- Ç Ö Z Ü M -

Prostat iltihabının belirtileri, tanısı, yapılan çalışmalar, yazılan tezler vs.
NeverGiveUp
Mesajlar: 792
Kayıt: 19.04.2015 - 18:09

- Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen NeverGiveUp »

Cümleten Selamun Aleykum.


Nereden baslasam, ne söylesem bilemiyorum.. Çözüm aslında o kadar basit ve açıklanabilir ki.. Dostlarım, agbilerim; öncelikle bilmenizi isterim ki ben iyileşiyorum. Günden güne belirtiler oldukça hafifliyor. Bu yaklaşık sekiz ay süren bir süreç ve sonunda bu hastalıklar silsilesinden kurtuluyorum şükürler olsun. Hepinizin kafasındaki “sıfır” değilim belki, gün içinde çok hafif ve çok az sürelerde yokluyor ağrı fakat bunun da geçeceğini adım gibi biliyorum. Ve iddia ediyorum; söylediklerimi uygulamanız takdirinde forumun %60-70’i bu hastalıklardan kurtulacak. Bunu bu kadar net söylüyorum çünkü bu hastalik da bir neden dahilinde bizim basimiza geldi ve bu nedeni ortadan kaldirabilmek için Allah’a şükürler olsun bir çözüm var. Beni zaten az-çok biliyorsunuz, hiç bir çıkarım yok; gayem Allah rızası. Kimseden para-pul istemiyorum. Sadece iyileştiğinizde bir hayır duası yeter bana. Bu hastaliga dair hiç bu kadar umutlu olmadım.

Sizlere kendi sürecimi anlatmak istiyorum. Bir gün yanlisa düstüm ve harama uçkur çözdüm (bir çoğumuz gibi) hayatım hiç yolunda gitmiyordu, alkol kullanıyordum. Zaten bu boku da alkollüyken yedim. İlişkiden yaklasik bir ay gibi bir süre sonra ilk semptom patlak verdi. İlk semptomun bir mastürbasyon sonrasi olmasindan dolayi kafam çok kurcalandı ve “acaba zorladım mı?” diye düşündüm. Sonra doktor muayeneleri esnasinda “varikosel” teşhisi konuldu ve bundan mı kaynaklanıyor acaba diye ameliyat oldum. Ağrılar ameliyattan yaklasik 5 gün sonra iyiden iyiye Kr. prostatit semptomlarina döndü, sonra bu kez de acaba ameliyattan mı oldu diye kafamda tilkiler dönmeye basladi. Bir çoğumuz gibi çok fazla doktor gezdim. Çok ilaç içtim, çok para harcadım ve gerek buradan gerekse telefonla bu rahatsızlıkla yüzleşen insanlarla saatlerce fikir teatisinde bulundum. Çok araştırdım. Forumlara girdim, moralim bozuldu. Çünkü herkes bu rahatsizliktan kurtulmanin imkansız oldugunu söylüyordu. Hayatımın en zor günleriydi. Fakat asla pes etmedim, bu kullanıcı adını almamın nedeni de budur. Umut kıranlara kızdım, insanlara umut vermeye calistim hep. O kadar doluyum ki; ağrıdan sızıdan ağladığım günleri mi sayayım, ailem başta olmak üzere etrafımdaki insanları kendi sorunlarımla üzmemi mi, sosyal hayatımın yok olmasını mı.. Gelinen noktada alkolü ve zinayı bıraktım. Tövbe ettim. Namaza başladım. Yalvardim, dua ettim. Zaten bu rahatsızlığı en başından bu yana yüce yaradanın “bana gel” deme şekli olarak algıladım. Hani insanın içindeki umut var ya, “nasıl olsa bir gün namaz kılmaya baslarim, dogru yola girerim..” Hayatım boyunca bu umudu tasiyan ve ne yazık ki ibadeti erteleyen bir adamdım. Şifa ne doktorda ne ilaçta, önce Allah’a yönelin ve ondan isteyin. Yedi cihan bir araya gelse Allah “ol” demedikten sonra hiç bir şey olmaz. “Ne dilersen Hak’tan dile, kılavuz ol doğru yola..” Kısacası bu dert bana aslında derman oldu, maneviyatım yükseldi.

Yola ilk başta prostat diye çıktım, sonra dedim ki bu bir kas rahatsızlığı aslında, sonrasında yok dedim bu bir sinir sıkışması, sinir harabiyeti.. Baktım damarlarımda anormal koyulaşmalar var, dolaşım sorunlarına yöneldim. Ürologlar, norolojistler, enfeksiyoncular, fizyoterapistler, damar cerrahları..Bunlarla zaman kaybettim. Ve son noktada sorunun aslında tamamen bağırsaklardan kaynaklandığını farkettim. Bağırsaklarımı iyileştirmek için bir takım çalışmalara yöneldim. Özellikle non-bakteriyel teşhisi konulan arkadaşlar (Bakteriyellerin de dahil olabileceğini düşünüyorum) düşmanınızı iyi tanıyın, ismi: CANDİDA MANTARI. Bu zaten forumda daha önce CENGO kardeşim tarafından bahsi geçen bir husustu. Ben detaylandıracağım. Bunu farketmem iyi geçirdiğim bir kaç günün ardından aşırı şeker yüklemesi yapmam neticesinde ağrılarımın çoğalmasıyla oldu. Her şey iyi gidiyordu, ufak-tefek ağrılarla idare ederken bir akşam üzeri abartı tatlı, çikolata, hamur işi, dondurma yedim ve sabahı zor gördüm.

Candida mantarı da tıpkı prostatit süreci gibi doktorlar tarafından hem çok irdelenmeyen, hem de tespit edilemeyen bir enfeksiyon. Sadece bağırsaklarınızda değil; mesanenizde, ağız ve cilt floranızda ve vücunuzun diğer iç organlarında da olabilir. Zaten bağırsak florasının doğal bir parçası. Açıp incelediğinizde hem prostatite neden olabildiğini hem de geçmeyen prostat iltihaplarına neden olabildiğini görebilirsiniz. Sorun candida değilse dahi, yüksek ihtimalle bağırsak probleminiz vardır. Huzursuz bağırsak sendromu (İrretabl bowl sendrom) Hemoroidler gibi.. Bu sebepten ben candida testi yaptırmadım dahi, direk diyete başladım. Bence kimsenin yaptirmasina gerek yok. Nedenlerini aşağıda sıralayacağım.

Bağırsakların vücuttaki rolü çok büyük, beyinden sonra vücutta emin verme ve diğer organları yönetme yetisine sahip ikinci organ. Hatta araştırmalara göre beyin bile bağırsaklardan emir alabiliyor. Fakat bizler bağırsaklarımızın düzenini zaman içerisinde bozup kısır bir döngünün içerisine giriyoruz. İlk tetikleyici kimimizde prostat, kimimizde değil. Bu düzenin bozulmasında antibiyotiklerin ve yaşam tarzımızın, beslenme ritüelimizin, içerisinde bulunduğumuz psikolojik durumların çok büyük önemi var. Olay şöyle ilerliyor: İlk yakalanma > Stress > Doktor > Antibiyotikler ve diğer ilaç grupları > Bağırsak düzeni bozulur > Tekrar ağrı > Tekrar Stress > Tekrar antibiyotiler.

Ürologlar o kadar yetersiz ki.. Antibiyotikle birlikte probiyotik takviye yazmıyor hiçbiri. Dahası doğru teşhisi koyamıyorlar. Doğru bölüm olan gastroenterelojiye yönlendiremiyorlar. Oraya gönderseler ne olacak? Ordaki doktorlar da yetersiz. Neyse ki bizler kendi kendimizin doktoru olmayı öğrendik.

CANDİDAYLA SAVAŞMAK İÇİN

>Sofra şekeri ve rafine şeker içeren tüm gıdaları hayatınızdan çıkarın. (Sorun acıda değil aslında, tatlıda fakat yine de aşırı acıdan uzak durun)

>Unlu gıda içeren hiç bir gıdayı tüketmeyin. Makarna, mantı, ekmek, pasta, börek, bisküvi, hamur işi vs aklınıza ne geliyorsa. Çünkü vücut şeker gereksinimi duyduğunda bu ihtiyacını bu tip karbonhidratları şekere dönüştürerek değerlendirir.

>Bu yukardaki iki madde çok önemli, küçüçük taviz vermeyin. Ekmek için kepek ekmeği ve çavdar oluyor mu bilmiyorum, araştırın ama şunu söyleyebilirim. Korkmayın, yemezseniz aç kalmazsınız.

>Hareketsiz yaşamı terk edin, spor yapın. Koşun. Koşamıyorsanız yürüyün. Günde en az 30-40 dk fakat zamanla bu süreyi yükseltin. Hareket etmek bağırsak florası için çok önemlidir. Sporu gıda tüketiminden iki saat sonra yapın.

>Sütten ve peynirden uzak durun. Yoğurt bazı insanlara iyi geliyor, bazılarına kötü geliyor. Deneyin kendinizi eğer iyi geliyorsa kısmen de olsa tüketin. Yoğurdun suyunu dökmeyin, bardak bardak için. Bu önemli çünkü en sağlam probiyotik suyunda.

>Abartı yağsız beslenmekten uzak durun. Doğal yağları hayatınızdan tamamen eksik etmeyin. Kısmen de olsa kullanın çünkü yağsız yaşam candidayi güçlü kılar.

>Elma sirkesi kullanın. Geceleri yatmadan önce 1 yemek kaşığı için. Fakat bu kaliteli bir marka olsun. Elma sirkesi candidanın baş düşmanlarından. Secret bunu yapıyor ve şu anda iyi olduğunu söylüyor. Yurtdışında da elma sirkesiyle kurtulduğunu söyleyen insanlar var.

>Hindistan cevizi yağı kullanın. Çörek otu yağı kullanın. Sabah akşam birer çay kaşığı sek sallayın.

>Çay ve kahveden, daha doğrusu kafein içeren her türlü gıdadan uzak durun. Kekik çayı içebilirsiniz hem olaya dair destekleyici hem de ben lezzetini seviyorum. Diğer bitki çayları nasıl geliyor bilgim yok.

>Asitli içeceklerden uzak durun.

>Arada 2-3 günde bir, bir diş orta boy sarımsak yiyin.

>Gereksiz antibiyotikten, reflü ve mide ilaçlarından uzak durun.

>Klorlu su içmeyin.

>Kelle- paça, kemik suyuna iyi diyorlar, ben denemedim hiç.

>Stressten uzak durun. Bu çok önemli. Gerekiyorsa foruma girmeyin, araştırmayın ve ağrı geldiği zaman “Öldük, bittik. Geri dönüşü yok, kurtulamayacağız” diye düşünmeyin çünkü kurtulacaksınız. Stres bağırsak hareketlerini çok olumsuz etkiler.

>Probiyotik bir takviye kullanmaya başlayın. Ben şu anda iftarda Ligone Beta Glucan, Sahurda maflör alıyorum. Bunun en kolay erişilebilir hali maflördür. Her eczanede 17 TL’ye Maflör Plus var. 7 Milyar probiyotik bakteri içeriği var. Bağırsaklarınızdaki iyi huylu bakterileri çoğaltırsanız candida gibi mantarları baskılarsınız. Candida zaten bağırsakların bir parçasıdır ve isteseniz de tamamen vücuttan yok edemezsiniz.

>B12 ve magnezyum takviyeleri alabilirsiniz. Yalnız magnezyum ishal bırakabilir bilginiz olsun.

>Peki ne yiyeceğiz? Sebze yiyin. Et yiyin; özellikle tavuk ve balık. Fakat et abartılırsa kabız bırakır. Kırmızı et için de değişik görüşler var.

>Karbonhidrat ihtiyacınızı kısmen pirinç, ondan daha fazla bulgur ve genel olarak haşlanmış patatesten karşılayın.

>Kabuklu ve çiğ kuruyemiş tüketebilirsiniz.

>Şeker ihtiyacınızı meyvelerden karşılayın. Fakat çok abartmayın.

>Çok büyük öğünler yiyip bağırsakları zorlamayın. 3 ana öğünde yediğinizi 5 öğüne yayın ve küçültün. Sindiriminiz kolaylaşır. Bu da önemli.


Bu söylediklerimi en küçük taviz vermeden uygulayın, iyi geri dönüşleri zaten 10 gün içerisinde almaya başlayacaksınız. Sonrasında ise diyeti götürebildiğiniz yere kadar götürün. CENGO 2 ayda sıfırlamış. Siz ne kadar zamanda sıfırlarsınız bilemem. Bu süre rahatsızlığı yaşama sürenizle, şimdiye kadar olan beslenme düzeninizle doğru orantılı. Ben size yolu gösteriyorum, hayatınız boyunca bu semptomlarla yaşamak istemiyorsanız bu söylediklerimi uygulayın. Ben tedavinin bu olduğuna inanıyorum, bende işe yarıyor. Eğer işe yaramazsa da zaten yukarda söylediklerim sağlıklı bir hayatın anahtarları. Diyet ve spor yapmış olursunuz. Bu size bişey kaybettirmez. İşe yararsa da dediğim gibi bana dua edersiniz.

>Neden bir gün iyi bir gün kötü hissettiğiniz o günkü beslenme ritüelinizle doğrudan alakalıdır. Bağırsakları abartı zorladıysanız size semptom olarak geri döner.

>Beslenme düzenlerinize bakın, %60ından fazlasını şeker ve unlu gıdaların oluşturduğunu göreceksiniz. Dahası hepiniz en az 4 kutu antibiyotik kullanmış insanlarsınız.

> Nedensiz yere kendinizi antibiyotiklerle hırpalamaktan vazgeçin çünkü vücudunuza zarar veriyorsunuz. Söylediğim gibi; işi kısır döngüye sokuyorsunuz.

>Makattaki, kalçadaki gerginlikler, cinsel sorunlar, idrar sorunları vs bire bir bağırsak hareketleriyle bağlantılı. Semptomlar bildiğiniz bugune kadar prostatit olarak size sunulan semptomların aynısı. Araştırabilirsiniz nelere yol açabileceğini. Zaten makat ve penise uzanan kas grupları aynı kas gruplarıdır. İki organın doğrudan bağlantısı var. Bağırsaklar kas ve sinir sistemlerini etkiliyor. Hatta bu kasılmalar prostata bası yapıp akıntı gelmesine dahi neden olabiliyor.

>Üşüttüğünüzde aslında sorunun direkt prostatta değil, bağırsaklarda patlak verdiğini düşündüğünüz oldu mu hiç? Belki de bağırsaklarınızı üşütüyorsunuz? Düşünün.

>Mesele belki de “bakteri” değil de “mantar”dır. Testler bu yüzden boş geliyor. Non-bakteriyel denilmesinin nedeni gerçekten de bakteri olmaması. Bakteri yok, mantar var.

>Tamamen kurtuldum zannedip yıllar sonra yeniden yakalanan insanlar beslenme ve yaşam düzenlerini bozdukları için o hale geliyorlar.

>Forumda CENGO’nun söylediği her şeyin altına imzamı atarım. Çok haklı.

>Alparslan’ı iyileştiren şey “Limon sarımsak” kürüydü. En başında 4 kutu antibiyotik kullandı, sonra uzun periyotta hiç kullanmadı. Bununla beraber GNC Colostrum, çörek otu yağı ve arada kefir içti. Bunlar bağırsak florasını toparladı. Candidaya son darbeyi limon sarımsakla vurdu fakat bunu açıklayamadı, sebebinin ne olduğunu kestiremedi. Ya da tartışmaya girmek istemedi bilmiyorum.

>Kadir ağbiyi iyileştiren; iğnelerin sonrasında kullandığı takviyeler olabilir. Kendine sormak daha doğru olur elbette. Ligone gerçekten etkili bir takviye. Zaten kendisi yoğun olarak şeker ve karbonhidrat tüketmediğini de söylemişti sorduğumda.

>İğneleri vurunduğumda %1 dahi iyi gelmedi bana. 14 adet iğne vurundum. Tamamen gereksiz bir bakteri için gereksiz iğnelerdi. Bakteriyi bulan doktor dışında enfeksiyon uzmanları dahil diğer doktorlar o bakteri prostat bakterisi değil, kim bu iğneleri yazan diye güldüler. Vücudun herhangi bir yerinde olan iltihapta, antibiyotik kullandığınızda en geç 3-4 içinde küçücük de olsa iyileştirici etki alırsınız. Bunun prostat ya da başka bir organ olmasının önemi yok. Ben iyi etkileri iğneden bir süre maflör’e başlamamla aldım fakat hala candidanın farkında değildim, diyet tutmuyordum.

>Bakteriyel prostatit teşhisi olanların da bu yukarda saydıklarımı uygulamalarını öneriyorum. Çünkü sağlıklı insanların (semptom yaşamayan) prostatlarında da bakteri bulunabildiğine dair yayınlar var. Uygulasınlar, bir şey kaybetmezler.

>Sperm testlerimde ileri sperm hareketliliğim %10 geliyordu, varikosel ameliyatı sonrasında ise bu oran %25’e çıktı. Hemen onun sonrasında ise bakterisiz kronik prostatit teşhisi konuldu. Bakterisizin de aslında bakteri içerdiğine dair yayımlar var, peki benim prostatımda bakteri ya da bir sorun olsa bu oran yükselebilir miydi? Prostat ikincil üreme organı ve hareketlilikle bire bir ilgili. Sorunlu bir organ işlevini yerine getiremez. Oysa benim hareketlilik oranım yükseliyor?

>Bu iyileşmenin size bir anda gelmesini beklemeyin, unutmayın; siz yıllardır bağırsaklara yükleniyorsunuz. Bu ağrı kesici atar gibi baş ağrınızı kesmez. Zamana bırakın yukardakileri yapın ve sabır gösterin.

>Prostattaki iltihap, enfeksiyon vs geçmiyorsa akut prostatit nasıl geçiyor? Bir bulaştı mı hep sürmesi gerekiyor bu mantıkla. Oysa kurtulan çok sayıda insan var.

>Kıvılcımı ilk çakan prostat olabilir de olmayabilir de, ondan emin değilim. Fakat bir süre sonra iş bağırsak hastalıklarıyla ilgili bundan eminim.

>Herkes antibiyotik kullanıyor, neden benim başıma geliyor diyorsan eğer; herkesin kullandigi antibiyotiklerle seninki bir olmayabilir. Cipro, Tavanic vs çok güçlü antibiyotikler. Ve zaten vücudunda bozuk dengeyi iyice bozuyorlar. Ve herkesin bünyesi bir değil.

>Hala inatla ve ısrarla işin çözümünün antibiyotiklerde olduğunu düşünüyorsanız dahi; 10-15 gün yukarda söylediklerimi yapın. Yalnız yazılanların hepsi çok önemli, riayet edin. Hem çok uzun bir zaman değil hem de takviyeler çok para değil. Eğer iyi hissetmeye başladıysanız diyeti sürdürmeye devam edin. Yok bir işe yaramadıysa küçücük de olsa iyileşmiyorsanız sorununuz gerçekten prostat ya da mesane kaynaklı olabilir. Fakat bunu yaparken kaybedecek bir şeyiniz yok.

>Lütfen direkt karşı çıkmadan, çürütmeye çalışmadan önce bunu hiç denemediğinizi kabul edin. Denemeden bir şeyi eleştirmek sadece boşa sallamak olur. Yukardakileri 4x4 uygulayın, hala iyileşmedim derseniz diyecek bir seyim yok fakat cogunluk iyilesebilir bu da bir gercek.

Selamlar, saygılar. Allah’a emanet olun.
Ozan.



Edit: En kapsamlı Candida diyet listesini Selçuk ağbi sonradan yayınlamisti, içerde kaybolmasindansa konunun basinda yer almasi gerektiğini düşündüm.

gönderen selchuk » 08.07.2015 - 00:34

CANDIDA YASAK YIYECEKLER LİSTESİ;


1.ŞEKERLER;
Şeker,bal,şurup,laktoz,
sakaroz,fruktoz,çikolata, alkolsüz içecekler,melas, yapay tatlandırıcılar (örneğin Asulfame, Nutra-Sweet)
Xylitol veya Stevia’yı deneyin!

2.ALKOLLÜ İÇKİLER;
Hepsi.

3.TOPRAK ALTI YETİŞEN SEBZELER;
Patates.

4.TAHILLAR;
Buğday, çavdar, yulaf veya arpa,beyaz ekmek, çavdar ekmeği, makarna
Mısır,patlamış mısır ve mısır yan ürünleri

5.MEYVALAR;
Taze Meyve,kurutulmuş meyve,konserve meyve,
meyve suyu.

6.ETLER;
Salam gibi işlenmiş etler, sucuk, pastırma ve sosisli sandviç, Vakumlu veya Füme etler

7.BALIKLAR;
Somon ve sardalya balığı hariç tüm balıklar, Tüm kabuklu deniz ürünleri

8.SÜT ÜRÜNLERİ;
Tereyağı, kefir ve yoğurt hariç tüm süt ve peynir ürünleri

9.İÇECEKLER;
Kahve,Siyah ve Yeşil Çay,
soda,Enerji içecekleri,Spor içecekleri,Malt içecekler,
Meyve Suyu (taze veya ambalajlanmış)

10.KURUYEMİŞLER;
Kaju,yer fıstığı,antep fıstığı

11.BAKLAGİLLER;
Fasulye ve diğer baklagiller, Tüm Soya ürünleri,
Mantarlar

12.SOSLAR;
Ketçap,mayonez,hardal, soya sosu

13.SİRKELER;
Organik Elma sirkesi dışındaki tüm sirkeler.

14.YAĞLAR;
Fıstık yağı,Pamuk tohumu yağı,mısır yağı,Soya yağı,
margarin


Mesajgönderen selchuk » 08.07.2015 - 00:43

CANDIDA DİETİ SERBEST YIYECEKLER LİSTESİ;


1.SEBZELER;
Enginar,avokado,brokoli,brüksel lahanası,
lahana,karnabahar,kereviz,salatalık,
patlıcan,Sarımsak (çiğ),taze fasulye,
pırasa,Marul (her türlü),bamya,zeytin,
soğan,biberler,turp,Lahana turşusu (ham),
ıspanak,pazı,domates,şalgam,kabak

Sebzeleri ham,buharda pişirilmiş veya kızartılmış yiyin.

2.YOĞURT KÜLTÜRLERİ;
Yoğurt,probiyotikler,kefir

3.ETLER;
Sığır eti,kuzu,yumurta

4.BALIKLAR;
Hamsi,sardalya,somon

5.KURU YEMİŞLER;
Badem,Hindistan cevizi sütü (şekersiz), fındık,çam tohumu,Kabak Çekirdeği,
Ayçekirdeği,ceviz

6.TAHILLAR;
Karabuğday,kahverengi pirinç

7.BİTKİLER VE BAHARATLAR;
Fesleğen,karabiber,kırmızı biber,tarçın,
karanfil,kimyon,dereotu,sarımsak,
zencefil,küçük hindistan cevizi,biberiye,
tarhun otu,kekik,zerdeçal

8.YAĞLAR;
Zeytinyağı,Tahin,Kabak çekirdeği yağı,
badem yağı,ayçiçeği,Hindistan cevizi yağı,
Organik tereyağı

9.ORGANİKLER;
Karabiber,Deniz Tuzu,Limon Suyu, organik elma sirkesi

10.İÇECEKLER;
Tarçın Çayı,Karanfil Çayı,papatya çayı,Nane Çayı,Zencefil Çayı,Meyan Çay
Kekik yağı,Hindiba kökü, aynı zamanda büyük bir prebiyotiktir. (% 20 İnsülin içerir),
Ozan | 29 | Kayseri | 19 Kasım 2014

Ne dilersen HAK'tan dile, kılavuz ol doğru yola.
ibrahim
Mesajlar: 130
Kayıt: 16.05.2015 - 14:39
Şehir: nevşehir
Hastalık Başlangıç Yılı: 2015
Yaş: 45

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen ibrahim »

ben hemen uyguluyorum ozan şu an itibariyle başladım diyete.biliorsunn zaten sporda yapıyorum.deneyeyim bakayım.
kenanankara
Mesajlar: 160
Kayıt: 22.04.2015 - 19:27
Şehir: ankara
Hastalık Başlangıç Yılı: 2015

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen kenanankara »

Prostat sivisinda lokosit oldugunda da..bu diyetle iyilesebilir miyiz acaba
NeverGiveUp
Mesajlar: 792
Kayıt: 19.04.2015 - 18:09

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen NeverGiveUp »

kenanankara yazdı:Prostat sivisinda lokosit oldugunda da..bu diyetle iyilesebilir miyiz acaba
Prostat sivisindaki lokosit bakteriyel kaynakli bir enfeksiyondan olabilecegi gibi candida kaynakli bir enfeksiyondan da olabilir. Yani lokosit enfeksiyon sebebiyle salgilanir. Direk bakteri var, o yuzden lokosit oluyo diyemeyiz.
Ozan | 29 | Kayseri | 19 Kasım 2014

Ne dilersen HAK'tan dile, kılavuz ol doğru yola.
NeverGiveUp
Mesajlar: 792
Kayıt: 19.04.2015 - 18:09

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen NeverGiveUp »

Bu arada kimseye antibiyotik hiç kullanmayın demiyorum, yanlis anlasilmak istemem. İlk etapta elbette antibiyotik deneyin. Kadir agbinin bilgileri çok değerli, o tedaviyi de deneyin fakat olmuyorsa bir yerden sonra zorlamanın manası yok. Demek istediğim bu. Kimse lütfen antibiyotik tedavisini yarım bırakmasın, sözüm çok deneyip sonuç alamayan arkadaşlara. Ben bununla iyileşiyorum günden güne sadece bildiğimi söylemek istedim. Diyet kaçmıyor..
Ozan | 29 | Kayseri | 19 Kasım 2014

Ne dilersen HAK'tan dile, kılavuz ol doğru yola.
Synergy
Mesajlar: 126
Kayıt: 06.05.2015 - 18:24
Şehir: İstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2014

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen Synergy »

Ozan Merhaba,

Öncelikle geçmiş olmasını dilerim ve verdiğin bilgiler için çok teşekkür ederim.
Aşağıdaki sorularımı deneyimlerine dayanarak cevaplarsan çok sevinirim.

1- Şuanda Vitabiotics Prostace diye bir ürün kullanıyorum.
Ürün : http://www.vitabiotics.com/wellman/prostace/ formula bölümünden içeriğine ulaşabilirsin.
Bu diyete başladığımda bu ürünü kullanmayı bırakmamı önerir misin? Ayrıca çok fazla su içmek olumlu mu yoksa olumsuz etki mi yapar sence?

2- Maflör ve Ligone arasındaki fark nedir? Deneyimlerini paylaşman mümkün müdür? Oruç tutamıyorum bu nedenle sahurda alamam maalesef.

3- Sarılık vb. bir rahatsızlığın bu hastalıkla ilgili bir ilişkisine şimdiye kadar yaptığın araştırmalarda denk geldin mi?
Bende Gilbert dedikleri bir rahatsızlık var. 10 yılda 3 adet iğne vurundurdular bana doktorlar bunun için.
http://multiyasam.com/gilbert-sendromu- ... -tedavisi/


Çok soru sorduğum için lütfen kusuruma bakma, beni en iyi sen anlarsın.
kadir
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 10249
Kayıt: 19.04.2015 - 23:04
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2004
Yaş: 64

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen kadir »

Ozan mrb, iyiye dogru gittigine cok sevindim kardesim..insallah iyilesenler kervanina sende katilirsin.Cenabi allah nerede hasta varsa acil şifalar versin.
NeverGiveUp
Mesajlar: 792
Kayıt: 19.04.2015 - 18:09

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen NeverGiveUp »

Synergy yazdı:Ozan Merhaba,

Öncelikle geçmiş olmasını dilerim ve verdiğin bilgiler için çok teşekkür ederim.
Aşağıdaki sorularımı deneyimlerine dayanarak cevaplarsan çok sevinirim.

1- Şuanda Vitabiotics Prostace diye bir ürün kullanıyorum.
Ürün : http://www.vitabiotics.com/wellman/prostace/ formula bölümünden içeriğine ulaşabilirsin.
Bu diyete başladığımda bu ürünü kullanmayı bırakmamı önerir misin? Ayrıca çok fazla su içmek olumlu mu yoksa olumsuz etki mi yapar sence?

2- Maflör ve Ligone arasındaki fark nedir? Deneyimlerini paylaşman mümkün müdür? Oruç tutamıyorum bu nedenle sahurda alamam maalesef.

3- Sarılık vb. bir rahatsızlığın bu hastalıkla ilgili bir ilişkisine şimdiye kadar yaptığın araştırmalarda denk geldin mi?
Bende Gilbert dedikleri bir rahatsızlık var. 10 yılda 3 adet iğne vurundurdular bana doktorlar bunun için.
http://multiyasam.com/gilbert-sendromu- ... -tedavisi/


Çok soru sorduğum için lütfen kusuruma bakma, beni en iyi sen anlarsın.
Sorun değil dostum.

1- Yabancı dilim yeterli seviyede değil fakat içerik multivitaminlere benziyor biraz. Temel olarak kural şu; ilacın prospektüsünün içinde olumsuz etkiler arasında "barsak, bağırsak" kelimeleri geçiyorsa, yani zarar verebilecek nitelikte bir ilaçsa iki kez düşünmekte fayda var. Onun dışında takviyeler kullanılabilir. Bunu kullanım esnasında ilacın seni ishal/kabız bırakmasından kendin de sezinleyebilirsin.

2- Ligone beta glucan ve maflörün ortak özelliği probiyotik içermeleri. Farkları ise maflörün sadece probiyotik içeren (daha zengin oranda 7milyar) Ligone'in ise hem probiyotik (maflöre göre daha kısıtlı, 2 milyar kısıtlı) fakat bununla beraber diğer takviyeleri barındıran bir içeriği olması. Yani magnezyum ve b vitamini grubu takviyeler gibi diğer takviyeler açısından destek sağlayıcı olması. Elbette başka takviye içerikleri de var. C vitamini, D vitamini vs gibi.. Multivitamin gibi düşün, artı olarak probiyotik içerik koymuşlar. Benzerlerinden onu ayıran en temel özelliği bu. Yani ikisini aldığında gün içinde diğer gıdalar hariç sadece bu takviyelerden 9 milyar biyolojik canlı probiyotik ve diğer vitaminleri vücuduna almış oluyorsun. Olay bu. Oruç tutmanın candidayla mücadele için bulunmaz bir fırsat oldugunu düşünüyorum. Fakat tutmuyorsan/tutamıyorsan da sahurda alman şart değil. Sabah Ligone, akşam maflör al. Farketmez.

3- Candida enfeksiyonunun akla gelmeyecek çok fazla etkisi var ve vücutta diğer organlara bulaşabiliyor. Alerjik reaksiyonlar bunlardan biri mesela. Sarılığı hiç okumadım ama araştırabilirsin. Çok da hakim değilim açıkcası konuya. Fakat şu var; bu diyet karaciğerine de iyi gelebilir. Özellikle çöre otu yaginin faydali oldugunu düsünüyorum.
Ozan | 29 | Kayseri | 19 Kasım 2014

Ne dilersen HAK'tan dile, kılavuz ol doğru yola.
NeverGiveUp
Mesajlar: 792
Kayıt: 19.04.2015 - 18:09

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen NeverGiveUp »

kadir yazdı:Ozan mrb, iyiye dogru gittigine cok sevindim kardesim..insallah iyilesenler kervanina sende katilirsin.Cenabi allah nerede hasta varsa acil şifalar versin.
Amin agbim, sagolasın cümleye. Allah razı olsun.
Ozan | 29 | Kayseri | 19 Kasım 2014

Ne dilersen HAK'tan dile, kılavuz ol doğru yola.
kenanankara
Mesajlar: 160
Kayıt: 22.04.2015 - 19:27
Şehir: ankara
Hastalık Başlangıç Yılı: 2015

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen kenanankara »

NeverGiveUp yazdı:
kenanankara yazdı:Prostat sivisinda lokosit oldugunda da..bu diyetle iyilesebilir miyiz acaba
Bence soru sormak çok anlamsız Kenan kardesim. Denemek tamamen senin elinde. Ne kaybedeceksin ?
yok zaten 4 gün önce başlamıştım diyete ,başlama sebebim dilim bembeyazdı ,şuan dilimdeki beyazlık azaldı,gerçi diyette bikaç kez ekmek ve tatlı yedim...bundan sonra daha dikkat edicem bakalım inşallah iyi gelir
NeverGiveUp
Mesajlar: 792
Kayıt: 19.04.2015 - 18:09

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen NeverGiveUp »

kenanankara yazdı:
NeverGiveUp yazdı:
kenanankara yazdı:Prostat sivisinda lokosit oldugunda da..bu diyetle iyilesebilir miyiz acaba
Bence soru sormak çok anlamsız Kenan kardesim. Denemek tamamen senin elinde. Ne kaybedeceksin ?
yok zaten 4 gün önce başlamıştım diyete ,başlama sebebim dilim bembeyazdı ,şuan dilimdeki beyazlık azaldı,gerçi diyette bikaç kez ekmek ve tatlı yedim...bundan sonra daha dikkat edicem bakalım inşallah iyi gelir
Dilediğiniz kadar probiyotik takviye alın, diğer takviyeleri alın diyete riayet etmiyorsanız hiç bir şey ifade etmez. Çünkü amaç faydalı bakteri zenginliğini artirip zararlıları baskılamak. Bağırsak içinden bahsediyorum elbette.
Ozan | 29 | Kayseri | 19 Kasım 2014

Ne dilersen HAK'tan dile, kılavuz ol doğru yola.
hakan
Mesajlar: 50
Kayıt: 28.04.2015 - 10:23
Şehir: ıstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2011

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen hakan »

kardeşim inşallah kurtulursun tamamen en az senin kadar sevinirim bişe sormak istiyorum biliyosunki bende bu hastalığın bağırsaklardan kaynaklandını devamlı söylüyorum sana sorum büyük tuvaletini yaptığında bitmemiş hissi oluyormuydu hiç ben kendimi kötü hissetdiğimde böyle şeyler yaşıyorum ne zaman kendimi iyi hissedersem rahatlamış hissediyorum hemoroidde var bende
NeverGiveUp
Mesajlar: 792
Kayıt: 19.04.2015 - 18:09

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen NeverGiveUp »

Dostum zaman zaman yaşadığım olmuştur fakat özellikle bu durumdan rahatsız olduğumu pek hatırlamıyorum. Bağırsak ve makat rahatsızlıklarıyla beraber bahsettiğin durumun yaşanması olası geliyor. Biliyorum, prostatı bir süreligine kenara bırakın, sorun orda değil dediğin günleri hatırlıyorum. Ve hem CENGO'ya hem de sana o zamandan kulak vermediğim için pişmanım. Diyet yap Hakan kardeşim, diyet. Zaten foruma çok sık girmiyosun, bu işin sırrı diyet ve rahat kafa.

Bağırsaklara çalışın, bağırsakları rahatlatın her şey çorap söküğü gibi gelecek.
Ozan | 29 | Kayseri | 19 Kasım 2014

Ne dilersen HAK'tan dile, kılavuz ol doğru yola.
erdem
Mesajlar: 133
Kayıt: 10.05.2015 - 23:24
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2011

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen erdem »

Aynen bende de sorun bağırsak ta. Dışkılama parça parça ve tam bosalmama hissi. Bol sıvı bol lifli yiyecekler ve probiyotik sanirjm iyi gelecek. Bende bu hastaliktan önce yakın zamanlarda başladı bağırsak sıkıntısı ve 7 senedir de sürüyor. Bende tavsiyeleri deneyeceğim çok tesekkurler
selchuk
Mesajlar: 154
Kayıt: 19.04.2015 - 16:51
Şehir: Istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2011
Yaş: 66
İletişim:

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen selchuk »

NeverGiveUp yazdı:Cümleten Selamun Aleykum.


Nereden baslasam, ne söylesem bilemiyorum.. Çözüm aslında o kadar basit ve açıklanabilir ki.. Dostlarım, agbilerim; öncelikle bilmenizi isterim ki ben iyileşiyorum. Günden güne belirtiler oldukça hafifliyor. Bu yaklaşık sekiz ay süren bir süreç ve sonunda bu hastalıklar silsilesinden kurtuluyorum şükürler olsun. Hepinizin kafasındaki “sıfır” değilim belki, gün içinde çok hafif ve çok az sürelerde yokluyor ağrı fakat bunun da geçeceğini adım gibi biliyorum. Ve iddia ediyorum; söylediklerimi uygulamanız takdirinde forumun %60-70’i bu hastalıklardan kurtulacak. Bunu bu kadar net söylüyorum çünkü bu hastalik da bir neden dahilinde bizim basimiza geldi ve bu nedeni ortadan kaldirabilmek için Allah’a şükürler olsun bir çözüm var. Beni zaten az-çok biliyorsunuz, hiç bir çıkarım yok; gayem Allah rızası. Kimseden para-pul istemiyorum. Sadece iyileştiğinizde bir hayır duası yeter bana. Bu hastaliga dair hiç bu kadar umutlu olmadım.

Sizlere kendi sürecimi anlatmak istiyorum. Bir gün yanlisa düstüm ve harama uçkur çözdüm (bir çoğumuz gibi) hayatım hiç yolunda gitmiyordu, alkol kullanıyordum. Zaten bu boku da alkollüyken yedim. İlişkiden yaklasik bir ay gibi bir süre sonra ilk semptom patlak verdi. İlk semptomun bir mastürbasyon sonrasi olmasindan dolayi kafam çok kurcalandı ve “acaba zorladım mı?” diye düşündüm. Sonra doktor muayeneleri esnasinda “varikosel” teşhisi konuldu ve bundan mı kaynaklanıyor acaba diye ameliyat oldum. Ağrılar ameliyattan yaklasik 5 gün sonra iyiden iyiye Kr. prostatit semptomlarina döndü, sonra bu kez de acaba ameliyattan mı oldu diye kafamda tilkiler dönmeye basladi. Bir çoğumuz gibi çok fazla doktor gezdim. Çok ilaç içtim, çok para harcadım ve gerek buradan gerekse telefonla bu rahatsızlıkla yüzleşen insanlarla saatlerce fikir teatisinde bulundum. Çok araştırdım. Forumlara girdim, moralim bozuldu. Çünkü herkes bu rahatsizliktan kurtulmanin imkansız oldugunu söylüyordu. Hayatımın en zor günleriydi. Fakat asla pes etmedim, bu kullanıcı adını almamın nedeni de budur. Umut kıranlara kızdım, insanlara umut vermeye calistim hep. O kadar doluyum ki; ağrıdan sızıdan ağladığım günleri mi sayayım, ailem başta olmak üzere etrafımdaki insanları kendi sorunlarımla üzmemi mi, sosyal hayatımın yok olmasını mı.. Gelinen noktada alkolü ve zinayı bıraktım. Tövbe ettim. Namaza başladım. Yalvardim, dua ettim. Zaten bu rahatsızlığı en başından bu yana yüce yaradanın “bana gel” deme şekli olarak algıladım. Hani insanın içindeki umut var ya, “nasıl olsa bir gün namaz kılmaya baslarim, dogru yola girerim..” Hayatım boyunca bu umudu tasiyan ve ne yazık ki ibadeti erteleyen bir adamdım. Şifa ne doktorda ne ilaçta, önce Allah’a yönelin ve ondan isteyin. Yedi cihan bir araya gelse Allah “ol” demedikten sonra hiç bir şey olmaz. “Ne dilersen Hak’tan dile, kılavuz ol doğru yola..” Kısacası bu dert bana aslında derman oldu, maneviyatım yükseldi.

Yola ilk başta prostat diye çıktım, sonra dedim ki bu bir kas rahatsızlığı aslında, sonrasında yok dedim bu bir sinir sıkışması, sinir harabiyeti.. Baktım damarlarımda anormal koyulaşmalar var, dolaşım sorunlarına yöneldim. Ürologlar, norolojistler, enfeksiyoncular, fizyoterapistler, damar cerrahları..Bunlarla zaman kaybettim. Ve son noktada sorunun aslında tamamen bağırsaklardan kaynaklandığını farkettim. Bağırsaklarımı iyileştirmek için bir takım çalışmalara yöneldim. Özellikle non-bakteriyel teşhisi konulan arkadaşlar (Bakteriyellerin de dahil olabileceğini düşünüyorum) düşmanınızı iyi tanıyın, ismi: CANDİDA MANTARI. Bu zaten forumda daha önce CENGO kardeşim tarafından bahsi geçen bir husustu. Ben detaylandıracağım. Bunu farketmem iyi geçirdiğim bir kaç günün ardından aşırı şeker yüklemesi yapmam neticesinde ağrılarımın çoğalmasıyla oldu. Her şey iyi gidiyordu, ufak-tefek ağrılarla idare ederken bir akşam üzeri abartı tatlı, çikolata, hamur işi, dondurma yedim ve sabahı zor gördüm.

Candida mantarı da tıpkı prostatit süreci gibi doktorlar tarafından hem çok irdelenmeyen, hem de tespit edilemeyen bir enfeksiyon. Sadece bağırsaklarınızda değil; mesanenizde, ağız ve cilt floranızda ve vücunuzun diğer iç organlarında da olabilir. Zaten bağırsak florasının doğal bir parçası. Açıp incelediğinizde hem prostatite neden olabildiğini hem de geçmeyen prostat iltihaplarına neden olabildiğini görebilirsiniz. Sorun candida değilse dahi, yüksek ihtimalle bağırsak probleminiz vardır. Huzursuz bağırsak sendromu (İrretabl bowl sendrom) Hemoroidler gibi.. Bu sebepten ben candida testi yaptırmadım dahi, direk diyete başladım. Bence kimsenin yaptirmasina gerek yok. Nedenlerini aşağıda sıralayacağım.

Bağırsakların vücuttaki rolü çok büyük, beyinden sonra vücutta emin verme ve diğer organları yönetme yetisine sahip ikinci organ. Hatta araştırmalara göre beyin bile bağırsaklardan emir alabiliyor. Fakat bizler bağırsaklarımızın düzenini zaman içerisinde bozup kısır bir döngünün içerisine giriyoruz. İlk tetikleyici kimimizde prostat, kimimizde değil. Bu düzenin bozulmasında antibiyotiklerin ve yaşam tarzımızın, beslenme ritüelimizin, içerisinde bulunduğumuz psikolojik durumların çok büyük önemi var. Olay şöyle ilerliyor: İlk yakalanma > Stress > Doktor > Antibiyotikler ve diğer ilaç grupları > Bağırsak düzeni bozulur > Tekrar ağrı > Tekrar Stress > Tekrar antibiyotiler.

Ürologlar o kadar yetersiz ki.. Antibiyotikle birlikte probiyotik takviye yazmıyor hiçbiri. Dahası doğru teşhisi koyamıyorlar. Doğru bölüm olan gastroenterelojiye yönlendiremiyorlar. Oraya gönderseler ne olacak? Ordaki doktorlar da yetersiz. Neyse ki bizler kendi kendimizin doktoru olmayı öğrendik.

CANDİDAYLA SAVAŞMAK İÇİN

>Sofra şekeri ve rafine şeker içeren tüm gıdaları hayatınızdan çıkarın. (Sorun acıda değil aslında, tatlıda fakat yine de aşırı acıdan uzak durun)

>Unlu gıda içeren hiç bir gıdayı tüketmeyin. Makarna, mantı, ekmek, pasta, börek, bisküvi, hamur işi vs aklınıza ne geliyorsa. Çünkü vücut şeker gereksinimi duyduğunda bu ihtiyacını bu tip karbonhidratları şekere dönüştürerek değerlendirir.

>Bu yukardaki iki madde çok önemli, küçüçük taviz vermeyin. Ekmek için kepek ekmeği ve çavdar oluyor mu bilmiyorum, araştırın ama şunu söyleyebilirim. Korkmayın, yemezseniz aç kalmazsınız.

>Hareketsiz yaşamı terk edin, spor yapın. Koşun. Koşamıyorsanız yürüyün. Günde en az 30-40 dk fakat zamanla bu süreyi yükseltin. Hareket etmek bağırsak florası için çok önemlidir. Sporu gıda tüketiminden iki saat sonra yapın.

>Sütten ve peynirden uzak durun. Yoğurt bazı insanlara iyi geliyor, bazılarına kötü geliyor. Deneyin kendinizi eğer iyi geliyorsa kısmen de olsa tüketin. Yoğurdun suyunu dökmeyin, bardak bardak için. Bu önemli çünkü en sağlam probiyotik suyunda.

>Abartı yağsız beslenmekten uzak durun. Doğal yağları hayatınızdan tamamen eksik etmeyin. Kısmen de olsa kullanın çünkü yağsız yaşam candidayi güçlü kılar.

>Elma sirkesi kullanın. Geceleri yatmadan önce 1 yemek kaşığı için. Fakat bu kaliteli bir marka olsun. Elma sirkesi candidanın baş düşmanlarından. Secret bunu yapıyor ve şu anda iyi olduğunu söylüyor. Yurtdışında da elma sirkesiyle kurtulduğunu söyleyen insanlar var.

>Hindistan cevizi yağı kullanın. Çörek otu yağı kullanın. Sabah akşam birer çay kaşığı sek sallayın.

>Çay ve kahveden, daha doğrusu kafein içeren her türlü gıdadan uzak durun. Kekik çayı içebilirsiniz hem olaya dair destekleyici hem de ben lezzetini seviyorum. Diğer bitki çayları nasıl geliyor bilgim yok.

>Asitli içeceklerden uzak durun.

>Arada 2-3 günde bir, bir diş orta boy sarımsak yiyin.

>Gereksiz antibiyotikten, reflü ve mide ilaçlarından uzak durun.

>Klorlu su içmeyin.

>Kelle- paça, kemik suyuna iyi diyorlar, ben denemedim hiç.

>Stressten uzak durun. Bu çok önemli. Gerekiyorsa foruma girmeyin, araştırmayın ve ağrı geldiği zaman “Öldük, bittik. Geri dönüşü yok, kurtulamayacağız” diye düşünmeyin çünkü kurtulacaksınız. Stres bağırsak hareketlerini çok olumsuz etkiler.

>Probiyotik bir takviye kullanmaya başlayın. Ben şu anda iftarda Ligone Beta Glucan, Sahurda maflör alıyorum. Bunun en kolay erişilebilir hali maflördür. Her eczanede 17 TL’ye Maflör Plus var. 7 Milyar probiyotik bakteri içeriği var. Bağırsaklarınızdaki iyi huylu bakterileri çoğaltırsanız candida gibi mantarları baskılarsınız. Candida zaten bağırsakların bir parçasıdır ve isteseniz de tamamen vücuttan yok edemezsiniz.

>B12 ve magnezyum takviyeleri alabilirsiniz. Yalnız magnezyum ishal bırakabilir bilginiz olsun.

>Peki ne yiyeceğiz? Sebze yiyin. Et yiyin; özellikle tavuk ve balık. Fakat et abartılırsa kabız bırakır. Kırmızı et için de değişik görüşler var.

>Karbonhidrat ihtiyacınızı kısmen pirinç, ondan daha fazla bulgur ve genel olarak haşlanmış patatesten karşılayın.

>Kabuklu ve çiğ kuruyemiş tüketebilirsiniz.

>Şeker ihtiyacınızı meyvelerden karşılayın. Fakat çok abartmayın.

>Çok büyük öğünler yiyip bağırsakları zorlamayın. 3 ana öğünde yediğinizi 5 öğüne yayın ve küçültün. Sindiriminiz kolaylaşır. Bu da önemli.


Bu söylediklerimi en küçük taviz vermeden uygulayın, iyi geri dönüşleri zaten 10 gün içerisinde almaya başlayacaksınız. Sonrasında ise diyeti götürebildiğiniz yere kadar götürün. CENGO 2 ayda sıfırlamış. Siz ne kadar zamanda sıfırlarsınız bilemem. Bu süre rahatsızlığı yaşama sürenizle, şimdiye kadar olan beslenme düzeninizle doğru orantılı. Ben size yolu gösteriyorum, hayatınız boyunca bu semptomlarla yaşamak istemiyorsanız bu söylediklerimi uygulayın. Ben tedavinin bu olduğuna inanıyorum, bende işe yarıyor. Eğer işe yaramazsa da zaten yukarda söylediklerim sağlıklı bir hayatın anahtarları. Diyet ve spor yapmış olursunuz. Bu size bişey kaybettirmez. İşe yararsa da dediğim gibi bana dua edersiniz.

>Neden bir gün iyi bir gün kötü hissettiğiniz o günkü beslenme ritüelinizle doğrudan alakalıdır. Bağırsakları abartı zorladıysanız size semptom olarak geri döner.

>Beslenme düzenlerinize bakın, %60ından fazlasını şeker ve unlu gıdaların oluşturduğunu göreceksiniz. Dahası hepiniz en az 4 kutu antibiyotik kullanmış insanlarsınız.

> Nedensiz yere kendinizi antibiyotiklerle hırpalamaktan vazgeçin çünkü vücudunuza zarar veriyorsunuz. Söylediğim gibi; işi kısır döngüye sokuyorsunuz.

>Makattaki, kalçadaki gerginlikler, cinsel sorunlar, idrar sorunları vs bire bir bağırsak hareketleriyle bağlantılı. Semptomlar bildiğiniz bugune kadar prostatit olarak size sunulan semptomların aynısı. Araştırabilirsiniz nelere yol açabileceğini. Zaten makat ve penise uzanan kas grupları aynı kas gruplarıdır. İki organın doğrudan bağlantısı var. Bağırsaklar kas ve sinir sistemlerini etkiliyor. Hatta bu kasılmalar prostata bası yapıp akıntı gelmesine dahi neden olabiliyor.

>Üşüttüğünüzde aslında sorunun direkt prostatta değil, bağırsaklarda patlak verdiğini düşündüğünüz oldu mu hiç? Belki de bağırsaklarınızı üşütüyorsunuz? Düşünün.

>Mesele belki de “bakteri” değil de “mantar”dır. Testler bu yüzden boş geliyor. Non-bakteriyel denilmesinin nedeni gerçekten de bakteri olmaması. Bakteri yok, mantar var.

>Tamamen kurtuldum zannedip yıllar sonra yeniden yakalanan insanlar beslenme ve yaşam düzenlerini bozdukları için o hale geliyorlar.

>Forumda CENGO’nun söylediği her şeyin altına imzamı atarım. Çok haklı.

>Alparslan’ı iyileştiren şey “Limon sarımsak” kürüydü. En başında 4 kutu antibiyotik kullandı, sonra uzun periyotta hiç kullanmadı. Bununla beraber GNC Colostrum, çörek otu yağı ve arada kefir içti. Bunlar bağırsak florasını toparladı. Candidaya son darbeyi limon sarımsakla vurdu fakat bunu açıklayamadı, sebebinin ne olduğunu kestiremedi. Ya da tartışmaya girmek istemedi bilmiyorum.

>Kadir ağbiyi iyileştiren; iğnelerin sonrasında kullandığı takviyeler olabilir. Kendine sormak daha doğru olur elbette. Ligone gerçekten etkili bir takviye. Zaten kendisi yoğun olarak şeker ve karbonhidrat tüketmediğini de söylemişti sorduğumda.

>İğneleri vurunduğumda %1 dahi iyi gelmedi bana. 14 adet iğne vurundum. Tamamen gereksiz bir bakteri için gereksiz iğnelerdi. Bakteriyi bulan doktor dışında enfeksiyon uzmanları dahil diğer doktorlar o bakteri prostat bakterisi değil, kim bu iğneleri yazan diye güldüler. Vücudun herhangi bir yerinde olan iltihapta, antibiyotik kullandığınızda en geç 3-4 içinde küçücük de olsa iyileştirici etki alırsınız. Bunun prostat ya da başka bir organ olmasının önemi yok. Ben iyi etkileri iğneden bir süre maflör’e başlamamla aldım fakat hala candidanın farkında değildim, diyet tutmuyordum.

>Bakteriyel prostatit teşhisi olanların da bu yukarda saydıklarımı uygulamalarını öneriyorum. Çünkü sağlıklı insanların (semptom yaşamayan) prostatlarında da bakteri bulunabildiğine dair yayınlar var. Uygulasınlar, bir şey kaybetmezler.

>Sperm testlerimde ileri sperm hareketliliğim %10 geliyordu, varikosel ameliyatı sonrasında ise bu oran %25’e çıktı. Hemen onun sonrasında ise bakterisiz kronik prostatit teşhisi konuldu. Bakterisizin de aslında bakteri içerdiğine dair yayımlar var, peki benim prostatımda bakteri ya da bir sorun olsa bu oran yükselebilir miydi? Prostat ikincil üreme organı ve hareketlilikle bire bir ilgili. Sorunlu bir organ işlevini yerine getiremez. Oysa benim hareketlilik oranım yükseliyor?

>Bu iyileşmenin size bir anda gelmesini beklemeyin, unutmayın; siz yıllardır bağırsaklara yükleniyorsunuz. Bu ağrı kesici atar gibi baş ağrınızı kesmez. Zamana bırakın yukardakileri yapın ve sabır gösterin.

>Prostattaki iltihap, enfeksiyon vs geçmiyorsa akut prostatit nasıl geçiyor? Bir bulaştı mı hep sürmesi gerekiyor bu mantıkla. Oysa kurtulan çok sayıda insan var.

>Kıvılcımı ilk çakan prostat olabilir de olmayabilir de, ondan emin değilim. Fakat bir süre sonra iş bağırsak hastalıklarıyla ilgili bundan eminim.

>Herkes antibiyotik kullanıyor, neden benim başıma geliyor diyorsan eğer; herkesin kullandigi antibiyotiklerle seninki bir olmayabilir. Cipro, Tavanic vs çok güçlü antibiyotikler. Ve zaten vücudunda bozuk dengeyi iyice bozuyorlar. Ve herkesin bünyesi bir değil.

>Hala inatla ve ısrarla işin çözümünün antibiyotiklerde olduğunu düşünüyorsanız dahi; 10-15 gün yukarda söylediklerimi yapın. Yalnız yazılanların hepsi çok önemli, riayet edin. Hem çok uzun bir zaman değil hem de takviyeler çok para değil. Eğer iyi hissetmeye başladıysanız diyeti sürdürmeye devam edin. Yok bir işe yaramadıysa küçücük de olsa iyileşmiyorsanız sorununuz gerçekten prostat ya da mesane kaynaklı olabilir. Fakat bunu yaparken kaybedecek bir şeyiniz yok.

>Lütfen direkt karşı çıkmadan, çürütmeye çalışmadan önce bunu hiç denemediğinizi kabul edin. Denemeden bir şeyi eleştirmek sadece boşa sallamak olur. Yukardakileri 4x4 uygulayın, hala iyileşmedim derseniz diyecek bir şeyim yok. Fakat çoğunluk iyileşecek bu da bir gerçek.

Aramızda gerçekten prostatında iltihap olanlar olabilir, prostatı enflamasyona maruz kalanlar olabilir, başka türlü mesane problemleri yaşayanlar olabilir. Onlar için bir şey söyleyemem.. Fakat; forumun çok büyük bir çoğunluğu bu yukardaki söylediklerimi yaparsa bu işten kurtulur. Bu kadar net ve umutlu konuşuyorum. Emin olmasam bu kadar uzun uzadıya yazmam düşüne düşüne. Sözün özü; bu işin çözümü Diyet > Spor > Stresten uzak yaşam ve zamandır.

Not: Sonuca ulaşmam adına bana en önemli kapıyı aralayan CENGO kardeşim başta olmak üzere, bugüne kadar fikir alışverişi yaptığım tüm arkadaşlarıma ve ağbilerime sonsuz teşekkürler. Bir süre daha buralarda olacağım. Fakat sonrasında foruma girmeyi pek düşünmüyorum. Zira bildiğim her şeyi uzun uzadıya yazdım. Daha fazla bu hastlıkla zihnimi meşgul etmek istemiyorum açıkçası. Fakat yardım edebileceğim bir şey olursa elbette hazırım. Hepiniz hakkınızı helal edin, benden yana varsa hakkım helal olsun. İstemeden kırdıysam, üzdüysem birinizi affola.

Selamlar, saygılar. Allah’a emanet olun.
Ozan.
Muhteşem bir yazı Ozan,kutlarım...
NeverGiveUp
Mesajlar: 792
Kayıt: 19.04.2015 - 18:09

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen NeverGiveUp »

Selçuk ağbi çok detay var o yüzden biraz uzunca oldu. Teşekkür ederim, bu rahatsızlığı yaşayan herkesin neler çektiğini biliyorum ve herkesin kurtulmasını istiyorum. Ve lütfen işe yarayacagini düşünsün ya da düşünmesin; herkes denesin bu yazdıklarımı. Çok zor değil, sadece 10-15 gün dişinizi sıkın, iyi geri dönüş alırsanız diyete devam edin.
Ozan | 29 | Kayseri | 19 Kasım 2014

Ne dilersen HAK'tan dile, kılavuz ol doğru yola.
hakan
Mesajlar: 50
Kayıt: 28.04.2015 - 10:23
Şehir: ıstanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2011

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen hakan »

peki nasıl bir diyet yaptın neler yedin nasıl bir süreç oldu yeme içme olarak diyetden nezaman sonra iyileşme belirtileri başladı
ABittersweetLi
Mesajlar: 1752
Kayıt: 19.04.2015 - 20:38
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2014

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen ABittersweetLi »

ben baharatlı ve acı yedikten sonra ağrılar oluyor.tatlı,ekmek vs.şeyleri gün içersinde çok tüketmek zorunda kalıyorum.hiç bir zararını görmedim şimdiye kadar.diyet yapıp daha iyi olmayı isterdim ama bütün gün efor sarfettiğim için diyet yapamıyorum.zaten ömür boyu diyet yapmak neredeyse imkansıza yakın.bütün hayatını değiştirmek zorunda kalır insan.derviş gibi olmak lazım.candida fazlalığı önemli mi değil mi bilmiyorum.candida ile ilgili net bir veriyi bilim bize vermiyor ne yazık ki.ama en doğru beslenme şekli şekerden uzak durmakla olur.o da ayrı bir konu.

yalnız benim korktuğum bir konu var.ben bu hastalığı farenjite benzettiğim için.boğazdaki yapı bozulduğu zaman bir daha eskisi gibi olamıyor.eğer prostatta böyleyse işimiz çok zor.deformasyon olayı varsa ne yaparsak yapalım hastalığımız sıfırlansa dahi bu hastalığa tekrardan yakalanma riskimiz çok yüksek.mesela evlendik,eşimize bir mantar oldu,idrar yolu iltihabı oldu yada başka bir şey oldu.tekrardan bizim prostatı rahatsız edebilir.farenjittede aynen böyledir.aylar geçer,çok dikkat edersiniz ve her şeyi sıfırlarsınız.ama birgün yanlışlıkla soğuk bir bardak su içtiğiniz zaman haydi en baştan başla durumu oluyor.inş prostatta böyle bir durum yoktur.
NeverGiveUp
Mesajlar: 792
Kayıt: 19.04.2015 - 18:09

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen NeverGiveUp »

hakan yazdı:peki nasıl bir diyet yaptın neler yedin nasıl bir süreç oldu yeme içme olarak diyetden nezaman sonra iyileşme belirtileri başladı
Hakancim, tüm sert ve belirgin prostatit semptomlarını yaşadım hastaligin basindan bu yana. Bazen sert bazen katlanılabilir. Beşinci ayın sonlarına doğru sefazol iğneler vurundum. İğnelerden hiç bir iyi geri dönüş almadım. Ne başladığımda ne de sonlandırdığımda küçücük iyileştirici bir etki farketmedim. Prostatit tarzı semptomlar devam ediyordu. Uzun zamandan bu yana da karnımın sol kısmında (göbek deliğinin 5 cm yanı) çok ufak tefek kasılmalar oluyordu. Bunları da prostatite yorup umursamadım. İğneleri vurunmamın üzerinden yaklasik 10 gün kadar sonra zaten uzun süredir aklımdaydı gittim bi maflör aldım.. 15 kapsülü düzenli günde tek kullandım. Fakat Candida diyeti falan yapmıyordum, sadece sağdan soldan duyduğum için antibiyotiklerin kötü etkisini silmek için içtim maflör'ü. Sonra bu genel prostatit tarzı ağrılar spesifik olarak sol karnımda kasılmalar, sol kasık ve sol bacağımda ağrı olarak devam etti. Fakat gün içerisinde arada yokluyordu, eskisi gibi değildi. Yine de sertleşebiliyordu. Yürümek ya da koşmak ise bu soldaki ağrılar için ağrı kesici gibi geliyordu. Bağırsak hareketlerini düzenliyormuş spor, sonradan öğrendim. Diğer sağ kısımda ise uzun bir süre bir sıkıntı yaşamadım. Bir de garip bir şekilde sol ayağım uyuşuyordu. Mesela abdest aldığımda her iki ayağımı da sıcak suyla yıkasam; sol ayağımda yanma bir süre daha devam ediyordu. Nörologa gittim bişey çıkmadı, dahiliyeciye gittim bişey çıkmadı.. Sonra baktım sol kasık içinde belirgin damarlar var sağa nazaran, damar cerrahiye gittim dolaşım problemi mi diye, bişey çıkmadı..

Ne yollardan geçtim, çok uzun hikaye.. En son geldiğim noktada ise; ramazanın ilk iftarında; enişte söylemesi ayıp bir dünya kadayıf, baklava vs almış. Onlar, çikolatalar, dondurmalar, börekler, çörekler derken (Gün boyu açsın ya, insanın gözü doysun) iki gün boyunca bana zindan oldu. Soldaki bahsettiğim ağrılar arttı, penisin derisi söndü, cinsellik gitti, makat kasılmaları başladı, arka bacak kas grupları ve kalçalara vurmaya başladı, sağa kayan ağrılar olmaya başladı, klasik prostatit semptomları geri geldi yanmalar, batmalar vs.. İşte orada aklıma yattı, hiç bir gastroentereloji doktoruna muayene olmaya gitmedim. Artık sinirimi bozuyor doktorlar. Bir yerde olay çıkartacağım diye korkuyorum kendimden. CENGO'nun söyledikleri de aklımın hep bir kenarındaydı. "Unu ve şekeri kestim iki ay boyuna kurtuldum!" diyordu. Düşmanı hep yanlış yerde aradığımızı bundan 12-13 gün önce farkettim ve diyete başladım. İçeriği tek tek yazmama gerek yok, yukarda yazdığım gibi. Temelde un ve şekeri kestim, elma sirkesine başladım. En belirgin farkı bunlar yarattı. Bir de spor. Bu arada çörek otu yağını zaten bir süredir kullanıyorum, candida üzerinde etkisi de var çörek otunun. Bir çok şey üzerinde etkisi var.

7-8 gündür iyileşmeye başladığımı farkettim, 2-3 gündür ise çok şükür sıfıra yakın bir yerlerdeyim. Sıfır olacağım, bundan adım gibi eminim. Çok şey denedim, çok kurcaladım, hiç bu kadar umutlu olmadım. Değilse gelip burda böyle uzun uzadıya anlatmam. Tahminen kendime 1 ay süre veriyorum. Durumlar böyle gelişti, herkesin beklentisi "2 aydır iyiyim, hiç bişeyim yok, sıfırladım" diyen insanlar.. Bunu yapan insanlar da oldu aramızda ve bahsettiğim yolla yaptılar, yukarda yazdım hepsini. Ve biz hepimiz o kervana katılabiliriz.
Ozan | 29 | Kayseri | 19 Kasım 2014

Ne dilersen HAK'tan dile, kılavuz ol doğru yola.
NeverGiveUp
Mesajlar: 792
Kayıt: 19.04.2015 - 18:09

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen NeverGiveUp »

ABittersweetLi yazdı:ben baharatlı ve acı yedikten sonra ağrılar oluyor.tatlı,ekmek vs.şeyleri gün içersinde çok tüketmek zorunda kalıyorum.hiç bir zararını görmedim şimdiye kadar.diyet yapıp daha iyi olmayı isterdim ama bütün gün efor sarfettiğim için diyet yapamıyorum.zaten ömür boyu diyet yapmak neredeyse imkansıza yakın.bütün hayatını değiştirmek zorunda kalır insan.derviş gibi olmak lazım.candida fazlalığı önemli mi değil mi bilmiyorum.candida ile ilgili net bir veriyi bilim bize vermiyor ne yazık ki.ama en doğru beslenme şekli şekerden uzak durmakla olur.o da ayrı bir konu.

yalnız benim korktuğum bir konu var.ben bu hastalığı farenjite benzettiğim için.boğazdaki yapı bozulduğu zaman bir daha eskisi gibi olamıyor.eğer prostatta böyleyse işimiz çok zor.deformasyon olayı varsa ne yaparsak yapalım hastalığımız sıfırlansa dahi bu hastalığa tekrardan yakalanma riskimiz çok yüksek.mesela evlendik,eşimize bir mantar oldu,idrar yolu iltihabı oldu yada başka bir şey oldu.tekrardan bizim prostatı rahatsız edebilir.farenjittede aynen böyledir.aylar geçer,çok dikkat edersiniz ve her şeyi sıfırlarsınız.ama birgün yanlışlıkla soğuk bir bardak su içtiğiniz zaman haydi en baştan başla durumu oluyor.inş prostatta böyle bir durum yoktur.
Bitter, ağrının özellikle neyden kaynaklandığını anlayamayabilirsin. Bugün akşam yediğin aşırı unlu gıda yüklemesi iki gün sana ağrı yapabilir. Acı yediğimiz günlerde tatlı da yiyoruz gün içinde, özellikle dikkat etmedikçe ne kadar farkedebiliriz ki.. Hepimiz efor sarfediyoruz bi şekilde : ) Ben de çalışıyorum. Biraz sert bi diyet gibi görünebilir fakat aç kalmıyorum kesinlikle, halimden gayet memnunum valla. Gayet güzel bir ramazan geçiriyorum çok şükür. Çünkü her gıdanın bir alternatifi var. Sana şekeri çikolatadan, baklavadan değil meyveden almanı öneriyorum sadece. Kiraz mevsimi bak, dut var.. Karbonhidratı tamamen kes de demiyorum, patates en geçerli kaynak bunun için. Pirinç, bulgur, baklagiller.. Çay/Kahve/Asitli içecekler yerine kekik çayı iç, melisa iç.. Antibiyotiklerden uzak dur bir süre, zaten kullanmıyorsun bu ara sanırım. Mide ilaçlarından uzak durmayı dene. Gece yatmadan bir kaşık elma sirkesi iç, hepsi bu.. Bence sağlığı tekrar kazanmak için çok zor yöntemler değil.

Bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek istiyorum, bu hayat boyu uygulanacak bir diyet değil elbette : ) Derviş olmaya gerek yok : ) Sadece bağırsaklarımızın ve sindirim faaliyetlerimizin yeniden yeteri kadar sağlıklı olması gerek. Fakat sonrasında da bu dengeyi bozacak kadar yeniden abartmamak gerek. Yani "aa tamam iyileştim hadi bunu bi kilo baklavayla kutlayayım" dersen bir anlamı kalmaz : ) Elbette sonrasında herkes gibi besleneceğiz. Ama bunun bir süresi var işte. O süreyi herkes kendi belirleyecek. Bu kadar yeter diyecek.

Sana iyi bir haber, mantar enfeksiyonları faranjiti vs de tetikleyebiliyor. Bilgin olsun. Reflüden diyorsun, bilemem. Sen elbette kendini daha iyi bilirsin. Ben bugüne kadar çok fazla yöntem denediğinden eminim, bunu da dene. Emin ol bir şey kaybetmezsin. 10 gün sık dişini ve gidişatı gözlemle.

Prostatla ilgili pek bir şey düşünmüyorum ben artık, bence sen de dene, kendine bir şans ver.
Ozan | 29 | Kayseri | 19 Kasım 2014

Ne dilersen HAK'tan dile, kılavuz ol doğru yola.
manilafortuna
Mesajlar: 16
Kayıt: 03.07.2015 - 18:54
Şehir: ist
Hastalık Başlangıç Yılı: 2014

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen manilafortuna »

Daha yeniyim , Bugun okuyordum sabahtan beri DH deki yorumları ,Orda never give up forumdayız yazmış buraya üye oldum bugün...
Bunuda okudum.... BU sabahtan beri araştırdım saat kaç oldu... Sanırım bende KP var , Pzt doktora gideceğim . %90 KP ...
Daha önce hemoroid geçirdim ve huzursuz bağırsak sendromu yaşadım 40 gün sürdü , 40 gün boyunca sıvı halde Buyugumu yaptım,ama bir bitkisel ilaç uzmanı alternatif tıpçı ibrahim gökçek bana bir kür yaptı , onu kullandım , Huzursuz bağırsak sendromu geçti, Hemorıid arada bir tekrarlıyor...
Bende şimdi candida mantarından şüphe duymaya başladım...

Kendi kendime bazı deneyler yaptım , bende sanırım 5-6 senedir var , cinsel isteksizlik, makatta birşey varmış hislik var , cialis kullanınca ertesi gün iyiyim, mesela : akşam yatmadan peynir yersem ertesi gün başlıyor ağrılar ( bel ağrısı şiddetli oluyor )
Mesela mantı yedik , üstüne yağ gezdirilmiş , mantı ... Yağın içinde bider de var diyelim , ve mantı un zaten , ertesi gün ölüyorum...
Galip
Mesajlar: 361
Kayıt: 19.04.2015 - 14:28

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen Galip »

Ewet ozan tamamen katılıyorum degerli bilgilerin için sağol 2-3 aydır bu makat bölgesindeki dolgunluk beni çok düşündürüyordu sürekli o his var hep aklımda bu arada iğneler yogun kullandığım tabletler vs. hepsine devam ediyorum,bunların yararları olduğu kadar bir süre sonra başka taraflardan patlak verebiliyor başta bağırsaklar olmak üzere bir dönem yine yoğun tablet kulkanımından sonra baş dönme sorunuda yaşadım tablet kullanımından sonra özellikle probiyotik içerikli immunace takviye öneml
diyorum sorun prostat kaynaklı ise iğne ve tablet etki eder de geçer en azından hafifler yok aynı dolgunluk devam,tabi yanma ve kazıntı gibi soruların iğne ve tabletlerden sonra baya hafifledi bu arada tabletlerinde son 3 kalmışken probiyotik ligone takviye aldım başlayayım dedim bu gün 3.takviyeyi aldım ilk günden hissedilir derecede rahatlama oldu dolgunluk hissi çok şükür baya hafifledi bu takviyenin bağırsaklar üzerinde çok iyi etkisi var
Abitter in dediği 2-3 ay hastanede yatıp serum tedavisi görüp iyileşen kişi büyük olasılkla bu diyet sayesinde kurtulduğu söylenebilir
Galip
Mesajlar: 361
Kayıt: 19.04.2015 - 14:28

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen Galip »

yanlız serumla iyileşen kişi çok uzun zamandır hiç bir nüks yaşamadığı söyleniyordu tahminim diyet yapmıyordur
bizim bir süre sonra diyeti tamamen bırakmak gibi bir lüksümüz olmayabilir
bu diyet işini çok öncelerden duymuştum ama hiç işime gelmedi hep aç kalırım diye düşünüyordum
şimdide diyorum saçmalık ama yenidn sigarayamı başlasam diyorum :roll: inşallah kendimizi bu şekilde sıfırlarız
baran
Mesajlar: 249
Kayıt: 23.04.2015 - 15:48
Şehir: diyarbakır
Hastalık Başlangıç Yılı: 2014
Yaş: 52

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen baran »

bu değerli bilgiler için çok teşekkür ederiz ozan kardeşim
senin tezini destekleyecek bendeki belirti
bağırsaklarımın iyi çalışıtığı gün rahatım
kabız günlerinde çok kötüleşiyorum
ABittersweetLi
Mesajlar: 1752
Kayıt: 19.04.2015 - 20:38
Şehir: istanbul
Hastalık Başlangıç Yılı: 2014

Re: - Ç Ö Z Ü M -

Mesaj gönderen ABittersweetLi »

NeverGiveUp yazdı:
ABittersweetLi yazdı:ben baharatlı ve acı yedikten sonra ağrılar oluyor.tatlı,ekmek vs.şeyleri gün içersinde çok tüketmek zorunda kalıyorum.hiç bir zararını görmedim şimdiye kadar.diyet yapıp daha iyi olmayı isterdim ama bütün gün efor sarfettiğim için diyet yapamıyorum.zaten ömür boyu diyet yapmak neredeyse imkansıza yakın.bütün hayatını değiştirmek zorunda kalır insan.derviş gibi olmak lazım.candida fazlalığı önemli mi değil mi bilmiyorum.candida ile ilgili net bir veriyi bilim bize vermiyor ne yazık ki.ama en doğru beslenme şekli şekerden uzak durmakla olur.o da ayrı bir konu.

yalnız benim korktuğum bir konu var.ben bu hastalığı farenjite benzettiğim için.boğazdaki yapı bozulduğu zaman bir daha eskisi gibi olamıyor.eğer prostatta böyleyse işimiz çok zor.deformasyon olayı varsa ne yaparsak yapalım hastalığımız sıfırlansa dahi bu hastalığa tekrardan yakalanma riskimiz çok yüksek.mesela evlendik,eşimize bir mantar oldu,idrar yolu iltihabı oldu yada başka bir şey oldu.tekrardan bizim prostatı rahatsız edebilir.farenjittede aynen böyledir.aylar geçer,çok dikkat edersiniz ve her şeyi sıfırlarsınız.ama birgün yanlışlıkla soğuk bir bardak su içtiğiniz zaman haydi en baştan başla durumu oluyor.inş prostatta böyle bir durum yoktur.
Bitter, ağrının özellikle neyden kaynaklandığını anlayamayabilirsin. Bugün akşam yediğin aşırı unlu gıda yüklemesi iki gün sana ağrı yapabilir. Acı yediğimiz günlerde tatlı da yiyoruz gün içinde, özellikle dikkat etmedikçe ne kadar farkedebiliriz ki.. Hepimiz efor sarfediyoruz bi şekilde : ) Ben de çalışıyorum. Biraz sert bi diyet gibi görünebilir fakat aç kalmıyorum kesinlikle, halimden gayet memnunum valla. Gayet güzel bir ramazan geçiriyorum çok şükür. Çünkü her gıdanın bir alternatifi var. Sana şekeri çikolatadan, baklavadan değil meyveden almanı öneriyorum sadece. Kiraz mevsimi bak, dut var.. Karbonhidratı tamamen kes de demiyorum, patates en geçerli kaynak bunun için. Pirinç, bulgur, baklagiller.. Çay/Kahve/Asitli içecekler yerine kekik çayı iç, melisa iç.. Antibiyotiklerden uzak dur bir süre, zaten kullanmıyorsun bu ara sanırım. Mide ilaçlarından uzak durmayı dene. Gece yatmadan bir kaşık elma sirkesi iç, hepsi bu.. Bence sağlığı tekrar kazanmak için çok zor yöntemler değil.

Bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek istiyorum, bu hayat boyu uygulanacak bir diyet değil elbette : ) Derviş olmaya gerek yok : ) Sadece bağırsaklarımızın ve sindirim faaliyetlerimizin yeniden yeteri kadar sağlıklı olması gerek. Fakat sonrasında da bu dengeyi bozacak kadar yeniden abartmamak gerek. Yani "aa tamam iyileştim hadi bunu bi kilo baklavayla kutlayayım" dersen bir anlamı kalmaz : ) Elbette sonrasında herkes gibi besleneceğiz. Ama bunun bir süresi var işte. O süreyi herkes kendi belirleyecek. Bu kadar yeter diyecek.

Sana iyi bir haber, mantar enfeksiyonları faranjiti vs de tetikleyebiliyor. Bilgin olsun. Reflüden diyorsun, bilemem. Sen elbette kendini daha iyi bilirsin. Ben bugüne kadar çok fazla yöntem denediğinden eminim, bunu da dene. Emin ol bir şey kaybetmezsin. 10 gün sık dişini ve gidişatı gözlemle.

Prostatla ilgili pek bir şey düşünmüyorum ben artık, bence sen de dene, kendine bir şans ver.
valla kardeşim bu ara hiç prostatı düşünmüyorum desem yeridir.gecen boğazımaa bir işlem yaptırdım.son bir haftadır boğazım o kadar çok ağrıyor ki.inanamazsın.doktorlada görüştüm.geçici bi süre dedi.ama 1 hafta geçti be.hala aynı.hep böyle kalırsa,yada ben öyle kalacağına inanmaya başlarsam bu stresle en fazla 3-4 ay yaşarım,uzun süre foruma uğramazsam bir dua okumayı eksik etmeyin arkamdan,bilin ki ben çoktan gitmişimdir :) (ciddiyim bu konuda) prostatitin gözünü seveyim be.şu boğazımdan kurtulayım.ömür boyu prostatit kalmaya razııyım.valla arkadaşlar prostatit için dert yanabilirsiniz ama yinede şükredin.beterin beteri var inanın.ki prostatit bastırıldıktan sonra zamanla alışılabilecek bir rahatsızlık.
Cevapla