bu hastalık iğne ve oral tablet bu işin sırrı prostat sıvısı kültürü ve çıkan sonuca göre normal iğne tablet kardeş
Zafer hocadamı tedavi gördün abi daha iyi olursun umarım neler kullandın antibiyotik olarak
Beş doktor değiştirdim son olarak Ahmet Tuğanalp e gittim çok şükür onunla iyi bi yol kat ettik ilaç olarak bactrim kılından bi kaç hap daha vardı hatırlamıyorum ve amikozit iğne oldum
Neye göre bir tedavi uyguladınız lökosite göremi
ogz89
Mesajlar: 153
Kayıt: 13.12.2018 - 19:28
Şehir: Adana
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017
Yaş: 34

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen ogz89 »

Imzekken yazdı:
ogz89 yazdı:
Imzekken yazdı: Zafer hocadamı tedavi gördün abi daha iyi olursun umarım neler kullandın antibiyotik olarak
Beş doktor değiştirdim son olarak Ahmet Tuğanalp e gittim çok şükür onunla iyi bi yol kat ettik ilaç olarak bactrim kılından bi kaç hap daha vardı hatırlamıyorum ve amikozit iğne oldum
Neye göre bir tedavi uyguladınız lökosite göremi
Yok kardeş bakterilere göre
ogz89
Mesajlar: 153
Kayıt: 13.12.2018 - 19:28
Şehir: Adana
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017
Yaş: 34

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen ogz89 »

Teknikerrr yazdı:Oğuz89 Hocam hangi hocaya tedavi oldun etken belli miydi hangi ilaçları kullandın yazarsan çok sevinirim. Özelden yazmıştım ama gelmedi sanırım
Kardeş stap türü flora bakterisi çıktı bide bi bakteri çıktı yine flora ona göre antibiyotik verdi bi kaç defa masaj yaptı şuan eskiye nazaran baya baya iyiyim bazan gel gitler oluyo Rusya dan bi fitil getirtirdim sadece onu kullanıyorum günde bir defa bu güne şükür diyom
Imzekken
Mesajlar: 707
Kayıt: 27.11.2018 - 11:50
Şehir: Ankara
Hastalık Başlangıç Yılı: 2018

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen Imzekken »

ogz89 yazdı:
Imzekken yazdı:
ogz89 yazdı: Beş doktor değiştirdim son olarak Ahmet Tuğanalp e gittim çok şükür onunla iyi bi yol kat ettik ilaç olarak bactrim kılından bi kaç hap daha vardı hatırlamıyorum ve amikozit iğne oldum
Neye göre bir tedavi uyguladınız lökosite göremi
Yok kardeş bakterilere göre
Bakterileri hangi labaratuarda buldun abi şifan daim olsun
Teknikerrr
Mesajlar: 17
Kayıt: 03.12.2018 - 18:57
Şehir: Balıkesir
Hastalık Başlangıç Yılı: 2018

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen Teknikerrr »

Şifan daim olsun kardeşim
Prostatozurlu
Mesajlar: 329
Kayıt: 29.06.2019 - 12:20
Şehir: Eskişehir
Hastalık Başlangıç Yılı: 2018

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen Prostatozurlu »

portakall yazdı:Arkadaşlar son günlerde çok ağrım var uzun zamandır yoktu... Hüseyin hocada tedavi oluyorum geçen ay lökosit 1-2 çıkmıştı 3 aydır ilaç kullanmıyorum
Okulum olduğu için allahìn Sivas dan Bodrum a gidemiyorum
hocanın yanına gidene kadar ne yapabilirim öneriniz var mı
Amk İstanbul da yaşayanlar çok şanslı istedikleri zaman doktora gidiyorlar bizde buralarda sürünüyoz
Sabah akşam sarımsak yut ve kekik suyu kaynat iyi gelir
Prostatozurlu
Mesajlar: 329
Kayıt: 29.06.2019 - 12:20
Şehir: Eskişehir
Hastalık Başlangıç Yılı: 2018

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen Prostatozurlu »

portakall yazdı:
Prostatozurlu yazdı:
portakall yazdı:Arkadaşlar son günlerde çok ağrım var uzun zamandır yoktu... Hüseyin hocada tedavi oluyorum geçen ay lökosit 1-2 çıkmıştı 3 aydır ilaç kullanmıyorum
Okulum olduğu için allahìn Sivas dan Bodrum a gidemiyorum
hocanın yanına gidene kadar ne yapabilirim öneriniz var mı
Amk İstanbul da yaşayanlar çok şanslı istedikleri zaman doktora gidiyorlar bizde buralarda sürünüyoz
Sabah akşam sarımsak yut ve kekik suyu kaynat iyi gelir
Pelvik bölgeyi gevşetmek için buscopan falan mı kullansam acaba bir süre
Hiç kullanmadım bilmiyorum bişey diyemicem
ogz89
Mesajlar: 153
Kayıt: 13.12.2018 - 19:28
Şehir: Adana
Hastalık Başlangıç Yılı: 2017
Yaş: 34

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen ogz89 »

Hastanenin labında da çıktı düzen laba verdim tekrar ordada çıktı
saglikpersoneli
Mesajlar: 1
Kayıt: 11.08.2019 - 23:34
Şehir: antalya
Hastalık Başlangıç Yılı: 2018

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen saglikpersoneli »

Baya bir yorum okudum bana yardımcı olacak yorumlar var. Daha önce prostat ile ilgili bir yazı okumuştum oda güzeldi ama şuan hatırlayamıyorum. galiba https://www.habersaglikcilar.com bu siteydi
hepten

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen hepten »

Son 4 günde 5 kez masturbasyon yaptım, boşaldıktan sonra herzaman yaşadığım idrar problemlerini bu sefer yaşamadım ve ağrım sızımda olmadı, bu durumu yaptığım prostatı dinlendirme olayına bağlıyorum
peşisıra 15 ve 10 günlük perhizin faydası olduğunu düşünüyorum şu an lökosit ne alemde bilmiyorum ama şikayetlerim minimum düzeyde
Geçen ay yaşadığım şiddetli semptomlardan dolayı basladigim perhiz olayı toparladı beni galiba
Yine 15 günlük yada 30 günlük dinlendirmeye geçiyorum sonuçları yazarım
hepten

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen hepten »

Bu baslık normalde candida ile alakalıymış, forumda birçok kişi herhalde candida için diyet yapmıştır bende yaptım
Geçen sene 2 ay kadar yapmıştım şikayetlerim azalmıştı
Bu sene de bir süre yaptım ve faydasını da gördüm ama diyeti bıraktıktan sonra semptomlar tekrar artmaya başlıyor
Burada önemli olan candidaya savaş açmak değil
candidayı olması gereken seviyeye indirmek, kontrol altına almak
Diyeti fazla abartmadan yapın derim, yüzde yüz iyilesecegimi bilsem tekrar yapmam o ölüm diyetini
Ekmeksiz glutensiz şekersiz biri hayat insani zaten hasta yapar depresyona sokar
murat222
Mesajlar: 1826
Kayıt: 24.01.2017 - 14:05
Şehir: Eskişehir
Hastalık Başlangıç Yılı: 2010

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen murat222 »

cucu3636 yazdı:Bu candida testini nerden yaptırabiliriz en güvenilir yer neresi?
Düzen veya Acıbadem lab kardeşim candida dna pcr diye geçer
İstersen başta mantar kültürü de yaptırabilirsin ama mantarı kültürde üretmek zordur
Chamber04

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen Chamber04 »

Benimde bağırsakta sıkıntı var bence bunu yoluna soktukmu gerisi gelir diye düşünüyorum Probiyotik Kullanacağım
Prostatx33
Mesajlar: 194
Kayıt: 19.06.2020 - 09:00
Şehir: Mersin
Hastalık Başlangıç Yılı: 2012

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen Prostatx33 »

NeverGiveUp yazdı:Cümleten Selamun Aleykum.


Nereden baslasam, ne söylesem bilemiyorum.. Çözüm aslında o kadar basit ve açıklanabilir ki.. Dostlarım, agbilerim; öncelikle bilmenizi isterim ki ben iyileşiyorum. Günden güne belirtiler oldukça hafifliyor. Bu yaklaşık sekiz ay süren bir süreç ve sonunda bu hastalıklar silsilesinden kurtuluyorum şükürler olsun. Hepinizin kafasındaki “sıfır” değilim belki, gün içinde çok hafif ve çok az sürelerde yokluyor ağrı fakat bunun da geçeceğini adım gibi biliyorum. Ve iddia ediyorum; söylediklerimi uygulamanız takdirinde forumun %60-70’i bu hastalıklardan kurtulacak. Bunu bu kadar net söylüyorum çünkü bu hastalik da bir neden dahilinde bizim basimiza geldi ve bu nedeni ortadan kaldirabilmek için Allah’a şükürler olsun bir çözüm var. Beni zaten az-çok biliyorsunuz, hiç bir çıkarım yok; gayem Allah rızası. Kimseden para-pul istemiyorum. Sadece iyileştiğinizde bir hayır duası yeter bana. Bu hastaliga dair hiç bu kadar umutlu olmadım.

Sizlere kendi sürecimi anlatmak istiyorum. Bir gün yanlisa düstüm ve harama uçkur çözdüm (bir çoğumuz gibi) hayatım hiç yolunda gitmiyordu, alkol kullanıyordum. Zaten bu boku da alkollüyken yedim. İlişkiden yaklasik bir ay gibi bir süre sonra ilk semptom patlak verdi. İlk semptomun bir mastürbasyon sonrasi olmasindan dolayi kafam çok kurcalandı ve “acaba zorladım mı?” diye düşündüm. Sonra doktor muayeneleri esnasinda “varikosel” teşhisi konuldu ve bundan mı kaynaklanıyor acaba diye ameliyat oldum. Ağrılar ameliyattan yaklasik 5 gün sonra iyiden iyiye Kr. prostatit semptomlarina döndü, sonra bu kez de acaba ameliyattan mı oldu diye kafamda tilkiler dönmeye basladi. Bir çoğumuz gibi çok fazla doktor gezdim. Çok ilaç içtim, çok para harcadım ve gerek buradan gerekse telefonla bu rahatsızlıkla yüzleşen insanlarla saatlerce fikir teatisinde bulundum. Çok araştırdım. Forumlara girdim, moralim bozuldu. Çünkü herkes bu rahatsizliktan kurtulmanin imkansız oldugunu söylüyordu. Hayatımın en zor günleriydi. Fakat asla pes etmedim, bu kullanıcı adını almamın nedeni de budur. Umut kıranlara kızdım, insanlara umut vermeye calistim hep. O kadar doluyum ki; ağrıdan sızıdan ağladığım günleri mi sayayım, ailem başta olmak üzere etrafımdaki insanları kendi sorunlarımla üzmemi mi, sosyal hayatımın yok olmasını mı.. Gelinen noktada alkolü ve zinayı bıraktım. Tövbe ettim. Namaza başladım. Yalvardim, dua ettim. Zaten bu rahatsızlığı en başından bu yana yüce yaradanın “bana gel” deme şekli olarak algıladım. Hani insanın içindeki umut var ya, “nasıl olsa bir gün namaz kılmaya baslarim, dogru yola girerim..” Hayatım boyunca bu umudu tasiyan ve ne yazık ki ibadeti erteleyen bir adamdım. Şifa ne doktorda ne ilaçta, önce Allah’a yönelin ve ondan isteyin. Yedi cihan bir araya gelse Allah “ol” demedikten sonra hiç bir şey olmaz. “Ne dilersen Hak’tan dile, kılavuz ol doğru yola..” Kısacası bu dert bana aslında derman oldu, maneviyatım yükseldi.

Yola ilk başta prostat diye çıktım, sonra dedim ki bu bir kas rahatsızlığı aslında, sonrasında yok dedim bu bir sinir sıkışması, sinir harabiyeti.. Baktım damarlarımda anormal koyulaşmalar var, dolaşım sorunlarına yöneldim. Ürologlar, norolojistler, enfeksiyoncular, fizyoterapistler, damar cerrahları..Bunlarla zaman kaybettim. Ve son noktada sorunun aslında tamamen bağırsaklardan kaynaklandığını farkettim. Bağırsaklarımı iyileştirmek için bir takım çalışmalara yöneldim. Özellikle non-bakteriyel teşhisi konulan arkadaşlar (Bakteriyellerin de dahil olabileceğini düşünüyorum) düşmanınızı iyi tanıyın, ismi: CANDİDA MANTARI. Bu zaten forumda daha önce CENGO kardeşim tarafından bahsi geçen bir husustu. Ben detaylandıracağım. Bunu farketmem iyi geçirdiğim bir kaç günün ardından aşırı şeker yüklemesi yapmam neticesinde ağrılarımın çoğalmasıyla oldu. Her şey iyi gidiyordu, ufak-tefek ağrılarla idare ederken bir akşam üzeri abartı tatlı, çikolata, hamur işi, dondurma yedim ve sabahı zor gördüm.

Candida mantarı da tıpkı prostatit süreci gibi doktorlar tarafından hem çok irdelenmeyen, hem de tespit edilemeyen bir enfeksiyon. Sadece bağırsaklarınızda değil; mesanenizde, ağız ve cilt floranızda ve vücunuzun diğer iç organlarında da olabilir. Zaten bağırsak florasının doğal bir parçası. Açıp incelediğinizde hem prostatite neden olabildiğini hem de geçmeyen prostat iltihaplarına neden olabildiğini görebilirsiniz. Sorun candida değilse dahi, yüksek ihtimalle bağırsak probleminiz vardır. Huzursuz bağırsak sendromu (İrretabl bowl sendrom) Hemoroidler gibi.. Bu sebepten ben candida testi yaptırmadım dahi, direk diyete başladım. Bence kimsenin yaptirmasina gerek yok. Nedenlerini aşağıda sıralayacağım.

Bağırsakların vücuttaki rolü çok büyük, beyinden sonra vücutta emin verme ve diğer organları yönetme yetisine sahip ikinci organ. Hatta araştırmalara göre beyin bile bağırsaklardan emir alabiliyor. Fakat bizler bağırsaklarımızın düzenini zaman içerisinde bozup kısır bir döngünün içerisine giriyoruz. İlk tetikleyici kimimizde prostat, kimimizde değil. Bu düzenin bozulmasında antibiyotiklerin ve yaşam tarzımızın, beslenme ritüelimizin, içerisinde bulunduğumuz psikolojik durumların çok büyük önemi var. Olay şöyle ilerliyor: İlk yakalanma > Stress > Doktor > Antibiyotikler ve diğer ilaç grupları > Bağırsak düzeni bozulur > Tekrar ağrı > Tekrar Stress > Tekrar antibiyotiler.

Ürologlar o kadar yetersiz ki.. Antibiyotikle birlikte probiyotik takviye yazmıyor hiçbiri. Dahası doğru teşhisi koyamıyorlar. Doğru bölüm olan gastroenterelojiye yönlendiremiyorlar. Oraya gönderseler ne olacak? Ordaki doktorlar da yetersiz. Neyse ki bizler kendi kendimizin doktoru olmayı öğrendik.

CANDİDAYLA SAVAŞMAK İÇİN

>Sofra şekeri ve rafine şeker içeren tüm gıdaları hayatınızdan çıkarın. (Sorun acıda değil aslında, tatlıda fakat yine de aşırı acıdan uzak durun)

>Unlu gıda içeren hiç bir gıdayı tüketmeyin. Makarna, mantı, ekmek, pasta, börek, bisküvi, hamur işi vs aklınıza ne geliyorsa. Çünkü vücut şeker gereksinimi duyduğunda bu ihtiyacını bu tip karbonhidratları şekere dönüştürerek değerlendirir.

>Bu yukardaki iki madde çok önemli, küçüçük taviz vermeyin. Ekmek için kepek ekmeği ve çavdar oluyor mu bilmiyorum, araştırın ama şunu söyleyebilirim. Korkmayın, yemezseniz aç kalmazsınız.

>Hareketsiz yaşamı terk edin, spor yapın. Koşun. Koşamıyorsanız yürüyün. Günde en az 30-40 dk fakat zamanla bu süreyi yükseltin. Hareket etmek bağırsak florası için çok önemlidir. Sporu gıda tüketiminden iki saat sonra yapın.

>Sütten ve peynirden uzak durun. Yoğurt bazı insanlara iyi geliyor, bazılarına kötü geliyor. Deneyin kendinizi eğer iyi geliyorsa kısmen de olsa tüketin. Yoğurdun suyunu dökmeyin, bardak bardak için. Bu önemli çünkü en sağlam probiyotik suyunda.

>Abartı yağsız beslenmekten uzak durun. Doğal yağları hayatınızdan tamamen eksik etmeyin. Kısmen de olsa kullanın çünkü yağsız yaşam candidayi güçlü kılar.

>Elma sirkesi kullanın. Geceleri yatmadan önce 1 yemek kaşığı için. Fakat bu kaliteli bir marka olsun. Elma sirkesi candidanın baş düşmanlarından. Secret bunu yapıyor ve şu anda iyi olduğunu söylüyor. Yurtdışında da elma sirkesiyle kurtulduğunu söyleyen insanlar var.

>Hindistan cevizi yağı kullanın. Çörek otu yağı kullanın. Sabah akşam birer çay kaşığı sek sallayın.

>Çay ve kahveden, daha doğrusu kafein içeren her türlü gıdadan uzak durun. Kekik çayı içebilirsiniz hem olaya dair destekleyici hem de ben lezzetini seviyorum. Diğer bitki çayları nasıl geliyor bilgim yok.

>Asitli içeceklerden uzak durun.

>Arada 2-3 günde bir, bir diş orta boy sarımsak yiyin.

>Gereksiz antibiyotikten, reflü ve mide ilaçlarından uzak durun.

>Klorlu su içmeyin.

>Kelle- paça, kemik suyuna iyi diyorlar, ben denemedim hiç.

>Stressten uzak durun. Bu çok önemli. Gerekiyorsa foruma girmeyin, araştırmayın ve ağrı geldiği zaman “Öldük, bittik. Geri dönüşü yok, kurtulamayacağız” diye düşünmeyin çünkü kurtulacaksınız. Stres bağırsak hareketlerini çok olumsuz etkiler.

>Probiyotik bir takviye kullanmaya başlayın. Ben şu anda iftarda Ligone Beta Glucan, Sahurda maflör alıyorum. Bunun en kolay erişilebilir hali maflördür. Her eczanede 17 TL’ye Maflör Plus var. 7 Milyar probiyotik bakteri içeriği var. Bağırsaklarınızdaki iyi huylu bakterileri çoğaltırsanız candida gibi mantarları baskılarsınız. Candida zaten bağırsakların bir parçasıdır ve isteseniz de tamamen vücuttan yok edemezsiniz.

>B12 ve magnezyum takviyeleri alabilirsiniz. Yalnız magnezyum ishal bırakabilir bilginiz olsun.

>Peki ne yiyeceğiz? Sebze yiyin. Et yiyin; özellikle tavuk ve balık. Fakat et abartılırsa kabız bırakır. Kırmızı et için de değişik görüşler var.

>Karbonhidrat ihtiyacınızı kısmen pirinç, ondan daha fazla bulgur ve genel olarak haşlanmış patatesten karşılayın.

>Kabuklu ve çiğ kuruyemiş tüketebilirsiniz.

>Şeker ihtiyacınızı meyvelerden karşılayın. Fakat çok abartmayın.

>Çok büyük öğünler yiyip bağırsakları zorlamayın. 3 ana öğünde yediğinizi 5 öğüne yayın ve küçültün. Sindiriminiz kolaylaşır. Bu da önemli.


Bu söylediklerimi en küçük taviz vermeden uygulayın, iyi geri dönüşleri zaten 10 gün içerisinde almaya başlayacaksınız. Sonrasında ise diyeti götürebildiğiniz yere kadar götürün. CENGO 2 ayda sıfırlamış. Siz ne kadar zamanda sıfırlarsınız bilemem. Bu süre rahatsızlığı yaşama sürenizle, şimdiye kadar olan beslenme düzeninizle doğru orantılı. Ben size yolu gösteriyorum, hayatınız boyunca bu semptomlarla yaşamak istemiyorsanız bu söylediklerimi uygulayın. Ben tedavinin bu olduğuna inanıyorum, bende işe yarıyor. Eğer işe yaramazsa da zaten yukarda söylediklerim sağlıklı bir hayatın anahtarları. Diyet ve spor yapmış olursunuz. Bu size bişey kaybettirmez. İşe yararsa da dediğim gibi bana dua edersiniz.

>Neden bir gün iyi bir gün kötü hissettiğiniz o günkü beslenme ritüelinizle doğrudan alakalıdır. Bağırsakları abartı zorladıysanız size semptom olarak geri döner.

>Beslenme düzenlerinize bakın, %60ından fazlasını şeker ve unlu gıdaların oluşturduğunu göreceksiniz. Dahası hepiniz en az 4 kutu antibiyotik kullanmış insanlarsınız.

> Nedensiz yere kendinizi antibiyotiklerle hırpalamaktan vazgeçin çünkü vücudunuza zarar veriyorsunuz. Söylediğim gibi; işi kısır döngüye sokuyorsunuz.

>Makattaki, kalçadaki gerginlikler, cinsel sorunlar, idrar sorunları vs bire bir bağırsak hareketleriyle bağlantılı. Semptomlar bildiğiniz bugune kadar prostatit olarak size sunulan semptomların aynısı. Araştırabilirsiniz nelere yol açabileceğini. Zaten makat ve penise uzanan kas grupları aynı kas gruplarıdır. İki organın doğrudan bağlantısı var. Bağırsaklar kas ve sinir sistemlerini etkiliyor. Hatta bu kasılmalar prostata bası yapıp akıntı gelmesine dahi neden olabiliyor.

>Üşüttüğünüzde aslında sorunun direkt prostatta değil, bağırsaklarda patlak verdiğini düşündüğünüz oldu mu hiç? Belki de bağırsaklarınızı üşütüyorsunuz? Düşünün.

>Mesele belki de “bakteri” değil de “mantar”dır. Testler bu yüzden boş geliyor. Non-bakteriyel denilmesinin nedeni gerçekten de bakteri olmaması. Bakteri yok, mantar var.

>Tamamen kurtuldum zannedip yıllar sonra yeniden yakalanan insanlar beslenme ve yaşam düzenlerini bozdukları için o hale geliyorlar.

>Forumda CENGO’nun söylediği her şeyin altına imzamı atarım. Çok haklı.

>Alparslan’ı iyileştiren şey “Limon sarımsak” kürüydü. En başında 4 kutu antibiyotik kullandı, sonra uzun periyotta hiç kullanmadı. Bununla beraber GNC Colostrum, çörek otu yağı ve arada kefir içti. Bunlar bağırsak florasını toparladı. Candidaya son darbeyi limon sarımsakla vurdu fakat bunu açıklayamadı, sebebinin ne olduğunu kestiremedi. Ya da tartışmaya girmek istemedi bilmiyorum.

>Kadir ağbiyi iyileştiren; iğnelerin sonrasında kullandığı takviyeler olabilir. Kendine sormak daha doğru olur elbette. Ligone gerçekten etkili bir takviye. Zaten kendisi yoğun olarak şeker ve karbonhidrat tüketmediğini de söylemişti sorduğumda.

>İğneleri vurunduğumda %1 dahi iyi gelmedi bana. 14 adet iğne vurundum. Tamamen gereksiz bir bakteri için gereksiz iğnelerdi. Bakteriyi bulan doktor dışında enfeksiyon uzmanları dahil diğer doktorlar o bakteri prostat bakterisi değil, kim bu iğneleri yazan diye güldüler. Vücudun herhangi bir yerinde olan iltihapta, antibiyotik kullandığınızda en geç 3-4 içinde küçücük de olsa iyileştirici etki alırsınız. Bunun prostat ya da başka bir organ olmasının önemi yok. Ben iyi etkileri iğneden bir süre maflör’e başlamamla aldım fakat hala candidanın farkında değildim, diyet tutmuyordum.

>Bakteriyel prostatit teşhisi olanların da bu yukarda saydıklarımı uygulamalarını öneriyorum. Çünkü sağlıklı insanların (semptom yaşamayan) prostatlarında da bakteri bulunabildiğine dair yayınlar var. Uygulasınlar, bir şey kaybetmezler.

>Sperm testlerimde ileri sperm hareketliliğim %10 geliyordu, varikosel ameliyatı sonrasında ise bu oran %25’e çıktı. Hemen onun sonrasında ise bakterisiz kronik prostatit teşhisi konuldu. Bakterisizin de aslında bakteri içerdiğine dair yayımlar var, peki benim prostatımda bakteri ya da bir sorun olsa bu oran yükselebilir miydi? Prostat ikincil üreme organı ve hareketlilikle bire bir ilgili. Sorunlu bir organ işlevini yerine getiremez. Oysa benim hareketlilik oranım yükseliyor?

>Bu iyileşmenin size bir anda gelmesini beklemeyin, unutmayın; siz yıllardır bağırsaklara yükleniyorsunuz. Bu ağrı kesici atar gibi baş ağrınızı kesmez. Zamana bırakın yukardakileri yapın ve sabır gösterin.

>Prostattaki iltihap, enfeksiyon vs geçmiyorsa akut prostatit nasıl geçiyor? Bir bulaştı mı hep sürmesi gerekiyor bu mantıkla. Oysa kurtulan çok sayıda insan var.

>Kıvılcımı ilk çakan prostat olabilir de olmayabilir de, ondan emin değilim. Fakat bir süre sonra iş bağırsak hastalıklarıyla ilgili bundan eminim.

>Herkes antibiyotik kullanıyor, neden benim başıma geliyor diyorsan eğer; herkesin kullandigi antibiyotiklerle seninki bir olmayabilir. Cipro, Tavanic vs çok güçlü antibiyotikler. Ve zaten vücudunda bozuk dengeyi iyice bozuyorlar. Ve herkesin bünyesi bir değil.

>Hala inatla ve ısrarla işin çözümünün antibiyotiklerde olduğunu düşünüyorsanız dahi; 10-15 gün yukarda söylediklerimi yapın. Yalnız yazılanların hepsi çok önemli, riayet edin. Hem çok uzun bir zaman değil hem de takviyeler çok para değil. Eğer iyi hissetmeye başladıysanız diyeti sürdürmeye devam edin. Yok bir işe yaramadıysa küçücük de olsa iyileşmiyorsanız sorununuz gerçekten prostat ya da mesane kaynaklı olabilir. Fakat bunu yaparken kaybedecek bir şeyiniz yok.

>Lütfen direkt karşı çıkmadan, çürütmeye çalışmadan önce bunu hiç denemediğinizi kabul edin. Denemeden bir şeyi eleştirmek sadece boşa sallamak olur. Yukardakileri 4x4 uygulayın, hala iyileşmedim derseniz diyecek bir seyim yok fakat cogunluk iyilesebilir bu da bir gercek.

Selamlar, saygılar. Allah’a emanet olun.
Ozan.



Edit: En kapsamlı Candida diyet listesini Selçuk ağbi sonradan yayınlamisti, içerde kaybolmasindansa konunun basinda yer almasi gerektiğini düşündüm.

gönderen selchuk » 08.07.2015 - 00:34

CANDIDA YASAK YIYECEKLER LİSTESİ;


1.ŞEKERLER;
Şeker,bal,şurup,laktoz,
sakaroz,fruktoz,çikolata, alkolsüz içecekler,melas, yapay tatlandırıcılar (örneğin Asulfame, Nutra-Sweet)
Xylitol veya Stevia’yı deneyin!

2.ALKOLLÜ İÇKİLER;
Hepsi.

3.TOPRAK ALTI YETİŞEN SEBZELER;
Patates.

4.TAHILLAR;
Buğday, çavdar, yulaf veya arpa,beyaz ekmek, çavdar ekmeği, makarna
Mısır,patlamış mısır ve mısır yan ürünleri

5.MEYVALAR;
Taze Meyve,kurutulmuş meyve,konserve meyve,
meyve suyu.

6.ETLER;
Salam gibi işlenmiş etler, sucuk, pastırma ve sosisli sandviç, Vakumlu veya Füme etler

7.BALIKLAR;
Somon ve sardalya balığı hariç tüm balıklar, Tüm kabuklu deniz ürünleri

8.SÜT ÜRÜNLERİ;
Tereyağı, kefir ve yoğurt hariç tüm süt ve peynir ürünleri

9.İÇECEKLER;
Kahve,Siyah ve Yeşil Çay,
soda,Enerji içecekleri,Spor içecekleri,Malt içecekler,
Meyve Suyu (taze veya ambalajlanmış)

10.KURUYEMİŞLER;
Kaju,yer fıstığı,antep fıstığı

11.BAKLAGİLLER;
Fasulye ve diğer baklagiller, Tüm Soya ürünleri,
Mantarlar

12.SOSLAR;
Ketçap,mayonez,hardal, soya sosu

13.SİRKELER;
Organik Elma sirkesi dışındaki tüm sirkeler.

14.YAĞLAR;
Fıstık yağı,Pamuk tohumu yağı,mısır yağı,Soya yağı,
margarin


Mesajgönderen selchuk » 08.07.2015 - 00:43

CANDIDA DİETİ SERBEST YIYECEKLER LİSTESİ;


1.SEBZELER;
Enginar,avokado,brokoli,brüksel lahanası,
lahana,karnabahar,kereviz,salatalık,
patlıcan,Sarımsak (çiğ),taze fasulye,
pırasa,Marul (her türlü),bamya,zeytin,
soğan,biberler,turp,Lahana turşusu (ham),
ıspanak,pazı,domates,şalgam,kabak

Sebzeleri ham,buharda pişirilmiş veya kızartılmış yiyin.

2.YOĞURT KÜLTÜRLERİ;
Yoğurt,probiyotikler,kefir

3.ETLER;
Sığır eti,kuzu,yumurta

4.BALIKLAR;
Hamsi,sardalya,somon

5.KURU YEMİŞLER;
Badem,Hindistan cevizi sütü (şekersiz), fındık,çam tohumu,Kabak Çekirdeği,
Ayçekirdeği,ceviz

6.TAHILLAR;
Karabuğday,kahverengi pirinç

7.BİTKİLER VE BAHARATLAR;
Fesleğen,karabiber,kırmızı biber,tarçın,
karanfil,kimyon,dereotu,sarımsak,
zencefil,küçük hindistan cevizi,biberiye,
tarhun otu,kekik,zerdeçal

8.YAĞLAR;
Zeytinyağı,Tahin,Kabak çekirdeği yağı,
badem yağı,ayçiçeği,Hindistan cevizi yağı,
Organik tereyağı

9.ORGANİKLER;
Karabiber,Deniz Tuzu,Limon Suyu, organik elma sirkesi

10.İÇECEKLER;
Tarçın Çayı,Karanfil Çayı,papatya çayı,Nane Çayı,Zencefil Çayı,Meyan Çay
Kekik yağı,Hindiba kökü, aynı zamanda büyük bir prebiyotiktir. (% 20 İnsülin içerir),
Peki kardesım sence butun sebep bumu gercekten emınmısın benım aklıma takılan seyler var cunku
raci
Mesajlar: 173
Kayıt: 15.09.2020 - 16:20
Şehir: ISTANBUL
Hastalık Başlangıç Yılı: 2012

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen raci »

candida mantarı sebep ise boraks ile ona da çözüm sağlayamaz mıyız
kadir
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 10213
Kayıt: 19.04.2015 - 23:04
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2004
Yaş: 64

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen kadir »

raci yazdı:candida mantarı sebep ise boraks ile ona da çözüm sağlayamaz mıyız
Antifungal, antiviral, antibakteriyel ayrica osteoporoz ve artriti iyilestirici etkisi oldugu kliniksel olarak bilinmekte.
1q2w3e4r5t6y
Mesajlar: 133
Kayıt: 25.09.2020 - 21:24
Şehir: İzmir
Hastalık Başlangıç Yılı: 2016

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen 1q2w3e4r5t6y »

Peki abiler bu idrar sonuna doğru olan şiddetli yanmalar bayarsak sorunu ile alakalimidir
Bazonkadir
Mesajlar: 70
Kayıt: 22.07.2020 - 00:31
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2015

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen Bazonkadir »

Merhabalar . Bu diyeti 15 gün mü yapmamız gerekiyor. Sonrasında devam edecekmiyiz. Çok zor gibi gözüküyor.
kestane3439
Mesajlar: 26
Kayıt: 18.10.2019 - 10:54
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2019

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen kestane3439 »

NeverGiveUp yazdı:Cümleten Selamun Aleykum.


Nereden baslasam, ne söylesem bilemiyorum.. Çözüm aslında o kadar basit ve açıklanabilir ki.. Dostlarım, agbilerim; öncelikle bilmenizi isterim ki ben iyileşiyorum. Günden güne belirtiler oldukça hafifliyor. Bu yaklaşık sekiz ay süren bir süreç ve sonunda bu hastalıklar silsilesinden kurtuluyorum şükürler olsun. Hepinizin kafasındaki “sıfır” değilim belki, gün içinde çok hafif ve çok az sürelerde yokluyor ağrı fakat bunun da geçeceğini adım gibi biliyorum. Ve iddia ediyorum; söylediklerimi uygulamanız takdirinde forumun %60-70’i bu hastalıklardan kurtulacak. Bunu bu kadar net söylüyorum çünkü bu hastalik da bir neden dahilinde bizim basimiza geldi ve bu nedeni ortadan kaldirabilmek için Allah’a şükürler olsun bir çözüm var. Beni zaten az-çok biliyorsunuz, hiç bir çıkarım yok; gayem Allah rızası. Kimseden para-pul istemiyorum. Sadece iyileştiğinizde bir hayır duası yeter bana. Bu hastaliga dair hiç bu kadar umutlu olmadım.

Sizlere kendi sürecimi anlatmak istiyorum. Bir gün yanlisa düstüm ve harama uçkur çözdüm (bir çoğumuz gibi) hayatım hiç yolunda gitmiyordu, alkol kullanıyordum. Zaten bu boku da alkollüyken yedim. İlişkiden yaklasik bir ay gibi bir süre sonra ilk semptom patlak verdi. İlk semptomun bir mastürbasyon sonrasi olmasindan dolayi kafam çok kurcalandı ve “acaba zorladım mı?” diye düşündüm. Sonra doktor muayeneleri esnasinda “varikosel” teşhisi konuldu ve bundan mı kaynaklanıyor acaba diye ameliyat oldum. Ağrılar ameliyattan yaklasik 5 gün sonra iyiden iyiye Kr. prostatit semptomlarina döndü, sonra bu kez de acaba ameliyattan mı oldu diye kafamda tilkiler dönmeye basladi. Bir çoğumuz gibi çok fazla doktor gezdim. Çok ilaç içtim, çok para harcadım ve gerek buradan gerekse telefonla bu rahatsızlıkla yüzleşen insanlarla saatlerce fikir teatisinde bulundum. Çok araştırdım. Forumlara girdim, moralim bozuldu. Çünkü herkes bu rahatsizliktan kurtulmanin imkansız oldugunu söylüyordu. Hayatımın en zor günleriydi. Fakat asla pes etmedim, bu kullanıcı adını almamın nedeni de budur. Umut kıranlara kızdım, insanlara umut vermeye calistim hep. O kadar doluyum ki; ağrıdan sızıdan ağladığım günleri mi sayayım, ailem başta olmak üzere etrafımdaki insanları kendi sorunlarımla üzmemi mi, sosyal hayatımın yok olmasını mı.. Gelinen noktada alkolü ve zinayı bıraktım. Tövbe ettim. Namaza başladım. Yalvardim, dua ettim. Zaten bu rahatsızlığı en başından bu yana yüce yaradanın “bana gel” deme şekli olarak algıladım. Hani insanın içindeki umut var ya, “nasıl olsa bir gün namaz kılmaya baslarim, dogru yola girerim..” Hayatım boyunca bu umudu tasiyan ve ne yazık ki ibadeti erteleyen bir adamdım. Şifa ne doktorda ne ilaçta, önce Allah’a yönelin ve ondan isteyin. Yedi cihan bir araya gelse Allah “ol” demedikten sonra hiç bir şey olmaz. “Ne dilersen Hak’tan dile, kılavuz ol doğru yola..” Kısacası bu dert bana aslında derman oldu, maneviyatım yükseldi.

Yola ilk başta prostat diye çıktım, sonra dedim ki bu bir kas rahatsızlığı aslında, sonrasında yok dedim bu bir sinir sıkışması, sinir harabiyeti.. Baktım damarlarımda anormal koyulaşmalar var, dolaşım sorunlarına yöneldim. Ürologlar, norolojistler, enfeksiyoncular, fizyoterapistler, damar cerrahları..Bunlarla zaman kaybettim. Ve son noktada sorunun aslında tamamen bağırsaklardan kaynaklandığını farkettim. Bağırsaklarımı iyileştirmek için bir takım çalışmalara yöneldim. Özellikle non-bakteriyel teşhisi konulan arkadaşlar (Bakteriyellerin de dahil olabileceğini düşünüyorum) düşmanınızı iyi tanıyın, ismi: CANDİDA MANTARI. Bu zaten forumda daha önce CENGO kardeşim tarafından bahsi geçen bir husustu. Ben detaylandıracağım. Bunu farketmem iyi geçirdiğim bir kaç günün ardından aşırı şeker yüklemesi yapmam neticesinde ağrılarımın çoğalmasıyla oldu. Her şey iyi gidiyordu, ufak-tefek ağrılarla idare ederken bir akşam üzeri abartı tatlı, çikolata, hamur işi, dondurma yedim ve sabahı zor gördüm.

Candida mantarı da tıpkı prostatit süreci gibi doktorlar tarafından hem çok irdelenmeyen, hem de tespit edilemeyen bir enfeksiyon. Sadece bağırsaklarınızda değil; mesanenizde, ağız ve cilt floranızda ve vücunuzun diğer iç organlarında da olabilir. Zaten bağırsak florasının doğal bir parçası. Açıp incelediğinizde hem prostatite neden olabildiğini hem de geçmeyen prostat iltihaplarına neden olabildiğini görebilirsiniz. Sorun candida değilse dahi, yüksek ihtimalle bağırsak probleminiz vardır. Huzursuz bağırsak sendromu (İrretabl bowl sendrom) Hemoroidler gibi.. Bu sebepten ben candida testi yaptırmadım dahi, direk diyete başladım. Bence kimsenin yaptirmasina gerek yok. Nedenlerini aşağıda sıralayacağım.

Bağırsakların vücuttaki rolü çok büyük, beyinden sonra vücutta emin verme ve diğer organları yönetme yetisine sahip ikinci organ. Hatta araştırmalara göre beyin bile bağırsaklardan emir alabiliyor. Fakat bizler bağırsaklarımızın düzenini zaman içerisinde bozup kısır bir döngünün içerisine giriyoruz. İlk tetikleyici kimimizde prostat, kimimizde değil. Bu düzenin bozulmasında antibiyotiklerin ve yaşam tarzımızın, beslenme ritüelimizin, içerisinde bulunduğumuz psikolojik durumların çok büyük önemi var. Olay şöyle ilerliyor: İlk yakalanma > Stress > Doktor > Antibiyotikler ve diğer ilaç grupları > Bağırsak düzeni bozulur > Tekrar ağrı > Tekrar Stress > Tekrar antibiyotiler.

Ürologlar o kadar yetersiz ki.. Antibiyotikle birlikte probiyotik takviye yazmıyor hiçbiri. Dahası doğru teşhisi koyamıyorlar. Doğru bölüm olan gastroenterelojiye yönlendiremiyorlar. Oraya gönderseler ne olacak? Ordaki doktorlar da yetersiz. Neyse ki bizler kendi kendimizin doktoru olmayı öğrendik.

CANDİDAYLA SAVAŞMAK İÇİN

>Sofra şekeri ve rafine şeker içeren tüm gıdaları hayatınızdan çıkarın. (Sorun acıda değil aslında, tatlıda fakat yine de aşırı acıdan uzak durun)

>Unlu gıda içeren hiç bir gıdayı tüketmeyin. Makarna, mantı, ekmek, pasta, börek, bisküvi, hamur işi vs aklınıza ne geliyorsa. Çünkü vücut şeker gereksinimi duyduğunda bu ihtiyacını bu tip karbonhidratları şekere dönüştürerek değerlendirir.

>Bu yukardaki iki madde çok önemli, küçüçük taviz vermeyin. Ekmek için kepek ekmeği ve çavdar oluyor mu bilmiyorum, araştırın ama şunu söyleyebilirim. Korkmayın, yemezseniz aç kalmazsınız.

>Hareketsiz yaşamı terk edin, spor yapın. Koşun. Koşamıyorsanız yürüyün. Günde en az 30-40 dk fakat zamanla bu süreyi yükseltin. Hareket etmek bağırsak florası için çok önemlidir. Sporu gıda tüketiminden iki saat sonra yapın.

>Sütten ve peynirden uzak durun. Yoğurt bazı insanlara iyi geliyor, bazılarına kötü geliyor. Deneyin kendinizi eğer iyi geliyorsa kısmen de olsa tüketin. Yoğurdun suyunu dökmeyin, bardak bardak için. Bu önemli çünkü en sağlam probiyotik suyunda.

>Abartı yağsız beslenmekten uzak durun. Doğal yağları hayatınızdan tamamen eksik etmeyin. Kısmen de olsa kullanın çünkü yağsız yaşam candidayi güçlü kılar.

>Elma sirkesi kullanın. Geceleri yatmadan önce 1 yemek kaşığı için. Fakat bu kaliteli bir marka olsun. Elma sirkesi candidanın baş düşmanlarından. Secret bunu yapıyor ve şu anda iyi olduğunu söylüyor. Yurtdışında da elma sirkesiyle kurtulduğunu söyleyen insanlar var.

>Hindistan cevizi yağı kullanın. Çörek otu yağı kullanın. Sabah akşam birer çay kaşığı sek sallayın.

>Çay ve kahveden, daha doğrusu kafein içeren her türlü gıdadan uzak durun. Kekik çayı içebilirsiniz hem olaya dair destekleyici hem de ben lezzetini seviyorum. Diğer bitki çayları nasıl geliyor bilgim yok.

>Asitli içeceklerden uzak durun.

>Arada 2-3 günde bir, bir diş orta boy sarımsak yiyin.

>Gereksiz antibiyotikten, reflü ve mide ilaçlarından uzak durun.

>Klorlu su içmeyin.

>Kelle- paça, kemik suyuna iyi diyorlar, ben denemedim hiç.

>Stressten uzak durun. Bu çok önemli. Gerekiyorsa foruma girmeyin, araştırmayın ve ağrı geldiği zaman “Öldük, bittik. Geri dönüşü yok, kurtulamayacağız” diye düşünmeyin çünkü kurtulacaksınız. Stres bağırsak hareketlerini çok olumsuz etkiler.

>Probiyotik bir takviye kullanmaya başlayın. Ben şu anda iftarda Ligone Beta Glucan, Sahurda maflör alıyorum. Bunun en kolay erişilebilir hali maflördür. Her eczanede 17 TL’ye Maflör Plus var. 7 Milyar probiyotik bakteri içeriği var. Bağırsaklarınızdaki iyi huylu bakterileri çoğaltırsanız candida gibi mantarları baskılarsınız. Candida zaten bağırsakların bir parçasıdır ve isteseniz de tamamen vücuttan yok edemezsiniz.

>B12 ve magnezyum takviyeleri alabilirsiniz. Yalnız magnezyum ishal bırakabilir bilginiz olsun.

>Peki ne yiyeceğiz? Sebze yiyin. Et yiyin; özellikle tavuk ve balık. Fakat et abartılırsa kabız bırakır. Kırmızı et için de değişik görüşler var.

>Karbonhidrat ihtiyacınızı kısmen pirinç, ondan daha fazla bulgur ve genel olarak haşlanmış patatesten karşılayın.

>Kabuklu ve çiğ kuruyemiş tüketebilirsiniz.

>Şeker ihtiyacınızı meyvelerden karşılayın. Fakat çok abartmayın.

>Çok büyük öğünler yiyip bağırsakları zorlamayın. 3 ana öğünde yediğinizi 5 öğüne yayın ve küçültün. Sindiriminiz kolaylaşır. Bu da önemli.


Bu söylediklerimi en küçük taviz vermeden uygulayın, iyi geri dönüşleri zaten 10 gün içerisinde almaya başlayacaksınız. Sonrasında ise diyeti götürebildiğiniz yere kadar götürün. CENGO 2 ayda sıfırlamış. Siz ne kadar zamanda sıfırlarsınız bilemem. Bu süre rahatsızlığı yaşama sürenizle, şimdiye kadar olan beslenme düzeninizle doğru orantılı. Ben size yolu gösteriyorum, hayatınız boyunca bu semptomlarla yaşamak istemiyorsanız bu söylediklerimi uygulayın. Ben tedavinin bu olduğuna inanıyorum, bende işe yarıyor. Eğer işe yaramazsa da zaten yukarda söylediklerim sağlıklı bir hayatın anahtarları. Diyet ve spor yapmış olursunuz. Bu size bişey kaybettirmez. İşe yararsa da dediğim gibi bana dua edersiniz.

>Neden bir gün iyi bir gün kötü hissettiğiniz o günkü beslenme ritüelinizle doğrudan alakalıdır. Bağırsakları abartı zorladıysanız size semptom olarak geri döner.

>Beslenme düzenlerinize bakın, %60ından fazlasını şeker ve unlu gıdaların oluşturduğunu göreceksiniz. Dahası hepiniz en az 4 kutu antibiyotik kullanmış insanlarsınız.

> Nedensiz yere kendinizi antibiyotiklerle hırpalamaktan vazgeçin çünkü vücudunuza zarar veriyorsunuz. Söylediğim gibi; işi kısır döngüye sokuyorsunuz.

>Makattaki, kalçadaki gerginlikler, cinsel sorunlar, idrar sorunları vs bire bir bağırsak hareketleriyle bağlantılı. Semptomlar bildiğiniz bugune kadar prostatit olarak size sunulan semptomların aynısı. Araştırabilirsiniz nelere yol açabileceğini. Zaten makat ve penise uzanan kas grupları aynı kas gruplarıdır. İki organın doğrudan bağlantısı var. Bağırsaklar kas ve sinir sistemlerini etkiliyor. Hatta bu kasılmalar prostata bası yapıp akıntı gelmesine dahi neden olabiliyor.

>Üşüttüğünüzde aslında sorunun direkt prostatta değil, bağırsaklarda patlak verdiğini düşündüğünüz oldu mu hiç? Belki de bağırsaklarınızı üşütüyorsunuz? Düşünün.

>Mesele belki de “bakteri” değil de “mantar”dır. Testler bu yüzden boş geliyor. Non-bakteriyel denilmesinin nedeni gerçekten de bakteri olmaması. Bakteri yok, mantar var.

>Tamamen kurtuldum zannedip yıllar sonra yeniden yakalanan insanlar beslenme ve yaşam düzenlerini bozdukları için o hale geliyorlar.

>Forumda CENGO’nun söylediği her şeyin altına imzamı atarım. Çok haklı.

>Alparslan’ı iyileştiren şey “Limon sarımsak” kürüydü. En başında 4 kutu antibiyotik kullandı, sonra uzun periyotta hiç kullanmadı. Bununla beraber GNC Colostrum, çörek otu yağı ve arada kefir içti. Bunlar bağırsak florasını toparladı. Candidaya son darbeyi limon sarımsakla vurdu fakat bunu açıklayamadı, sebebinin ne olduğunu kestiremedi. Ya da tartışmaya girmek istemedi bilmiyorum.

>Kadir ağbiyi iyileştiren; iğnelerin sonrasında kullandığı takviyeler olabilir. Kendine sormak daha doğru olur elbette. Ligone gerçekten etkili bir takviye. Zaten kendisi yoğun olarak şeker ve karbonhidrat tüketmediğini de söylemişti sorduğumda.

>İğneleri vurunduğumda %1 dahi iyi gelmedi bana. 14 adet iğne vurundum. Tamamen gereksiz bir bakteri için gereksiz iğnelerdi. Bakteriyi bulan doktor dışında enfeksiyon uzmanları dahil diğer doktorlar o bakteri prostat bakterisi değil, kim bu iğneleri yazan diye güldüler. Vücudun herhangi bir yerinde olan iltihapta, antibiyotik kullandığınızda en geç 3-4 içinde küçücük de olsa iyileştirici etki alırsınız. Bunun prostat ya da başka bir organ olmasının önemi yok. Ben iyi etkileri iğneden bir süre maflör’e başlamamla aldım fakat hala candidanın farkında değildim, diyet tutmuyordum.

>Bakteriyel prostatit teşhisi olanların da bu yukarda saydıklarımı uygulamalarını öneriyorum. Çünkü sağlıklı insanların (semptom yaşamayan) prostatlarında da bakteri bulunabildiğine dair yayınlar var. Uygulasınlar, bir şey kaybetmezler.

>Sperm testlerimde ileri sperm hareketliliğim %10 geliyordu, varikosel ameliyatı sonrasında ise bu oran %25’e çıktı. Hemen onun sonrasında ise bakterisiz kronik prostatit teşhisi konuldu. Bakterisizin de aslında bakteri içerdiğine dair yayımlar var, peki benim prostatımda bakteri ya da bir sorun olsa bu oran yükselebilir miydi? Prostat ikincil üreme organı ve hareketlilikle bire bir ilgili. Sorunlu bir organ işlevini yerine getiremez. Oysa benim hareketlilik oranım yükseliyor?

>Bu iyileşmenin size bir anda gelmesini beklemeyin, unutmayın; siz yıllardır bağırsaklara yükleniyorsunuz. Bu ağrı kesici atar gibi baş ağrınızı kesmez. Zamana bırakın yukardakileri yapın ve sabır gösterin.

>Prostattaki iltihap, enfeksiyon vs geçmiyorsa akut prostatit nasıl geçiyor? Bir bulaştı mı hep sürmesi gerekiyor bu mantıkla. Oysa kurtulan çok sayıda insan var.

>Kıvılcımı ilk çakan prostat olabilir de olmayabilir de, ondan emin değilim. Fakat bir süre sonra iş bağırsak hastalıklarıyla ilgili bundan eminim.

>Herkes antibiyotik kullanıyor, neden benim başıma geliyor diyorsan eğer; herkesin kullandigi antibiyotiklerle seninki bir olmayabilir. Cipro, Tavanic vs çok güçlü antibiyotikler. Ve zaten vücudunda bozuk dengeyi iyice bozuyorlar. Ve herkesin bünyesi bir değil.

>Hala inatla ve ısrarla işin çözümünün antibiyotiklerde olduğunu düşünüyorsanız dahi; 10-15 gün yukarda söylediklerimi yapın. Yalnız yazılanların hepsi çok önemli, riayet edin. Hem çok uzun bir zaman değil hem de takviyeler çok para değil. Eğer iyi hissetmeye başladıysanız diyeti sürdürmeye devam edin. Yok bir işe yaramadıysa küçücük de olsa iyileşmiyorsanız sorununuz gerçekten prostat ya da mesane kaynaklı olabilir. Fakat bunu yaparken kaybedecek bir şeyiniz yok.

>Lütfen direkt karşı çıkmadan, çürütmeye çalışmadan önce bunu hiç denemediğinizi kabul edin. Denemeden bir şeyi eleştirmek sadece boşa sallamak olur. Yukardakileri 4x4 uygulayın, hala iyileşmedim derseniz diyecek bir seyim yok fakat cogunluk iyilesebilir bu da bir gercek.

Selamlar, saygılar. Allah’a emanet olun.
Ozan.



Edit: En kapsamlı Candida diyet listesini Selçuk ağbi sonradan yayınlamisti, içerde kaybolmasindansa konunun basinda yer almasi gerektiğini düşündüm.

gönderen selchuk » 08.07.2015 - 00:34

CANDIDA YASAK YIYECEKLER LİSTESİ;


1.ŞEKERLER;
Şeker,bal,şurup,laktoz,
sakaroz,fruktoz,çikolata, alkolsüz içecekler,melas, yapay tatlandırıcılar (örneğin Asulfame, Nutra-Sweet)
Xylitol veya Stevia’yı deneyin!

2.ALKOLLÜ İÇKİLER;
Hepsi.

3.TOPRAK ALTI YETİŞEN SEBZELER;
Patates.

4.TAHILLAR;
Buğday, çavdar, yulaf veya arpa,beyaz ekmek, çavdar ekmeği, makarna
Mısır,patlamış mısır ve mısır yan ürünleri

5.MEYVALAR;
Taze Meyve,kurutulmuş meyve,konserve meyve,
meyve suyu.

6.ETLER;
Salam gibi işlenmiş etler, sucuk, pastırma ve sosisli sandviç, Vakumlu veya Füme etler

7.BALIKLAR;
Somon ve sardalya balığı hariç tüm balıklar, Tüm kabuklu deniz ürünleri

8.SÜT ÜRÜNLERİ;
Tereyağı, kefir ve yoğurt hariç tüm süt ve peynir ürünleri

9.İÇECEKLER;
Kahve,Siyah ve Yeşil Çay,
soda,Enerji içecekleri,Spor içecekleri,Malt içecekler,
Meyve Suyu (taze veya ambalajlanmış)

10.KURUYEMİŞLER;
Kaju,yer fıstığı,antep fıstığı

11.BAKLAGİLLER;
Fasulye ve diğer baklagiller, Tüm Soya ürünleri,
Mantarlar

12.SOSLAR;
Ketçap,mayonez,hardal, soya sosu

13.SİRKELER;
Organik Elma sirkesi dışındaki tüm sirkeler.

14.YAĞLAR;
Fıstık yağı,Pamuk tohumu yağı,mısır yağı,Soya yağı,
margarin


Mesajgönderen selchuk » 08.07.2015 - 00:43

CANDIDA DİETİ SERBEST YIYECEKLER LİSTESİ;


1.SEBZELER;
Enginar,avokado,brokoli,brüksel lahanası,
lahana,karnabahar,kereviz,salatalık,
patlıcan,Sarımsak (çiğ),taze fasulye,
pırasa,Marul (her türlü),bamya,zeytin,
soğan,biberler,turp,Lahana turşusu (ham),
ıspanak,pazı,domates,şalgam,kabak

Sebzeleri ham,buharda pişirilmiş veya kızartılmış yiyin.

2.YOĞURT KÜLTÜRLERİ;
Yoğurt,probiyotikler,kefir

3.ETLER;
Sığır eti,kuzu,yumurta

4.BALIKLAR;
Hamsi,sardalya,somon

5.KURU YEMİŞLER;
Badem,Hindistan cevizi sütü (şekersiz), fındık,çam tohumu,Kabak Çekirdeği,
Ayçekirdeği,ceviz

6.TAHILLAR;
Karabuğday,kahverengi pirinç

7.BİTKİLER VE BAHARATLAR;
Fesleğen,karabiber,kırmızı biber,tarçın,
karanfil,kimyon,dereotu,sarımsak,
zencefil,küçük hindistan cevizi,biberiye,
tarhun otu,kekik,zerdeçal

8.YAĞLAR;
Zeytinyağı,Tahin,Kabak çekirdeği yağı,
badem yağı,ayçiçeği,Hindistan cevizi yağı,
Organik tereyağı

9.ORGANİKLER;
Karabiber,Deniz Tuzu,Limon Suyu, organik elma sirkesi

10.İÇECEKLER;
Tarçın Çayı,Karanfil Çayı,papatya çayı,Nane Çayı,Zencefil Çayı,Meyan Çay
Kekik yağı,Hindiba kökü, aynı zamanda büyük bir prebiyotiktir. (% 20 İnsülin içerir),
Bu yazının altına şartsız imzamı atarım. Bende aynı düşüncelerle deneyimsel olarak uyguladım kendi tedavimi ve şükür kurtuldum. Özellikle modern tıbbın ezberci ve kalıpçı yaklaşımları çok yetersiz bu hastalıkta. Arkadaş çok güzel özetlemiş döngürü hastalık-stres-antibiyotik-bağırsak sorunları (mantar). tekrar tekrar aynı döngü. Çünkü sorun bakteri değil mantar arkadaşlar. Bende yazdım tedavi şeklimi anlatırken. Herkese geçmiş olsun.
emreyld
Mesajlar: 29
Kayıt: 10.09.2020 - 23:27
Şehir: izmir
Hastalık Başlangıç Yılı: 2020

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen emreyld »

kestane3439 yazdı:
NeverGiveUp yazdı:Cümleten Selamun Aleykum.


Nereden baslasam, ne söylesem bilemiyorum.. Çözüm aslında o kadar basit ve açıklanabilir ki.. Dostlarım, agbilerim; öncelikle bilmenizi isterim ki ben iyileşiyorum. Günden güne belirtiler oldukça hafifliyor. Bu yaklaşık sekiz ay süren bir süreç ve sonunda bu hastalıklar silsilesinden kurtuluyorum şükürler olsun. Hepinizin kafasındaki “sıfır” değilim belki, gün içinde çok hafif ve çok az sürelerde yokluyor ağrı fakat bunun da geçeceğini adım gibi biliyorum. Ve iddia ediyorum; söylediklerimi uygulamanız takdirinde forumun %60-70’i bu hastalıklardan kurtulacak. Bunu bu kadar net söylüyorum çünkü bu hastalik da bir neden dahilinde bizim basimiza geldi ve bu nedeni ortadan kaldirabilmek için Allah’a şükürler olsun bir çözüm var. Beni zaten az-çok biliyorsunuz, hiç bir çıkarım yok; gayem Allah rızası. Kimseden para-pul istemiyorum. Sadece iyileştiğinizde bir hayır duası yeter bana. Bu hastaliga dair hiç bu kadar umutlu olmadım.

Sizlere kendi sürecimi anlatmak istiyorum. Bir gün yanlisa düstüm ve harama uçkur çözdüm (bir çoğumuz gibi) hayatım hiç yolunda gitmiyordu, alkol kullanıyordum. Zaten bu boku da alkollüyken yedim. İlişkiden yaklasik bir ay gibi bir süre sonra ilk semptom patlak verdi. İlk semptomun bir mastürbasyon sonrasi olmasindan dolayi kafam çok kurcalandı ve “acaba zorladım mı?” diye düşündüm. Sonra doktor muayeneleri esnasinda “varikosel” teşhisi konuldu ve bundan mı kaynaklanıyor acaba diye ameliyat oldum. Ağrılar ameliyattan yaklasik 5 gün sonra iyiden iyiye Kr. prostatit semptomlarina döndü, sonra bu kez de acaba ameliyattan mı oldu diye kafamda tilkiler dönmeye basladi. Bir çoğumuz gibi çok fazla doktor gezdim. Çok ilaç içtim, çok para harcadım ve gerek buradan gerekse telefonla bu rahatsızlıkla yüzleşen insanlarla saatlerce fikir teatisinde bulundum. Çok araştırdım. Forumlara girdim, moralim bozuldu. Çünkü herkes bu rahatsizliktan kurtulmanin imkansız oldugunu söylüyordu. Hayatımın en zor günleriydi. Fakat asla pes etmedim, bu kullanıcı adını almamın nedeni de budur. Umut kıranlara kızdım, insanlara umut vermeye calistim hep. O kadar doluyum ki; ağrıdan sızıdan ağladığım günleri mi sayayım, ailem başta olmak üzere etrafımdaki insanları kendi sorunlarımla üzmemi mi, sosyal hayatımın yok olmasını mı.. Gelinen noktada alkolü ve zinayı bıraktım. Tövbe ettim. Namaza başladım. Yalvardim, dua ettim. Zaten bu rahatsızlığı en başından bu yana yüce yaradanın “bana gel” deme şekli olarak algıladım. Hani insanın içindeki umut var ya, “nasıl olsa bir gün namaz kılmaya baslarim, dogru yola girerim..” Hayatım boyunca bu umudu tasiyan ve ne yazık ki ibadeti erteleyen bir adamdım. Şifa ne doktorda ne ilaçta, önce Allah’a yönelin ve ondan isteyin. Yedi cihan bir araya gelse Allah “ol” demedikten sonra hiç bir şey olmaz. “Ne dilersen Hak’tan dile, kılavuz ol doğru yola..” Kısacası bu dert bana aslında derman oldu, maneviyatım yükseldi.

Yola ilk başta prostat diye çıktım, sonra dedim ki bu bir kas rahatsızlığı aslında, sonrasında yok dedim bu bir sinir sıkışması, sinir harabiyeti.. Baktım damarlarımda anormal koyulaşmalar var, dolaşım sorunlarına yöneldim. Ürologlar, norolojistler, enfeksiyoncular, fizyoterapistler, damar cerrahları..Bunlarla zaman kaybettim. Ve son noktada sorunun aslında tamamen bağırsaklardan kaynaklandığını farkettim. Bağırsaklarımı iyileştirmek için bir takım çalışmalara yöneldim. Özellikle non-bakteriyel teşhisi konulan arkadaşlar (Bakteriyellerin de dahil olabileceğini düşünüyorum) düşmanınızı iyi tanıyın, ismi: CANDİDA MANTARI. Bu zaten forumda daha önce CENGO kardeşim tarafından bahsi geçen bir husustu. Ben detaylandıracağım. Bunu farketmem iyi geçirdiğim bir kaç günün ardından aşırı şeker yüklemesi yapmam neticesinde ağrılarımın çoğalmasıyla oldu. Her şey iyi gidiyordu, ufak-tefek ağrılarla idare ederken bir akşam üzeri abartı tatlı, çikolata, hamur işi, dondurma yedim ve sabahı zor gördüm.

Candida mantarı da tıpkı prostatit süreci gibi doktorlar tarafından hem çok irdelenmeyen, hem de tespit edilemeyen bir enfeksiyon. Sadece bağırsaklarınızda değil; mesanenizde, ağız ve cilt floranızda ve vücunuzun diğer iç organlarında da olabilir. Zaten bağırsak florasının doğal bir parçası. Açıp incelediğinizde hem prostatite neden olabildiğini hem de geçmeyen prostat iltihaplarına neden olabildiğini görebilirsiniz. Sorun candida değilse dahi, yüksek ihtimalle bağırsak probleminiz vardır. Huzursuz bağırsak sendromu (İrretabl bowl sendrom) Hemoroidler gibi.. Bu sebepten ben candida testi yaptırmadım dahi, direk diyete başladım. Bence kimsenin yaptirmasina gerek yok. Nedenlerini aşağıda sıralayacağım.

Bağırsakların vücuttaki rolü çok büyük, beyinden sonra vücutta emin verme ve diğer organları yönetme yetisine sahip ikinci organ. Hatta araştırmalara göre beyin bile bağırsaklardan emir alabiliyor. Fakat bizler bağırsaklarımızın düzenini zaman içerisinde bozup kısır bir döngünün içerisine giriyoruz. İlk tetikleyici kimimizde prostat, kimimizde değil. Bu düzenin bozulmasında antibiyotiklerin ve yaşam tarzımızın, beslenme ritüelimizin, içerisinde bulunduğumuz psikolojik durumların çok büyük önemi var. Olay şöyle ilerliyor: İlk yakalanma > Stress > Doktor > Antibiyotikler ve diğer ilaç grupları > Bağırsak düzeni bozulur > Tekrar ağrı > Tekrar Stress > Tekrar antibiyotiler.

Ürologlar o kadar yetersiz ki.. Antibiyotikle birlikte probiyotik takviye yazmıyor hiçbiri. Dahası doğru teşhisi koyamıyorlar. Doğru bölüm olan gastroenterelojiye yönlendiremiyorlar. Oraya gönderseler ne olacak? Ordaki doktorlar da yetersiz. Neyse ki bizler kendi kendimizin doktoru olmayı öğrendik.

CANDİDAYLA SAVAŞMAK İÇİN

>Sofra şekeri ve rafine şeker içeren tüm gıdaları hayatınızdan çıkarın. (Sorun acıda değil aslında, tatlıda fakat yine de aşırı acıdan uzak durun)

>Unlu gıda içeren hiç bir gıdayı tüketmeyin. Makarna, mantı, ekmek, pasta, börek, bisküvi, hamur işi vs aklınıza ne geliyorsa. Çünkü vücut şeker gereksinimi duyduğunda bu ihtiyacını bu tip karbonhidratları şekere dönüştürerek değerlendirir.

>Bu yukardaki iki madde çok önemli, küçüçük taviz vermeyin. Ekmek için kepek ekmeği ve çavdar oluyor mu bilmiyorum, araştırın ama şunu söyleyebilirim. Korkmayın, yemezseniz aç kalmazsınız.

>Hareketsiz yaşamı terk edin, spor yapın. Koşun. Koşamıyorsanız yürüyün. Günde en az 30-40 dk fakat zamanla bu süreyi yükseltin. Hareket etmek bağırsak florası için çok önemlidir. Sporu gıda tüketiminden iki saat sonra yapın.

>Sütten ve peynirden uzak durun. Yoğurt bazı insanlara iyi geliyor, bazılarına kötü geliyor. Deneyin kendinizi eğer iyi geliyorsa kısmen de olsa tüketin. Yoğurdun suyunu dökmeyin, bardak bardak için. Bu önemli çünkü en sağlam probiyotik suyunda.

>Abartı yağsız beslenmekten uzak durun. Doğal yağları hayatınızdan tamamen eksik etmeyin. Kısmen de olsa kullanın çünkü yağsız yaşam candidayi güçlü kılar.

>Elma sirkesi kullanın. Geceleri yatmadan önce 1 yemek kaşığı için. Fakat bu kaliteli bir marka olsun. Elma sirkesi candidanın baş düşmanlarından. Secret bunu yapıyor ve şu anda iyi olduğunu söylüyor. Yurtdışında da elma sirkesiyle kurtulduğunu söyleyen insanlar var.

>Hindistan cevizi yağı kullanın. Çörek otu yağı kullanın. Sabah akşam birer çay kaşığı sek sallayın.

>Çay ve kahveden, daha doğrusu kafein içeren her türlü gıdadan uzak durun. Kekik çayı içebilirsiniz hem olaya dair destekleyici hem de ben lezzetini seviyorum. Diğer bitki çayları nasıl geliyor bilgim yok.

>Asitli içeceklerden uzak durun.

>Arada 2-3 günde bir, bir diş orta boy sarımsak yiyin.

>Gereksiz antibiyotikten, reflü ve mide ilaçlarından uzak durun.

>Klorlu su içmeyin.

>Kelle- paça, kemik suyuna iyi diyorlar, ben denemedim hiç.

>Stressten uzak durun. Bu çok önemli. Gerekiyorsa foruma girmeyin, araştırmayın ve ağrı geldiği zaman “Öldük, bittik. Geri dönüşü yok, kurtulamayacağız” diye düşünmeyin çünkü kurtulacaksınız. Stres bağırsak hareketlerini çok olumsuz etkiler.

>Probiyotik bir takviye kullanmaya başlayın. Ben şu anda iftarda Ligone Beta Glucan, Sahurda maflör alıyorum. Bunun en kolay erişilebilir hali maflördür. Her eczanede 17 TL’ye Maflör Plus var. 7 Milyar probiyotik bakteri içeriği var. Bağırsaklarınızdaki iyi huylu bakterileri çoğaltırsanız candida gibi mantarları baskılarsınız. Candida zaten bağırsakların bir parçasıdır ve isteseniz de tamamen vücuttan yok edemezsiniz.

>B12 ve magnezyum takviyeleri alabilirsiniz. Yalnız magnezyum ishal bırakabilir bilginiz olsun.

>Peki ne yiyeceğiz? Sebze yiyin. Et yiyin; özellikle tavuk ve balık. Fakat et abartılırsa kabız bırakır. Kırmızı et için de değişik görüşler var.

>Karbonhidrat ihtiyacınızı kısmen pirinç, ondan daha fazla bulgur ve genel olarak haşlanmış patatesten karşılayın.

>Kabuklu ve çiğ kuruyemiş tüketebilirsiniz.

>Şeker ihtiyacınızı meyvelerden karşılayın. Fakat çok abartmayın.

>Çok büyük öğünler yiyip bağırsakları zorlamayın. 3 ana öğünde yediğinizi 5 öğüne yayın ve küçültün. Sindiriminiz kolaylaşır. Bu da önemli.


Bu söylediklerimi en küçük taviz vermeden uygulayın, iyi geri dönüşleri zaten 10 gün içerisinde almaya başlayacaksınız. Sonrasında ise diyeti götürebildiğiniz yere kadar götürün. CENGO 2 ayda sıfırlamış. Siz ne kadar zamanda sıfırlarsınız bilemem. Bu süre rahatsızlığı yaşama sürenizle, şimdiye kadar olan beslenme düzeninizle doğru orantılı. Ben size yolu gösteriyorum, hayatınız boyunca bu semptomlarla yaşamak istemiyorsanız bu söylediklerimi uygulayın. Ben tedavinin bu olduğuna inanıyorum, bende işe yarıyor. Eğer işe yaramazsa da zaten yukarda söylediklerim sağlıklı bir hayatın anahtarları. Diyet ve spor yapmış olursunuz. Bu size bişey kaybettirmez. İşe yararsa da dediğim gibi bana dua edersiniz.

>Neden bir gün iyi bir gün kötü hissettiğiniz o günkü beslenme ritüelinizle doğrudan alakalıdır. Bağırsakları abartı zorladıysanız size semptom olarak geri döner.

>Beslenme düzenlerinize bakın, %60ından fazlasını şeker ve unlu gıdaların oluşturduğunu göreceksiniz. Dahası hepiniz en az 4 kutu antibiyotik kullanmış insanlarsınız.

> Nedensiz yere kendinizi antibiyotiklerle hırpalamaktan vazgeçin çünkü vücudunuza zarar veriyorsunuz. Söylediğim gibi; işi kısır döngüye sokuyorsunuz.

>Makattaki, kalçadaki gerginlikler, cinsel sorunlar, idrar sorunları vs bire bir bağırsak hareketleriyle bağlantılı. Semptomlar bildiğiniz bugune kadar prostatit olarak size sunulan semptomların aynısı. Araştırabilirsiniz nelere yol açabileceğini. Zaten makat ve penise uzanan kas grupları aynı kas gruplarıdır. İki organın doğrudan bağlantısı var. Bağırsaklar kas ve sinir sistemlerini etkiliyor. Hatta bu kasılmalar prostata bası yapıp akıntı gelmesine dahi neden olabiliyor.

>Üşüttüğünüzde aslında sorunun direkt prostatta değil, bağırsaklarda patlak verdiğini düşündüğünüz oldu mu hiç? Belki de bağırsaklarınızı üşütüyorsunuz? Düşünün.

>Mesele belki de “bakteri” değil de “mantar”dır. Testler bu yüzden boş geliyor. Non-bakteriyel denilmesinin nedeni gerçekten de bakteri olmaması. Bakteri yok, mantar var.

>Tamamen kurtuldum zannedip yıllar sonra yeniden yakalanan insanlar beslenme ve yaşam düzenlerini bozdukları için o hale geliyorlar.

>Forumda CENGO’nun söylediği her şeyin altına imzamı atarım. Çok haklı.

>Alparslan’ı iyileştiren şey “Limon sarımsak” kürüydü. En başında 4 kutu antibiyotik kullandı, sonra uzun periyotta hiç kullanmadı. Bununla beraber GNC Colostrum, çörek otu yağı ve arada kefir içti. Bunlar bağırsak florasını toparladı. Candidaya son darbeyi limon sarımsakla vurdu fakat bunu açıklayamadı, sebebinin ne olduğunu kestiremedi. Ya da tartışmaya girmek istemedi bilmiyorum.

>Kadir ağbiyi iyileştiren; iğnelerin sonrasında kullandığı takviyeler olabilir. Kendine sormak daha doğru olur elbette. Ligone gerçekten etkili bir takviye. Zaten kendisi yoğun olarak şeker ve karbonhidrat tüketmediğini de söylemişti sorduğumda.

>İğneleri vurunduğumda %1 dahi iyi gelmedi bana. 14 adet iğne vurundum. Tamamen gereksiz bir bakteri için gereksiz iğnelerdi. Bakteriyi bulan doktor dışında enfeksiyon uzmanları dahil diğer doktorlar o bakteri prostat bakterisi değil, kim bu iğneleri yazan diye güldüler. Vücudun herhangi bir yerinde olan iltihapta, antibiyotik kullandığınızda en geç 3-4 içinde küçücük de olsa iyileştirici etki alırsınız. Bunun prostat ya da başka bir organ olmasının önemi yok. Ben iyi etkileri iğneden bir süre maflör’e başlamamla aldım fakat hala candidanın farkında değildim, diyet tutmuyordum.

>Bakteriyel prostatit teşhisi olanların da bu yukarda saydıklarımı uygulamalarını öneriyorum. Çünkü sağlıklı insanların (semptom yaşamayan) prostatlarında da bakteri bulunabildiğine dair yayınlar var. Uygulasınlar, bir şey kaybetmezler.

>Sperm testlerimde ileri sperm hareketliliğim %10 geliyordu, varikosel ameliyatı sonrasında ise bu oran %25’e çıktı. Hemen onun sonrasında ise bakterisiz kronik prostatit teşhisi konuldu. Bakterisizin de aslında bakteri içerdiğine dair yayımlar var, peki benim prostatımda bakteri ya da bir sorun olsa bu oran yükselebilir miydi? Prostat ikincil üreme organı ve hareketlilikle bire bir ilgili. Sorunlu bir organ işlevini yerine getiremez. Oysa benim hareketlilik oranım yükseliyor?

>Bu iyileşmenin size bir anda gelmesini beklemeyin, unutmayın; siz yıllardır bağırsaklara yükleniyorsunuz. Bu ağrı kesici atar gibi baş ağrınızı kesmez. Zamana bırakın yukardakileri yapın ve sabır gösterin.

>Prostattaki iltihap, enfeksiyon vs geçmiyorsa akut prostatit nasıl geçiyor? Bir bulaştı mı hep sürmesi gerekiyor bu mantıkla. Oysa kurtulan çok sayıda insan var.

>Kıvılcımı ilk çakan prostat olabilir de olmayabilir de, ondan emin değilim. Fakat bir süre sonra iş bağırsak hastalıklarıyla ilgili bundan eminim.

>Herkes antibiyotik kullanıyor, neden benim başıma geliyor diyorsan eğer; herkesin kullandigi antibiyotiklerle seninki bir olmayabilir. Cipro, Tavanic vs çok güçlü antibiyotikler. Ve zaten vücudunda bozuk dengeyi iyice bozuyorlar. Ve herkesin bünyesi bir değil.

>Hala inatla ve ısrarla işin çözümünün antibiyotiklerde olduğunu düşünüyorsanız dahi; 10-15 gün yukarda söylediklerimi yapın. Yalnız yazılanların hepsi çok önemli, riayet edin. Hem çok uzun bir zaman değil hem de takviyeler çok para değil. Eğer iyi hissetmeye başladıysanız diyeti sürdürmeye devam edin. Yok bir işe yaramadıysa küçücük de olsa iyileşmiyorsanız sorununuz gerçekten prostat ya da mesane kaynaklı olabilir. Fakat bunu yaparken kaybedecek bir şeyiniz yok.

>Lütfen direkt karşı çıkmadan, çürütmeye çalışmadan önce bunu hiç denemediğinizi kabul edin. Denemeden bir şeyi eleştirmek sadece boşa sallamak olur. Yukardakileri 4x4 uygulayın, hala iyileşmedim derseniz diyecek bir seyim yok fakat cogunluk iyilesebilir bu da bir gercek.

Selamlar, saygılar. Allah’a emanet olun.
Ozan.



Edit: En kapsamlı Candida diyet listesini Selçuk ağbi sonradan yayınlamisti, içerde kaybolmasindansa konunun basinda yer almasi gerektiğini düşündüm.

gönderen selchuk » 08.07.2015 - 00:34

CANDIDA YASAK YIYECEKLER LİSTESİ;


1.ŞEKERLER;
Şeker,bal,şurup,laktoz,
sakaroz,fruktoz,çikolata, alkolsüz içecekler,melas, yapay tatlandırıcılar (örneğin Asulfame, Nutra-Sweet)
Xylitol veya Stevia’yı deneyin!

2.ALKOLLÜ İÇKİLER;
Hepsi.

3.TOPRAK ALTI YETİŞEN SEBZELER;
Patates.

4.TAHILLAR;
Buğday, çavdar, yulaf veya arpa,beyaz ekmek, çavdar ekmeği, makarna
Mısır,patlamış mısır ve mısır yan ürünleri

5.MEYVALAR;
Taze Meyve,kurutulmuş meyve,konserve meyve,
meyve suyu.

6.ETLER;
Salam gibi işlenmiş etler, sucuk, pastırma ve sosisli sandviç, Vakumlu veya Füme etler

7.BALIKLAR;
Somon ve sardalya balığı hariç tüm balıklar, Tüm kabuklu deniz ürünleri

8.SÜT ÜRÜNLERİ;
Tereyağı, kefir ve yoğurt hariç tüm süt ve peynir ürünleri

9.İÇECEKLER;
Kahve,Siyah ve Yeşil Çay,
soda,Enerji içecekleri,Spor içecekleri,Malt içecekler,
Meyve Suyu (taze veya ambalajlanmış)

10.KURUYEMİŞLER;
Kaju,yer fıstığı,antep fıstığı

11.BAKLAGİLLER;
Fasulye ve diğer baklagiller, Tüm Soya ürünleri,
Mantarlar

12.SOSLAR;
Ketçap,mayonez,hardal, soya sosu

13.SİRKELER;
Organik Elma sirkesi dışındaki tüm sirkeler.

14.YAĞLAR;
Fıstık yağı,Pamuk tohumu yağı,mısır yağı,Soya yağı,
margarin


Mesajgönderen selchuk » 08.07.2015 - 00:43

CANDIDA DİETİ SERBEST YIYECEKLER LİSTESİ;


1.SEBZELER;
Enginar,avokado,brokoli,brüksel lahanası,
lahana,karnabahar,kereviz,salatalık,
patlıcan,Sarımsak (çiğ),taze fasulye,
pırasa,Marul (her türlü),bamya,zeytin,
soğan,biberler,turp,Lahana turşusu (ham),
ıspanak,pazı,domates,şalgam,kabak

Sebzeleri ham,buharda pişirilmiş veya kızartılmış yiyin.

2.YOĞURT KÜLTÜRLERİ;
Yoğurt,probiyotikler,kefir

3.ETLER;
Sığır eti,kuzu,yumurta

4.BALIKLAR;
Hamsi,sardalya,somon

5.KURU YEMİŞLER;
Badem,Hindistan cevizi sütü (şekersiz), fındık,çam tohumu,Kabak Çekirdeği,
Ayçekirdeği,ceviz

6.TAHILLAR;
Karabuğday,kahverengi pirinç

7.BİTKİLER VE BAHARATLAR;
Fesleğen,karabiber,kırmızı biber,tarçın,
karanfil,kimyon,dereotu,sarımsak,
zencefil,küçük hindistan cevizi,biberiye,
tarhun otu,kekik,zerdeçal

8.YAĞLAR;
Zeytinyağı,Tahin,Kabak çekirdeği yağı,
badem yağı,ayçiçeği,Hindistan cevizi yağı,
Organik tereyağı

9.ORGANİKLER;
Karabiber,Deniz Tuzu,Limon Suyu, organik elma sirkesi

10.İÇECEKLER;
Tarçın Çayı,Karanfil Çayı,papatya çayı,Nane Çayı,Zencefil Çayı,Meyan Çay
Kekik yağı,Hindiba kökü, aynı zamanda büyük bir prebiyotiktir. (% 20 İnsülin içerir),
Bu yazının altına şartsız imzamı atarım. Bende aynı düşüncelerle deneyimsel olarak uyguladım kendi tedavimi ve şükür kurtuldum. Özellikle modern tıbbın ezberci ve kalıpçı yaklaşımları çok yetersiz bu hastalıkta. Arkadaş çok güzel özetlemiş döngürü hastalık-stres-antibiyotik-bağırsak sorunları (mantar). tekrar tekrar aynı döngü. Çünkü sorun bakteri değil mantar arkadaşlar. Bende yazdım tedavi şeklimi anlatırken. Herkese geçmiş olsun.



ne kadar yaptın bu diyeti ve ne kadar oldu bırakalı
Bilgin bilgin
Mesajlar: 1
Kayıt: 13.02.2022 - 08:01
Şehir: Sakarya
Hastalık Başlangıç Yılı: 2020

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen Bilgin bilgin »

Eğer candida diyeti yaparsanız asla süt ve süt ürünleri tuketmiyorsunuz cunki hayvanların Yedikleri yemlerden dolaylı yoldan alıyorsunuz buna kefir ve yoğurtta dahil sirke candidayi çoğaltıyor fermente hiç birşey kullanmıyorsunuz mayalanarak elde edilen hiç bir şeyi kullanmıyorsunuz bu arada yumurta tavuk eti ve hayvansal hiç bir şey yeniyordunuz çünkü hayvanlara mısır buğday verdikleri için sizde onlardan yediğiniz için iylesemiyorsunuz eğer bu dediklerimi yaparsanız bir hafta veya bir ay gibi bir sürede iylesme kirizine giriyorsunuz bunu yaşam tarzı haline getirmeniz gerek iylesmeniz en az 2 sene sürebiliyor size bir iyilik daha yapayım letkin bunu araştırın domates biber patlıcan ve kabak asla tüketmeyin bakliyatlardaki letkinleri nasıl etkisiz hale getireceğinizi öğrenin internette çoğu güvenilir insanların bile yanlış bilgi veriyor olması çok üzücü
secooo
Mesajlar: 500
Kayıt: 03.02.2022 - 12:59
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2021
Yaş: 44

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen secooo »

NeverGiveUp yazdı:Cümleten Selamun Aleykum.


Nereden baslasam, ne söylesem bilemiyorum.. Çözüm aslında o kadar basit ve açıklanabilir ki.. Dostlarım, agbilerim; öncelikle bilmenizi isterim ki ben iyileşiyorum. Günden güne belirtiler oldukça hafifliyor. Bu yaklaşık sekiz ay süren bir süreç ve sonunda bu hastalıklar silsilesinden kurtuluyorum şükürler olsun. Hepinizin kafasındaki “sıfır” değilim belki, gün içinde çok hafif ve çok az sürelerde yokluyor ağrı fakat bunun da geçeceğini adım gibi biliyorum. Ve iddia ediyorum; söylediklerimi uygulamanız takdirinde forumun %60-70’i bu hastalıklardan kurtulacak. Bunu bu kadar net söylüyorum çünkü bu hastalik da bir neden dahilinde bizim basimiza geldi ve bu nedeni ortadan kaldirabilmek için Allah’a şükürler olsun bir çözüm var. Beni zaten az-çok biliyorsunuz, hiç bir çıkarım yok; gayem Allah rızası. Kimseden para-pul istemiyorum. Sadece iyileştiğinizde bir hayır duası yeter bana. Bu hastaliga dair hiç bu kadar umutlu olmadım.

Sizlere kendi sürecimi anlatmak istiyorum. Bir gün yanlisa düstüm ve harama uçkur çözdüm (bir çoğumuz gibi) hayatım hiç yolunda gitmiyordu, alkol kullanıyordum. Zaten bu boku da alkollüyken yedim. İlişkiden yaklasik bir ay gibi bir süre sonra ilk semptom patlak verdi. İlk semptomun bir mastürbasyon sonrasi olmasindan dolayi kafam çok kurcalandı ve “acaba zorladım mı?” diye düşündüm. Sonra doktor muayeneleri esnasinda “varikosel” teşhisi konuldu ve bundan mı kaynaklanıyor acaba diye ameliyat oldum. Ağrılar ameliyattan yaklasik 5 gün sonra iyiden iyiye Kr. prostatit semptomlarina döndü, sonra bu kez de acaba ameliyattan mı oldu diye kafamda tilkiler dönmeye basladi. Bir çoğumuz gibi çok fazla doktor gezdim. Çok ilaç içtim, çok para harcadım ve gerek buradan gerekse telefonla bu rahatsızlıkla yüzleşen insanlarla saatlerce fikir teatisinde bulundum. Çok araştırdım. Forumlara girdim, moralim bozuldu. Çünkü herkes bu rahatsizliktan kurtulmanin imkansız oldugunu söylüyordu. Hayatımın en zor günleriydi. Fakat asla pes etmedim, bu kullanıcı adını almamın nedeni de budur. Umut kıranlara kızdım, insanlara umut vermeye calistim hep. O kadar doluyum ki; ağrıdan sızıdan ağladığım günleri mi sayayım, ailem başta olmak üzere etrafımdaki insanları kendi sorunlarımla üzmemi mi, sosyal hayatımın yok olmasını mı.. Gelinen noktada alkolü ve zinayı bıraktım. Tövbe ettim. Namaza başladım. Yalvardim, dua ettim. Zaten bu rahatsızlığı en başından bu yana yüce yaradanın “bana gel” deme şekli olarak algıladım. Hani insanın içindeki umut var ya, “nasıl olsa bir gün namaz kılmaya baslarim, dogru yola girerim..” Hayatım boyunca bu umudu tasiyan ve ne yazık ki ibadeti erteleyen bir adamdım. Şifa ne doktorda ne ilaçta, önce Allah’a yönelin ve ondan isteyin. Yedi cihan bir araya gelse Allah “ol” demedikten sonra hiç bir şey olmaz. “Ne dilersen Hak’tan dile, kılavuz ol doğru yola..” Kısacası bu dert bana aslında derman oldu, maneviyatım yükseldi.

Yola ilk başta prostat diye çıktım, sonra dedim ki bu bir kas rahatsızlığı aslında, sonrasında yok dedim bu bir sinir sıkışması, sinir harabiyeti.. Baktım damarlarımda anormal koyulaşmalar var, dolaşım sorunlarına yöneldim. Ürologlar, norolojistler, enfeksiyoncular, fizyoterapistler, damar cerrahları..Bunlarla zaman kaybettim. Ve son noktada sorunun aslında tamamen bağırsaklardan kaynaklandığını farkettim. Bağırsaklarımı iyileştirmek için bir takım çalışmalara yöneldim. Özellikle non-bakteriyel teşhisi konulan arkadaşlar (Bakteriyellerin de dahil olabileceğini düşünüyorum) düşmanınızı iyi tanıyın, ismi: CANDİDA MANTARI. Bu zaten forumda daha önce CENGO kardeşim tarafından bahsi geçen bir husustu. Ben detaylandıracağım. Bunu farketmem iyi geçirdiğim bir kaç günün ardından aşırı şeker yüklemesi yapmam neticesinde ağrılarımın çoğalmasıyla oldu. Her şey iyi gidiyordu, ufak-tefek ağrılarla idare ederken bir akşam üzeri abartı tatlı, çikolata, hamur işi, dondurma yedim ve sabahı zor gördüm.

Candida mantarı da tıpkı prostatit süreci gibi doktorlar tarafından hem çok irdelenmeyen, hem de tespit edilemeyen bir enfeksiyon. Sadece bağırsaklarınızda değil; mesanenizde, ağız ve cilt floranızda ve vücunuzun diğer iç organlarında da olabilir. Zaten bağırsak florasının doğal bir parçası. Açıp incelediğinizde hem prostatite neden olabildiğini hem de geçmeyen prostat iltihaplarına neden olabildiğini görebilirsiniz. Sorun candida değilse dahi, yüksek ihtimalle bağırsak probleminiz vardır. Huzursuz bağırsak sendromu (İrretabl bowl sendrom) Hemoroidler gibi.. Bu sebepten ben candida testi yaptırmadım dahi, direk diyete başladım. Bence kimsenin yaptirmasina gerek yok. Nedenlerini aşağıda sıralayacağım.

Bağırsakların vücuttaki rolü çok büyük, beyinden sonra vücutta emin verme ve diğer organları yönetme yetisine sahip ikinci organ. Hatta araştırmalara göre beyin bile bağırsaklardan emir alabiliyor. Fakat bizler bağırsaklarımızın düzenini zaman içerisinde bozup kısır bir döngünün içerisine giriyoruz. İlk tetikleyici kimimizde prostat, kimimizde değil. Bu düzenin bozulmasında antibiyotiklerin ve yaşam tarzımızın, beslenme ritüelimizin, içerisinde bulunduğumuz psikolojik durumların çok büyük önemi var. Olay şöyle ilerliyor: İlk yakalanma > Stress > Doktor > Antibiyotikler ve diğer ilaç grupları > Bağırsak düzeni bozulur > Tekrar ağrı > Tekrar Stress > Tekrar antibiyotiler.

Ürologlar o kadar yetersiz ki.. Antibiyotikle birlikte probiyotik takviye yazmıyor hiçbiri. Dahası doğru teşhisi koyamıyorlar. Doğru bölüm olan gastroenterelojiye yönlendiremiyorlar. Oraya gönderseler ne olacak? Ordaki doktorlar da yetersiz. Neyse ki bizler kendi kendimizin doktoru olmayı öğrendik.

CANDİDAYLA SAVAŞMAK İÇİN

>Sofra şekeri ve rafine şeker içeren tüm gıdaları hayatınızdan çıkarın. (Sorun acıda değil aslında, tatlıda fakat yine de aşırı acıdan uzak durun)

>Unlu gıda içeren hiç bir gıdayı tüketmeyin. Makarna, mantı, ekmek, pasta, börek, bisküvi, hamur işi vs aklınıza ne geliyorsa. Çünkü vücut şeker gereksinimi duyduğunda bu ihtiyacını bu tip karbonhidratları şekere dönüştürerek değerlendirir.

>Bu yukardaki iki madde çok önemli, küçüçük taviz vermeyin. Ekmek için kepek ekmeği ve çavdar oluyor mu bilmiyorum, araştırın ama şunu söyleyebilirim. Korkmayın, yemezseniz aç kalmazsınız.

>Hareketsiz yaşamı terk edin, spor yapın. Koşun. Koşamıyorsanız yürüyün. Günde en az 30-40 dk fakat zamanla bu süreyi yükseltin. Hareket etmek bağırsak florası için çok önemlidir. Sporu gıda tüketiminden iki saat sonra yapın.

>Sütten ve peynirden uzak durun. Yoğurt bazı insanlara iyi geliyor, bazılarına kötü geliyor. Deneyin kendinizi eğer iyi geliyorsa kısmen de olsa tüketin. Yoğurdun suyunu dökmeyin, bardak bardak için. Bu önemli çünkü en sağlam probiyotik suyunda.

>Abartı yağsız beslenmekten uzak durun. Doğal yağları hayatınızdan tamamen eksik etmeyin. Kısmen de olsa kullanın çünkü yağsız yaşam candidayi güçlü kılar.

>Elma sirkesi kullanın. Geceleri yatmadan önce 1 yemek kaşığı için. Fakat bu kaliteli bir marka olsun. Elma sirkesi candidanın baş düşmanlarından. Secret bunu yapıyor ve şu anda iyi olduğunu söylüyor. Yurtdışında da elma sirkesiyle kurtulduğunu söyleyen insanlar var.

>Hindistan cevizi yağı kullanın. Çörek otu yağı kullanın. Sabah akşam birer çay kaşığı sek sallayın.

>Çay ve kahveden, daha doğrusu kafein içeren her türlü gıdadan uzak durun. Kekik çayı içebilirsiniz hem olaya dair destekleyici hem de ben lezzetini seviyorum. Diğer bitki çayları nasıl geliyor bilgim yok.

>Asitli içeceklerden uzak durun.

>Arada 2-3 günde bir, bir diş orta boy sarımsak yiyin.

>Gereksiz antibiyotikten, reflü ve mide ilaçlarından uzak durun.

>Klorlu su içmeyin.

>Kelle- paça, kemik suyuna iyi diyorlar, ben denemedim hiç.

>Stressten uzak durun. Bu çok önemli. Gerekiyorsa foruma girmeyin, araştırmayın ve ağrı geldiği zaman “Öldük, bittik. Geri dönüşü yok, kurtulamayacağız” diye düşünmeyin çünkü kurtulacaksınız. Stres bağırsak hareketlerini çok olumsuz etkiler.

>Probiyotik bir takviye kullanmaya başlayın. Ben şu anda iftarda Ligone Beta Glucan, Sahurda maflör alıyorum. Bunun en kolay erişilebilir hali maflördür. Her eczanede 17 TL’ye Maflör Plus var. 7 Milyar probiyotik bakteri içeriği var. Bağırsaklarınızdaki iyi huylu bakterileri çoğaltırsanız candida gibi mantarları baskılarsınız. Candida zaten bağırsakların bir parçasıdır ve isteseniz de tamamen vücuttan yok edemezsiniz.

>B12 ve magnezyum takviyeleri alabilirsiniz. Yalnız magnezyum ishal bırakabilir bilginiz olsun.

>Peki ne yiyeceğiz? Sebze yiyin. Et yiyin; özellikle tavuk ve balık. Fakat et abartılırsa kabız bırakır. Kırmızı et için de değişik görüşler var.

>Karbonhidrat ihtiyacınızı kısmen pirinç, ondan daha fazla bulgur ve genel olarak haşlanmış patatesten karşılayın.

>Kabuklu ve çiğ kuruyemiş tüketebilirsiniz.

>Şeker ihtiyacınızı meyvelerden karşılayın. Fakat çok abartmayın.

>Çok büyük öğünler yiyip bağırsakları zorlamayın. 3 ana öğünde yediğinizi 5 öğüne yayın ve küçültün. Sindiriminiz kolaylaşır. Bu da önemli.


Bu söylediklerimi en küçük taviz vermeden uygulayın, iyi geri dönüşleri zaten 10 gün içerisinde almaya başlayacaksınız. Sonrasında ise diyeti götürebildiğiniz yere kadar götürün. CENGO 2 ayda sıfırlamış. Siz ne kadar zamanda sıfırlarsınız bilemem. Bu süre rahatsızlığı yaşama sürenizle, şimdiye kadar olan beslenme düzeninizle doğru orantılı. Ben size yolu gösteriyorum, hayatınız boyunca bu semptomlarla yaşamak istemiyorsanız bu söylediklerimi uygulayın. Ben tedavinin bu olduğuna inanıyorum, bende işe yarıyor. Eğer işe yaramazsa da zaten yukarda söylediklerim sağlıklı bir hayatın anahtarları. Diyet ve spor yapmış olursunuz. Bu size bişey kaybettirmez. İşe yararsa da dediğim gibi bana dua edersiniz.

>Neden bir gün iyi bir gün kötü hissettiğiniz o günkü beslenme ritüelinizle doğrudan alakalıdır. Bağırsakları abartı zorladıysanız size semptom olarak geri döner.

>Beslenme düzenlerinize bakın, %60ından fazlasını şeker ve unlu gıdaların oluşturduğunu göreceksiniz. Dahası hepiniz en az 4 kutu antibiyotik kullanmış insanlarsınız.

> Nedensiz yere kendinizi antibiyotiklerle hırpalamaktan vazgeçin çünkü vücudunuza zarar veriyorsunuz. Söylediğim gibi; işi kısır döngüye sokuyorsunuz.

>Makattaki, kalçadaki gerginlikler, cinsel sorunlar, idrar sorunları vs bire bir bağırsak hareketleriyle bağlantılı. Semptomlar bildiğiniz bugune kadar prostatit olarak size sunulan semptomların aynısı. Araştırabilirsiniz nelere yol açabileceğini. Zaten makat ve penise uzanan kas grupları aynı kas gruplarıdır. İki organın doğrudan bağlantısı var. Bağırsaklar kas ve sinir sistemlerini etkiliyor. Hatta bu kasılmalar prostata bası yapıp akıntı gelmesine dahi neden olabiliyor.

>Üşüttüğünüzde aslında sorunun direkt prostatta değil, bağırsaklarda patlak verdiğini düşündüğünüz oldu mu hiç? Belki de bağırsaklarınızı üşütüyorsunuz? Düşünün.

>Mesele belki de “bakteri” değil de “mantar”dır. Testler bu yüzden boş geliyor. Non-bakteriyel denilmesinin nedeni gerçekten de bakteri olmaması. Bakteri yok, mantar var.

>Tamamen kurtuldum zannedip yıllar sonra yeniden yakalanan insanlar beslenme ve yaşam düzenlerini bozdukları için o hale geliyorlar.

>Forumda CENGO’nun söylediği her şeyin altına imzamı atarım. Çok haklı.

>Alparslan’ı iyileştiren şey “Limon sarımsak” kürüydü. En başında 4 kutu antibiyotik kullandı, sonra uzun periyotta hiç kullanmadı. Bununla beraber GNC Colostrum, çörek otu yağı ve arada kefir içti. Bunlar bağırsak florasını toparladı. Candidaya son darbeyi limon sarımsakla vurdu fakat bunu açıklayamadı, sebebinin ne olduğunu kestiremedi. Ya da tartışmaya girmek istemedi bilmiyorum.

>Kadir ağbiyi iyileştiren; iğnelerin sonrasında kullandığı takviyeler olabilir. Kendine sormak daha doğru olur elbette. Ligone gerçekten etkili bir takviye. Zaten kendisi yoğun olarak şeker ve karbonhidrat tüketmediğini de söylemişti sorduğumda.

>İğneleri vurunduğumda %1 dahi iyi gelmedi bana. 14 adet iğne vurundum. Tamamen gereksiz bir bakteri için gereksiz iğnelerdi. Bakteriyi bulan doktor dışında enfeksiyon uzmanları dahil diğer doktorlar o bakteri prostat bakterisi değil, kim bu iğneleri yazan diye güldüler. Vücudun herhangi bir yerinde olan iltihapta, antibiyotik kullandığınızda en geç 3-4 içinde küçücük de olsa iyileştirici etki alırsınız. Bunun prostat ya da başka bir organ olmasının önemi yok. Ben iyi etkileri iğneden bir süre maflör’e başlamamla aldım fakat hala candidanın farkında değildim, diyet tutmuyordum.

>Bakteriyel prostatit teşhisi olanların da bu yukarda saydıklarımı uygulamalarını öneriyorum. Çünkü sağlıklı insanların (semptom yaşamayan) prostatlarında da bakteri bulunabildiğine dair yayınlar var. Uygulasınlar, bir şey kaybetmezler.

>Sperm testlerimde ileri sperm hareketliliğim %10 geliyordu, varikosel ameliyatı sonrasında ise bu oran %25’e çıktı. Hemen onun sonrasında ise bakterisiz kronik prostatit teşhisi konuldu. Bakterisizin de aslında bakteri içerdiğine dair yayımlar var, peki benim prostatımda bakteri ya da bir sorun olsa bu oran yükselebilir miydi? Prostat ikincil üreme organı ve hareketlilikle bire bir ilgili. Sorunlu bir organ işlevini yerine getiremez. Oysa benim hareketlilik oranım yükseliyor?

>Bu iyileşmenin size bir anda gelmesini beklemeyin, unutmayın; siz yıllardır bağırsaklara yükleniyorsunuz. Bu ağrı kesici atar gibi baş ağrınızı kesmez. Zamana bırakın yukardakileri yapın ve sabır gösterin.

>Prostattaki iltihap, enfeksiyon vs geçmiyorsa akut prostatit nasıl geçiyor? Bir bulaştı mı hep sürmesi gerekiyor bu mantıkla. Oysa kurtulan çok sayıda insan var.

>Kıvılcımı ilk çakan prostat olabilir de olmayabilir de, ondan emin değilim. Fakat bir süre sonra iş bağırsak hastalıklarıyla ilgili bundan eminim.

>Herkes antibiyotik kullanıyor, neden benim başıma geliyor diyorsan eğer; herkesin kullandigi antibiyotiklerle seninki bir olmayabilir. Cipro, Tavanic vs çok güçlü antibiyotikler. Ve zaten vücudunda bozuk dengeyi iyice bozuyorlar. Ve herkesin bünyesi bir değil.

>Hala inatla ve ısrarla işin çözümünün antibiyotiklerde olduğunu düşünüyorsanız dahi; 10-15 gün yukarda söylediklerimi yapın. Yalnız yazılanların hepsi çok önemli, riayet edin. Hem çok uzun bir zaman değil hem de takviyeler çok para değil. Eğer iyi hissetmeye başladıysanız diyeti sürdürmeye devam edin. Yok bir işe yaramadıysa küçücük de olsa iyileşmiyorsanız sorununuz gerçekten prostat ya da mesane kaynaklı olabilir. Fakat bunu yaparken kaybedecek bir şeyiniz yok.

>Lütfen direkt karşı çıkmadan, çürütmeye çalışmadan önce bunu hiç denemediğinizi kabul edin. Denemeden bir şeyi eleştirmek sadece boşa sallamak olur. Yukardakileri 4x4 uygulayın, hala iyileşmedim derseniz diyecek bir seyim yok fakat cogunluk iyilesebilir bu da bir gercek.

Selamlar, saygılar. Allah’a emanet olun.
Ozan.



Edit: En kapsamlı Candida diyet listesini Selçuk ağbi sonradan yayınlamisti, içerde kaybolmasindansa konunun basinda yer almasi gerektiğini düşündüm.

gönderen selchuk » 08.07.2015 - 00:34

CANDIDA YASAK YIYECEKLER LİSTESİ;


1.ŞEKERLER;
Şeker,bal,şurup,laktoz,
sakaroz,fruktoz,çikolata, alkolsüz içecekler,melas, yapay tatlandırıcılar (örneğin Asulfame, Nutra-Sweet)
Xylitol veya Stevia’yı deneyin!

2.ALKOLLÜ İÇKİLER;
Hepsi.

3.TOPRAK ALTI YETİŞEN SEBZELER;
Patates.

4.TAHILLAR;
Buğday, çavdar, yulaf veya arpa,beyaz ekmek, çavdar ekmeği, makarna
Mısır,patlamış mısır ve mısır yan ürünleri

5.MEYVALAR;
Taze Meyve,kurutulmuş meyve,konserve meyve,
meyve suyu.

6.ETLER;
Salam gibi işlenmiş etler, sucuk, pastırma ve sosisli sandviç, Vakumlu veya Füme etler

7.BALIKLAR;
Somon ve sardalya balığı hariç tüm balıklar, Tüm kabuklu deniz ürünleri

8.SÜT ÜRÜNLERİ;
Tereyağı, kefir ve yoğurt hariç tüm süt ve peynir ürünleri

9.İÇECEKLER;
Kahve,Siyah ve Yeşil Çay,
soda,Enerji içecekleri,Spor içecekleri,Malt içecekler,
Meyve Suyu (taze veya ambalajlanmış)

10.KURUYEMİŞLER;
Kaju,yer fıstığı,antep fıstığı



11.BAKLAGİLLER;
Fasulye ve diğer baklagiller, Tüm Soya ürünleri,
Mantarlar

12.SOSLAR;
Ketçap,mayonez,hardal, soya sosu

13.SİRKELER;
Organik Elma sirkesi dışındaki tüm sirkeler.

14.YAĞLAR;
Fıstık yağı,Pamuk tohumu yağı,mısır yağı,Soya yağı,
margarin


Mesajgönderen selchuk » 08.07.2015 - 00:43

CANDIDA DİETİ SERBEST YIYECEKLER LİSTESİ;


1.SEBZELER;
Enginar,avokado,brokoli,brüksel lahanası,
lahana,karnabahar,kereviz,salatalık,
patlıcan,Sarımsak (çiğ),taze fasulye,
pırasa,Marul (her türlü),bamya,zeytin,
soğan,biberler,turp,Lahana turşusu (ham),
ıspanak,pazı,domates,şalgam,kabak

Sebzeleri ham,buharda pişirilmiş veya kızartılmış yiyin.

2.YOĞURT KÜLTÜRLERİ;
Yoğurt,probiyotikler,kefir

3.ETLER;
Sığır eti,kuzu,yumurta

4.BALIKLAR;
Hamsi,sardalya,somon

5.KURU YEMİŞLER;
Badem,Hindistan cevizi sütü (şekersiz), fındık,çam tohumu,Kabak Çekirdeği,
Ayçekirdeği,ceviz

6.TAHILLAR;
Karabuğday,kahverengi pirinç

7.BİTKİLER VE BAHARATLAR;
Fesleğen,karabiber,kırmızı biber,tarçın,
karanfil,kimyon,dereotu,sarımsak,
zencefil,küçük hindistan cevizi,biberiye,
tarhun otu,kekik,zerdeçal

8.YAĞLAR;
Zeytinyağı,Tahin,Kabak çekirdeği yağı,
badem yağı,ayçiçeği,Hindistan cevizi yağı,
Organik tereyağı

9.ORGANİKLER;
Karabiber,Deniz Tuzu,Limon Suyu, organik elma sirkesi

10.İÇECEKLER;
Tarçın Çayı,Karanfil Çayı,papatya çayı,Nane Çayı,Zencefil Çayı,Meyan Çay
Kekik yağı,Hindiba kökü, aynı zamanda büyük bir prebiyotiktir. (% 20 İnsülin içerir),
Dostum 1 yıldır düşük karbonhidrat dieti yapıyorum fruktoz bile yok denecek kadar az hatta ketojenik diet yapıyorum günlük karb alımım 50 gram altı oda sebzelerden.aslında keto yapıyorum yüksek kaliteli yağlar tüketiyorum hindistan cevizi yağı saf tereyağ soğuk sıkım zeytinyağı vs.
yani şekerin mayanın hayatımda yeri yok sadece bu listede olan peynir tüketiyorum o kadar.
haftada 60 km cardio 3 ağırlık antremanı 2 kez yoga 2 kez hiit yapıyordum 2 ay öncesine kadar bende bu hastalık böyle bir zamanda patladı..
3 sene önce kanımda kandida çıktı ciddi bağırsak ve mide sorunlarım vardı candidandır dediler..Candida dietleri yaptım düzelemedim.Sonra bunun psikolojik oldugunu anladım candida ile bir alakası yoktu..Akabinde kötü bir beslenme dönemim oldu aşırı karbo tüketiyordum ama bağırsaklarım bu dönemde iyileştim yani candida ile alakası yoktu eğer olsaydı asla mide ve bağırsaklarım düzelemezdim.
ve ben şuan ki her zaman spor yaparım aşırı hareketli olduğum ve sıfır karbonhidrat tükettiğim bir dönemde yakalandım yani candida ile bir alakası oldugunu düşünmüyorum.
tabi sen nasıl düzeliyorsan ve inanıyorsan ve bu sana iyi geliyorsa devam et Allah bizede şifa versin
Cevapla